Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartlarının Hukuka Aykırı olması

Yanıt
Old 28-10-2010, 13:44   #1
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartlarının Hukuka Aykırı olması

Merhaba saygıdeğer meslektaşlarım.

Müvekkilim Türkiye'den, Almanya'daki kızının yanına tatil amaçlı olarak gidiyor. Türkiye'deyken Ferdi Seyahat Sağlık Sigortası yaptırıyor. Almanya'ya geldikten bir süre sonra kalp krizi geçiriyor ve Almanya'daki hastanede tedavi görüyor. Hastane ve ilaç masrafı olarak 8.000,-Euroya yakın masraf çıkıyor. Müvekkil hastaneye Ferdi Seyahat Sağlık Sigortası yaptırdığı Türkiye'deki sigorta şirketinin bilgilerini veriyor. Almanya'daki hastane Türkiye'deki sigortadan talep etmesine rağmen bu sigorta ödemeye yaklaşmıyor. Bunun üzerine Almanya'daki Hastane müvekkilemin adına Almanya'da bulunan kızının adresine yapılan masrafları ödemesi için sürekli olarak ihtar gönderiyor.

Müvekkilin vekaletname vermesi üzerine Türkiye'deki sigorta şirketi ile bağlantı kurdum. Sözlü görüşmelerde davalı şirket yetkilileri sürekli olarak müvekkilenin kalp rahatsızlığının önceden mevcut olduğunu tespit ettiklerini (bu tespiti nerden yaptıkları belirsiz ki; müvekkile hayatında ilk kez kalp krizi geçirmiş) anlaşmaya yaklaşmadılar. Çözüm bulamayınca noterden kendilerine ihtar çektim. İhtarnamedeki talebime de uymayınca mahkemeye başvurmak zorunda kaldım.

Davalı şirket Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartları'nda yer alan şu hükmü kendilerine dayanak alarak mahkemeden talebimizin reddini istiyorlar. Bu hüküm aynen şu şekilde:Genel İstisnalar başlıklı. Dolaylı ya da dolaysız olarak aşağıdaki durumlarda meydana gelebilecek vakalar bu sigorta kapsamı dışındadır. 'Poliçenin geçerlilik tarihleri arasında, poliçe başlangıç tarihinden önce var olduğu, yetkili bir doktor tarafından tespit edilen tıbbi bir durum veya bu duruma bağlı oalrak ortaya çıkan akut kriz, doğuştan olan hastalıklar (Gebelik esnasında oluşan ve genetik faktörlerden kaynaklanan hastalıklar)'

Ben bu hükmün kanunun hukuka aykırı olduğu düşüncesindeyim. Bu konuda benzer davalarla muhatap olup da ilgili kanun hükmü, örnek mahkeme veya yargıtay kararı göndermek konusunda yardımcı olabilecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ediyorum.

İyi çalışmalar

Av. Kamer Akgül
Old 28-10-2010, 15:21   #2
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

Bu genel şartın hukuka aykırı olmadığı ancak bu şarta dayanan sigorta şirketinin hastalığın daha önce var olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun ispatı da oldukça güç olacağından anlattığınız kadarı ile davanızın lehinize sonuçlanacağı kanaatindeyim.
Öte yandan aşağıda paylaşacağım Yargıtay Kararına göre müvekkilinizin daha önceden böyle bir rahatsızlığının olup olmadığının bilirkişilerce tespiti gerekir ki olmadığını söylüyorsunuz. Ayrıca sigortacı tarafından yapıldığı iddia edilen tespitin zamanının bildirilmesinin istenilmesi ve cayma süresinin geçtiğinin ileri sürülmesi de lehinize olabilir. yargıtay Kararı:

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/9709
Karar: 2003/10221
Karar Tarihi: 03.11.2003

(6762 S. K. m. 1290) (Hayat Sigortaları Genel Şartları C.2)

Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.05.2003 tarih ve 2002/1333 - 2003/460 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin eşinin, çocukları Murat lehine davalı sigorta şirketine Hayat Sigortası yaptırdığını, primlerin ödendiğini, eşin 20.11.2001 tarihinde kalp krizi sonucunda rizikonun davalıya ihbar edildiğini ancak ölüm halinde ödenmesi gereken sigorta tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, 7.500.000.000.-TL sigorta tazminatı ve 800.000.000.-TL kâr paylı birikimin ölüm tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sigortalının ölümünün kalp ve şeker hastalığı sonucu olduğunu, ancak, poliçe düzenlenirken şeker hastalığının gizlendiğini, TTK.nun 1290 ncı maddesi uyarınca cayma hakkının kullanıldığını, ancak iştira bedelinin ödeneceğini, poliçe genel şartları C.2-2.4 hükmünün uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, hayat sigortası sözleşmesinden doğan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, sigortalının kalp ve damar hastalığı ile şeker hastalığından vefat ettiğini, edinilen belgelerden kalp hastalığının şeker hastalığına bağlı olarak ortaya çıktığını, şeker hastalığının kalp rahatsızlığını doğurabilmesi için uzunca bir süre evvel bu hastalığa yakalanılmış olmasının söz konusu olduğunu, bu şekilde sigortalının Sigorta Teklifnamesi'nde sağlık beyanı bölümündeki "bu güne kadar yapılan kontrollerde ciddi bir hastalığınız bulundu mu? ( kalp, diyabet, böbrek, kronik ciğer hastalığı vs.)" sorusuna "Hayır" cevabı vererek, şeker hastalığını gizlediğini, ihbar yükümlülüğünün tam ve doğru olarak yerine getirilmediğini, sözleşmeden cayma hakkının kullanıldığını savunmuştur.

Somut olayda, sigorta ettiren 06.09.1996 tarihinde anjiyo olmuş, 13.10.1995 günü yapılan sigorta sözleşmesinin eki teklifnamede ciddi bir hastalık geçirilip geçirilmediği sorusuna "hayır" yanıtını vermiştir. Daha sonra, sözleşme devam ederken 20.11.2001 günlü vefat etmiştir. Davalı yanlış, bildirim nedeniyle tazminat ödenemeyeceğini bildirmiştir. Bu hususlar, dosya kapsamı, tıbbi belgeler ve bilirkişi raporu ile sabit olup, tarafların da kabulündedir.Uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasındadır. Sigorta sözleşmesinin kurulmasında doğru bilgi verme yükümlülüğü ile ilgili TTK.nun 1290 ncu maddesi hükmü mal sigortalarına ilişkin olmakla birlikte, yerleşmiş Yargıtay uygulaması ile hayat sigortalarında da uygulanmakta olup, esasen bu yükümlülük Poliçe Genel Şartları'nda sözleşme hükmü haline getirilmiş bulunmaktadır. Bu meyanda HSGŞ'nin C.2 nci maddesinde de beyan yükümlülüğüne ilişkin hükümler yer almaktadır. Davalı, sigorta ettirenin şeker ve kalp hastası olduğunu riziko gerçekleştikten sonra öğrenmiştir. Bu itibarla, mahkemece, ölüm raporu ve sigortalının tedavi belgelerinin ilgili hastanelerden getirtilerek, ölüm olayı ile mevcut rahatsızlık arasında irtibat bulunup bulunmadığı, rahatsızlığın poliçe düzenlenmesinden önce mevcut olup olmadığı, uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak araştırılması ve sonucu çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 28-10-2010, 17:02   #3
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sayın AKGÜL.
Sigortacı Tazminatın Reddine, Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartların Genel İstisnalar Başlıklı 9. m. j/k Hükümlerini Gerekçe Göstermiş ve Elinde Tıbbi Bilgi Olmadan Bunları İleri Sürmesi Olanaklı Değil. Başka Deyişle; Diğer Branşlarda Olası Şüphe İhtimali de Bu Sigorta Türünde Düşünülemez. Bunlara Karşın; Gerek Epikriz Rapor Ayrıntılarından, Gerekse Sigortacının Cayma Hakkına İlişkin Süre, Dosya Hakimiyetinde Bilikişi Heyeti ( Sigortacı / Tıp Dr. ) Tarafından ( Tic Mahk. )Yargılama Esnasında Daha Sağlıklı Değerlendirebilecektir. Yol Kazasına Uğranılmaması İçin Önerim; Dosyayı Önceden Uzmanlara Okutmanız....
İyi Çalışmalar.
Old 30-10-2010, 18:25   #4
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan Teşekkür

Hilal Hanım, Malik Bey kıymetli emekleriniz için çok teşekkür ediyorum. Bu dosyadan çıkacak kararı heyecanla bekliyorum. Olumlu olumsuz sonuçlarını burdan yazacağım.

Saygılarımla
Old 31-10-2010, 12:40   #5
Gemici

 
Varsayılan

Merhaba Kamer Bey,

mesajınızda,
alıntı: (bu tespiti nerden yaptıkları belirsiz ki; müvekkile hayatında ilk kez kalp krizi geçirmiş) diye belirtiyorsunuz.

Sigorta şirketinin edimini yerine getirmekten kaçınması ve bu kaçınmada haklı olabilmesi için sigortalının, sigorta sözleşmesi yapılmadan önce, muhakkak kalp krizi geçirmiş olması gerekmez; sigortalının kalbinden rahatsız olması, kalp krizi riskini artıracak bir kalp rahatsızlığının olması ve sigorta sözleşmesi yapılırken, sözleşme formunun söz konusu kısmını yanlış olarak doldurarak veya boş bırakarak, durumu saklamış olması yeterlidir.

Sigortalı söz konusu rahatsızlıklardan dolayı doktora gitti ve tedavi oldu ise ve hastahane veya doktor kayıtlarından bu durumu ispat etme olanağı var ise, isteğiniz doğrultuda, olumlu bir sonuç alabilmek bir hayli zor.

Selamlar
Old 03-02-2012, 10:34   #6
Devils advocate

 
Varsayılan

Davanınz sonuçlandı mı yada hangi aşama da acaba?

benimde hemen hemen aynı konuyla ilgili bir yasal işlemim olacak. Burda sorun hem sigorta şirketinin daha önceden var olan bir hastalık olduğunu iddia etmesi hemde yurtdışında yapılan tedavinin ücretinin çok fazla olması. Bu durumda yurtdışı hastane masraflarının tespiti için bilirkişi incelemesi olur mu yoksa hastane faturayı kesmiş sigorta şirketi yada hasta bu parayı ödemeli mi der? Not: hastanın yurtdışındaki hastanenin yapmış olduğu servisi kabul ettiğine dair elçilikçe temin edilmiş tercüman huzurnda beyanı ve imzası da var

Teşerkkürler şimdiden
Old 04-02-2012, 13:56   #7
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Merhaba Meslektaşım,

Konuyla ilgili açmış olduğum dava henüz sonuçlanmadı. Davalı sigorta şirketi; 'davacı yan, tedavi gördüğü Alman hastanesine ödeme yapmamış, dolayısıyla dava açma hakkı yoktur'diye itiraz etti. Şu an müvekkile ödeme yaptırmaktan başka çare göremiyorum. Bence siz de aynı yolu takip edin.

Saygılar
Old 04-02-2012, 17:15   #8
Devils advocate

 
Varsayılan

Siz davayi hastanin vekili olarak actiginiz icin hastaneye odemediginiz parayi sigorta sirketinden talep ettiniz sanirim. Benim davamda ben yurtdisindaki hastanenin avukati olarak dava acacagim yani hem sigortali hastaya hem de sigorta sirketine muteselsik sorumlulukdan dolayi .cunku her halikurda hastayada acsam dava sigortaliya ihbar edilecek. Peki dava asamasinda mahkeme hastanin daha onceden kalp hastaligi olup olmadiginin tespitini bilirkisicilerle yaptirdi mi? sonuc nasil geldi?Bir de sigorta sirketi yurtdisinda verilen hizmetin cok pahali oldugunu ve turkiye de ayni hizmetin daha uygun oldugunu bu sebeple talep edilen miktarin fazla olduguna itiraz etti mi ? Mahkemenin bu konuda bir uygulamasi yada arastirmasi oldu mu? tesekkur ederim.
Old 04-02-2012, 17:30   #9
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Evet mahkeme yakın zamanda müvekkilin burda gördüğü tedaviye dair belgeleri istedi. Tercümeleri ile birlikte geçen hafta mahkemeye sundum. Rahatsızlık kalp krizi olunca, sigorta şirketinin hizmetin Türkiye'de daha ucuz olacağı yönündeki itirazının bir anlamı olmayacaktır. Önümüzdeki celseden sonra size daha net bilgi verebileceğim.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Stajyer Avukat-Genel Sağlık Sigortası(DUYURU) Av.Ali ÇİTİL Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 11 08-04-2013 15:47
Yurt dışında seyahat-Ferdi Seyahat Sağlık Sigortası Poliçesi Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 0 23-03-2009 11:54
Genel Sağlık Sigortası ve Sağlık Sisteminde Yeni Dönem Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 1 05-02-2007 18:09
Genel İşlem Şartlarının İçerik Denetimi Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 21-08-2006 15:21
Tüketici Sözleşmelerinde Genel İşlem Şartlarının İçerik Denetimi Av.Ceylan Pala Karadağ Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 0 25-07-2006 13:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04414105 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.