Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Avukatların Birbirlerine Karşı Sergilediği Tutum

Konuyu Kilitleyin
Old 11-03-2008, 19:59   #1
Av.Eda.P

 
Varsayılan Avukatların Birbirlerine Karşı Sergilediği Tutum

Saygıdeğer Meslektaşlarım,
5 yıllık bir avukat olarak meslek hayatımda ilk defa karşılaştığım ve gerçekten üzüldüğüm bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Bir akrabamın borçlu(kefil) olduğu icra takip dosyasında alacaklı vekili ile telefonda birkaç görüşme yaptım. Kenidisine alacağın tahsil edilmesi için şahsen yaptığım araştırma ve tespit ettiğim maddi değerler ile ilgili olarak bilgi vermeye çalıştım. Meslektaşımın tutumu, benim borçlulardan birinin akrabası olduğumu öğrendiği anda değişti ve alacağın bir kalemde tahsili sağlayacak önerimi bile dinlemeksizin, kelimenin tam anlamıyla azarlanmaya başladım.
Kendisinden zaman yahut başkaca bir imtiyaz talebimizin olmadığını, borcu ifade ettiğim şekilde tahsil edebileceğini açıklamaya çalışırken, meslketaşımın beni hiç dinlemediğini ve otomatik ses kaydı gibi durmaksızın aynı beylik lafları en kaba şekilde sarf ettiğine tanık oldum.
Meslektaşım ben sizin düşmanınız değilim dememle birlikte söyleceğim lafların ağzıma tıkılıp ' Siz şuan benim düşmanım da , meslektaşım da değilsiniz, şuan sizin benim borçlumsunuz,karşı tarafsınız bu kadar!' lafını işitmem ve telefonun yüzüme kapanması bir oldu.
Hepinizin affına sığınarak belirtmek isterim ki bu görüşme ve avukat sıfatına hak kazanmış bu bayanın varlığı beni 10 dk içinde mesleğimden soğuttu.
Kızgınlığımı ve şaşkınlığımı üzerimden atamıyorum. Bir avukatı, bir diğer meslektaşını 5 dk dinlemekten alıkoyan psikolojinin nedeni ne olabilir. Nasıl bir ego yada ruhsal bozukluk buna sebep olmuş olabilir?
Old 11-03-2008, 22:16   #2
Av.Barış

 
Varsayılan

Bizim mesleğin belki de en büyük eksikliği bu.Gerek Hakim ve savcılar olsun gerekse diğer meslek grupları olsun kendi aralarında meslektaş kavramının bilincindeler.Daha önce de belirtmiştim.Avukatlar arasında malesef bu bağ çok zayıf.Zaten bunun yüzünden birlik olamıyoruz.Bizim mesleğimizde meslektaşlarımız birbirlerini
Sizin meselenizde de aynı şey geçerli.Olayı karşı taraftan da dinlemek gerekmektedir.Ama dediğiniz şeklide ise gerçektende ayıp etmiş.
Old 11-03-2008, 22:42   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Eda.P
Bir akrabamın borçlu(kefil) olduğu icra takip dosyasında alacaklı vekili ile telefonda birkaç görüşme yaptım. Kenidisine alacağın tahsil edilmesi için şahsen yaptığım araştırma ve tespit ettiğim maddi değerler ile ilgili olarak bilgi vermeye çalıştım. ...... Kendisinden zaman yahut başkaca bir imtiyaz talebimizin olmadığını, borcu ifade ettiğim şekilde tahsil edebileceğini açıklamaya çalışırken.......

Borcun tahsili için öneriniz ne idi?
Old 11-03-2008, 22:54   #4
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Ne diğer iki borçlunun ne de benim akrabamın gayrimenkulü, aracı, yada borcu karşılamaya yetecek oranda nakdi mevcut değil. Ancak biliyoruz ki asıl borçlunun muvazaalı olarak devrettiği birçok malı var. Benim teklifim ise asıl borçluya ait şirketteki senetlerin hacziyle o senetlerdeki alacaklılara 89/1 gönderilmesi ve bedellerin icra müdürlüğüne yatırılması suretiyle alacağın tahsil edilmesi yönündeydi.Senet bedelleri düzenli olarak asıl borçluya ödeniyor bu nedenle bu yolla 1 ay içerisinde bizim dosya borcumuzun tamamen kapanacağı aşikar. Bu senetlerin benim ve akrabamın yön göstermesi ve alacaklı vekili ile kordineli haciz tarihi belirleyerek hazcettirmem yolu dışında bulunması mümkün değil.
Eğer meslektaşım beni azarlamak yerine önerimi dinleseydi eminim yarın sabah yapacağı ilk iş bu senerleri haczetmeye çalışmak olacaktı.
Old 11-03-2008, 22:59   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Nasrettin Hoca'nın borç ödeme fıkrasını anımsıyor musunuz? Aynı öneri size yapılsaydı ne düşünürdünüz? Ayrıca asıl borçlu ile "asıl borçluya ait şirket" farklı hukuki şahıslar.
Old 11-03-2008, 23:08   #6
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, bizim dosyamızdaki borçlulardan biri de zaten şirket. Hukuka aykırı yada mantıksız bir öneriyi meslektaşıma sunup kabul ettiremiyor değilim. Sorunumuz, meslektaşımın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek niyetiyle olaya yaklaşması. Kaldı ki tahsilat konusunda kendisine yardımcı olmaya çalışmama rağmen müvekkilinin çıkarlarını düşünmeyerek işi yokuşa sürmesi bile bence başlı başına avukatlık mesleğine yakışmıyor. Bana aynı öneri yapılsa idi, somut durumda mevcut koşullarda başka şekilde tahsilat yapamayacağı açık olan bu dosyada bu önerinin ,kaba tabirle, üstüne atlardım.
Old 11-03-2008, 23:16   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Borçlulardan biri akrabanız olduğu için böyle düşünüyor olmayasınız? Alacaklı vekili meslektaşımız neden "üzüm yemek" istemesin ki? Alacağın tahsili onun da çıkarınadır.
4 no.lu mesajınızda "asıl borçluya ait şirket"ten sözediyorsunuz, 6 no.lu mesajda ise "dosyamızdaki borçlulardan biri de zaten şirket" diyorsunuz.
Alacaklı vekilinin borcu tahsil etmek için hangi hukuksal yollara başvuracağı ona kalmış bir durumdur. Anladığım kadarıyla alacaklı vekili ile birkaç kez görüşmüş ama son görüşmenizde borçlulardan birinin akrabası olduğunuzu söylemişsiniz. Bence önce iğneyi kendimize batırmak gerek.
Old 11-03-2008, 23:39   #8
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Alacaklı vekiline ilk telefon görüşmemizde borçlulardan birinin akrabam olduğunu ve hem kendi akrabamın zor durumda kalmaması hem de borcun biran önce kapatılması için yapabileceğim hertürlü yardımı yapacağımı söyledim. Ama meslektaşım bu ilk görüşme de dahil olmak üzere beni, düşman, konuşmaları çok fazla dikkate alınmayacak, sözü durmadan kesilecek bir karşı yan olarak görmeye başladı.Borcumu ödeyeceğim deyip aylarca bizi oyalayan borçlulara karşı hissettiğimiz güvensizlik duygusunu bana yansıttı. Oysa ki ben durumdan haberdar olup, meslektaşımı aradığım günden yaklaşık 2 hafta sonra bu öneriyle kendisine gittim. takip dosyamızdaki borcun sebebi de şirketin kira borcu, dolayısıyla şirket de borçlu. Borçluya ait şirket yazmış olmamın sebebi meslektaşımın ısrarla gerçek kişiler üzerine giderek ve eve hacze gelme ile tehdit ederek tahsil etmeye çalışma çabası nedeniyle sadece gerçek kişi-borçlulara yönelmiş olması.
Alacaklı vekilinin hangi yollara başvuracağı elbette ona kalmış bir durumdur, ancak amaç alacağı tahsil etmek ise bu konuda hukuki çerçevede üzerine gidilebilecek her yola başvurmak da alacaklı vekilin görevidir. Siz , böyle bir durumda bir eve hacze giderek asla sattıramayacağınız iki parça menkulu mü tercih ederdiniz yoksa alacağın tamamını tahsil etmeniz anlamına gelen senet hacizlerini mi yapardınız? Yada en azından bu senetlerden haberdar olmanızı sağlayan meslektaşınıza teşekkür ederim ancak bana yardım etmenizi istemiyorum mu derdiniz? yoksa onu hiç dinlemeyip, siz şuan benim meslektaşım değil karşı yansınız! mı derdiniz?
Sanırım olay size de çok şaşırtıcı geldi. Böyle bir yaklaşımın bir avukat tarafından sergilenmesi gerçekten ilginç, kuşkulanmakta haklısınız ama ne yazık ki anlattığım olay aynen anlattığım şekilde meydana gelmiştir.
Old 12-03-2008, 00:14   #9
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Ben anlayamadım sanırım: Siz borçlu kefili olarak mı borçlu vekili olarak mı hareket ettiniz? Her iki durumda da davranış çirkin fakat vekil olarak hukuksal yardımın ötesine geçme girişiminde bulunmanın mesleğin gereklerine uygun düşmediği kanısındayım.
Old 12-03-2008, 00:21   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, konuşma içeriğinizi bilemem ama ben borçlular için meslektaşlarımı aramayı da sevmem, bu nedenle aranmayı da. Soran akrabama "borcunu öde" derim, arayan meslektaşıma da "borçluya söyleyin ödesin o zaman" derim. 2 haftada birkaç kez aramış olmanız alacaklı vekilini sıkmış olmalı. Dediğim gibi, biraz da hatayı kendinizde arayınız.
Old 12-03-2008, 00:26   #11
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Ben borçlu vekili olarak, müvekkilim çıkarlarını gözetip aynı zamanda dosya borcunun biran önce kapatılabilmesi için bir çözüm önerisi getirdim. Getirdiğim öneri, sorunun her iki taraf için de çözümüme yakın bir sonuç doğurmaktadır ve bu çözüm de tamamen hukuksal çerçevede bir çözümdür. Hukuksal yardımın ötesine geçmiş olduğum kanaatine nereden vardınız?
Old 12-03-2008, 00:30   #12
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Öncelikli olarak borcu sizin de ödeyebileceğiniz kanısına kapıldım, belki yanıldım. İkincisi Cengiz Beyin de belirttiği gibi meslektaşınızı arayarak borçlu gibi ödemede uzlaşma ısrarında bulunmak bana göre hukuksal yardımı aşmaktadır. Çünkü borçlu borcunu ödemekle yükümlüdür, borçlu vekilinin yapabileceği tek şey icra müdürlükleri ve yargıçlıkları huzurunda onu temsil ederek kanunun doğru uygulanmasını sağlamaktır.
Old 12-03-2008, 00:41   #13
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Cengiz bey, eğer meslektaşım aramamdan rahatsız olsaydı, konuya ilişkin olarak borçlu vekili sıfatıyla, borcun kapatılması için sizinle irtibat halinde olmak ve sorunun her iki taraf için bir an önce çözülmesi amacıyla yardımcı olmak isterim beyanına karşılık olarak , görüşmek istemediğini açıkca beyan edebilirdi. Ancak kendisi bunu yapmamış hatta bir keresinde kendisi beni aramıştır. İki hafta içinde borçlu vekilinin, kayda değer görülmeyecek nitelikte beyanlar için araması belki sizi sıkabilir ancak önceki mesajlarımda da belirttiğim gibi ben kendisini dosyanın tek tahsilat şansı olan ödeme aracını kendisine haber vermek için aradım. Ama meslektaşım sürekli aynı şeyleri tekrar ederek ve beni dinlemeyerek büyük ihtimalle anlatmaya çalıştığım şeyi anlamadı bile.
Meslektaşlarımı aramam, aranmak da istemem görüşünüze katılmıyorum. Bizler hasım değiliz, yaptığımız şey sadece iş. Ben hiçbir koşul yada durumda konuşulan şey ne olursa olsun herhangi bir meslektaşımın beni aramasından rahatsız olmam. Kaldı ki bu olayda meslektaşımı aramış olmamın sebebi onun işini zorlaştırmak değil, kolaylaştırmaktır. Ancak neden arandığını anlamaya çalışmaya bile tenezzül etmeyen meslektaşım, bence çok büyük saygısızlık etmiştir. Israrla belirtmenize rağmen ben bu olayda kendimde bir hata göremiyorum.
Old 12-03-2008, 00:52   #15
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Bunu THS ne taşıyarak, bir meslektaşımızın bana yaşattığı rahatsızlığı diğer meslektaşlarımla paylaşmış ve sizin de yaptığınız yorumlarda olduğu gibi yaşanan olaya ve avukatların birbirine karşı tutumuna ilişkin farklı düşünceler var ise bunları da görmüş oluyorum sayın meslektaşım.
Old 12-03-2008, 01:10   #16
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Eda.P
yaşanan olaya ve avukatların birbirine karşı tutumuna ilişkin farklı düşünceler var ise

Olayı sizin anlattığın yönü ile biliyoruz. Onda bile bana garip gelen yönler var (size göre bir ayda tahsil edilebilecek bir borç için bu sürenin yarısında alacaklı vekilini aramanız gibi. madem şirketten tahsilat o kadar kolay, akrabanız borcu ödeyip rücu edebilir, değil mi?) bir bölümünü yazdım, bazılarını kendime sakladım [yani dilimi tuttum - sayın Konyalı'ya buradan sevgi ve saygılar ]

Meslektaşların birbirine karşı tutumu konusunda ise Avukatlık Meslek Kuralları'nın belirleyiciliğine başvurmak gerek.

Bence, müvekkilinizin (akrabanızın) borca ve/veya takibe bir itirazı vb. var ise itiraz, şikayet, menfi tespit vb. hukuksal yollarını kullanarak dile getirilmeliydi. Gerisi (alacaklı yanın alacağını nasıl tahsil etmeye çalışacağı) alacaklı ya da vekilinin bileceği iştir.
Old 12-03-2008, 01:11   #17
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Meslektaşımı arayarak yaptığım şey; borçlu gibi ödemede uzlaşma ısrarında bulunmak değil, ödeme şekli için seçenek sunmaktan ibaretti. Ödeme şekli konusunda yapılabilecek diğer seçenekler için alacaklı bizzat kendisi beni en az 4-5 kez aramıştır. Alacaklının kendisinin beni muhattap alıp aradığı bir dosyada benim onun vekilini arayarak, kendisi de sorunun çözümü için uğraştığımı bilmekteyken, sonuca ulaşma aşamasında takındığı tutum asıl problemi oluşturuyor.
Old 12-03-2008, 01:21   #18
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Akrabamın borcu ödeme gücü olsaydı zaten iş bu noktaya gelmezdi. benim anlatmaya çalıştığım şey, açıkca ortada olan ve hem alacaklı hem de borçlu açısından en pratik yol olan çözümün alacaklı vekiline bir türlü anlatılamaması. Bunu anlatamamanın sebebi olayın karışıklığı değil, meslektaşımın beni borçlu vekili değil borçlunun kendisiymiş gibi görüp dinlememsi.
Şirketten bu parayı tahsil etmek sadece bu aşamada kolay, çünkü senet bedelleri 1 ay içinde tahsil edilecek ve asıl borçlu tüm diğer muvazaalı işlemlerinde olduğu gibi aktifini başka yöne aktaracak. Bu husus kesin, bu nedenle hızlı hareket etmek gereken bir durum sözkonusu.
Bence meslektaşların birbirine karşı tutumu konusunda Avukatlık Meslek Kuralları'nın belirleyiciliğine de başvursak, başka bir kural dizinine de başvursak meskektaşımın bana hakaretini haklı kılacak bir düzenleme göremeyiz
Old 12-03-2008, 01:28   #19
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Eda.P
benim anlatmaya çalıştığım şey, açıkca ortada olan ve hem alacaklı hem de borçlu açısından en pratik yol olan çözümün alacaklı vekiline bir türlü anlatılamaması.

Sayın meslektaşım, ben sizi anladım ama haklı göremedim, kusura bakmayın. Bana da "ne yapmam gerektiği", "neyin herkes için en iyisi olduğu" borçlu vekilince dikte edilmek istenseydi, ben de tepki gösterirdim. Umarım başka meslektaşlarımız, "sizin istediğiniz gibi" yorum yaparlar. İyi geceler.
Old 12-03-2008, 01:37   #20
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Bunun benim tarafımdan dikte edilmediğini sadece önerilmeye çalışıldığını anlatmaya çalışıyorum sayın meslektaşım. Alacaklı vekilinin 2 gün sonra borcu nakden ödeyeceğiz diyor bile olsaydım , önyargısı ve tavrı nedeniyle söylediğim şeyi duymuyor olma ihtimali bile olabilirdi demeye çalışıyorum. Size de iyi geceler
Old 12-03-2008, 11:31   #22
ORATOR

 
Varsayılan

Avukatlık hizmeti'nin ticari bir iş halini almaya başlaması, aslı gayenin kamu hizmeti vermek değil, her ne şekil ve şartta olsun para kazanmak gayesi olması bu nevi davranışlarla HEPİMİZİN karşılaşmasına yol açmaktadır.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
süre tutum dilekçesi ve işbölümü itirazı Av.H.Ahmet KANAL Meslektaşların Soruları 5 19-02-2008 16:20
Avukatların Etikdışı Davranışlarına Karşı Eylem Çağrısı akif tütüncü Konumuz : Hukukçular 2 15-03-2007 15:03
Duruşma istemsiz süre tutum dilekçesi AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 4 30-01-2007 12:35
Süre Tutum Dilekçesi, Ek Temyiz Av.Levent Meslektaşların Soruları 21 24-08-2006 15:30
Banka İle Kredi Sözleşmesinde Keyfi Tutum Bir Konuk Hukuk Soruları Arşivi 3 01-03-2002 22:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08546710 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.