Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Aşka Dair

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-10-2003, 23:56   #1
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Aşka Dair

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş.

Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın ?" diye sormuş. Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.

Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir 'den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et !" "Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.

Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim." "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."Mutluluk da Aşk 'ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk 'ın çağrısını duymamış.

Aşk, birden bir ses duymuş. "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..." Bu Aşk'tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk 'a yardım eden yoluna devam etmiş.

Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi 'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?""O, Zaman 'dı" diye cevap vermiş Bilgi. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş: "Çünkü sadece Zaman Aşk' ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..."
Old 28-10-2003, 11:50   #2
şenay

 
Varsayılan

"Aşkın büyüklüğü mü" dediniz hocam ????? Okuduklarıma inanmalı mıyım ???? Gelin siz yine de bana kulak verin. "Aşk" bambaşka birşey; aşk olmadan yaşamak!!!, düşünmek bile istemiyorum...

Konuyu en yakın sınıf gündeminde tartışmak dileğiyle


Sevgilerimle
Şenay ( sınıf başkanı )
Old 28-10-2003, 22:24   #3
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Aşk Layık Olanda Kalmalı

Sohbet Odamızın Şirin Sınıf Başkanı Sevgili Şenay:-))

Sohbetlerimizde de bu konuya ilişkin düşüncelerini söylemiştin.Aşka senin kadar inanan bir insanı ancak kutlamak düşer bizlere.Bu konudaki tüm düşüncelerine saygı duyuyorum ve daha nice güzel aşklar yaşaman dileklerimle bir siteden alıntı olan yazıyı gönderiyorum.Umarım senin düşüncelerini onaylayan bir yazıdır:-)) Sevgilerimle.


Aşk Nedir?

Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister. Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz

Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler? Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü? Hayır ! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.

Nedir şu aşk...?
Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terkedileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bagliliktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir. İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...

Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Asktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksizlik etmeyin ..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
'' SENİ SEVİYORUM '' Demek İçin Geç Kalma ; Sevgiyle Kal ...

Sohbet Odasının Afet Öğretmeni:-)))
Old 30-10-2003, 11:52   #4
Refya

 
Varsayılan .

Bu arada bende sohbet odasının katılımcısıyım ya sizler nesisiniz? YOKSA KATILMAYANLARINDANMI
Old 30-10-2003, 12:50   #5
şenay

 
Varsayılan

Sevgili hocam ve tüm dostlar,

İçim kıpır kıpır bu sabah, tıpkı diğer günler gibi.... Kanım kaynıyor kanım!! Sabah acayip bir neşe içinde uyandım, suratımda sürekli bir gülümseme hakim, şarkılar türküler söyleye söyleye geldim ofise... Kendimi çok üretken ve yaratıcı hissediyorum.. Çok mutluyum çok!!... Dışarı çıkıp oynayasım var çoçuklar gibi... Hatta bu akşam sitenin gençleriyle maç yapacağım... Daha anlatacak çok şeyim var ama şimdilik bu kadar, yerimde duramıyorum..)))

Hocam, o gece apar topar çıkmak zorunda kaldım, acil bir durum söz konusuydu. Hepinizden özür diliyorum



Saygılarımla

Şenay
Old 30-10-2003, 23:28   #6
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Nerelerdesin?

Refyacım,

Bir göründün bir kayboldun.Nerelerdesin? Devamsızlığın çoğaldı.Sınıfta kalacaksın haberin olsun:-))) Şenay gelmediğin günleri sınıf defterine işliyor.Nede olsa başkanımız:-)) Sohbet odasına dönerken rapor getirmen gerekecek:-)) Özletme kendini.

Afet Hoca:-)))
Old 02-11-2003, 03:30   #8
şenay

 
Varsayılan hikayecik

Canım hocama;

Yazınızı okuyunca, çoçukluk ve gençlik yıllarımda( ilk gençlik diyelim, hala gencim ) tanık olduğum bir karı kocanın hikayesi geldi birden aklıma...

Ben onları tanıdığımda yaşları sanırım 55 civarı idi. Çoçukları ve torunları vardı... Hayatın tüm sıkıntısına rağmen çok mutlu ve aşık bir çiftiler... Makbule teyze her sabah gülümseyerek uğurlardı eşini işe, ve her akşam balkondan gelişini bekler, kapıyı açardı. İsmail amca bir elinde bastonu bir elinde çiçekleri ile çıkardı merdivenleri... Her akşam özenle süslenirdi Makbule teyze. Havalar güzel ise balkonda baş başa yemek yerlerdi. Çok neşeli, sevgi dolu insanlardı. Sevgileri o denli büyüktü ki adeta etrafı aydınlatıyorlardı. O yıllarda henüz yaramaz bir çoçuktum. Bazen gürültü yapardık sokakta, diğer komşular çıkar bizi azarlardı, Makbule teyze, suratındaki sımsıcacık gülümseme ile bizi çağırır "size pasta yaptım, gelin birlikte oynayalım der" bizi eve doldurur, oyunlar oynatırdı. Evlerinde geçirdiğim vakitlerde çok eğlenirdim. Karı koca adeta liseli aşıklar gibiydi. Bir kere seslerinin yükseldiğini duymadım.
Yıllar böyle akıp gitti, bir sabah Makbule teyze yine eşini uğurluyordu kapıdan, ve gidişini seyrediyordu. İsmail amca aniden fenalaşıp düştü... İnsanların koşuştuğunu hatırlıyorum ve sonra da, İsmail amcanın ölüm haberini.... O günden sonra Makbule teyzenin şen kahkahalarını bir daha hiç duymadım... Her akşam yine cama çıkışını ve balkonda bir başına oturuşunu hiç unutamadım... Kısa bir süre sonra hastalanıp yatağa düştü... Hasta yatağında bile, İsmail amcanın çok sevdiği çiçeklerine iyi bakmamızı tembihliyordu sürekli... Sonra o da öldü...

Şimdi ne zaman evlerinin önünden geçsem, gözüm hep balkona takılır, aklımda hep aynı resim; neşe içinde birbirlerine sarılmış oturan halleri...

Ben ümitle yaşamak istiyorum hocam, biliyorum ki ümit ettiğim sürece yaşayabilirim... Sevdaları yarına bırakmak değil bugün yaşamak istiyorum. Sevdamı hergün tüketmek değil, hergün yeniden keşfetmek istiyorum......

Sevgilerimle

Şenay
Old 02-11-2003, 04:54   #9
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Şenaycım yola geliyorum bak:-)))

Aşk nedir?

Aşk "İyi geceler öpücüğü"nü uzun tutmaktır. Beklentidir.

Aşk delicesine flört ederken yanındakinin hiç bir şey yapmama hakkını teslim etmektir. Saygıdır.

Aşk zaaflarınız olduğunu ortaya çıkarır. Kabullenmektir.

Aşk şimdi zamanı değil diye beklemeyi bilmektir. Sabırdır.

Aşk saçlarda başlayıp topuklarda biten bir gezintidir. Keşiftir.

Aşk "Sevişelim" demeden sevişmek, yanındakinin ne istediğini bilmektir. Anlaşmaktır.

Aşk bağlandığını sandığında, karşındakine "hayır" deme şansını tanımaktır. İnceliktir.

Aşk korumaktır. Sorumluluktur.

Aşk ciddi bir tokalaşmayı kıkırdamaya dönüştürmektir. Mizahtır.

Aşk "Durma yoksa seni öldürürüm" lafını duymaktır. Şehvettir.

Aşk evinizdeki herşeyin yerinin değiştirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.

Aşk sevgilinizin ne olduğunu bütün çıplaklığıyla görmektir. Gerçektir.

Aşk saatin kaç olduğunu bilip aldırmamaktır. Neşedir.

Aşk sizi kucaklayan kolların gittikçe daha çok sarılmasıdır. Mutluluktur.

Aşk gecenin bir vaktinde "Sen uyu benim gitmem gerek" dediğinizde "Uyanık kalıp seni biraz daha görmeyi tercih ederim" cevabını almaktır. Sıcaklıktır.

Aşk tanıdığınızı zannettiğiniz insanın yeni yanlarını keşfetmektir. Tazeliktir.

Aşk uyandığınızda rüyanızı yanınızda bulmanızdır. Düşlerin gerçek olmasıdır.

Aşk kocaman yatağın üçte birine sığışmaktır. Yakınlıktır.

Aşk evin anahtarından bir kopya daha yaptırmaktır. Güvendir.

Aşk "Hoşçakal" dedikten sonra tekrar karşılaşacağını bilmektir. Kaderdir.

Aşk "gerindiğinde sızlayan vücut" lafının anlamını bilmektir. Derstir.

Aşk ecza dolabını açtığında, dişmacunu kapağını kapatılmamış bulmaktır. Uyumdur.

Aşk pencereden dışarıya baktığında kiminle olduğunu hatırlamaktır. Düşüncedir.

Aşk rüzgarın ağaçların arasında dolaşırken çıkardığı sesi dinleyip sevgilisinin yanında olmadığına hayıflanmaktır. Yalnızlıktır.

Aşk asla anlatılmayacak hikâyelerdir. Özeldir.

Aşk ..acıların, gözyaşlarının, gece yarısı hıçkırarak uyanmaların , her an terkedilmenin bir başlangıcıdır ( Mutsuz)

Aşk herşeye rağmen sevmektir , teslim olmak , aşk aşktır ve herşeye değer .....
Old 05-11-2003, 00:40   #10
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Ey Aşk Nelere Kadirsin:-))

AŞK NELER YAPTIRIR ?

Güne her zamankinden daha erken başlarsınız. Sanki kendinizi günler boyu uyumuş gibi hisseder ve gayet formda olursunuz.

Gözlerinizin içi gülmeye başlar, yanaklarınız pembeleşir, acayip güzelleşirsiniz. Sizi gören aşık olduğunuzu anlar. Müzik kadar aşk da ruhun gıdasıdır.

Bir anda alış-veriş delisi olursunuz. Ama bu tam bir çılgınlık aşamasıdır. Yepyeni giysiler, kokular ve makyaj malzemeleri alırsınız. Dolaptakilerin ise pabuçu çoktan dama atılır.

Aldırış etmediğiniz kilolarınız can düşmanınız selülitler baş düşmanınız olur çıkar. Her daim ayna karşısında onlardan nasıl kurtulacağınızı düşünürsünüz.

İş güç kendini arka planda bulur. Ne varsa ne yoksa hep o dur.

Sizi görenler nedensiz sırıtmalarınızı ve ağzınızın kulaklarınıza yapışmasına, herkese hatta hoşlandığınız kişilere dahi sevgi dolu davranmanıza bir mana veremezler. Halbu ki siz yeni aşkınız sayesinde dünyanın en mutlu insanısınızdır. Varsın sizi anlamasınlar.

Paronayak olup çıkarsınız, yemeden içmeden kesilirsiniz. Sürekli onu düşünürsünüz. Ya beni aldatıyorsa, bugün hiç aramadı ya başına bir şey geldiyse gibi paranoyalar üretir. Onun sizin yanınızda olmadığı zamanları işkence saatleri haline getirirsiniz.

Onunla geçen süre nedense su gibi akıp geçer. Onu her gün görmek için sürekli yalanlara başvurup, en yakın arkadaşınızı bile satarsınız.

Kalp atışlarınız bir türlü normale dönmez. Hele onu görünce adrenalin miktarınız maksimum noktalara sıçrar. Elleriniz titrer, midenize kıramplar girer.
Old 05-11-2003, 15:49   #11
şenay

 
Varsayılan

NE MUTLU BEKARIM DIYENE!!!

Öncelikle bekarlar okusun.... Millette bir telas bir baskaldirma: "Bu yasa geldim hala gönlüme göre birini bulamadim! Allahim ben hiç evlenemeyecek miyim yoksa?.. Yalnizlik benim kaderi mi?" Bütün bu sizlanmalarin nedeni ne biliyormusunuz, insanlara rahat batiyor kardesim, rahat.. Bu mutsuz insanlara aslinda mutlu olmalari için ne kadar çok nedenleri oldugunu göstermezsem vicdan azabindan uyuyamam.

Iste Yalnizligin Dayanilmaz Hafifligi:

1) Sabah ise gitmeniz gerekiyor ve kendinizi hiç iyi hissetmiyorsunuz. Ne mutlu size! Istediginiz kadar surat asabilirsiniz. "Sabah sabah bu ne surat" diyen birisi yok yaninizda...

2) Aksam isten eve gelince kendinize güzel bir ekmek arasi sandviç hazirlayin.Oh! Ne güzel, yemek, bulasik derdi de yok, dünkü bulasiklar mi?Bosverin, sizden hesap soracak kimse yok ki...

3) Gece yataginiza yattiginiz zaman 300 kere yatakta dönün, yorgani istediginiz kadar çekin. Gün gelip yatagin kiyisinda soguktan titreyerek "ahh, ah, neydi o sicacik yatagimda yayila yayila yattigim günler " diyeceginizi unutmayin...

4) Tanidiginiz bütün bayanlari, baylari (aranizda duygusal bir bag olmasi gerekmiyor) yemege davet edin, onlara siirler okuyun, mektuplar yazin. Nasil olsa ileride annenize giderken bile yazili izin kagidi almaniz gerekecek!

5) Arkadaslarinizla disarida eglenmeye çiktiginiz aksamlar masayi en son
siz terkedin. Saat 24:00'te ayrilmak zorunda kalan, gece boyunca cep telefonuyla eve hesap vermek zorunda kalan arkadaslarinizin size imrenerek bakmasinin tadini çikartin!

6) Resim yeteneginiz mi var? Hiç durmayin resim yapin. Gitar çalin,
satranç oynayin. Çünkü ileride ev islerinden bunlara ayiracak zamaniniz olmayacak.

7) Ocakta miyiz? Bakin ne kadar sanslisiniz! Maasinizin yarisini çocugun egitim giderlerine ayirmak zorunda degilsiniz. Simdi içiniz sizlamadan olmayan çocugunuzun egitimi için ayirmaniz gereken parayi gidin zevkle harcayin!

8) Takvime bagli olmaniza da gerek yok. Nasil olsa aybasinda maasinizi elinize veriyorlar. Takvimler dogum günleri, evlilik yildönümlerini unutmamak içindir. Sizin basiniza yumruk yemek gibi bir sorununuz olmadigina göre...

9) Sabaha kadar bilgisayarinizin basinda oturun. Nasil olsa yakinda "hemen bir mailcheck yapip çikacagim " diyeceginiz günler gelecek.

10) Evli arkadaslarinizdan uzak durun. Rahatinizi kiskandiklari için sizi sabote etmeleri olasiligi vardir. "Tam sana göre" diyecekleri en az bir erkek kardes, iki kayinco, dört teyze oglu ve bes komsuya sahiptirler!

11) Ben mi? Tabi ki evliyim. Zaten böyle bir listeyi hazirlamak için insanin önce evlenmesi gerekiyor!

Kaynağı belli değil.

Hocam görüyorsunuz değil mi!! olayın tüm boyutlarını görüyor ve sizlere aktarıyorum.

Sevgiler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ailenin Korunmasına Dair Kanun(4320) Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 9 18-03-2008 12:36
Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler(Havana Kuralları) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 3 02-10-2007 16:02
2007'ye Dair Temenniler Sofi Site Lokali 0 29-12-2006 11:42
Önalım hakkının kullanımında HUMK.m.186 uygulamasına dair tartışılabilir HGK kararı.. ibreti Meslektaşların Soruları 2 28-06-2006 01:23
aşka tanıklık hilmiseker Site Lokali 5 20-11-2003 10:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05479908 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.