|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-10-2010, 11:05 | #1 |
|
Karşı boşanma davası olmadan hükmedilen maddi ve manevi tazminat.
Bugün aile mahkemesinde ilginç bir karar aldım. Açtığım boşanma davası kabulle sonuçlandı. Karşı tarafın karşı boşanma davası olmadığı halde, cevap dilekçesi ile talep ettiği maddi ve manevi tazminat talepleri kısmıi olarak kabul edilmiştir.
Bu karar doğru bir karar mıdır? Doğru ise tüm bildiklerimi gözden geçirmem lazım. |
01-10-2010, 11:19 | #2 |
|
Doğru bir karardır.
Benim davalı müvekkili olduğum bir boşanma davasında bu şekilde karar aldık.Davacı koca yargılama sırasında kusurlu bulundu ve müvekkilim lehine 225.000 TL tazminat verildi.Çok iyi bir tazminat miktarı idi ve karşı dava olmadan kazandık.Boşanma davalarında cevap dilekçesi ile talepte bulunabiliyorsunuz eğer talepte bulunan davalı yargılama sonunda davacıdan daha az kusurlu tespit ediliyorsa tazminata hükmediliyor. |
01-10-2010, 17:19 | #3 |
|
Maddi-Manevi tazminat boşanma davasının ferilerindendir. Bu nedenle talep varsa ve şartlar oluşmuşsa davalı yararına, karşı dava olmasa bile, hükmedilebilir.
İyi çalışmalar.... |
01-10-2010, 17:23 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman karşı dava açmanın mantığı nedir? |
01-10-2010, 17:33 | #5 |
|
Karşı dava açmanın mantığı Rahşan hanımın da belirttiği gibi boşanmanın ferisi olmayan katılma payı gibi alacaklara yönelik ve harca tabi vakıalar içindir
|
01-10-2010, 17:36 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Bahsettiğiniz davalar karşı dava değildir. Boşanma kesinleştikten sonra söz konusu olan davalardır. |
01-10-2010, 17:45 | #7 |
|
Sayın av.knel ; siz zaten biliyorsunuz her şeyi , biz de kalkıp size yardımcı olmaya çalıştık , afedersiniz.
|
01-10-2010, 21:08 | #8 |
|
Sayın Av.Knel,
Karar doğru bir karardır.Aynı şekilde bir dosyam Yargıtay onamasından geçerek kesinleşti. İyi çalışmalar dilerim. |
01-10-2010, 22:01 | #9 |
|
iyi akşamlar.Uygulamanın bu yolda olduğunu biliyorum, benim de başıma geldi. Ama bence karar yine de hukuk mantığı açısından yanlış gibi geliyor. tazminat taleplerinin, yargılama devam ederken ileri sürülebilmesi, kanımca ortada bu talepleri ileri sürecek kişi tarafından açılmış bir boşanma davası varsa mümkündür. Ortada sadece davacının açtığı bir boşanma davası varsa, ve bu davada, karşı tarafın tazminat talepleri değerlendirmeye alınmamalı diye düşünüyorum.Şöyle düşünelim. Benim davamda,boşanmaya ve ancak, karşı taraf lehine yüklü bir tazminata karar verdi mahkeme. Ben de, davacıyım ya, karar kesinleşmeden önce davadan feragat ettim.ne olacak o zaman. Yanlış anlaşılmasın, uygulama farklı ben sadece karşı yorum yapıyorum.
|
01-10-2010, 22:43 | #10 |
|
Sayın Baldıran,
Karşı yorumunuzda haklısınız ancak maddi ve manevi tazminat taleplerinin boşanma davasının ferisi olduğu düşünüldüğünde davacının feragatı ile birlikte boşanma gerçekleşmeyeceğinden karşı tarafın tazminat taleplerininde karşılıksız kalması doğaldır. Bu durumda davalı tarafın tazminat vs. talepli ayrı bir boşanma davası açması gerekecektir.Nitekim, feragat edilen dosyadaki belge ve bilgiler açılan yeni davada lehine delil olarak kullanılabilir.Usul ekonomisi açısından düşüldüğünde uygun bir durum değil elbette ama uygulama bu yönde. |
02-10-2010, 09:53 | #11 |
|
Sayın Av.Esengü Çördük. Size tamamen katııyorum. Belki de bu, Türkiye'ye özgü bir şeydir, özellikle mağdur durumdaki kadınları korumayı amaçlayan bir uygulamadır. Zira kırsal kesimde kadınlar, ne olursa olsun boşanmak istemiyor ve bu nedenle dava açmıyor, ama kocanın açtığı davada, boşanmaya karar verilirse tazminat talep edip alabiliyorlar. Belki, bu konuda bu tip davalara özgü istisnai yasal düzenlemeler yapılabilir diye düşünüyorum.saygılarımla
|
02-10-2010, 10:40 | #12 |
|
Şimdi bazı hususlara dikkat etmek gerekiyor. Boşanma davasının fer'i niteliğinde maddi ve manevi tazminat talepleri için davalının karşı dava açmasını gerek yok.
Yargıtay 2. hukuk dairesinin bir kararında bu hususu belirtiyor. "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanmanın eki niteliğinde olan maddi ve manevi tazminatın, karşılık dava olmadan da boşanma davası içinde istenmesinin mümkün bulunmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir" Ancak; eşyalarının, (mesela ziynetinin vb) bir karşılığı olarak maddi tazminat talepleri oluyor. Bu durumda, davalının maddi tazminat talebi demiş olsa bile burada mutlaka harçlandırılmış bir karşılık dava bulunması gerekiyor. "-Davalının maddi tazminat isteği Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında değildir. Bozdurulup kullanıldığını iddia ettiği ziynetlerine karşılık tazminat talep etmiştir. Bu konuda harcı verilerek usulüne uygun, açılmış bir dava veya karşı dava bulunmadığı gözetilmeden kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilmesi yasaya aykırıdır." (Esas : 2004/14920 Karar : 2004/242 Tarih : 01.01.2004) |
02-10-2010, 15:23 | #13 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=46789
Yukarıda linkini verdiğim adreste de konu tartışılmıştı, bakmakta fayda var.Özetle;Yargıtay diyorsa haklıdır:" Tazminat talebi, boşanma davasının fer'isidir... tazminat karşı dava açılmadan da talep edilebilir..." |
02-10-2010, 21:11 | #14 |
|
Sayın krizantem.Öncelikle teşekkürler. uygulamanın bu şekilde olduğunu zaten vurgulamıştım. Bunun, Türkiye koşullarına da uygun bir çözüm tarzı olduğunu da kabul etmiştim. Ama yine de Yargıtay diyorsa haklıdır önermenize katılamıyorum. Bu düşünce bizi hukuku statikleştirmeye ve dondurmaya götürmez mi. Yargıtay da görüş değiştirebilir ve değiştirmelidir de. Şüphesiz Yargıtay'ın görüş değiştirmesinde en büyük zorlayıcı güç, biz avukatların, eleştirel yaklaşımları olacaktır kanaatindeyim. Tekrar teşekkürler.
|
02-10-2010, 21:47 | #15 |
|
Tabiiki haklısınız...Ben Yargıtay haklıdır derken,( ! ) koymayı unutmuşum...)))
|
02-10-2010, 22:14 | #16 |
|
Sayın krizantem. düşüncelerine değer verdiğim meslektaşlarımla aynı noktada durmak mutluluk verici. teşekkür ve başarı dileklerimle.
|
03-10-2010, 13:50 | #17 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Karşı dava olmadan, maddi ve manevi tazminat aynı dava içinde istenebilir. Bu husus, hem TMK 174 üncü madde ve gerekçesiyle hem de kökleşmiş Yargıtay uygulaması ile sabittir.
Somut kararın doğru olup olmadığı konusunda yorumda bulunmak için, gerekçeyi de paylaşmanız gerekir. Sanırım siz, " davayı kazndığımıza göre hakim bizi haklı buldu. O halde karşı tarafa ne diye tazminat hükmetti" diye düşünen müvekkilinize ne cevap vereceğinizi araştırıyorsunuz? Evet, ortada bir çelişki var gibi. 166 ıncı maddeye bakınca davacının kusursuz veya daha az kusurlu olması gerektiğini anlıyoruz. İkinci fıkrada ise, davacının kusuru daha ağır ise, davalının davaya itiraz hakkı olmakla birlikte, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı. Demek ki, davacının 3 hali varmış. 1- Kusursuz, 2- Kusurlu ama davalı daha kusurlu, 3-Davacının kusuru daha ağırdır ama davalı da kötüniyetlidir. Bu 3 halden 2 ve 3 üncü halde davalının talebi halinde davacı maddi ve manevi tazminata mahkum edilecektir. Buna hükmederken de 174 üncü madde gerekçesine göre, B.K. 42 ve müteakip maddelerine göre hareket edilecektir. 174 üncü maddeye baktığımızda ise başka bir ilginçlik bulunmaktadır. Birinci fıkra maddi tazminatı düzenlemektedir. Kim isteyebilir? "kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf, kusurlu taraftan" . Buraya kadar herhangi bir olağandışılık bulunmamaktadır. Ama 174/2 inci fıkraya bakalım. "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan"... Birinci fıkrada tazminat talepçisinde bulunması gereken nitelikler olarak aynen 166'ıncı maddede sayılan davacı niteliklerinin tamamı sayılmıştır. İkinci fıkrada ise, manevi tazminatın sadece "kusurlu" olan taraftan istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Gerekçede de, "davalının kusurlu olması şartının arandığı her olayda, davacının kusursuz olması gerekeceğinden böyle bir koşulun maddede yer almasına gerek görülmemiştir." denilmekle davacının kusursuz olması gerektiği vurgulanmıştır. O halde boşanma davasını açan "daha az kusurlu" eşten, B.K. 42 ve devamınca maddi tazminat istenebilecekken, 174/2 gereğince manevi tazminat istenemeyecektir. Böyle bir karar alan var mı? Ya da maddeyi veya gerekçeyi ben mi, yanlış anlıyorum. |
03-10-2010, 14:01 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Karşı davanın mantığı, aleyhindeki davayı reddettirip kendi davasının kabulle sonuçlanmasını sağlamaktır. Neticede, belki de yıllar boyunca peşinden gelecek bir iftira ile boşanmış olacakken, kendi haklılığını kanıtlayıp boşanmak moral değerler anlamında önemlidir. Kocasının zina yapmakla suçladığı davalı kadın bu davayı red ettirerek(evliliğin de bu hamleyle bittiğine inanarak) karşılık dava açarsa, hem daha fazla tazminat alacaktır, hem de ileride çoluğuna çocuğuna mahçup olmayacağı bir boşanma gerekçesi sağlayacaktır. |
03-10-2010, 14:04 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Örneğinizdeki kişi ille de boşanmak istiyorsa ve az da olsa kusurlu ise, tabii ki tazminat ödemek zorundadır. Hiç ödememek için davadan feragati tabii ki mümkündür. Ancak bir daha dava açarsa, feragat anına kadar olan olaylara dayanamayacaktır. Yeterince caydırıcı değil mi? |
03-10-2010, 22:16 | #20 |
|
Sayın Av.Suat ERGİN.İyi akşamlar.Verdiğim örnekte, davacı, yüklü tazminatı ödememek için, davadan feragat edebilir ve açılmış bir karşı dava olmadığı için, davalının tazminatını hükümden düşürebilr. Sonra açacağı davada,Feragat anına kadar yaşanan olaylara dayanmama riskini de göz önüne alabilir. Örneğin, hangi sebeple olursa olsun,3 yıllık fiili ayrılıktan sonra ortak hayatın kurulamamış olmasını düzenleyen 166/4 e dayanabilir. Ben, bu nedenle, karşı dava açmanın daha sağlıklı olduğunu düşündüğüm için böyle bir örnek verdim. saygılarımla.
|
04-10-2010, 09:56 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
-Davalı müvekkiliniz boşanmak istiyor ve davacının sebebinden daha farklı bir boşanma sebebi varsa, - Davalı müvekkilinizin karşı dava açma talebi varsa, -Davacı taraf tam kusurlu, davalı müvekkiliniz kusursuz ise, bu durumlarda karşı dava açmak gerektiğini düşünüyorum. |
04-10-2010, 21:43 | #22 |
|
Merhabalar;
Benzer şekilde davalı olduğum bir boşanma davasında karşı davaya ilişkin süreyi kaçırmış olmamıza rağmen tazminat talep ettim ve davacının ağır kusuru nedeni ile boşanmaya ve talep ettiğimiz tazminata tam olarak hükmedildi. Ancak karşı davacı olmadığım için bana davalı vekili olarak vekalet ücretine hükmedilmedi . Bana da bu garip gelmişti. Her ne kadar üzerinden çok zaman geçmiş ise de bu husustaki görüşlerinizi merak ettim. Karşı davacı olmayınca yada olamayınca, tazminat taleplerimiz kabul görse de bize karşı vekalet ücreti neden hükmedilmez? |
05-10-2010, 09:48 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Çünkü, boşanma davası ile birlikte talep edilen maddi-manevi tazminat talepleri boşanmanın fer'i niteliğinde olduğu için; 1- Karar verilinceye kadar, her zaman talep edilebilir. 2- Harca tabi değildir. 3- Kabul veya red halinde vekalet ücretine hükmedilmez. |
05-10-2010, 12:46 | #24 |
|
Davacı, hem kusurlu, hem davası kabul ediliyor.
Davalı, hem daha az kusurlu, hem dava aleyhine sonuçlanıyor. Hani hukukta kimse kendi kusurundan faydalanamazdı Yargıtayın yerleşik içtihadlarını ben yerleştiremiyorum mantığıma Kolay Gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
boşanma ve bana maddi manevi zarar veren kadına da tazminat davası açmak istiyorum? | Konuk anna70 | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 18-06-2010 14:05 |
meslaktaşa karşı maddi manevi tazminat davası | av.aysil | Meslektaşların Soruları | 5 | 03-04-2010 17:50 |
evlilik olmadan boşanma maddi manevi tazminat | mrbozkurt | Meslektaşların Soruları | 9 | 08-05-2008 16:11 |
Boşanma sonucunda hükmedilen manevi tazminat ve maaş haczi | anadolu32 | Meslektaşların Soruları | 3 | 18-06-2007 13:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |