Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Anket Sonucu: Evlilikler Süreli Olabilir mi?
Evet 7 43,75%
Hayır 9 56,25%
Oy Verenler: 16. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 284)

Evlilikler süreli olabilir mi?

Yanıt
Old 25-09-2007, 10:51   #1
av.semire nergiz

 
Varsayılan Evlilikler süreli olabilir mi?

Geçenlerde basından okuduğum bir ilginç konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.Almanya'da bir bayan siyasetçi Almanya'da evliliklerin 7 yıl ile sınırlandırılması başka bir deyişle yapılan evliliklerin 7 yıl sonunda otomatikmen sona ermesi, eğer taraflar ister ise icrai bir hareketle ilgili resmi makamlara başvurmak suretiyle devamını talep etmesini önerdi.Olayın basında da yer alması müteakip Almanya'da bu konu çok sert tartışmalara neden oldu ve en sert tepki de malumünüz katoliklerden geldi.Bayan siyasetçinin derhal istifasını isteyenler oldu;ve bu konu hala çok geniş kesimlerce tartışılıyor.


Açıkçası ben bu öneriyi duyduğum zaman çok şaşırmadım;zira ben de daha önce bu fikri savunuyordum ancak tek farkla 7 yerine 5 yıl süre olmalı diye düşünüyordum...

Acaba bu konuda kimler neler düşünür,böyle bir uygulamanın fayda ve zararları neler olabilir?
Old 25-09-2007, 12:33   #2
Veysel

 
Varsayılan

2023 yılında Türkiye’ nin nüfusu 84 milyon olarak tahmin edilmektedir. (kaynak DİE) Görüldüğü üzere hızla çoğalıyoruz. Kanımca olsa olsa tek faydası zorunlu bir nüfus planlaması olur. Siz 5 veya 7 yıl sonra bitecek veya ne olacağı belli olmayan bir evlilikte çocuk yapar mısınız?

Kaldı ki, boşanmak ülkemizde çok mu zor daha evlilik başlamadan sınır koyuyorsunuz. Belki Asliye hukuk hakimlerimizin dosya sayısında bir azalma olabilir –ki o da belli değil ya, diğer taraftan ayakları üzerinde duramayan kadınların halini düşünebiliyor musunuz ?

Ben, kimden gelirse gelsin böyle bir projenin veya önerinin toplumda kabul görmeyeceği inancındayım.

Saygılarımla.
Old 25-09-2007, 14:26   #3
Themis99

 
Varsayılan

Yapılan başka bir araştırmaya göre çiftler her beş yıllık dönemde evliliklerini sorguluyor, sorunlar dayanılmaz boyuta ulaşınca boşanıyor. İlk beş yılı atlattı iseniz evliliğiniz sorunsuz beş yıl daha devam ediyor.
Bu öneri belki de eşlerin bir sinir harbi yaşamadan medeni bir şekilde ayrılmalarına imkan tanıyabilir.Belki de nasıl olsa ayırılacaklarını düşündükleriden birbirine iyi davranabilir,''şunun şurasında ne kaldı ki '' der sorunları görmezden gelebilirler.
Ancak evliliğin sürekli olması gerektiği, evliliğin tek amacının çiftler arasında cinsel birliktelik sağlamak olmadığı, çocuk sahibi olma, sevme ve sevilme duygularınında evliliğin olmazsa olmazları arasında olduğu düşünüldüğünde pekte kabul göreceğini düşünmüyorum.
Özellikle sayın Veysel'in de belirtmiş olduğu üzere kadınların ülkemize has durumu dikkate alındığında dahada vahim sonuçlar ortaya konulabilir.
Birde çiftler bu süreçte çocuk sahibi olmuşlarsa daha da vahim...
Ha bu arada çiftler arasında aldatma olayları daha sık yaşanabilir.''Nasıl olsa evliliğimiz bitecek! Bari bundan sonrası için birlikte olacağım biri olsun!yedekte bulunsun '' furyaları gündeme gelebilir.
Toplumda kabul görmesi biraz zor !
Old 25-09-2007, 14:40   #4
üye8180

 
Varsayılan

Bence çok güzel olur. Süreli olduğu ve sürenin uzatılmaması ihtimali var olduğu için eşler birbirlerine daha dikkatli davranır. Hem de bir insanla evliliğin, boşanılmadıkça ömür boyu sürmesi gibi, insanı kapana kısılmış gibi geren bir halet-i ruhiyeden kurtulunmuş olur. Beş ya da yedi yılda da eşin kişiliği, evliliğe uyumlu olup olmadığı, beraber yaşlanılacak bir kimse olup olmadığı, artılarının eksilerinden daha fazla ya da az olduğu gibi konular açıklığa kavuşur. Beş yıldan sonra da eşler ya tamam derler ya devam. Çocuk konusu da evlilik uzatılmışsa gündeme gelebilir. Artık istenmeyen hamilelik gibi bir problemin yeryüzünde mevcut olmadığını düşünüyorum.
Old 25-09-2007, 14:48   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

Tartışmaya tek erkek olarak katılan sn.Veysel konuya olumlu bakmamış
Alıntı:
diğer taraftan ayakları üzerinde duramayan kadınların halini düşünebiliyor musunuz ?
ve
Alıntı:
Ben, kimden gelirse gelsin böyle bir projenin veya önerinin toplumda kabul görmeyeceği inancındayım.
diyerek görüşünü belirtmiştir.

Kadın katılımcılar ise Veysel'in kaygılarına hiç de katılmamışlar ve öneriye sıcak bakmışlardır.

Bu sonuclara bakarak(en azından şimdilik)"erkekler evliliklerin bitmesini istemiyor"diyebilir miyiz?

Old 25-09-2007, 15:09   #6
DMKY

 
Varsayılan

Gabriele Pauli gibi basindan 2 evlilik gecmesine ragmen mutlulugu bulamamis birinin ortaya attigi bu fikir Almanya`da da taraftar bulmadi. 7 yil sonra bosanmak uzere, evlenilir mi? Bence cok mantiksiz!
Old 25-09-2007, 15:13   #7
Veysel

 
Varsayılan

Sayın Kayar ; Benim kaygım siz kadınlar için. Erkekler için pek sorun olacağını sanmıyorum. Onlar, bir şekilde hayatını idame ettirebilir. Ancak kadınlar için durum pek de sanıldığı gibi kolay olmaz. Böyle bir durumda kanımca olmayacak da... Katılımcıların şu an ifade ettiği ve haklı olduğunu düşündüğüm noktalar da yok değil. Ancak ben, sosyal bir bakış açısı ile değerlendirdiğimde pek mümkün görmediğimi ifade etmek istedim. Bunun da nedeni yazılı olmayan birtakım kurallar. Bilinmez, belki de öylesi daha sağlıklı olur. Yaşayıp görmek lazım.

Diğer sorunuza gelince ; Erkekler eğer eşiyle mutluysa tabi, evliliklerinin bitmesini istemiyor. Bir o kadar da sıkboğaz edilmesini...

Saygılarımla.
Old 25-09-2007, 15:17   #8
üye8180

 
Varsayılan

Neden evlenilmesin? Bugün boşanan çiftler evliliklerinin bir ömür boyu sürmesi inancı ile başlamamışlar mıydı evliliklerine? Hayat sürprizlerle doludur. Keza evlilikler de. En azından bu gerçeklik baştan kabullenilip evlilik bağı kurulabilir pekala diye düşünüyorum.
Old 25-09-2007, 15:25   #9
DMKY

 
Varsayılan

Hayatin insanin karsisina neler cikaracagi bilinmez. Her evlenen bir omur boyu bir yastiga bas koyamiyor. Evlilik kadar bosanma da dogaldir. Ancak, belirli tarihte kesin bosanacagim diye evlenmek bence anlamsiz. Bu fikri ortaya atan alman politikaci, gerekce olarak, kendi yaptigi evliliklerde esine olan sevgisini yaklasik 7 sene sonra kaybettigini belirtmis.

Bu benim kendi gorusum, ileride bir referandum yapilsa, ben hayir oyu verirdim.
Old 25-09-2007, 16:06   #10
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan DMKY
Bu fikri ortaya atan alman politikaci, gerekce olarak, kendi yaptigi evliliklerde esine olan sevgisini yaklasik 7 sene sonra kaybettigini belirtmis.

7 sene çok subjektif bir rakam.Eğer bu tip gerekçelerle bu öneri hayata geçerse;2 sene sonra eşine eski sevgisinin kalmadığını iddia eden kişinin de boşanmaya hakkı olduğu düşünülebilir.

Türk Kanunlarına göre kimse katolik evliliği yapmıyor.Evlenmek nasıl bir haksa,boşanmak da bir hak.Evliliğinden memnun olmayan erkek ve kadınlar gerekli prosedürü yerine getirip boşanabilirler.Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim.

Boşanmayı tek tarafın iradesine bağlamanın,daha doğrusu tek tarafın iradesiyle evliliğin feshinin önünü açmanın,çiftlerin haklarının korunmasında problem oluşturacağını düşünüyorum.Nafaka,mal paylaşımı,velayet gibi boşanma davası sırasında çözüme kavuşan sorunlar bu durumda çözümsüz kalacaktır.

Olması gerekenler nasıl her konuda varsa bu konuda da vardır.Ancak birde toplumsal gerçekler var.Kendi ayakları üzerinde durabilen kadın zaten boşanmak istediğininde bunu gerçekleştirebiliyor.Ancak resmi nikahın bazı kadınlar için tek güvence olduğu Türkiye gibi ülkeler de bu hak erkekler tarafından kötüye kullanılacak,zaten mağdur olan kadınlar bir kat daha mağdur edilecektir.

Evlilik bir akid olabilir ama bir iş akdi değildir!



Saygılarımla.......
Old 25-09-2007, 16:14   #11
Av.Nur

 
Mesaj

Bir zamanlar evli eşler birbirine hayat arkadaşı derdi.
Ben yaşlı bir kadınım kusura bakmayın , ama daha da yaşamayı düşünüyorum ve hayatımı çook uzun düşünürken daha kısa süreli düşünülecek bir hayat arkadaşlığı kabul edilebilir gelmedi bana.
Old 25-09-2007, 16:30   #12
DANGER

 
Varsayılan

Çalışmayan kadınlar evlenemez hale gelicek korkularından ve belkide iş piyasası milyonlarca üniversite mezunu boşta gezerken bir vurgun daha yaşıyacak çünkü bir kitleyi daha çekicek kendine doğru.Tek fark mağdureler mağdure olunduğunu göze alarak bir yola çıkıcak.Türkiye şartlarında mümkün mü 7 sene çocuk yapmamaya çalış çalış ta kazayla oldu diyelim mağduriyetimiz bir kat daha mı artsın.İnsanın boşanmıyacağı bile varsa aklına sokan saçma bir anlayış bence. En güzeli evlenmeyin desem
Old 25-09-2007, 16:35   #13
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, fakirlikte ve zenginlikte ancak 7 yıl süreyle seninle evlenmeyi kabul ediyorum!..

bu Gabriele Pauli oruç ta tutmuyordur ki ramazan başına vurdu desek...
Old 25-09-2007, 23:05   #14
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

7 sene sonra öldürmek niyetiyle çocuk doğurmaya benziyor.

Zamanın ne getireceği belli olmaz.
Old 26-09-2007, 09:23   #15
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Bu uygulamada 'boşanma' kavramı yok sadece sürenin sonunda otomatik hükümsüzlük var taraflar isterse evliliği devam ettirebilir ve çocuk, mal paylaşımı vs. boşanmaya bağlı sonuçlar açısından da tarafların anlaşamaması durumunda mahkemeye başvurma hakları var. Konuya bu açıdan da bakalım.....
Old 26-09-2007, 13:31   #16
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bu öneri iyi kurgulanırsa, toplumsal ilişkileri farklılaştıracak bir yere gelinebilir belki.

Herkesin 7 yıl evli kaldığı ve 7 yıl sonrasına ilişkin mal paylaşımı ve velayet ilişkilerinin daha işin başında, evlenirken belli çözümlere bağlandığı bir yaşam biçimi olabilirdi belki.

Tarafların velayet haklarını kaybetmelerini gerektiren bir durumun 7 yılın sonunda ortaya çıkması halinde mahkemelerin ve/veya aile hukuku arabulucularının evlenirken kararlaştırılan düzenlemeyi gözden geçirmeleri sağlanabilirdi belki.

O zaman hiçbirimiz 7 yılın sonunda anne – babası ayrılan bir çocuk için yaslar tutmazdık, çünkü yaşam bu yönde kendi akışını ve farklı bir bakış açısını sağlamış olurdu bize belki.

Birtakım dedikoducu kimseler “ Ayyy, kocası nikah tazelememiş mi 7 yılın sonunda? Kimbilir neler çevirdi ama o kız da , bak benimkisi bana 5 kez tazeledi valla, şekerim” derlerdi ve eski tutuculukların yeni cümlelerini kurarlardı belki.

Kimse kimsenin sonsuza kadar mülkü olacağını düşünmezdi ve çiftler biribirlerine daha özen gösterirlerdi belki.

Ben nasıl boşanacağım, şahit, özel yaşamımın ortaya dökülmesi, çocukların yaşayacağı çirkinlikler diye dertlenenler olmazdı belki.

Bugünkü vizyonumuz önümüzde engel olabilir, ancak bu fikrin bir hayli enteresan olduğunun hakkını da teslim etmemiz gerek, bence.

Saygılar.
Old 28-09-2007, 20:03   #17
yağmurdamlası

 
Varsayılan :)

Evliliğin bir süre sonra heyecanını yitirdiğinden şikayetçiler hep boşanan çiftler...Monotonluk ve anlaşamamaktan kaynaklanan sorunlar boşanan çiftleri doğuruyor.Medeniyetler gelişiyor ama bu gelişmeler sosyal olaylarda da sorunları doğuruyor...İnsanlar para,mevki,meslek gibi şeyler içinde ailelerini ihmal etmeye başlıyor ama yaşamlarındaki boşluğun sebebinin ne olduğunu da anlayamaz duruma geliyorlar...Belki süre koymak mantıklı gibi geliyor ama bugün evlenen yarın boşanan çiftleri de görünce sürenin de aslında çok önemli olmadığını düşünüyorum...Ortada varolan evlatlar bile evliliği kurtaramaz duruma geldiyse artık bazen yorumsuz kaldığımız durumlar çoğalıyor ne yazık ki...
Old 29-09-2007, 12:57   #18
sarman

 
Varsayılan

bence ortaya atılan bu görüş belki Almanya gibi zaten aile ve toplum yapısı zayıf olan ülkelerde pozitif bir etki yapabilir. ancak bizim gibi aile ve topluma önem veren ülkelerde böyle birşey sozkonusu olamaz. zaten ülkemizde boşanmak o kadar zor değil.
başka bir düşündürücü tarafı ise bu yedi senelik evlilik içinde doğan çoçukların durumu ne olacak sorusudur.

saygılarımla
Old 30-09-2007, 10:18   #19
üye18721

 
Varsayılan

Evliliklerin süre ile sınırlı olması önerisine karşıyım. Her ne kadar 7. yıl genellikle boşanma kararların alındığı; kritik bir yıl olsa da;evliliklerin bu 7.yılda otomatik olarak sona ermesi bir çok yönlerden sakıncalı; foruma katılanlar bu sakıncaları yeterince dile getirmişler.Aslında -evliyken- ben de böyle bir düşünce içindeydim. Madem evlilik bir akit o zaman her sözleşmede yer alması gerektiği üzere süreyle sınırlanmalı diye düşünüyordum. Yolunda gitmeyen bir evlilik kişinin kendisini cendere altında kalmış gibi hissetmesine neden olabiliyor. Artık çözümün süreyle sınırlamak gibi bir yöntem yerine boşanmak olduğunu düşünüyorum.
Old 30-09-2007, 11:19   #20
denizizm

 
Varsayılan

Manevi olan her şeyin yavaş yavaş cılızlaşmaya başladığı 2000 li yıllarda bu öneri kimseyi şaşırtmadı sanırım.Beni şaşırtmadığı gibi.Ancak bazı şeylerin süresiz ve sınırsız yaşanarak öğrenilmesi ve zaman içerisinde ne zaman biteceğine tarafların karar vermesi gerekir.Şimdi denebilir ki -ama biraz realist bakalım olaya işte evlilikler en fazla 7 yıl çekiliyor,aynı çatı altında.Bu kutsal müesese 7 yılda ruhunu teslim ediyor-Öyle olsa bile neden buna şartlandıralım kendimizi,7 yıl sonra icrai bir hareketle yenilemek yerine ayrılmak istiyorsam icrai bir hareketle son noktayı koymayı tercih ederim..

Bu öneri beni pek açmadı.Saygılar
Old 09-10-2007, 08:30   #21
askars

 
Varsayılan

Önce cazip görünen bu teklifin insanı yalnızlaştırma ve bu yalnız hayattan tüketimi körükleyerek farklı ekonomik çıkarlar sağlamaya yönelik olduğunu düşünüyorum.Aile kavramının yok edilmesiyle doğacak tüketimi bir düşünün.Çocuklar zaten onsekizinde ayrı eve çıksın; eşler otomatik olarak boşanmış sayılsın.Ne kadar birey varsa o kadar ayrı ev olacak.O evin eşyası, elektriği, suyu, doğal gazı, vs., vs. si olacak.Sonra yalnızlığa çare hayvan beslenecek.O hayvanın maması, bakım ürünleri vs., vs.si olacak...Biraz da bu yönünü düşünsek işin!
Old 09-10-2007, 08:35   #22
askars

 
Varsayılan

Önce cazip görünen bu teklifin insanı yalnızlaştırma ve bu yalnız hayattan tüketimi körükleyerek farklı ekonomik çıkarlar sağlamaya yönelik olduğunu düşünüyorum.Aile kavramının yok edilmesiyle doğacak tüketimi bir düşünün.Çocuklar zaten onsekizinde ayrı eve çıksın; eşler otomatik olarak boşanmış sayılsın.Ne kadar birey varsa o kadar ayrı ev olacak.O evin eşyası, elektriği, suyu, doğal gazı, vs., vs. si olacak.Sonra yalnızlığa çare hayvan beslenecek.O hayvanın maması, bakım ürünleri vs., vs.si olacak...Biraz da bu yönünü düşünsek işin!
Old 09-10-2007, 08:41   #23
avseher

 
Varsayılan

evlilikte de başka ilişkilerdede baştan süre konulamaz konulmmalı. ben sneinle arkadaş olacağım ama 5 ay sonra görüşemk istemiyorum demek ne kadar mantıksızsa evlilikte 7 yıl sonra ayrılalım demekte o kadar mantıksız ve gerçke dışı.7 yıl sonra bana dönüp bakmayack insana göre hayatımı naısl şekillenrilebilirim. Düşünün eşi hakim bir avukat onunla ilçe ilçe gezermi. Çocuk dünyaya getirilir mi. Hastayken eşinin başında beklenirmi. Zaten 7 yıl dolmak üzere 3 ayım kaldı kanserse kanser ne uğraşacağım hastalıüıyla denmezmi. Çok komik ve gerçek dışı bir düşünce. şiddetle karşıyım.
Old 09-10-2007, 13:57   #24
Toygar Yavuzcan

 
Varsayılan

Herkese Merhaba
Gazetelerde okuduğumda da aynı şeyi düşünmüştüm şimdi sizlerle paylaşmak istedim.
Hobi olarak biraz felsefe ile biraz mitoloji ile ilgileniyorum, dünyanın çok eski tarihinde evlilik kurumunun hiç olmadığı, insanların klanlar ve kabileler halinde yaşadıkları, doğan çocukların tüm klan toplumunun malı sayıldığı, özel mülkiyetin söz konusu olmadığı, klanın tüm mülkiyetinin ortak olduğu, insanların iş bölümü içinde çalıştıkları, eşit olarak paylaştıkları bir dönem var.
Buna bazı tarih kitapları ana erkil düzen derken bazıları ise gaia veya toprak ana kültürü demekte.
Zaman içerisinde nufus artışına, kaynakların azalmasına, klanlar arası savaşlara, fetihlere bağlı olarak ortadan kalkmış.
Evlilik kurumu ise bu düzenin ortadan kaldırılması, özel mülkiyetin girmesi, toplumlara zengin ve güçlülerin egemen olmasıyla girmiş insan dünyasına.
İnsanoğlu' nun evlilik kurumu ile tanışması erkek egemen ataerkil düzene geçiş ile birlikte olmuş.
Yani evlilik kurumun gelişinin esas sebebi kuşaktan kuşağa mal aktarımını (miras müessesini)ve sermaye birikimini sağlamak. haliyle de buna bağlı olarak nesep, veraset, varis gibi kavramlarla tanışmışız.
Yine ataerkil düzene geçiş ile birlikte sömürü, kölelik, kastlar, toplumsal sınıflar, zenginlik, fakirlik, soylular, rahipler, burjuvalar vb. yapılar da girmiş insan hayatına.
Acaba süreli evlilik önerisini ortaya atan Gabriele Pauli' nin önerisi bu iki düzen arasında bir orta yol olabilir mi?
Saygılarımla
Old 05-11-2007, 17:23   #25
enginer

 
Varsayılan gelecekte evlilikler nasıl olacak

geleceği kurgulamak mümkün ancak kesinleştirmek zor.
insanların mutlu olduğu bir "ütopik global mutlu tüketiciler" uygarlığı düşünürken;petrol için birbirini boğazlıyan ülkelerin 3 ncü dünya savaşına gidiyoruz sanki...
Prof helen fisher in,boşanmaları sorgulayan bir kitabı var;"cinsel aşkın anatomisi".
orada istatistiklerin -genel kanı olan 7 yıl ın aksine- boşanmaların 4 yıl sonra başladığını ve nedenlerini inceliyor.
ve bu arada aldatmaları,aşıkları,flörtleri de inceliyor.
boşanmaların 4ncü yılı beklemesi,doğan bebeğin yürüyüp,kendisini doğaya karşı savunabileceği bir zamanda başladığını araştırıyor...
evlilik mekanizması sadece 2 kişiyi ilgilendiren bir sorun değil,toplumun genel yapısı evlilik kurumundan başlıyor.
öyle olmasa iki kişinin arasındaki ilişkiye devletin bu kadar müdahil olması mantıklı olmazdı.
ancak su konuya da dikkat etmenizi öneririm; evli olmayan kişiler tüketim toplumu mantığına daha iyi hizmet edecektir.
bence ekonomik bağımsızlığı olan 2 kişinin evliliği,gereksiz önyargılardan arınınca hoş ve dengeli bir yaşam türü olacaktır.
var olan evlilik anlayışı,sorgulanmalıdır...,uzun yıllara sürecek bir evlilik için insanların çocukları ve kendileri ile sağlıklı yaşamalarında ,en önemli olay,içgüdülerin sansasyonsuz araştırılmasıdır.
en ilkel kabilelerden,geliri en yüksek sosyal guruba kadar aile yaşamı bir şekilde sürmektedir.
giderek evine kapanan ,"çalışan insan" lar,birlikte yaşamaya devam etmenin ,insan sıcaklığını hissedeceği bir kurtarılmış alan aramaktadır.
devletler,insanların evliliklerini yasalarla kuşatıp,onların kendillerini "esir" hissetmelerini önleyecek,evliliklerinin devamını sağlayacak düzenlemeleri bulmak ve uygulamak zorundadırlar.
hukuksuz bir toplumsal yaşam mümkün olmadığına göre ,evlilikler içinde yasalar olacaktır.
zor olan ise iki insanın birbirini ezmeden yaşamasıdır...peki yasa tam hangi aşamada evlilik anlaşmazlıklarına müdahale etmelidir?
erkek,kadın,çocuk ,hangisi evlilikte korunması gerekendir,
bence öncelik "insan" olmalıdır.
insanlar zafiyetleri ile başkalarına zarar vermediği bir evliliği sürdürmelidirler
Old 01-02-2008, 21:13   #26
Av.Bülent Bilgehan Yıldız

 
Varsayılan

Kanımca toplım değer ve yargılarına paralel olması durumunda uygulanabilirlik ihtimali yüksek bir fikir. Ancak toplum yargı ve düşüncesinde tepki yaratmayacak ve aile birliğine zarar vermeyecek ve hatta faydalı olabilecek ise değerlendirilmelidir. Saygılar.
Old 05-02-2008, 15:20   #27
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Evliliklerin yarısı ilk 5 yılda bitiyor Türkİye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre, boşanmaların yüzde 42.6’sı evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşiyor. Evlilik süresi 6 ile 10 yıl arasında olanlarda boşanma oranı yüzde 21.8 iken, 11 ile 15 yıl arasında da bu oran yüzde 13.5 olarak gerçekleşiyor. 16 yılı aşan evliliklerdeki boşanma oranı yüzde 22.1.

Resmi veriler böyle diyor............
Bu veriler ışığında süreli evliliğin kötü olduğuna dair fikir beyan eden arkadaşlardan fikri değişecek olan var mı?
Old 05-02-2008, 15:56   #28
Av.Bülent Bilgehan Yıldız

 
Varsayılan evet

Evlenmeyin deseniz haklısın ama gelin görünki aşk denen hastalığa çarede bulmanız gerekli sanırım.
Old 05-02-2008, 15:57   #29
Av.Bülent Bilgehan Yıldız

 
Varsayılan evet

Alıntı:
Yazan DANGER
Çalışmayan kadınlar evlenemez hale gelicek korkularından ve belkide iş piyasası milyonlarca üniversite mezunu boşta gezerken bir vurgun daha yaşıyacak çünkü bir kitleyi daha çekicek kendine doğru.Tek fark mağdureler mağdure olunduğunu göze alarak bir yola çıkıcak.Türkiye şartlarında mümkün mü 7 sene çocuk yapmamaya çalış çalış ta kazayla oldu diyelim mağduriyetimiz bir kat daha mı artsın.İnsanın boşanmıyacağı bile varsa aklına sokan saçma bir anlayış bence. En güzeli evlenmeyin desem
OLUR
Old 05-02-2008, 22:26   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Üzerinde ciddi ciddi tartışılması gereken bir olay olarak görüyorum.

Geri kalmış toplumlarda uygulanması çok zor olsa da, ekonomik özgürlüklerin yaygınlaştığı toplumlarda uygulanabilir kanaatindeyim. Hatta şöyle de olabilir. Taraflar dilerse süreli, dilerse süresiz evlenebilirler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kadastro tespitine itiraz-süreli Hammerfall Meslektaşların Soruları 8 11-11-2010 15:05
Belirli Süreli İş Akdi Viyola Meslektaşların Soruları 4 04-03-2010 00:09
belirsiz süreli iş akdini belirli süreli hale getirmek kckr İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 8 26-07-2009 01:01
Süreli Kira Akti / Tahliye Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 7 16-05-2007 20:40
Belirli Süreli İş Sözleşmesi ve Feshi av.knel Meslektaşların Soruları 3 08-03-2007 11:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04987001 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.