Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

açıköğretim hukuk açılabilirmiş

Yanıt
Old 02-05-2010, 23:40   #1
lawyer_2808

 
Varsayılan açıköğretim hukuk açılabilirmiş

son zamanlarda önümüzdeki birkaç yıl içinde açıköğretim hukuk fakültesi açılabilme ihtimali üzerinde tartışmalar var. bu konuda görüşlerinizi paylaşırmısnız arkdaşlar.
Old 03-05-2010, 09:05   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Açık öğretim ile hukuk öğrenilemez diye düşünüyorum.

Pek çok hukuk öğrencisi derslere devam etmeksizin evde kitaplarını okuyarak mezun oluyor. Ama mezun olmakla hukuku öğrenmek ayrı tutulmalı.

Pek çok hukuk mezunu hukuku öğrenmeden mezun olduktan sonra hukuk kaynaklarını kullanarak iş yapabiliyor. Ama iş yapmakla hukukçu olmak ayrı tutulmalı.

Hukuk satranç gibidir. Satrancı bilerek oynamak zevk verir; bilmeden oynamak ise ızdıraptır. Açık öğretim ile öğrenilecek hukuk zevk vermekten uzak olacaktır.

Açık öğretimden mezun olanların baroya kabul edilmesi mümkün olamayacağından bu hususta avukatlık açısından bir görüşe ihtiyaç bulunmadığı kanısındayım.

Saygılarımla
Old 03-05-2010, 14:16   #3
akoguz

 
Varsayılan

O zaman gülerim ağlanacak halimize...Zaten çok sayıda hukuk fakültesi açıldı ve ihtiyaçtan fazla mezun veriyorlar. bana göre nitelik düşüyor, nicelik artıyor. hukuk fakültelerinden mezun olduktan sonra 2 yıllık bir enstitü kurulmasını ve yoğunlaştırılmış uygulamalı bir eğitime herkesin tabi tutulması ve buradan mezun olurken branşlaşmayı sağlayacak şekilde bir sınav getirilmesi ve belirli bir puanın altında kalanların avukat, hakim ve savcı yapılmamaları gerekir. Her öğrenciye 3 defa sınava girme hakkı tanınmalı ve sınavlarda başarısız olanların da adliyelerde müdürlük ve zabıt katibi olarak çalışmalarının sağlanmasına yönelik bir düzenleme yapılması bence daha doğru olur. Böylece icra dairelerinde ve mahkeme kalemlerinde hukuk eğitimi almış kişilerin istihdam edilmesi sağlanarak abes bir takım işlem, uygulama ve yazım hatalarının da önüne geçileceğini düşünüyorum. Ayrıca hem avukatlık mesleği açısından hem de hakim ve savcılık mesleği açısından bir nitelik de kazanılabilinir diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
Old 04-05-2010, 10:52   #4
üye18734

 
Varsayılan

Daha önce başka bir siteye yazmıştım.

Bugün itibariyle 89 adet hukuk fakültesi mevcut. Bu sayının artması beni daha da mutlu ediyor.Hukuk fakültesinden mezun olan her öğrencinin yalnızca hakim, savcı ve avukat olacağı şeklinde bir kural bulunmamaktadır. Ülke olarak, diğer mesleklerde de hukukçu mantığı bulunan yetkili ve görevlilere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Bu fakültelere, bu yıl toplam 8350 öğrenci yerleşecek. Bu sayı daha 5 yıl kadar önce 4400 kadardı. 8350 mezun arasından daha fazla akademisyen, hakim savcı avukat, ve şirket/kurum yöneticileri çıkacaktır.
Artık, hukukçu kimliği daha fazla kimseye kazandırılmış olacak.
Bilen ve bilmeyen ayrımı nesnel bir şekilde yalnızca sınavla yapılabilir. Şuan ki sınavsız sistem herkesi bilen kabul etmektedir. Mevcut uygulamadaki sözlü mülakat, Yazılı sınav ile desteklenerek objektif kriterler sağlanacaktır.
Dünyanın hiç bir ülkesinde avukat olmak bizdeki kadar kolay değildir.
Liselere, Üniversitelere giriş sınavsız yapılabilir mi?
Berberlik, Emlakçılık dahi sınavla yapılabilmektedir.
Avukatlık mesleğinin niteliği gereği, güncel hukuka da hakim olmak gereklidir. Bu sebeple Avukatlık sınavı yalnızca mesleğe girişte değil devamında da ugulanmalıdır. Herşeyden önce adalete daha sağlıklı hizmet etmek ve mesleğin onurunu ve itibarını yükseltmek için her yıl yapılsa dahi böyle bir sınavdan imtina etmem (Mesleğin onuru ve itibarının yüksek tutulmasının gerekliliği, şahsi egoları tatmin için değil, Avukatlığın "adil yargılama"nın teminatı olmasından ileri gelmektedir).
Benzer tartışmalar Anadolu Liselerinin sayısının arttırılmasında da yaşanmıştı.
Mevcut Hukuk Fakülteleri/Anadolu Liselerinin popülaritesinin azalacak olması yenilerinin açılmasına engel değildir. Daha fazla yetişmiş insan ülke değerlerini arttıracaktır.
"Pasta" dan daha az pay alınacak olması ülke değerlerinin arttırılmasına engel olamaz.
Ayrıca bu sınavlarda derecelere girenler taşradaki küçük hukuk bürolarında değil, büyük hukuk büroları ve şirketlerde hakkettikleri kademelerde çalışacaklardır.

Netice olarak açık öğretim de olsa daha fazla hukuk fakültesi açılması, seviyesi yüksek sınavların da arttırılmasıyla ülke değerleri artacaktır.
Old 07-05-2010, 01:28   #5
manolimato_06

 
Varsayılan

Açılmasında bir sakınca görmüyorum şöyle ki halihazırdaki sistemde öss den (yeni adını/adlarını bilmiyorum) kötü sayılabilecek bir puan alıp ta özel üniversitelerin hukuk fakültesinden mezun olunabiliyorsa açıköğretim ile de -diğer çok başka şartlar (maddi-manevi) yüzünden- üniversiteye gidemeyen vatandaşlarımıza da bu şans verilmiş olur bununla beraber "sorun" hukuk fakültesi/ mezunu sayısının fazla olmasından doğmuyor "işsizlikten" doğmaktadır.İşsizliğe çözüm bulamayan politikanın karşısına eğitim hakkının sınırlanması isteğiyle çıkmamak lazım gelir düşüncesindeyim.
Old 07-05-2010, 15:42   #6
Av.EErdem

 
Varsayılan

Kesinlikle açık öğretim ile hukuk öğrenilemez diye düşünüyorum. Üniversite eğitimi boyunca en büyük faydayı pratik çalışmalardan kazanmışızdır. Pratik çalışmalarla derste, hocanın anlattığı ve kitaplardan okuduğumuz konuları olaya uygulamayı, fikir yürütmeyi öğrendiğimiz bir gerçek. Muhakeme yeteneğini geliştirmeden kimse hukukçu olamaz bence. Evet avukatlık yapabilmek için sınav sistemi getirilebilir ancak ülkemizde ezbere dayalı öğrenmenin yaygın olduğu ve hukukçu nosyonuna sahip olmasa da ezber yöntemiyle insanların sınavda başarı sağlayabileceği ihtimalinin bulunduğu gözardı edilmemelidir.
Old 13-05-2010, 08:01   #7
komser0606

 
Varsayılan

açılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum böylece ülkemdeki hukukçu kimliği artacak insanlar hukuki yardımdan daha cüzi rakamlarla faydalanabilecek diyorum
Old 15-05-2010, 08:25   #8
Av.EErdem

 
Varsayılan

Sayın Komser0606;
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, ülkedeki Hukukçu kimliğinin artması değil bu kimliğe sahip olanların Hukukçu vasfını taşıması önemlidir. Sayısı artması gereken gerçekten hukuk etiğini özümsemiş hukukçulardır.
Ayrıca bu ülkede maddi olanakları yetersiz insanlar da hukuki yardım alabilmektedir. CMK gereği müdafi yardımıyla savunma yapmak isteyen kişiye zaten vekil/müdafi tayin edilmektedir. Ayrıca Adli Yardım kurumu ile de hukuki ihtilafların çözümünde kişilere vekil tayin edilmesi sağlanmaktadır. Kısacası; insanlar cüzi rakamlarla değil, tamamen ücretsiz olarak hukuki yardımdan faydalanabilmektedir.
Old 15-05-2010, 13:04   #10
kazimdeniz

 
Varsayılan hukuk açıköğretim fakültesi açmanın saçmalığı

Hala memlekette bu kadar çok hukuk fakültesi varken(vakıf üniversiteleri ekseri teşkil edip verdikleri hukuk formasyonunun niteliği hala tartışmalıdır)hukuk açıköğretim fakültesi açılması bence saçma bir düşüncedir zaten çok avukat var ve meslekte kalite giderek düşmekte bir an evvel YÖK'ü sağduyulu olmaya davet ediyorum ne diyim.
Old 15-05-2010, 19:54   #11
komser0606

 
Varsayılan

Sayın Av.EErdem üzerinde söyledikleriniz büyük doğruuluğu var yani herkes nerede ise üçretsiz sayılacak rakamlarla hukiki yardım alıyor ançak bu uygulamada öyle olmuyor. CMK servisinde her gün ortalama olarak bir avukatı şüpheli müdafiliği için çağırıyoruz ançak bunların çok azı davayı takip ederek şahsın mahkemesi aşamasında hazır bulunuyor şahıs mahkemeye sevk edildiğinde ikinci bir avukat atanıyor neden ifade aşamasında hazır bulunan avukatın başka işi var gelemiyor yeni gelen avukat konuyu bilmiyor. gibi ayrıca CMK da yapılan son düzenlemeye göre şüpheli senin avukatın yoksa devlet bunu temin eder ançak dava neticesinde mahkum olursan bu para senden talep edilir diyor . en azından ben böyle biliyorum. yanlış biliyorsam lütfen düzeltin. Özetle insanlar hukuki yardımdan ucuz yararlanmıyor yada kaliteli bir yardım alamıyor. Açık Öğretim hukuk fakültesinin açılması tarafftarıyım pek çok hukuk fakültesinde okuyan arkadaşım var pek azı ders takibi yapıyor. aslında bununla ilgili istatikte tutulabilir yani ünversitelerin hukuk fakültelerinin devamlılık oranı ile ilgili merak ediyorum nasıl bir şey çıkar ortaya .
Old 17-05-2010, 09:14   #12
üye18734

 
Varsayılan

Öncelikle şu ayrımı yapalım;
Hukukçuluk ≠ avukatlık, hakimlik ve savcılık.(A.H.S.)
Hukukçu kimliği, yalnızca "hukuki işlemlerle ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkları çözmeye çalışan A.H.S.lerde" değil,
hukuki işlemlerde bizzat bulunanlarda da bulunmalıdır.
A.H.S.'ler için hukukçuluk, mesleki gereklerin sadece ilkidir.
Yukarıda belirttiğim gibi;
Ülke olarak, diğer mesleklerde de hukukçu mantığı bulunan yetkili ve görevlilere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Old 17-05-2010, 11:16   #13
gülce

 
Varsayılan

ülkede herkes hukukçu olmak zorunda değil niye bu kadar özendiriliyor bu meslek anlayamadım ,biz kalite nasıl yükselir diye düşünürken bir de açık öğretimi çıkarsa ayaklanmaktan başka çare kalmayacak bu konuda barolara ve barolar birliğine çağrıda bulunmamız gerek
Old 18-05-2010, 11:46   #15
concardia

 
Varsayılan

Hukukçu olmak elbette bir meslek değildir, bir vasıftır ancak herkesin bu vasfa sahip olması hem kolay hem gerekli değildir. her hukuk fakültesinden mezun olan buna sahip olamayacağı gibi açıköğretim ile kazanılacak kadar basit bir vasıf da değildir. bu sefer herkesin ahkam kestiği bir hukuk camiası ortaya çıkacak. yani klasik tabirle bilen de konuşacak bilmeyen de. yani herkes hukuk bilip işler güllük gülistanlık olmayacak aksine gerçek hukukçuların itibarı zedelenecek.
diğer bir sorun da ne olacak bunca hukukçu? kalem müdürü vb olabilir, evet adliyedeki durumu çok daha iyi hale getirebilir. zabıt katipiliği(?) hukuk bilgisini gerektiren bir iş değildir ki vasıf önemli olsun. avukat? avukatlık ise asla olmaz, olmamalı da; çünkü bu bir sanattır, savunma sanatı ise hafife alınamayacak kadar önemlidir. bu yüzden nasıl bu kadar çok hukuk fakültesinin olması mesleğe ve hukukçuluk vasfına zarar veriyorsa açıköğretim ile hukukçu yetiştirme çabası da bir o kadar zara verecektir.
Old 18-05-2010, 12:46   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Bence Hukuk Fakültelerini kaldırsınlar; lise mezunlarına 1 yıllık Hukuk kursu açıp 1 yılın sonunda sertifika versinler; onlara da Hukukçu diyelim, avukat da olsunlar, hakim de, savcı da; herkes rahatlasın...
Old 18-05-2010, 12:48   #17
gülce

 
Varsayılan

sayın üye18734 öncelikle ben hukuk fakiltesini kolay kazanmadım ve kolay da okumadım.ayrıca hukukçu olmak bir meslektir demedim ancak onun kazandırdığı meslekleri icra etmek için okudum hayatımı kazanmak profesyonel anlamda hukukçuluk vasfını taşımak için ortada hukukçuyum diye gezmek için değil hukukçu olma yolundaki adımlarımız sürekli devam eder çünkü gelişen ve değişen bir sürecin takipçileriyiz.benim demek istediğim nokta zaten su anki var olan süreçte çok fazla sayıda hukuk fakülteleri var bunun sancılarını hepimiz yeni nesil özellikle yaşıyoruz bir de açıköğretim hukuk fakültesi açıklırsa ne olcak niye bu kadar özendiriliyor ayrıca niye açıköğretimde okunsun niye basite indirgeniyor.bunun altında meslek lisesi mezunklarının özellikle "imam hatip" lise mezunlarının rahatça hukuk okumasını sağlamak yolunun açı yatıyor bana göre
Old 18-05-2010, 12:54   #18
gülce

 
Varsayılan

ayrıca sayın üye18734 ülke değerleri insanlara iş olanakları sağlayamadığınız sürece arttırılamaz.
Old 18-05-2010, 13:01   #19
AvTürk

 
Varsayılan

açılmasında bir sakınca yok. hukuk nosyonu, hukukçu olma sıfatı, hukuk mantığı zaten meslek sahibi olmak için gereksiz. bütün sınavlar ezber üzerinedir. maddeyi bilir sınavı geçersiniz. ötesinin önemi yok.
Old 18-05-2010, 13:06   #20
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye18734
Ülke olarak, diğer mesleklerde de hukukçu mantığı bulunan yetkili ve görevlilere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Hukukçuluk bir meslek değildir.
Haklısınız hukukçuluk bir meslek değildir. Öte yandan üniversiteler de (bu bağlamda hukuk fakülteleri de) zaten meslek lisesi değildir. Mesleki eğitimi meslek liseleri verir, üniversiteler (hukuk fakülteleri de dahil HEPSİ) bilim eğitimi verir.

Ve evet haklısınız, hukukçu mantığına sahip yetkililere görevlilere ihtiyacımız var. Bir adım ileri gidelim, hukukçu mantığına sahip vatandaşlara ihtiyacımız da var. Hatta daha da ötesi tüm vatandaşların hukukçu mantığına sahip olması da olağanüstü olurdu.

Ama matematik kafası gelişmiş, siyaseti anlayan, tarihini bilen, psikolojiyi özümsemiş, felsefeyi seven, sosyolojiyi öven, coğrafyayı dinleyen, müziğe kulağı yatkın, sanatçı ruhuna, sporcu bedenine sahip vatandaşlara da ihtiyacımız var ama psikoloji, tıp, matematik, spor akademisi, sosyoloji, tarih, felsefe, siyasi bilimlerini açık öğretim haline getirmiyoruz.

Bir konuyu iyi bilen vatandaşlarımız olmasını istiyorsak, o konunun derslerini orta öğretime koyarız. Konunun halkın özüne işlemesini istersek, derslere ilkokuldan başlarız. O konuda meslek mensuplarına, kamu görevlilerine ihtiyacımız varsa onunla ilgili meslek liselerinin sayısını arttırırız. Üniversiteler ise ülkenin konu hakkında genel kültürünü arttırmak için değil, o BİLİMDE uzman yetiştirmek içindir.
Old 18-05-2010, 23:45   #21
gökyüzü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
...coğrafyayı dinleyen,...

Ne güzel bir tanımlama!
Old 19-05-2010, 00:13   #22
Av.1911

 
Varsayılan

Açık öğretim Hukuk Fakültesi açmak, Hukuk sistemimize en büyük zararı vermektir.Tam bir popülist yaklaşmadır.Hayırlı düşünceler olmadığı kanaatindeyim
Old 25-05-2010, 11:44   #23
üye18734

 
Varsayılan ülke olarak daha fazla hukukçuya ihtiyacımız var

Fakülte mezunları uzman değildir.
"üniversite, felsefi tartışma ortamında akıl sürecini duygusal sürecin önüne alarak kişilerin olayları görerek ve tartışarak farkına varılabilirliğini sağlayan ortamlardır."
Yani hukuk uzmanı olmak ile hukuki meselelerde muhakeme yapabilmek ayrı kavramlardır. Genel kültür sahibi olmak ile hukuki muhakeme yapabilmek de yine ayrı kavramlardır.

hukuk bir denizdir. Hukuk fakültesinden mezun olanın bilecekleri bir damla kadar dahi değildir. 60.000'nin üzerindeki mevzuatı ve onun ifade ettiği bilimsel içeriği bilebilmek mümkün müdür? Dolayısı ile hukuk fakültesinden mezun olan kimsenin ahkam kesmesi hüküm ifade etmez.

Derslere hiç uğramadan yüksek ortalama ile mezun olan başarılı avukat ve hakim-savcılar bulunmaktadır. Dolayısı ile uzaktan hukuk eğitimi de yapılabilir.

Hukuk fakültesi mezunları diğer fakülte mezunlarından çok daha fazla iş olanağına sahiptir:
Adli Hakim-Savcı,
İdari Hakim-Savcı,
Avukat,
Öğretim Görevlisi,
Kaymakam,
Müsteşar,
Noter,
Banka Müfettişi,
Uzman Yardımcılığı,
Başta Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar olmak üzere, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu, Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu, Merkez Bankası, İMKB, Bankalar, Özel şirketler, Dış ticaret üzerine çalışan şirketler ve Uluslararası kuruluşlarda çalışma imkanı. Yani hukuk fakültesi mezunlarının iş olanağı yeterli değil demek yerinde değildir.

KPSS soru çeşitleri ve puan türleri ilgili personel alımı için aranılan niteliklere göre değişmektedir. KPSS Puan türleri içinde (zorunlu puan türleri hariç) en fazla aranılan puan hukuk puanıdır. Şöyle ki;
Tüm puan türleri içerisinde
Genel yetenek :24.1
Genel kültür :17,95
1-Hukuk :14,94
2-İktisat :13,37
3-Maliye :7,23
4-Muhasebe :7,03
5-İşletme :5,4
6-Kamu Yönetimi:3,85

Ülke değerleri nitelikli insanlarla özellikle de nitelikli yöneticilerle artar.
En fazla aranılan niteliğin hukuk olduğu aşikar olduğuna göre ülke olarak daha fazla hukukçuya ihtiyacımız var demektir.
Bu ihtiyacın bir diğer önemli sebebi; "bireyin mağduriyetini idarenin zararına tercih eden" İİBF'de idare mantalitesiyle yetişen yöneticilerin yerini hukuk muhakemesine sahip yöneticilerin alması gerekliliğidir.
Old 25-05-2010, 12:12   #24
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye18734
...Ülke değerleri nitelikli insanlarla özellikle de nitelikli yöneticilerle artar.
En fazla aranılan nitelik hukuk olduğu aşikar olduğuna göre ülke olarak daha fazla hukukçuya ihtiyacımız var demektir...
Sayın üye18734,

"Nitelik" nasıl sağlanır, şartları ne olmalıdır konularındaki fikrinizi de -size zahmet olmazsa- açıklayabilir misiniz (naçizane merak ettim )?

Saygılar...
Old 25-05-2010, 16:26   #25
concardia

 
Varsayılan

Aslında sorun uzaktan hukuk eğitiminin verilip verilemeyeceği değildir. Asıl sorun açıköğretim ile hukuk eğitiminin gerekliliğidir. Evet bir hukukçu için pek çok meslek kapısı açık ancak buna rağmen avukat sayısı hızla artmakta çünkü mezun sayısı ile kadro açılımı arasında bir orantısızlık var. bu da gerek meslek şartlarını gerek rekabet ortamını gerekse de meslek ahlakını etkiliyor. bu durumdan da "hukuk" hem doğrudan hem dolaylı olarak etkileniyor. Bu nedenle açıköğretim-devlet-özel ayırımı olmaksızın artık yeni hukuk fakülteleri açılmamalıdır bence. Açılan her yeni fakülte -açıköğretim olsun ya da olması- hukuku olumsuz etkileyecektir.
Old 25-05-2010, 17:42   #26
üye18734

 
Varsayılan

Sn. Hades,

Nitelik eğitimle sağlanır.
Her niteliğin şartları değişir. Bu yüzden KPSS’de 133 farklı puan türü bulunmaktadır. Örnek olarak KPSS-67 de Hukuk puanının %20 si ele alınırken KPSS-11 de %60’ı ele alınmaktadır.
Bir önceki yazımda verdiğim istatistiki bilgi, “2009-KPSS PUAN TÜRLERİ VE TEST AĞIRLIKLARI” tablosundan edinilmiştir.
Tüm puan türleri, yani tüm personel alımları ele alındığında, en çok aranılan niteliğin hukuk olduğu açık ve kesin bir şekilde ortadadır. Yani ülkenin daha fazla hukukçuya ihtiyacı olduğu yalnızca şahsi fikrim değil ayrıca istatistiki veridir.
Bir ayrım daha yapma ihtiyacı duyarak;
Avukatlık mesleğinin itibar kaybetmesinin sebebi, hukukçuların sayısının artması değil hukuk fakültesinden mezun olan herkesin avukat olmasıdır. Meselenin çözümü bu noktada aranmalıdır. Çözümü, hukuk fakültelerinin sayısında aramak, ülkenin diğer meselelerinin önünü tıkayacaktır.
Old 25-05-2010, 22:21   #27
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye18734
Sn. Hades,

Nitelik eğitimle sağlanır.
Her niteliğin şartları değişir. Bu yüzden KPSS’de 133 farklı puan türü bulunmaktadır. Örnek olarak KPSS-67 de Hukuk puanının %20 si ele alınırken KPSS-11 de %60’ı ele alınmaktadır.
Bir önceki yazımda verdiğim istatistiki bilgi, “2009-KPSS PUAN TÜRLERİ VE TEST AĞIRLIKLARI” tablosundan edinilmiştir.
Tüm puan türleri, yani tüm personel alımları ele alındığında, en çok aranılan niteliğin hukuk olduğu açık ve kesin bir şekilde ortadadır. Yani ülkenin daha fazla hukukçuya ihtiyacı olduğu yalnızca şahsi fikrim değil ayrıca istatistiki veridir.
Bir ayrım daha yapma ihtiyacı duyarak;
Avukatlık mesleğinin itibar kaybetmesinin sebebi, hukukçuların sayısının artması değil hukuk fakültesinden mezun olan herkesin avukat olmasıdır. Meselenin çözümü bu noktada aranmalıdır. Çözümü, hukuk fakültelerinin sayısında aramak, ülkenin diğer meselelerinin önünü tıkayacaktır.

Avukat olmak isteyenleri zorla başka meslek sahibi yapalım? Avukatlık mesleğine illere göre kota koyalım ? Avukat olmak isteyenler de KPSS ye girsinler? Avukat olmak isteyenler ayrı bir sınava tabi tutulsun? Avukat olmak isteyenler ve hatta tüm avukatlar her yıl yeterlik sınavına girsin ve barajın altında kalanlar avukatlıktan atılsın?
Alternatifler çoğaltılabilir... Lakin bu alternatiflerin hiçbiri ülkede yokken, bu ve benzeri bir düzenleme mevcut değilken durmadan Hukuk Fakültesi açamazsınız.

Daha fazla hukukçuyu hukuk fakültesi sayısını çoğaltarak mı sağlayacaksınız? Neden birçok HUKUKÇUNUN Hukuk Muhakemeleri Usulü konusunda (hala) Sayın Baki Kuru nun kitaplarına başvurduğunu söyleyebilir misiniz veya merak ediyorum açılan Hukuk Fakültelerindeki öğrencilere o söylediğiniz eğitimi verecek Sayın hocalarımızdan kaçı profesör, kaçı doçent, kaçı yardımcı doçent, o eğitimi verecek kaç kişi yetiştirilmiş...

O çoğalan Hukuk Fakültelerinden sonra (yılını hatırlamamakla birlikte) yapılan Hakimlik-Savcılık sınavından sonra Ankara Adliyesi asansörlerinin yanına ve duyuru panosuna hangi fakülteden kaç kişinin yazılı sınavdan geçer not aldığı yazılmıştı ve ne acı ki içlerinde 1 tane bile Özel Üniversite mezunu arkadaşımız olmadığı gibi belli devlet üniversiteleri haricinden de arkadaşlarımız yoktu. Dikkatinizi çekerim bu kişiler Hakimlik-Savcılık sınavına girmeyi seçtiler, sınava girdiler ve...

Lütfen şahsi algılayıp yanlış anlamayınız; lakin son yıllarda duruşma beklerken şahit olduğum hakim-avukat dialogları; avukat-müvekkil dialogları; incelemem istenen dosyalarda gördüklerim hiç içaçıcı değil ve bu konuda düşündüklerimi ve hissettiklerimi burada yazmam mümkün değil.

Ne güzel söylemişsiniz "eğitim"; bir de "kapasite" diye bir şey vardır (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...
Old 26-05-2010, 13:01   #28
üye18734

 
Varsayılan

Sn. Hades,
Aynı ayrımı tekrar yaparak;
Hukukçuluk ≠ avukatlık, hakimlik ve savcılık.
Hukuk fakültesini yüksek başarı ile bitirme dahi avukatlık niteliği kazandırmaz.
Fakülte döneminde, Baki Kuru hocanın ders kitabının özetini çıkarmış ve usul hukuku pratiklerini çözmüş olmama rağmen hala bu kaynaklardan faydalanıyorum.
En açık “yetki” konusunda dahi Yargıtay, yerel mahkeme kararlarını bozmaktadır. Ayrıca, Yargıtay’ın yerel mahkeme kararlarını bozmadığı bir usul hukuku konusu bulunmamaktadır.
Dolayısı ile fakülte döneminde bir kez okumuş olduğunuz ders kitabından, meslekte tekrar tekrar yararlanılması değil yararlanılmaması yanlış bir tutum olacaktır.
Açık öğretim hukuk fakültesinin gerekli olup olmadığı, avukatlık mesleği ekseninde değerlendirilmemelidir.
Avukatlık mesleğini avukatlık yapmak isteyenler değil avukatlık niteliği taşıyanlar yapmalıdır.
Avukatlık niteliği, avukatlık stajı ile kazandırılır. Avukatlık sınavı ile de verilmeye çalışılan niteliğinin yeterliliği değerlendirilir.
Avukatlık mesleğinin itibar kaybetmesinin esas sebebini Türkiye Barolar Birliğinin, Kanundan doğan görevini yerine getirmemesi sebep olmuştur. Şöyle ki;
TBB şimdiye kadar Türkiye genelinde yeterli ve etkin bir staj eğitim sistemi oluşturmamıştır.
07.04.1969 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 07.07.1969 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Kanununa göre Avukatlık Sınavı;
“Türkiye Barolar Birliğince, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'ne yaptırılır”
“Sınav tarihlerinin tespiti ve duyurulması, sınav konuları, başarı puanı, giderleri gibi konular Türkiye Barolar Birliğince çıkartılacak yönetmelikte gösterilir.”
TBB, Staj Eğitim Yönetmeliğini 19.11.2001 tarihinde Avukatlık Sınavı Yönetmeliğini ise 30.11.2001 tarihinde hazırlamıştır.
Açıkça ve net olarak, avukatlık mesleğinin itibar kaybetmesinin(şahit olduğunuz diyalogların ve incelediğiniz dosyadaki gördüklerinizin) asıl müsebbibi yine avukatlardır.
TBB’nin kanundan doğan görevini yerine getirmediği gerekçesiyle ülkenin hukukçu ihtiyacının giderilmesinin önü tıkanamaz.
Ayrıca her hukukçunun, avukat olamamasının mesleğin itibarına olan etkisini takdirlerinize bırakıyorum.
Old 26-05-2010, 16:17   #29
tmr_dmrc

 
Varsayılan

Bu tartışmaya bir avukat olarak dahil olmak istedim. Yukarıda değerli hukukçu meslektaşlarım kendi şahsi görüşlerini belirtmişler, ben de bir kaç cümle belirtmek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre eğitim ve öğrenim hakkı kısıtlanamaz. Herkes dilediği eğitimi gücü ve yetenekleri ölçüsünde alabilir. Buna her hangi bir engel yok. Zaten ülkemizde hemen hemen her üniversitede hukuk fakültesi açılmış durumda. Yani açıköğretimde de hukuk fakültesi açılabilir toplum ihtiyaçlarına göre. Bu tür bir davranış insanları hukuk fakültesinde okumaya teşvik eder sadece. Ve ayrıca şuan ki sistemde bu durum bazı meslekler açısından -mesela avukatlık- sıkıntı yaratabilir. İşin özüne gelirsek burada amaç hukuk eğitiminden ziyade eğitim sonrası yönelinen mesleklerde kalitenin sağlanması olacaktır. Türkiye' de çok çok iyi Hukuk fakültelerinden mezun olan ancak hukukun her hangi bir alanında başarılı olamayacak insanlar var. Sebep hukuk eğitimi mi? Bence hayır. Temel sebep mezun olduktan sonra insanların rehavete kapılması ve edinmiş olduğu tüm bilgi birikimini silip atması. Rehavet derken bazı mesleklerin kolayca elde edilebilir olması anlaşılmalı. Örneğin Avukatlık, veya Noterlik. Aslına bakılırsa ülkemizde Hakim-Savcı olmak da o kadar zor değil. Tek bir sınav ve gerekli olan referanslar oldumu pek bir sıkıntı kalmıyor. Şimdi sonucu bağlayalım. Bir insan hukuk eğitimini çok rahat bir şekilde de alsa, eğer bunun sonucunda meslek elde etmek istiyorsa yeterli sınav veya eleme sistemine tabi olduğunu gördükçe buna cesaret edemeyecektir. Hukuk eğitimi kolaydır demiyorum. Ben de çok zor şartlarda okudum ve açıkçası güç bela iyi sayılabilecek bir okuldan mezun oldum. Ancak bu demek değildir ki ben iyi bir avukatım.
Netice de eğitim verilse dahi eğer iyi bir eleme ve yeterlilik sınavı olursa açıköğretimden mezun olan insan da bu sınavı geçerse hukukçu olmaması için bir sakınca göremiyorum. Eğer ki bu insanlar başarılı olamayıp her hangi bir işte çalışamayacaksa ülkemizin eğitim kalitesi artmış olur. İşsiz hukuk fakültesi mezunu olmak da herkese nasip değil.
Old 07-06-2010, 13:57   #30
Franz Kafka

 
Varsayılan

Ben de bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak tartışmaya dahil olmak isterim.Bugün itibari ile hukuk fakültelerinin sayısı oldukça artmış durumdadır.Hemen, hemen her üniversite-ayrı binası olsun olmasın- bir hukuk fakültesi açmıştır.Vakıf üniversiteleri, artık işi ticaret dçktüklerinden ve hukuk fakültelerine de talebin çok olmasından yararlanarak, YÖK'ün de bu aralardaki hoşgörüsü ile fırsatı kaçırmadan fakültelerini açmışlardır. Ama işin ilginç yanı daha hiç öğretim üyüleri, binaları, hatta bir stratejileri bile mevcut değildir. Ama son günlerde gördüğüm kadarıyla, yüksek maaşlarla çoğu iyi devlet üniversitesi öğretim üyesini, deyim yerindeyse transfer etmiştir. Devlet üniversitelerinde de kalite düşmeye başlamıştır. Bazı değerli arkadaşların da belirttiği gibi eğitim herkesin hakkıdır ve ben de isterim ki herkes hukuk eğitimi alsın. Ama malesef böyle giderse herkes hukuk eğitimi değil, hukuk eğitmemesi alacaktır ve yine "kaş yapalım derken, göz çıkarmak" deyimine sahip çıkılacaktır. Hukuk Fakültesi demek, avukatlık, hakimlik, savcılık demek değilse de, en azından onlara giden en büyük adımdır. Bu yüzden en kaliteli olması beklenen kişilerin, kalitelerinin düşmesini istemeyiz.
Bir diğer değerli arkadaşımın cevabında belirttiği üzere, diğer mesleklerde hukukçu kimliğine elbette ihtiyaç vardır ama diğer mesleklerin kimliğini nasıl karşılayacağız.O zaman herkes hukuk okusun, sonra öğretmen olsun, doktor olsun mu demek oluyor bu. Bence eğer böyle birşey istiyorsak bu mesleki eğitimlerin içine daha çok hukuk dersi koyarak başarabiliriz.Aksini düşünmek imkansız.
Yine ayrı bir konuda hukun ucuzlamasını isteyen değerli arkadaşım.Bir insanın hak araması en doğal hakkıdır.Değerli meslektaşlarımın belirttiği gibi hukuki yardım, mudafi gibi destek kurumları mevcuttur. Zaten Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi mevcuttur ve bu ücretlerin altında dava kabul etmek yasaya aykırıdır. Yani onbin hukukçu da olsa bunun altında resmi olarak alamaz. Ama yasal olmasa da alabilir. Ama bu sefer de şimdi hukuk, hukuk diye sevinçle gidenler; o zaman neden başka böülm okumadım diye mesleklerinden nefret eder hale gelmiş olacaklar ve bir bölüm daha yıpratılmış olacak.
Ben açıkçası, YÖK' ün yaptığını hiç doğru bulmuyorum. Hukukun rotasını Titanik'in rotasına benzetiyorum. Bu sözel olarak ayakta kalmayı başarmış bir bölümü daha idam sehbasına çıkarmaktır. Sanırım yakında Üniversite mezunları sokakta mendil satmaya, lambalarda cam silmeye başlayacaklar.Ve bu hiç de hor görülmeyecek gibi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hukuk fakültesi öğrencisi okuduğu sırada hukuk danışmanlığı yapabilir mi? milestone Hukuk Soruları 11 27-10-2010 13:37
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum rabia. Adliye Duvarı 0 16-06-2007 23:56
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi Av. Ramazan Çakmakcı Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 09-02-2007 21:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08735204 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.