Kamulaştırma - İstimlak Bedelinin Ödenmemesi

Değerli meslektaşlarım;
Bir konu hakkında görüşlerinizi somut olay üzerinden almak istiyor, katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

1978 yılında mülk sahibinin zilyedinde bulunan ve üzerinde ev, ahır ağaç ve bahçe olan arazinin çok büyük bir kısmı Karayolları Genel Müdürlüğünce 6830 sayılı kanunun 19. maddesi ile istimlak edilip tapuya 1979 yılında tescil yaptırılıyor.

Mülk sahibi bedelin düşük olduğunu düşünerek dava açıyor ve kabul edilen dava neticesinde kamulaştırma bedeli 1979 yılında yarı oranında arttırılıyor.

6830 sayılı kanun uyarınca bankaya bloke edilen paranın ödenmesi mülk sahibince istenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ev ve ahırın yılıp ağaçların kesilip enkazın kaldırılmasına müteakip ödeme yapılacağı ileri sürülerek ödeme defaatle reddediliyor.

İcra yoluyla evin yıkılacağı belirtilmesine rağmen ev yıkılmıyor. Bu arada 1980'li yıllarda kadastro çalışması yapılırken bir kısmı kamulaştırma alanında kalan evin tapusu da mülk sahibine veriliyor.

Kamulaştırma bedeli tüm taleplere ve mahkemece arttırılmış bedele rağmen ödenmiyor. Bu durumda bedelin 1979 yılından günümüze kadar ödenmemiş olması nedeniyle:

1-) Açılması gereken dava türü ne olmalıdır ?
2-) Yasal dayanakları neler olmalıdır ?
3-) Görevli ve yetkili Mahkeme neresidir ?

Katkılarınız için çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

6830 sayılı kamulaştırma kanunu madde 19. zilyetin kamulaştırmadan doğan bedel ödenmesi hakkını düzenlemiş 14 madde ise zilyede bedelin artırılması davası hakkı tanımıştır. Anayasanın 46.maddesi Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği hükmünü öngörmektedir. AİHM çeşitli kararlarında bedeli peşinen ödenmeden yapılan kamulaştırmaları mülkiyet hakkının ağır ihlali olarak kabul etmiştir.

Bu hukuki düzenlemeler ile ilgili kamulaştırma işlemleri ve mahkeme kararlarına dayalı olarak idare aleyhine icra takibi yapılabilir yada (kamulaştırma bedelinin tahsili ) davası açılarak gerek idarenin tespit ettiği çekişmesiz bedel ve gerekse mahkeme kararı ile çoğaltılan alacak miktarı kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte idareden istenebilir. Dava taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk mahkemesinde açılır.(Kam.K.madde 37)

Ne var ki; İİK madde 39’a göre ilamların icrası 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gibi, bu gibi davalarda TBK madde 146(eski BK m.125) e göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağını düşünüyorum. Bu nedenle bana göre ; açılacak tahsil davasının zamanaşımı savunması ile karşılaşması ve davanın olumsuz sonuçlanması ihtimali kuvvetli gözükmektedir.

Not: İdarenin herbir ikrarı içeren beyanı zamanaşımını keser ve 10 yıllık süre yeniden başlar.(TBK.m.154/1,156- eski BK.m.133/1,135) Fakat bu herbir ikrarın 10 yıllık sürelerin içinde yapılması gerekir.