Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kayıp olan senetlerin iptal kararı

Yanıt
Old 12-03-2007, 09:28   #1
av.remzieroglu

 
Varsayılan Kayıp olan senetlerin iptal kararı

Müvekkilime ait beş adet senet kaybolmuştur. Senedi tanzim eden bir baba ve iki kardeş ayrıca senede kefil olan başka birisi de (Ciranta olarak) imza atıyor. Mahkemeden aldığımız senetlerin iptali kararında İptal kararının sadece senedi Tanzim edenler açısından sonuç doğuracağı belirtilmektedir. Yani karar da senetlere kefil olan ciranta dan bahsedilmemektedir. Bizim için asıl önemli olan senetteki kefildir. Kefil olan kişiyi iptal kararına nasıl ekletebiliriz (Daha Temyiz süresi bitmedi) Bu arada asıl boçluların şirketi iflas etmiş ve şirket kayyum tarafından yönetilmektedir.
Old 12-03-2007, 17:38   #2
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Eskilerin yanlışlıkları sergilemek üzere anlatmayı sevdikleri bir kıssa vardır.
Kurban olayını anlatmak için kürsüye çıkan biri, “Hz. Davut Allah'a 'Yarabbi bana bir kız çocuğu ver de sana kurban edeyim' diye yakarmış. Duası yerine gelmiş ve Ayşe doğmuş. Tam adağını yerine getireceği sırada Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'Kızı bırak, keçiyi kurban et' demiş…”
Sabrı o noktaya kadar dayanan bir dinleyici, “Edep yahu!” nidasıyla söze destursuz girmiş: “Hangi yanlışını düzelteyim: O peygamber Hz. Davut değil Hz. İbrahim… İstediği çocuğun cinsiyeti kız değil erkek… Doğan çocuğun adı Ayşe değil İsmail… Gökten gelen melek Azrail değil Cebrail… Kurban edilen de keçi değil koç…”
İlk olarak dikkat edilirse olayda bir BONO (Emre Muharrer Senet) olmasına rağmen sürekli KEŞİDECİ’den bahsedilmektedir (NOT: Bu cevaptan sonra ifadeler sonradan düzeltilmiştir). Maalesef bu çok sık yapılan bir yanlışlıktır. Bonoda keşideci değil “Tanzim Eden” vardır. Keşideci poliçe (TTK m. 583/8) ve çek’te (TTK m. 692/6) söz konusudur. Bu senetlerde keşideci müracaat borçlusudur. Bundan dolayıdır ki, bu kişileri sorumlu tutabilmek için kural olarak süresi içinde protesto çekmiş ve çek söz konusu ise karşılıksız olduğunun tespit ettirilmiş olması gerekir. Halbuki, senedi tanzim eden, poliçedeki kabul eden muhatap gibi sorumlu (TTK m. 691/1) olduğundan tanzim eden senedin asıl borçlusudur ve onu sorumlu tutmak için protesto çekmiş olmak gerekmez.

İkinci olarak bir bonoda kefil yazılmış olması veya kefil sıfatıyla imza atılmış olması taraflar arasındaki ilişkiye Borçlar Kanunu m. 483 vd. anlamında “Kefalet Sözleşmesi” nin hükümlerinin uygulanacağı sonucunu doğurmaz. Çünkü, bononun ön yüzündeki tanzim edenin imzasının dışındaki imzalar “aval” niteliğindedir. TTK m. 613/2’ye göre, “Aval “aval içindir” tabiri ile veya buna muadil diğer her hangi bir ibare ile ifade ve avalı veren kimse tarafından imza edilir.” Bu çerçevede “Kefil veya kafalet” ibaresi de yerleşik Yargıtay kararlarına göre, aval’e muadil diğer her hangi bir ibare niteliğindedir (Bkz. TTK m. 690/3 atfı ile 612-614). Bono metninde avalin kimin hesabına verildiğini gösterilmemiş ise, aval bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır (TTK m. 790/4).

Üçüncü olarak, kefil olmak amacıyla (ciranta) imza atılması olayına gelince, bu durumda lehdar olarak bu kişinin gösterilmesi ve bu kişinin bonoyu üçüncü kişilere (Müvekkilinize) ciro etmesi gerekir ki müvekkiliniz yetkili hamil olsun.

Yapılan bu düzeltmeler sonucunda;
1. İhtimal :TTK m. 690/1 atfı gereği bonolarda da uygulanan m. 676/2’ye göre, “Poliçenin (Bono) iptaline karar verilmiş olmasına rağmen dilekçe sahibi kabul edene karşı, poliçeden doğan talep hakkını dermeyan edebilir.” Senedi (Bono) tanzim eden, poliçedeki kabul eden muhatap gibi sorumlu (TTK m. 691/1) olduğundan tanzim eden senedin asıl borçlusudur. Senetteki (Bono) kefil imzaları aval niteliğinde olduğundan ve metninde avalin kimin hesabına verildiğini gösterilmemiş ise, aval bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır (TTK m. 790/4). TTK m. 614/1’e göre, “Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.” Hükümleri gereğince bu kişiyi sorumlu tutabilirsiniz.
2. İhtimal : Kefil olmak amacıyla (cironun teminat fonksiyonundan yararlanmak için) imza atılması olayında lehdar müracaat borçlusu olduğundan bu kişiyi sorumlu tutamazsınız. Çünkü, müracaat borçlularına ancak, protesto belgesi ve senedin ibrazıyla müracaat edilebilir.
Old 13-03-2007, 09:19   #3
av.remzieroglu

 
Varsayılan

Sayın Av. Dr. V. Seven Düzeltmeleriniz ve cevabınız için teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kayıp Çek ve İptal edilmesi Av.Duygu Keleş Meslektaşların Soruları 33 01-02-2011 13:23
Kayıp Tapu oguzhand0 Hukuk Soruları Arşivi 3 01-03-2007 14:52
Kayıp/çalıntı Cep Telefonu SrcCoder Hukuk Soruları Arşivi 2 23-11-2003 03:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04640388 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.