Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dava sonunda hükmedilen vekalet ücretinin hesabı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-03-2012, 12:49   #1
peling

 
Varsayılan Dava sonunda hükmedilen vekalet ücretinin hesabı

Sn. Meslektaşlarım,
Serbest avukatlık yapmaya başlayalı çok olmadığından daha önce incelememiş olduğum bir konuda sıkıntı yaşıyorum. Dava sonunda leh/aleyhe'e hükmedilen vekalet ücreti tutarının hesabı.. Müvekkil ile vekalet ücreti konuşurken ve davanın bütçesine etkisini tartışırken dava bedeli üzerinden dava sonunda hükmedilecek olan vekalet ücretini de az çok biliyor olmak gerekiyor. Ayrıca dava sürecinde muhtemel uzlaşmalarda da bu konu gündeme geliyor. Ben tarifelere de baktım ancak bu konunun nerede belirtildiğini nasıl dava açmadan önce hesap edebileceğimi bir türlü bulamadım. Forumda da göremedim. Davanın türü ya da dava ederine göre mi hesap olunmaktadır? Sizlerin desteğini bekliyorum.
Saygılarımla,
Old 11-03-2012, 14:40   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan peling
Davanın türü ya da dava ederine göre mi hesap olunmaktadır?
Evet ama her konuda olduğu gibi bu konuda da istisnalar bulunmaktadır. Örneğin, işçi alacaklarında hakkaniyet indirimi yapıldığında kısmen reddedilen kısım üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmez.

Aşağıda sunulan kararda değişik konulara göre avukatlık ücreti konusunda ders niteliğinde hükümler bulunmaktadır.

Saygılarımla

12 Mayıs 2011 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 27932

T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas No :2011/7239
Karar No :2011/8281


Mahkemece, davacı tarafından açılan İşçilik alacaklarına ilişkin dava, hizmet alım sözleşmesi ile alan taşeron şirketlerin sözleşme sürelerinin bitmesine rağmen işçinin ihaleyi kazanan yeni şirketin çalışanı olarak ara vermeksizin hizmetine devam etmesi halinde bu durumun bir nevi işyerinin devri (iş sözleşmesinin devri gibi) kabul edilmesi nedeniyle, davacının yeni şirkette çalışmaya devam ettiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığı'nın 15.12.2010 tarihli yazısı ile kararın kanun yararına temyiz edilmesi istenmiş olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından anılan karar dava aynı sebeple reddedilmesine rağmen iki ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi ve ayrıca vekalet ücretinin taraf lehine değil vekil lehine hükmedildiği gerekçeleri ile yazılı emir sonucu kanun yararına temyiz edilmiştir.

Yargılama giderlerinden sayılan ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 423, Avukatlık Kanunu'nun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin; haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 417. maddesi bu ilkeye dayanmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. ve 389. maddeleri uyarınca hükmün, taraflara yönelik olarak kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki tarafta vekalet ücretinden sorumlu tutulacak, vekalet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır. (HUMK. m.416, M.417).

Vekalet ücretinin, her yıl Aralık ayında Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan ve Adalet Bakanlığı tarafından onaylanan Avukatlık Ücret Tarifesindeki hükümlere ve oranlara göre belirlenmesi gerekir.

4667 Sayılı Yasa'nın 77. maddesiyle değişik 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 164/son maddesinde dava sonunda, karar ile tarifeye dayalı olarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı belirtilmiş ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3. maddesinde de "Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek vekalet ücreti ..." biçiminde anılan yasa hükme koşut bir düzenlemeye de yer verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere gerek Avukatlık Yasası ve gerekse de yasaya dayalı olarak hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde yer alan düzenlemeler; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun davanın taraflarına ve hükmün kimlere yönelik olarak kurulacağına ilişkin hükümlerini kaldırıcı veya değiştirici nitelikte değildir. Aksine, hükmün ve ayrıntısı niteliğindeki yargılama giderlerinin ve yargılama giderlerine dahil bulunan vekalet ücretinin davanın tarafları hakkında kurulması gerekir. Avukatlık Yasası'ndaki, "vekalet ücreti avukata aittir" biçimindeki düzenleme hükmü kuran mahkemeye değil, vekil ile vekil edene yönelik bir kuraldır. Bu yorum ve varılan sonuç aynı maddedeki "bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez" biçimindeki düzenleme ile de doğrulanmaktadır.

Avukatlık (vekalet) ücreti Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 423/6. maddesinde açıkça belirtildiği yargılama giderlerindendir. Vekalet ücreti de, diğer yargılama giderleri gibi müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı feri haklardandır. Feri hakların sonuçlandırılması ve karara bağlanması, asıl hakkın sonuçlandırılmasına ve karar verilmesine bağlı olacaktır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 389 maddesine göre, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu nedenle davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.

Yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Dairemiz kararlarında fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.) işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilenememektedir. Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim sebebiyle redvekalet ücretine hükmedilmekte ancak Borçlar Kanununun 325/son, 161/son maddeleri ile 43 ve 44. maddelerine göre ve yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine karar verilmemekteydi. Bu durum uygulamada karışıklığa yol açtığı gibi eşitsizlik de yaratmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Kısmen reddedilen miktar Borçlar Kanunu'nun 43, 44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar için kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilemez.

Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2 maddesine göre "Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur."

27.06.1956 gün ve 2/14 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği üzere; Bir tek davada aynı müddeabihinmüteselsilen tahsili müteaddit davalılardan talep edilmesi ve davalılar için müşterek olan bir sebepten dolayı davanın reddolunması muvacehesinde müddeabihte ve davanın ret sebebinde vahdet bulunduğu aynı noktada toplanan müdafaanın mahkemece kabul olunduğu, şu suretle davanın reddini temin hususunda davalılar vekillerinin müşterek mesailerinin aynı neticeyi verdiği gözönünde tutularak davacıya karşı müteselsilen mesul bulunan müteaddit hakiki veya hükmi şahıslar aleyhine ikame olunan bir davanın davalılar için müşterek sebepten dolayı reddi halinde müddeabihin kıymet veya miktarı üzerinden bir vekalet ücreti tayin ve taktir edilir.

Somut olayda, dava davacının ihaleyi alan yeni şirkette çalışmaya devam etmesi nedeniyle reddedilmiştir.

Davacıya karşı birlikte sorumlu bulunan birden çok tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddedilmesi nedeniyle tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı ............ Üniversitesi Rektörlüğü ve diğer davalı şirketler için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Diğer yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. ve 389. maddeleri uyarınca hükmün taraflara yönelik olarak kurulması gerekir. Hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde vekalet ücretinin davalı şirketler lehine hükmedilmesi gerekirken, "...davalı şirketler vekiline..." verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429/2 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün, "sonuca etkili olmamak üzere" BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine 22.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-03-2012, 00:49   #3
önceki beyan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım (sorunuzu doğru anladıysam eğer) aklınızdaki tüm soruların cevabı (maktu ücret, nispi ücret, hangi hallerde hangi rakam üzerinden hesaplama yapılacağı, avukatlık ücreti hangi rakamın altına düşemez, uzlaşma durumu vs.) asgari ücret tarifesinde geçiyor.

Örnek vermek gerekirse, 30.000 TL'lik bir kira alacağı davası açtınız. Mahkeme 20.000 TL'ye hükmetti. Mahkemenin size hükmedeceği (lehe) vekalet ücreti (tarifenin 3. kısmı gereği-%12) 2.400 TL; karşı tarafa hükmedeceği (aleyhe) vekalet ücreti 1.200 TL.

Ya da 30.000 TL manevi tazminat talep ettiniz, mahkeme 5.000 TL'ye hükmetti. Tarifenin 10. maddesine göre, hem size hem de karşı tarafı vekiline 5.000 TL üzerinden avukatlık ücretine hükmedilir.

Örneğin sulh meselesi. m.6 gereğince: "delillerin toplanmasına dair ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden" önce söz konusu olursa avukatlık ücretinin yarısına, yerine getirilmesinden sonra olursa ücretin tamamına hükmedilir.

Yalnız, genel bir tavsiyede bulunmak istiyorum. "Hukuki sürecin en başında" karşı vekil ücreti konusunda müvekkili bilgilendirmek son derece önemli bence. Davayı açmadan önce müvekkile "her davanın bir riski olduğunu, bu riskin de yargılama gideri ve karşı vekil ücreti olarak tezahür ettiğini" söylemek lazım. İleride yaşanacak sıkıntılardan öte, bir insanın ileride maruz kalabileceği bir durumu bilmesi ve hukuki süreci başlatıp başlatmamaya ona göre karar vermesi en doğal hakkı. Müvekkille devamlı suretle çalışılmak isteniyorsa bu tarz bilgilendirmeleri layıkıyla yapmak gerekir.

İyi çalışmalar.
Old 21-02-2018, 14:22   #4
Fazladanödemeyeçözüm

 
Varsayılan

Kısmi açtığımız iş davasında dava kısmi kabul kısmi redle sonuçlandı.10.000 TLlik ıslah ile artırdığımız kötü niyet tazminatı reddedildi. Hakkaniyet indiriminde karşı vekalete hükmedilmeyeceğini biliyoruz. Şimdi karşı vekalet ücreti kararda 2180 TL olarak hükmedilmiş,2018 aaüt ne göre %12 üzerinden 1200 TL olması gerekmez mi?
Old 21-02-2018, 16:56   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

2.180,00TL Asliye Hukuk/İş Mahkemelerinde maktu vekalet ücretidir. Ret/Kabul edilen kısmın tutarı ne olursa olsun. Maktu ücretlerin altında vekalet ücretine hükmedilemez. Yani sizin yaptığınız hesaplamada maktu ücretin altında çıkan rakam maktu ücrete tamamlanır. Ancak istisnai hallerde ücretin reddedilen miktardan fazla olamayacağına ilişkin (manevi tazminat vb.) düzenlemeler de mevcuttur.

Kötü niyet tazminatının, hakkaniyet indirimi benzeri bir durum olup olmadığı ise farklı bir tartışma konusudur. Kanaatim hakkaniyet indirimine benzemediği, bununla bir ilgisi olmadığı yönündedir. Her ne kadar her ikisi de hakimin takdirine bağlı ise de (4-8 ay arası) kötü niyet tazminatında kötü niyetin ispatlandığı durumlarda ispat edilmesine rağmen hakimin takdiren talebi reddetmesi mümkün değildir. Süresi içerisinde başvuru, davetin samimi olması vs. unsurları bulunmasına rağmen en alt sınırdan dahi hükmolunmayan kötü niyet tazminatı istinaf/temyiz aşamasında bozmaya konu olabilecek bir asıl talep niteliğinde olduğundan reddi halinde vekalet ücreti takdiri gerektiğini düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sanık Lehine Hükmedilen Vekalet ücretinin tahisili Av.Barış Meslektaşların Soruları 13 22-06-2022 14:25
Dava sonunda lehimize hükmedilen vekalet ücretine makbuz Av.DM Meslektaşların Soruları 6 13-05-2011 10:16
gerekçeli kararda yanlış hükmedilen vekalet ve harç ücretinin icrası... av.cevat Meslektaşların Soruları 1 22-03-2011 21:21
cmkdan görevli müdafilikte hükmedilen vekalet ücretinin aidiyeti avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 3 28-02-2010 17:18
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI sonunda hükmedilen vekalet ücreti avmgules Meslektaşların Soruları 2 23-01-2007 12:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07529902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.