Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

çekin ibrazı önlenebilir mi?

Yanıt
Old 04-03-2008, 12:38   #1
Aybüke Kağan

 
Varsayılan çekin ibrazı önlenebilir mi?

A şahsı tarafından yapılacak inşaat işleri karşılığı B şahsına çek verilmiştir.Ancak iş yapılmamıştır.Bu durumda keşideci yartkili hamile ödeme yapacak ve lehtara karşı dava açacaktır.Ancak keşideciyi bu külfetten kurtarmak için bu tür bir durumda keşidecinin çeki keşide ederken yapabileceği şeyler nelerdir?Çeke ciro edilemez şerhi yazılabilir mi?Ya da çekin lehtar tarafından ibrazını önlemenin yolu var mıdır?
Old 05-03-2008, 13:26   #2
av.araf

 
Varsayılan

TTK 692 MAD:Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için haveleyi ihtiva eder.
bu durumda iki farklı husus olabilir

1-Çek üzerine konulmuş bu tür bi kayıt "ÇEK HÜKMÜNÜ " kaybetmesine sebep olabilir.(Bu durumda çek alacağı ifade eden bir evrak (senet niteliği kazanabilir.)
2-Çek üzerine konan kayıt geçersiz kabul edilebilir.Ciro edildiği takdirde hamiline çek bedelini ödemek gerekebilir.
Şuan aklıma gelenler bunlar karışık kafanızı biraz daha karıştırmış olabilirim ama belki meslektaşlarım bu hususlar üzerinden sizi de beni de aydınlatıcı bilgiler verirler
Old 05-03-2008, 15:32   #3
Av. Olgu Altuğ Kemaller

 
Varsayılan

Türk Ticaret Kanunu 711. maddesini incelemenizi tavsiye ederim.Benzer bir olayda bu maddeye dayanarak bankaya başvurup çek bedelinin ödenmemesini talep etmiştik banka da kabul etmişti.
Old 05-03-2008, 15:39   #4
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Sayın Kemaller,bankaya verilen ödemeden men talimatı icra işlemlerine engel değildir.

Benim cevap almak istediğim şey,yapılacak iş için işin başlangıcında keşide edilip verilen çeklerle ilgili.çek lehtarları bu çekleri ciro ediyorlar.İş yapılmadığı zaman keşideci ödemeden men talimatı verse de icra tehdidiyle karşılaşacak ,iyiniyetli hamile ödeme yapacak sonrasında ise işi yapmayan kişiye karşı dava açacaktır.Bu külfetten kurtulmanın yolu yok mudur?
Old 05-03-2008, 16:09   #5
mylassos

 
Varsayılan çekte sorumluluk

Sayın Kağan;
aslında bahsettiğiniz olayda çözümü siz kendiniz dile getirmişsiniz. Kambiyo senetlerinde(özde çeklerde) ciro edilemez kaydıkonulabilir, buna bir engel yoktur. Bu yasağı keşideci de koyabilir. Yasak senedin ciro edilmesine ve düzgün ciro zinciri kurulmasına engel değilse de senedin ödenmemesi durumunda hamilin rücusunda ödemezlik defi olarak kullanılabilir.
Sizin olayınızda da çek keşide ederken ciro edilemez kaydı çeke yazılırsa 3. kişi hamiller iyi niyetli olsun olmasın ödememe itirazında bulunulabilir. Böyle bir çekle keşideciden ödeme talebinde ancak lehtar bullunabilir.

iyi çalışmalar.....

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15574
Old 05-03-2008, 16:16   #6
Av.Hakan Var

 
Varsayılan

Çekin üzerine yazılacak" Cirosu kabil değildir" şerhi çeki nama yazılı çek haline getirir.Bu durumda temlik ve çekin teslimi ile el değiştirmesine engel bir durum yoktur.Bu halde çeki temlik alan 3.kişilere karşı da keşidececi ile aranızdaki ilişkiye dayalı defi ve itirazları ileri sürmeniz mümkündür.İyiniyet iddiası bu durumda dinlenmeyecektir.Çünkü çek nama hale gelmiştir.
Old 05-03-2008, 16:54   #7
KARİNE

 
Varsayılan ..

Sayın Aybüke, TTK 692 MAD:Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için haveleyi ihtiva eder. çel üzerine yazılmış cira edilemez serhi geçersiz olmakla birlikte yazılmamış hükmündedir.Ayrıca kambiyo senetlerinde tedavül güvenliği ön planda olması sebebiyle ciroyu engelleyici bir işlemin yapılmayacağı kanısındayım.
Old 05-03-2008, 17:00   #8
mylassos

 
Varsayılan

Sayın dodonova;
TTK 597/2'yi incelemenizi tavsiye ederim.

İyi çalışmalar...
Old 05-03-2008, 17:06   #9
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

A) Poliçenin devredilmesi:

Madde 593 - Her poliçe sarahaten, emre yazılı olmasa dahi, ciro ve teslim yolu ile devrolunabilir.

Keşideci poliçeye: Emre yazılı değildir. kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydı dercetmişse, poliçe ancak alacağın temliki yolu ile devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.

Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, keşideciye veya poliçe ile borç altına girmiş olanlardan her hangi birine de yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler.
Old 05-03-2008, 17:31   #10
KARİNE

 
Varsayılan ..

sayın mylassos,
T.T.K'nın 597. maddesin incelendiğinde cirantaların sorumluluğunu düzenlemektedir.
TTK 591 – Keşideci, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden dolayı mesuldür. Keşidecinin kabul edilmeme halinde mesuliyetten kendini müaf tutması caiz ise de ödenmeme halinde mesuliyetten muaf olduğunu gösteren kayıtlar yazılmamış sayılır.
Olayımızda ise keşidecinin durumu tartışılmaktadır. saygılar....
Old 05-03-2008, 17:50   #11
mylassos

 
Varsayılan

Sayın Dodonova;

maddede ciranta denmesine karşın keşideci yönünden yasaklayan bir hüküm de yoktur. Nitekim Sayın Kağanın aktardığı TTK 593'te belirtilen kambiyo senedini nama yazılı hale getiren "Emre yazılı değildir." kelimelerini veya aynı mânayı ifade eden bir kayıt "a ilk örnek "ciro edilemez" kaydıdır. Aşağıda aktardığım karar sanırım daha açıklayıcı olur. Yukarıda aktardığım linkte yer alan tartışma içinde de benzer kararlar mevcuttur.

Saygılar...

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2007/12-206

K. 2007/202

T. 11.4.2007

• ŞİKAYET ( Keşideci Tarafından Konan Kayıtla Nama Yazılı Hale Gelen Senet Alacağın Temliki Yolu İle Devredilebileceği - Bu Yasağa Rağmen Yapılan Ciro da Alacağın Temliki Hükümlerine Tabi Olduğu )

• NAMA YAZILI HALE GELEN SENET ( Keşideci Tarafından Konan Kayıtla Geldiği/Alacağın Temliki Yolu İle Devredilebileceği - Bu Yasağa Rağmen Yapılan Ciro da Alacağın Temliki Hükümlerine Tabi Olduğu )

• ALACAĞIN TEMLİKİ ( Keşideci Tarafından Konan Kayıtla Nama Yazılı Hale Gelen Senet Alacağın Temliki Yolu İle Devredilebileceği - Bu Yasağa Rağmen Yapılan Ciro da Alacağın Temliki Hükümlerine Tabi Olduğu )

• CİRO EDİLEMEZ ŞERHİ KONAN SENET ( Lehtar Tarafından Senet Ciro Edilmemiş ve Bizzat İcra Takibine Konu Edildiği - Bono Üzerine Konulan "Ciro Edilemez" Şerhinin Senedin Kambiyo Senedi Olma Niteliğini Engellemeyeceği )

• KAMBİYO SENEDİ ( Bono Üzerine Konulan "Ciro Edilemez" Şerhinin Senedin Kambiyo Senedi Olma Niteliğini Engellemeyeceği )

6762/m.597,591,690,730/4

ÖZET : Keşideci tarafından konan kayıtla nama yazılı hale gelen senedin ciro edilme imkanı kalmaz. Ancak alacağın temliki yolu ile devredilebilir. Bu yasağa rağmen yapılan ciro da alacağın temliki hükümlerine tabi olur. ( TTK. m.591 ) Bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü defilerini ileri sürebilir ( Prof.Dr.Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku 12.Bası, Eylül 2006 s. 118 vd. ).
Somut olayda takip konusu bono üzerine keşideci tarafından "ciro edilemez" şerhi konulmuş, lehtar tarafından senet ciro edilmemiş ve bizzat icra takibine konu edilmiştir. Hal böyle olunca, bono üzerine konulan "ciro edilemez" şerhinin senedin kambiyo senedi olma niteliğini engellemeyeceğinden Daire Bozması doğrudur.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.02.2006 gün ve 2006/74 E- 89 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 09.05.2006 gün ve 2006/7431-10310 sayılı ilamı ile;
( ... TTK.nun 690. madde göndermesi ile TTK.nun 597/2. maddesi hükmü gereğince bir bonoda "emre yazılı değildir" veya bu manayı ifade eder şekilde "ciro edilemez" gibi ibarelerin yazılması halinde o bononun kambiyo senedi niteliğini etkilemez. Böyle bir bonoya dayalı olarak lehtarın keşideci borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapması mümkündür.
Nitekim; somut olayda takibe konu bono ön yüzünde "ciro edilemez" şerhinin olduğu görülmektedir. Söz konusu bu açıklama senedin ciro edilemeyeceği anlamında olup, başkaca bir kayıt içermediğinden ve dosya içinde konulu olan 17.02.2003 tarihli sözleşmede, takip dayanağı bonoya atıf yapılmadığı için, bu belge de alacaklının takip hakkını engelleyecek nitelikte bulunmadığından, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı-borçlu davalı şirketten 16.02.1998 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını, süresinde inşaatın bitirilerek teslim edilmemesi nedeniyle, 09.01.1999 ve 02.02.2000 tarihlerinde imzalanan ek protokollerle teslim süresinin uzatıldığını, en son 17.02.2003 tarihinde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile daire bedelinin 18.212.000.000 TL. teslim tarihinin ise 17.05.2004 tarihi olarak belirlendiğini, sözleşme gereğince ödemelerin takside bağlandığını, daire teslim edildiğinde bakiye 12.000.000.000 TL.'nin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince davalı şirkete 12.000.000.000 TL bedelli bir bono verdiğini, buna rağmen dairenin teslim edilmediğini, dairenin müvekkiline tesliminin de hukuken imkansız olduğunun anlaşıldığını, bununla birlikte, davalının haksız olarak kendi edimini yerine getirmeden bu bonoya dayalı olarak aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibine giriştiğini, senedin üzerine "ciro edilemez" şerhi yazılması nedeniyle bononun kambiyo senedi olma niteliğini yitirdiğini, bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılamayacağını, ileri sürerek, şikayet yoluyla takibin iptaline ayrıca; davalının kendi edimini yerine getirmeden icra takibi yaptığından bedelsizlik nedeniyle itiraz yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, "ciro edilemez" kaydının sadece senedin ciro edilmesini yasakladığını, senedin kambiyo senedi olma niteliğini etkilemediğini, kendisinin de senedi ciro etmeden icraya koyduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemece; "ciro edilemez" kaydı nedeni ile bononun teminat, müteselsil mesuliyet fonksiyonlarının ve tedavül edebilme kabiliyetinin ortadan kalkması nedeniyle senedin kambiyo senedi olma niteliğini yitirdiği, adi senede dönüştüğü, bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılamayacağı gerekçeleri ile takibin iptaline, takibin iptali sebebiyle borca itiraz hakkında inceleme yapılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Özel Dairece, "ciro edilemez" şerhinin senedin kambiyo senedi olması niteliğine bir etkisi olmayacağı düşüncesi ile yukarıda açıklanan bozma sevkedilmiş, yerel mahkemece ilk kararda direnilmiştir.
Bilindiği üzere, kambiyo senetlerinin temlik cirosu ile devrinde, cironun garanti ( teminat ) fonksiyonu vardır ( TTK. m.597, 690, 730/4 ). Bu husus Türk Ticaret Kanunun 597. maddesinde; "Aksine şart bulunmadıkça, ciranta, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden mesuldür." şeklinde ifade edilmiştir. Garanti fonksiyonu, normal olarak, hukuken geçerli bir devirle başlar ve muhatapça ödeme yapılıncaya kadar devam eder.
Zamanaşımı veya hakkı koruyucu işlemlerin yapılmaması sebebiyle son bulur. Müracaat hakkının kullanılması söz konusuysa, müracaat borçlusu yönünden, bu şahsın yapacağı ödemeyle sona erer.
Bununla birlikte ciranta, garanti borcunu iki şekilde ortadan kaldırabilir.
Öncelikle; poliçesinin ( bononun ) kabul edilmemesinden veya ödenmemesinden sorumlu olmayacağını poliçe ( bono ) üzerine yazarak, cirantanın senetten doğan sorumluluğunu bertaraf etmesi mümkündür. ( TTK. m.597/1 ) Buna sorumsuzluk kaydı, ademi mesuliyet kaydı denir. Bunun için belirli bir ifadenin kullanılması mecburiyeti yoktur. Ciranta, "bila mesuliyet", "bila teminat", "ödenmemeden sorumlu değilim", "kabulden sorumlu değilim" vb. gibi kayıtlar koyarak sorumluluğunu ortadan kaldırabilir.
İkinci olarak ise; Ciranta, "yeni bir ciroyu yasaklayabilir." ( TTK. m.597/11 ) Bir cirantanın, poliçenin ( bononun ) tekrar ciro edilmesini yasaklayarak, bu yasağa rağmen poliçeyi ciro yoluyla devralan şahıslara karşı garanti vecibesinin doğurduğu sonuçlardan kendisini kurtarması mümkündür.
Senet üzerinde "Ciro edilemez kaydını" nasıl ciranta koyabilirse, aynı şekilde keşideci de koyabilir.
Bono, poliçe ve çek kanun gereği emre düzenlenen senetlerdir. Bu senetler üzerine ciranta tarafından konulan ciro edilemeyeceği kaydı senedi nama yazılı bir kambiyo senedi haline getirmez. Bunun aksine keşideci tarafından konulan ciro edilemeyeceği kaydı senedi nama yazılı hale getirir.
Bu şekilde, keşideci tarafından konan kayıtla nama yazılı hale gelen senedin ciro edilme imkanı kalmaz. Ancak alacağın temliki yolu ile devredilebilir. Bu yasağa rağmen yapılan ciro da alacağın temliki hükümlerine tabi olur. ( TTK. m.591 ) Bu durumda senedi temellük edene karşı keşideci her türlü defilerini ileri sürebilir ( Prof.Dr.Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku 12.Bası, Eylül 2006 s. 118 vd. ).
Somut olayda takip konusu bono üzerine keşideci tarafından "ciro edilemez" şerhi konulmuş, lehtar tarafından senet ciro edilmemiş ve bizzat icra takibine konu edilmiştir. Hal böyle olunca, bono üzerine konulan "ciro edilemez" şerhinin senedin kambiyo senedi olma niteliğini engellemeyeceğinden Daire Bozması doğrudur.
Bu nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Öte yandan, davacı dava dilekçesinde yukarıda açıklanan şikayet nedenleri ile birlikte itiraz nedenlerini de ileri sürmesine, şikayet nedenlerinin geçerli bulunmamasına göre, daha önce incelenmeyen itiraz nedenlerinin incelenip, o yönden de olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vekaletname ibrazı ile ilgili bir soru Av.Yaman1 Meslektaşların Soruları 7 24-09-2012 12:04
Faturaların SSK'ya ibrazı sone1907 Meslektaşların Soruları 0 21-02-2008 23:13
Ticari defterlerin teslim ve ibrazı Yasemin Bozkurt Hukuk Soruları 1 29-10-2007 18:10
Çekte Vade - Çekin Keşide tarihinin İlerki bir Tarih olması ve Çekin İbrazı uye9493 Meslektaşların Soruları 6 20-10-2006 02:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04760098 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.