Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hava Yolu TaŞimasinda Bagaj İÇİİndekİ Kiymetlİ EŞyanin Kaybolmasindan Kİm Sorumludur?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-03-2008, 16:32   #1
avukat zeynep

 
Varsayılan Hava Yolu TaŞimasinda Bagaj İÇİİndekİ Kiymetlİ EŞyanin Kaybolmasindan Kİm Sorumludur?

Merhaba Değerli Arkadaşlar,
Eşim İstanbul'dan-Adana'ya uçakla seyahat ederken, (beyan etmeden )kamera ve ses kayıt cihazını bavulunun içine koyarak bagaja veriyor.Adana'da bavulu alıp eve geldiğinde kamera çantasının mevcut fakat içindeki kamera ve ses kayıt cihazının olmadığını görüyor.Tabi durumu ilgili kurumun ilgili birimine dilekçe ile bildirdi, fakat dilekçeye cevap T.T.K.'nun 786.md. ne göre 'beyan edilmemiş kıymetlı eşyanın kaybından sorumlu değiliz.'şeklinde geldi. Böyle bir olayla karşılaşan meslektaşım var mı?Bu 786.md yi uygularsak gerçekten mağdur duruma düştüğümüz gibi sorumlu olanlar da bir güzel sıyrılmış oluyor sorumluluktan.Bir çıkış yolu olmalı....Savcılığa suç duyurusunda bulunmalı mıyız?Bulunmak gerekli ise hangi yer yetkilidir?
Old 05-03-2008, 16:47   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/4547
Karar: 2000/5628
Karar Tarihi: 19.06.2000

ÖZET: Kaybolan bagaj nedeniyle tazminat miktarı belirlendikten sonra, bulunan bu rakamın, milli paraya çevrilmesi gerekmektedir. Davacı vekili, kaybolan bagaj içinde kamera, ayakkabı, kitap, tayyör, bluz, pantolon ve güneş gözlüğü bulunduğunu belirtmiştir. Kayıp bagajın ise 20 kilogram olduğu tartışmasızdır. Taşıma senedinde de (yolcu biletinde) davacıya ait bagaj kayıtlandırılmış, fakat değeri konusunda bildirimde bulunulmamıştır. Mahkemece, davacının isteyebileceği tazminat miktarının uzman bilirkişi raporu ile belirlendikten sonra karar verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 782)

Dava: Taraflar arasındaki davanın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.10.1999 tarih ve 19997/1538 - 1219 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin 02.01.1997 tarihinde davalı şirkete ait uçak ile Roma'dan İstanbul'a seyahat ettiğini, toplam 35 kg. ağırlığındaki iki adet bagajından bir tanesinin kayıp olduğunu, bu duruma ilişkin davalı şirket yetkililerince tutanak tutulduğunu, davalı şirketin kayıp eşyaları tazmin etmediğini ileri sürerek 1900 USD'nin fiili ödeme tarihindeki TL karşılığını davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, havayolu taşımacılığında kalkış limanında bilet kontuarında yolcudan alınan bagajlar uçağa ve varış limanında da uçaktan alınan bagajların yolculara tesliminin taşıyıcı havayolu şirketleri tarafından yerine getirilen bir hizmet olmadığını, davacı bagajının açılarak içinde olduğu iddia edilen kameranın nerede, ne zaman ve kimin tarafından kaybedildiğinin belli olmadığını, kalkış limanında bagajın ve içindekilerin değerini açıklayarak ek prim ödemeyen davacıya karşı azami sorumluluğun 30 kilo ve kilo başına 20 USD olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kayıp bagajdan dolayı sorumluluğun yer hizmetini veren USAŞ ve HAVAŞ'a ait olması gerektiğini savunan davalının TTK'nın 782. maddesi gereğince kayıp bagaj ile ilgili sorumluluktan kurtulmasının söz konusu olamayacağı, 5000 Frank sınırının <yolcunun yanında bulundurduğu eşyalar> bakımından söz konusu olduğu, Varşova sözleşmesinin 22. maddesinin 3. fıkrasının Lahey Protokolünün XI. maddesi ile değişik hükmünde 5000 Frank sınırının yolcu yanında taşınan eşyalar için olduğunu belirttiği, kayıp kameranın fiyatının 1667,5 USD olduğu gerekçesiyle, 1.667,5 USD'nin fiili ödeme günündeki TL. karşılığının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dava, davalı şirket tarafından taşınırken kaybolan bagaj nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Varşova Konvansiyonunun Lahey Protokolüyle muaddel 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde kayıtlı bagaj ve yük taşımasında, paket taşıyıcıya verilirken, gönderici, varış yerinde teslim anındaki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunmadıkça ve gerekiyorsa ek meblağ ödenmedikçe, taşıyıcının sorumluluğu kilogram başına iki yüz elli frankla sınırlandırılmıştır. Özel bildirimde bulunulması halinde, taşıyıcı bildirilen meblağın göndericinin varış yerinde teslim anındaki gerçek menfaatinden büyük olduğunu ispat etmedikçe, bildirimi yapılan kadar ödeme yapmakla sorumludur, hükmü yer almaktadır. Kaybolan bagaj nedeniyle tazminat miktarı anılan hükme göre belirlendikten sonra, bulunan bu rakamın, aynı maddenin 5. fıkrasında belirtildiği usulde milli paraya çevrilmesi gerekmektedir. Davacı vekili, kaybolan bagaj içinde kamera, ayakkabı, kitap, tayyör, bluz, pantolon ve güneş gözlüğü bulunduğunu belirtmiştir. Kayıp bagajın ise 20 kilogram olduğu tartışmasızdır. Taşıma senedinde de (yolcu biletinde) davacıya ait bagaj kayıtlandırılmış, fakat değeri konusunda bildirimde bulunulmamıştır. Mahkemece, anılan protokol hükümleri gereğince, davacının isteyebileceği tazminat miktarının uzman bilirkişi raporu ile belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, Konvansiyon hükümlerine uygun olmayan hesap tarzı ile tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harem isteği halinde teniyiz edene iadesine, 19.06.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 05-03-2008, 16:50   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1981/11-691
Karar: 1984/137
Karar Tarihi: 22.02.1984

ÖZET: Davacının dava dilekçesine eklediği listede vasıf ve miktarları yazılı zayi eşyalarının kaybolan bagaj içerisinde olduğunun ispatı olanağı davacıya tanındıktan sonra, davalının savunduğu (Beynelmilel Varşova Antlaşması) hükümleri de gözönünde tutularak zarar-ziyanın tespit ve takdiri gerekir. Mahkemece bütün bu yönler gözönünde bulundurulmadan, yazılı şekilde ve eksik tahkikatla davanın reddi isabetsiz ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

(6762 S. K. m. 785, 786, 788)

Dava: Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.9.1979 gün ve 145-244 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.1.1980 gün ve 86-386 sayılı ilamı:

(...Taşıma konusu olan ve davacılar tarafından Ankara'da teslim olmak üzere davalı Hava Yolları Şirketine Almanya'nın (Münih) şerhinde bagaj fişi karşılığı olarak teslim edildiği anlaşılan 3 parça eşyadan birisinin yolda kaybolması nedeniyle davacılara teslim edilmediği hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar 27.4.1977 tarihli dilekçe ile davalı işletmeye cins, miktar ve vasıfları bu dilekçede belirtilen eşyalarını aynen veya bedel tutarları olan 18.620 liranın ödenmesi hususunda müracaatta bulunmuşlar ve davalı taşıyıcı da davacıların bu talebi karşısında eşyaları taşıyan uçağın uğradığı muhtelif yerlerde araştırdıklarını, bulunması halinde teslim edeceklerini beyanla birlikte tazmini istenen eşyaların bulunmaması halinde sorumluluklarının sadece (beynelmilel Varşova Antlaşması) ile sınırlı bulunduğunu ve bunun dışında herhangi bir talebe hakları olmadığını savunmuş bulunmaktadırlar. Olayda mahkemece hükme dayanak yapılan TTK.nun 788/1.2. hükmünün uygulanabilmesi için, eşyanın gönderen veya gönderilene teslim edilmiş bulunması ve fakat teslim edilen bu eşyanın taşıma sırasında hasara uğramak suretiyle bir zararın meydana gelmesi gerekir. Halbuki davalı taşıyıcıya Almanya'nın (Münih) şehrinde teslim edilen 3 parça eşyadan bir parçası hiç teslim edilmemiş bulunmamasına göre, eşya sahibi davacıların 8 gün içinde bilirkişi marifetiyle (teslim edilmesi nedeniyle mevcut bulunmayan) zarar-ziyan miktarını tetkik ve muayene ettirmeleri mümkün değildir. Eşya sahibi davacılardan böyle bir şeyi beklemek hayatın olağan akışı ve iddianın mahiyetine aykırı düşer. TTK.nun 788. maddesine göre (dava hakkının düşmesi) için eşyanın gönderen veya gönderilene hasarlı bir şekilde teslim olması gerekir. Halbuki olayımızda üç ayrı ve müstakil bagajdan ikisi teslim edilerek, bir tanesi hiç teslim edilmemiş bulunmaktadır. Kaldı ki, davacılar vekili 8.11.1978 tarihli dilekçesinin 5. bendinde davalının olayda (ağır) kusuru bulunduğunu ileri sürmesine ve davalı taraf vekili de süresi içerisinde HUMK.nun 202. maddesine uygun olarak (tevsii) def'inde de bulunmamış olmasına göre, bu iddianın sübutu halinde TTK.nun 788. son fıkrası hükmünün de mahkemece gözönünde bulundurulması gerekir.

Davalı taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için TTK.nun 781. maddesindeki 3 şarttan birinin gerçekleşmiş olması gerekir. Olayımızda davalı taraf bu yolda herhangi bir savunmada bulunmayarak 22 Mayıs 1978 tarihli dilekçelerinde de açıkça belirttikleri veçhile, istenen maddi tazminatın fahiş ve sorumluluklarının sadece 8.250 liradan ibaret olduğunu ileri sürmüş bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş şudur;

Davacının dava dilekçesine eklediği listede vasıf ve miktarları yazılı zayi eşyalarının kaybolan bagaj içerisinde olduğunun ispatı olanağı davacıya tanındıktan sonra, TTK.nun 785. ve 786. maddeleri hükmü ile davalının savunduğu (Beynelmilel Varşova Antlaşması) hükümleri de gözönünde tutularak zarar-ziyanın tespit ve takdiri gerekir. Davacıların zayi olduğunu iddia ettikleri eşyaların vasıf ve mahiyetleri ile bu eşyaların zayiinden dolayı olayda BK.nun 49. maddesinin unsurları gerçekleştiği taktirde, TTK.nun 1. maddesi hükmünün atfı nedeniyle, BK.nun 49. madesi hükmünün de uygulama olanağı mevcuttur. Mahkemece bütün bu yönler gözönünde bulundurulmadan, TTK.nun 788. maddesi hükmüne yanlış mana verilerek yazılı şekilde ve eksik tahkikatla davanın reddi isabetsiz ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı BOZULMALIDIR.

Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 22.2.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adlİ Emanetten EŞyanin Alinmasi mehmet kaya Meslektaşların Soruları 4 05-04-2018 11:02
Araç Hava Yastıklarının Açılmaması idas Meslektaşların Soruları 6 15-01-2008 12:13
Ceza Davasinda SaniĞin Beraatİ Halİnde SuÇa Konu EŞyanin SaniĞa İadesİ Av.Nursel Meslektaşların Soruları 0 20-06-2007 09:19
Hava YastiĞinca Verİlen Zarar ARİF MUTLU Meslektaşların Soruları 1 06-03-2007 12:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07415009 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.