|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-11-2011, 17:16 | #1 |
|
ecrimisil ihbarnamesinin tebliğinin usulsüzlüğü
Merhaba
Siteden araştırıyorum ama bir de görüşlerinize direkt başvurayım diye düşündüm.Müvekkil hazine arazisini 10 yılcivarında uzun zamandır kullanıyor.Çiftlik işletmesine rağmen fuzuli işgal sebebiyle ecrimisil ödüyor cüzzi rakamlarla.fakat 2007 de hastane yapılmasına karar verildiği için 2008de tahliye ediyor taşınmazı.2007-2008 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli olarak 1 yıl olmasına ragmen çok fazla bir bedel bildiriliyor,ihbarnameden bir kaç gn önce kıymet takdiri yapılarak.Ve bu ihbarnameden müvekkilin yeni haberi oluyor.Tebliğ edilmiş görülmesine ragmen teblig edilen kişiyi (çalışan olarak gösterilmiş) tanımıyoruz.hatta bulundugumuz şehirde nüfusa bile kayıtlı olmayan biri.Fakat tebliğ edilmiş görülüyor.ve 2008den beri bayaa bir faiz eklenmiş durumda.sorularım şunlar 1-usulsüz yapılan bu tebligata karşı ne yapabilirim.Kaymakamlığa itiraz mı etmek gerekir? 2-10 yıllık 1250 tl gibi bir rakam ödenirken 1 yıllık 3.900 tl gibi yüksek bir rakam çıkarılmıştırçrayiç bedel arttırıldıysa bu ya da kıymet takdir raporu müvekkile tebliğ edilmesi gerekmez mi? yardımcı olursanız sevinirim.Şimdiden teşekkürler |
17-11-2011, 17:49 | #2 |
|
T.C. Danistay 10.D, 1987/317 E.,1987/1924K.30.11.1987 T.
Davacının işgal ettiği taşınmaz mal nedeniyle tahakkuk ettirilen ecrimisilin süresinde ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı Vergi Mahkemesi dava konusu ödeme emrinin 31.10.1986 tarihinde, birlikte kalan Mehmet Ocakhanoğlu’na tebliğ edildiği, davanın ise 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde belirtilen yedi günlük dava açma süresi geçirildikten sonra, 20.11.1986 tarihinde açıldığı, davacının tebellüğ eden kişi ile aynı çatı altında oturmadığı yolundaki iddiasının ise, bir kişi ile aynı köyde ikamet etmeleri, cadde, sokak ve mahallesi bulunmayan ve aynı mahalde ikamet edilen küçük tip bir köyde PTT elemanınca verilen tebligata (müştereken dava konusu araziye tasarrufta bulunanların aynı gün içinde aldıkları halde) davacının almaması ve ittılaı dışında kalmasının mümkün olamayacağı ve Mehmet Ocakhanoğlu ile aynı köyde ikamet etmediği iddiasını da tevsik edemediği gerekçesiyle süre yönünden reddetmiştir. Davacı ise, tebligatın usulüne uygun yapılmadığını öne sürerek bu kararın temyizen incelenmesini ve bozulmasını istemektedir. 7201 sayılı tebligat Kanununun 10. maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa, en son adresinde yapılacağı belirtilmiş, aynı kanunun 16. maddesinde de kendisine tebliğ yapılacak şahsın adresinde bulunmaması halinde, tebliğin kendisi ile birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır. Tebligat Kanununda, yukarıda açıklanan madde hükümlerinin, ilgilinin oturduğu birimin niteliğine göre farklı uygulanacağı yolunda da herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının, Mehmet Ocakhanoğlu ile aynı köyde ikamet etmesinin, söz konusu madde hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği açıktır. Öte yandan, Tebligat Kanununun 32. maddesinde, usulüne aykırı yapılmış olan tebligatta muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunacağı kuralı da yer almıştır. Hal böyle olunca, gerekli inceleme yapılmadan davanın süre yönünden reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Sonuç: Açıklanan nedenlerle, davacının 2577 sayılı kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi. |
18-11-2011, 19:49 | #3 |
|
Sayın İlhan ERDEN teşekkür ederim.
henüz ödeme emri gelmediği için itiraz değil de idare mahkemesine dava açmayı düşünüyorum.tebligatın usulsüzlüğü,fahiş ecrimisil talebi için. |
25-01-2013, 17:23 | #4 |
|
1 yılı aşkın süre önce açtığım konu hakkındaki davamı gün itibariyle kazandım. İdare mahkemesinde yürütmenin durdurulması talepli, fahiş olan ecrimisil bedelinin, işlemiş olan faizin usulsüz tebliğin iptaline ilişkin dava açmıştım.İşlemler iptal edildi.Bilginize.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
"Usulsüzlüğü Meslek Edinmek" Sözü Hakaret Midir? | askeplion | Meslektaşların Soruları | 11 | 25-07-2013 09:16 |
Faturanın Tebliğinin İspatı | ALCAN | Meslektaşların Soruları | 6 | 04-02-2013 17:08 |
Haciz ihbarnamesinin güncellenmesi | Av.Ademx | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-11-2010 12:40 |
Vergi Kanunlarında Vergi ve Ceza İhbarname Tebliğinin Önemi ve Şirket Temsilcisi | rıza | Mali Hukuk Çalışma Grubu | 0 | 11-05-2009 12:18 |
Kooperatife gelen haciz ihbarnamesinin sonuçları | Av_Burcu | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-12-2008 15:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |