Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapu kütüğünde "tapu iptali tescil davası açıldığına ilişkin" bilgi - İyiniyet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-11-2011, 11:46   #1
alperyldrm

 
Varsayılan Tapu kütüğünde "tapu iptali tescil davası açıldığına ilişkin" bilgi - İyiniyet

Merhaba,

2000 yılında bir gayrimenkul ile ilgili "tapu iptali ve tescil davası " açılıyor. Mahkeme, birçok kez tedbir talep edilse bile tedbir talebini kabul etmiyor. Ancak davanın açıldığına ilişkin bilgi Tapu kütüğüne işletiliyor. ( ../..2000 tarih .... yevmiye numarası ile dava açılmıştır)

2000 yılında açılan bu tapu iptali ve tescil davası 2011 yılında kesinleşiyor (Yargıtay onama/karar düzeltme red) ve tapunun iptali ile müvekkiller adına tesciline karar veriliyor.

Ancak Tapu İptali ve Tescil davası sürerken, Tapu iptali ve tescil davasının davalısı bu gayrimenkulü 2008 yılında 3. şahsa satıyor ( Mahkeme zamanında tedbir verseydi bu olmayacaktı tabiki)

Şimdi 3. şahsa karşı açılabilecek yeni bir tapu iptali tescil davasında, 3.Şahıs, "ben gayrimenkulü satın alırken tedbir yoktu ben iyiniyetliyim" diyebilir mi?

Yoksa gayrimenkulü satın alırken tapu kütüğünde açıkça yazan "davanın açıldığına dair şerh", aleniyetlik ilkesi gereği 3. şahsın iyiniyet savunmasını çürütebilir mi?

Tedbir ve iyiniyet ile ilgili birçok Yargıtay kararı bulunmakta ama davanın açıldığına dair şerh ve iyiniyet hakkında herhangi bir Yargıtay Kararı bulamadım.


İyi Çalışmalar
Old 14-11-2011, 16:30   #2
durgunlu

 
Varsayılan

Sayın Alper Yıldırım;
Verilen şerh İİK 28 ve 29'a göredir. Normalde bu şerh, hüküm verildikten sonra tapuya bildirilmesi gerekirken uygulamada dava açıldığı gibi tensip kararı ile tapuya bildirilmektedir. 28/1-3.cümleye göre bu şerhler iyiniyeti bertaraf eder.
Old 14-11-2011, 16:50   #3
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan durgunlu
Sayın Alper Yıldırım;
Verilen şerh İİK 28 ve 29'a göredir. Normalde bu şerh, hüküm verildikten sonra tapuya bildirilmesi gerekirken uygulamada dava açıldığı gibi tensip kararı ile tapuya bildirilmektedir. 28/1-3.cümleye göre bu şerhler iyiniyeti bertaraf eder.

örnek bir karar var mıdır üstadım
Old 14-11-2011, 17:05   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/11608
K. 2011/2254
T. 1.3.2011
DAVA : Taraflar arasında görülen davada:

Davacı, kayden maliki olduğu 34 ada 32 parsel sayılı taşınmazını davalının bankadan kredi çekmesini temin etmek amacıyla 05.04.2006 tarihli protokol gereğince 18.04.2006 tarihinde davalıya temlik ettiğini, kredinin geri ödemelerinin tamamlanması halinde taşınmazın davacıya iadesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının kendisine ihtarname keşide ederek evi boşaltmasını istediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddini savunmuş, dahili davalılar iyi niyetli olduklarını bildirmişlerdir.

Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece ".....çekişme konusu taşınmazın 18.4.2006 tarihinde davalıya temlik edildiği kayden sabittir. Taşınmazın devri ile ilgili olarak taraflar arasında 5.9.2006 tarihli 1 ve 2 nolu protokollerin düzenlendiği ve

anılan protokollerde taşınmaz devrinin hangi sebeplerle gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Öte yandan, davalı Cemal Özyüksel'in davacıya Kadıköy 7. Noterliğince keşide edilen 22.1.2007 tarihli ihtarname ile de taraflar arasında bir kısım ticari ilişkilerin bulunduğu belirtildikten sonra, şayet davacının davalıya olan borcu ödenmez ise taşınmaz mülkiyetinin davalıya geçeceği ihtar edilmiştir. Anılan belgenin yukarıda değinilen İnançları Birleştirme Kararının öngördüğü belge niteliğinde olduğunun kabulü halinde taraflar arasında alacak ve borç ilişkisinden kaynaklanan sebeple devrin yapıldığı ve davacının davalıya ödenmemiş bir borcu varsa BK'nun 81. md. de gözetilerek anılan borcun mahkeme veznesine depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidileceğinde kuşku yoktur. Kaldı ki, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan ve taşınmaz devrinin sebebini teşkil eden nedenle davalı Cemal tarafından davacı Ahmet aleyhine Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/93 Esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığı ve kabul edildiği de sabittir. Nevarki, açılan dava sebebiyle verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. O halde, BK'nun 81. md. gözetilirken mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi açısından bu hususunda dikkate alınması gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın yukarıda değinilen ilkeler ve olgular gözetilmek ve delillerin değerlendirilmesi suretiyle hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken" gerekçesiyle bozulmuş Mahkemece bozmaya uyularak davanın REDDİNE karar verilmiştir.

Karar, davacı, davalı Cemal Özyüksel ve dahili davalı Ali Nedim Toksoy vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.03.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat İlker Naiboğlu ile yine temyiz eden vekili Avukat Ufuk Çorbacı ile temyiz edilen vekili Av. İsmail Akbulut geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Berna Dizdaroğulları Koç tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece önceden verilen kararın temyizi üzerine Daire bozma kararında özetle mahkemece yapılması gerekli olan işlemler ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesinde takip edilecek yollar ve ilkeler duraksamaya yer bırakmayacak şekilde gösterilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulması neticesinde son kayıt malikinin iyi niyetli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Gerçekten de, bozma kararında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işlemden kaynaklandığı ve çekişmenin giderilmesi konusunda gözetilmesi gerekli olan 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca düzenlenen belgenin inançlı işlemin belgesi niteliğini taşıdığı sabittir. Taşınmaz ilk el durumunda bulunan Cemal özyürek'e inançlı işleme dayalı olarak temlik edildikten sonra 02.04.2007 tarihinde eldeki dava açılmış ve dava sebebiyle taşınmazın sicil kaydına 24.04.2007 tarihinde "davalıdır" şerhi konulmuş, bundan sonra 12.06.2007 tarihinde Ümit'e, 19.06.2008 tarihinde de son kayıt maliki Ali Nedim'e intikal ettirilmiştir. Gerek Ümit'in gerekse Ali Nedim'in söz konusu taşınmazı edinme tarihlerinde sicil üzerinde "davalıdır şerhi mevcut bulunduğuna göre adı geçen bu davalıların şerhi bilmediklerini savunmalarına olarak yoktur ve sicilin aleniyeti ilkesi gözetildiğinde de bu savunmaya değer verilemeyeceği açıktır.

O halde, TMK'nun 1024. maddesi gereğince bu şahısların TMK'nun 1023 maddesinin koruyuculuğundan istifadeleri mümkün değildir.

SONUÇ : Hal böyle olunca, önceki yerel mahkeme kararını bozan Dairenin kararında değinilen hususlar dikkate alınmak suretiyle gerekli araştırma ve inceleme yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine , 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-11-2011, 17:25   #5
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/11608
K. 2011/2254
T. 1.3.2011
DAVA : Taraflar arasında görülen davada:

Davacı, kayden maliki olduğu 34 ada 32 parsel sayılı taşınmazını davalının bankadan kredi çekmesini temin etmek amacıyla 05.04.2006 tarihli protokol gereğince 18.04.2006 tarihinde davalıya temlik ettiğini, kredinin geri ödemelerinin tamamlanması halinde taşınmazın davacıya iadesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının kendisine ihtarname keşide ederek evi boşaltmasını istediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddini savunmuş, dahili davalılar iyi niyetli olduklarını bildirmişlerdir.

Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece ".....çekişme konusu taşınmazın 18.4.2006 tarihinde davalıya temlik edildiği kayden sabittir. Taşınmazın devri ile ilgili olarak taraflar arasında 5.9.2006 tarihli 1 ve 2 nolu protokollerin düzenlendiği ve

anılan protokollerde taşınmaz devrinin hangi sebeplerle gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Öte yandan, davalı Cemal Özyüksel'in davacıya Kadıköy 7. Noterliğince keşide edilen 22.1.2007 tarihli ihtarname ile de taraflar arasında bir kısım ticari ilişkilerin bulunduğu belirtildikten sonra, şayet davacının davalıya olan borcu ödenmez ise taşınmaz mülkiyetinin davalıya geçeceği ihtar edilmiştir. Anılan belgenin yukarıda değinilen İnançları Birleştirme Kararının öngördüğü belge niteliğinde olduğunun kabulü halinde taraflar arasında alacak ve borç ilişkisinden kaynaklanan sebeple devrin yapıldığı ve davacının davalıya ödenmemiş bir borcu varsa BK'nun 81. md. de gözetilerek anılan borcun mahkeme veznesine depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidileceğinde kuşku yoktur. Kaldı ki, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan ve taşınmaz devrinin sebebini teşkil eden nedenle davalı Cemal tarafından davacı Ahmet aleyhine Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/93 Esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığı ve kabul edildiği de sabittir. Nevarki, açılan dava sebebiyle verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. O halde, BK'nun 81. md. gözetilirken mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi açısından bu hususunda dikkate alınması gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın yukarıda değinilen ilkeler ve olgular gözetilmek ve delillerin değerlendirilmesi suretiyle hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken" gerekçesiyle bozulmuş Mahkemece bozmaya uyularak davanın REDDİNE karar verilmiştir.

Karar, davacı, davalı Cemal Özyüksel ve dahili davalı Ali Nedim Toksoy vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.03.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat İlker Naiboğlu ile yine temyiz eden vekili Avukat Ufuk Çorbacı ile temyiz edilen vekili Av. İsmail Akbulut geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Berna Dizdaroğulları Koç tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece önceden verilen kararın temyizi üzerine Daire bozma kararında özetle mahkemece yapılması gerekli olan işlemler ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesinde takip edilecek yollar ve ilkeler duraksamaya yer bırakmayacak şekilde gösterilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulması neticesinde son kayıt malikinin iyi niyetli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Gerçekten de, bozma kararında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işlemden kaynaklandığı ve çekişmenin giderilmesi konusunda gözetilmesi gerekli olan 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca düzenlenen belgenin inançlı işlemin belgesi niteliğini taşıdığı sabittir. Taşınmaz ilk el durumunda bulunan Cemal özyürek'e inançlı işleme dayalı olarak temlik edildikten sonra 02.04.2007 tarihinde eldeki dava açılmış ve dava sebebiyle taşınmazın sicil kaydına 24.04.2007 tarihinde "davalıdır" şerhi konulmuş, bundan sonra 12.06.2007 tarihinde Ümit'e, 19.06.2008 tarihinde de son kayıt maliki Ali Nedim'e intikal ettirilmiştir. Gerek Ümit'in gerekse Ali Nedim'in söz konusu taşınmazı edinme tarihlerinde sicil üzerinde "davalıdır şerhi mevcut bulunduğuna göre adı geçen bu davalıların şerhi bilmediklerini savunmalarına olarak yoktur ve sicilin aleniyeti ilkesi gözetildiğinde de bu savunmaya değer verilemeyeceği açıktır.

O halde, TMK'nun 1024. maddesi gereğince bu şahısların TMK'nun 1023 maddesinin koruyuculuğundan istifadeleri mümkün değildir.

SONUÇ : Hal böyle olunca, önceki yerel mahkeme kararını bozan Dairenin kararında değinilen hususlar dikkate alınmak suretiyle gerekli araştırma ve inceleme yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine , 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Nokta bir karar, çok teşekkür ederim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapu iptali ve tescil davası mı? tapu kaydının düzeltilmesi davası mı? grkm Meslektaşların Soruları 7 04-05-2015 09:16
tapu tahsis belgesinin tapuya çevrilmesi, tapu iptali ve tescil davası emrahcevik Meslektaşların Soruları 3 10-01-2011 12:58
Tapu iptali ve tescil mi yoksa Tapu kaydının düzeltimesi davası mı? avukatedali Meslektaşların Soruları 8 16-11-2010 19:39
tapu iptali ve tescil davası Arif Aydın Meslektaşların Soruları 2 20-04-2009 12:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05010200 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.