Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Sözde Töre temasını işleyen yerel dizilerin amacı nedir?

Yanıt
Old 06-03-2007, 12:48   #1
av.semire nergiz

 
Varsayılan Sözde Töre temasını işleyen yerel dizilerin amacı nedir?

Hangi tv kanalının düğmesine basarsanız basın hemen karşınıza yerel kıyafetler içerisinde alınları çeneleri dövmeli,erkekleri şalvarlı tv.dizileri çıkmaktadır.5 dakika gibi kısa bir sürede bu dizilerde enaz 20 kez 'ağam' ve 'töre' kelimesi geçmektedir. Bu dizilerde yalan yanlış bir sürü tema,bilip bilmeden çok da araştırılmadan afaki yani aslında var olmadığı halde varmış gibi işlenen sayısız kuram ve kural işlenmektedir.Çoğunlukla izleyicinin içini kaldıran midesini bulandıran izlenmesi tahammül edilmeyen sahneler peşi sıra sıralanmaktadır.Adeta bu dizilerde kadına şiddet meşrulaştırılmakta hatta belki de kadına yönelik şiddet fikri pekiştirilmektedir.Bu dizilerde işlenen temaların %99 u sanaldır başka bir deyişle aslında yoktur.RTÜK ün en kısa sürede kadınlar açısından olumsuz mesajlar içeren ve günbegün artan dizilerin bu gidişatına müdahale etmesi ve dur demesi gerektiği toplumsal yarar gereğidir.Zira öncelikle bu dizilerin yayın amacıyla halk üzerinde bıraktığı etki ve izlenim konunun uzmanlarınca araştırılmalı,değerlendirmeye tabi tutulmalı ve böylelikle iyice ortaya çıkarılmalıdır.Bu halkın bir ferdi olarak ben bu tür dizilerin varlığına şiddetle karşıyım,bu dizilerin toplumumuza ve halkımıza verdiği olumlu bir mesaj asla bulunmamakta kadına yönelik şiddet pekiştirilmekte kısmen birtakım yerlerde var olan ağalık sistemi tekrar canlandırılmak istenmektedir.Kadına yönelik şiddet konusunun ülkemizin bir bölümüne hasredilmek suretiyle işlenmesi halkımızı kin ve düşmanlığa sevk etmek olarak da değerlendirilebilir ki bu durum da ceza kanunumuzda suç olarak düzenlenmiştir. Unutulmamalıdır ki Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ekonomik, sosyal, coğrafi sınırı bulunmamaktadır. 4. Dünya Kadın Konferansında kabul edilen Pekin Deklarasyonu Eylem planında, “kadına Yönelik Şiddet” kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesi ile sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı veya özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren ister toplum önünde ister özel hayatta meydana gelmiş olsun, cinsiyete dayalı her türlü şiddet anlamına gelmektedir 'denilmektedir.Bahse konu dizilerdeki sahneler ve töre namus temalarının işleyiş şekli ülkemizin tüm kadınları ve özellikle de tüm bölge kadınları için küçük düşürücüdür,inciticidir ve yok olması arzulanan şiddetin aslında hemen hemen hepimizin evine sokulmaya çalışılması ve hepimizin aslında travmatize edilmesi çabasından başka birşey değildir.Bu durum Pekin Deklarasyonu eylem planındaki şiddet tanımına da denk düşmektedir. Bu dizilerden haz alan kimse var mıdır? Ne dersiniz
Old 06-03-2007, 16:57   #2
Hekimbaşı

 
Varsayılan Aman; sansüre davet çıkartmayalım

Sn.toz,

İstemleriniz hariç, söylediklerinizin tümüne katılıyorum.

Bu dizileri hiç seyretmedim, on saniyeden fazla ilgimi çekmeyi başaramadılar. Ancak, gözardı ettiğiniz bir gerçek var: TV daki zamanlama ve süreler izleyici ilgisi (rating) üzerine ayarlanmaktadır. İkinci, gerçek olmayan ama genel kabul gören bir de kural var: şiir, öykü, roman, senaryolar gerçek olmak zorunda olmayan eserlerdir. Olmadık bir evren hayal edip yazabileceğiniz gibi; mevcut evrenin başka türlü, gerçeküstü olaylar durumunda nasıl değişiklik göstereceğini de anlatabilirsiniz; gerçeği de. Yani, yazara, senariste veya prodüktöre bir suç ilintilendirmek olanaksızdır. Bunun kapısını açarsak, ne roman yazılabilir, ne film çekilebilir. İnsanın hayal gücüne kısıtlama getirmenin zararları görülmüş ve bundan vaz geçilmiştir.

Dolayısıyla; odak noktamızın bu tür niteliksiz yapımlar neden ilgi görüyor, ne yapmak gerekir olması gerekir. Buna bağlı olarak da, neden başka türlü yapımlar yok diye sorulabilir. Koyduğunuz başlık her ne kadar bu doğrultudaysa da, açılış yazınızın içeriği yasaklama eğilimini öne çıkarttığı için bu iletiyi yolluyorum.

Neden ilgi gördükleri açık: cehaletten ve kentte köyü özlemekten. Köyden kente göç edenler her ne kadar köydeki gibi yaşıyorsalar da, herşeyiyle yaşayamamaktadırlar. Artık içinde olmadıkları ortamı özlemekte, oradaki değerleri aramaktadırlar. Aslında bu hazin bir çelişkidir; çünkü çoğu köyden bu nedenlerle göç etmişlerdir. Ama gönüllerinde hep bir ağa olmak yatmaktadır. Köyde ağa olanlar, hala ağadır; ama bu yeni yerde, yani kentte, başka türlü ağalıklar vardır ve onlar da o ağalardan biri olmayı hayal etmektedirler, ama aynı köydeki ağa gibi olmak istemektedirler. Onları bu hayallerinden koparamazsınız; çünkü başka birşey bilmemektedirler. Eğer bir biçimde onlara bunu sunabilirseniz, ilgi yüksek olur. Söz konusu diziler de bu ucuzculuktan yararlanmaktadır.

Neden başka türlü yapımlar yok sorusunun yanıtı açıktır: daha pahalı, zahmetli, zor yapılmakta, buna karşın daha az ilgi çekmekteler de, ondan. Söz ettiğiniz dizilerinse müşterisi hazırdır. Köydekiler ve köyden kente göç edip kentli olamayanlar. Bu insanlar çoğunluktur, bu dizilerin ilgilerini çekmemesini beklemek hayal olur. Farklı dizilerin çekilmemesindeki öncelikli engelse, zorlu olmalarıdır. Türkçe' de meşhur, iyi bir bilimkurgu yazarı yoktur örneğin. Öyle ahım şahım çizgi veya çocuk romanları yazarı da. Karikatüristlerimiz dünya çapındadır, ama tek bir dünya çapında çizgi kahramanımız yoktur. Peki, bunun nedeni nedir? Cehalet elbette. Okuyan, tiyatro izleyen, sinema izleyen yoksa, bu tür eserler ortaya çıkartacak insanlar aç kalırlar. İnsanları zorla aç kalacakları işe mahkum edemezsiniz. Nereden ekmek yiyeceklerse oraya yönelirler. Devlet desteği olmadan sanat olmaz. Ben dünyanın hiçbir yerinde 'haydi, ben de heykel yapayım' diye yola çıkan birisini duymadım mesela. Birilerinin heykel istemesi, yapılanları takdir etmesi, ödüllendirmesi ve nihayetinde satın alması gerekir ki heykel sanatı ayakta durabilsin. Aynı şey tiyatro, edebiyat için de geçerli. Siyaset veya sosyete dedikodusu içermiyorsa, ülkemizde bir kitap 5-10.000 den fazla satamaz. Birşeyin kitabı yoksa, senaryosu, senaryosu yoksa da filmi, dizisi olmaz. Bu konuda en başarılı örneğimiz hababam sınıfıdır, ama yazarı Rıfat Ilgaz aramızdan fakir sayılabilecek mütevazi bir hayat yaşayarak ayrılmıştır. Kitaptan yaşamını sürdürebilmiş ender kişilerden biri olan Yaşar Kemal' in tek bir eserini bile dizi yapmak mümkün olamamıştır; çünkü onun istediği ve tartışılmaz biçimde hakkı olduğu kalitede bir dizi yapabilmek için çok paralar gerekmektedir. Bu koşullar altında, kaliteli, aydınlatıcı, içerikli eserler beklemek hayal olmaktadır. Devlet bu konuya karşı ilgisiz kaldıkça da mümkün olmayacaktır. Elbette bu ilginin yasaklama doğrultusunda değil de, destekleme biçiminde olması gerekir. Yürütme erkini kullananlarsa heykelleri kaldırmak, yazarları hapse tıkmak, tiyatro ve baleyi ortadan kaldırmakla daha çok ilgilenmektedir. TRT nin kadrolarını yandaş görüşteki insanlarla doldurmak onlara çok daha cazip görünmektedir.

Ne yapmak gerekir sorusuna cevaplardan biri zaten ortadadır: devletin olumlu, destekçi müdahalesi. Bir diğeri ve daha zor olanı ise, cehaleti ortadan kaldırmaktır; çünkü onyıllar istemektedir.

Lütfen bu yolla sansürü yasallaştırma ve düşüncenin ifadesine engel olacak girişimlere çanak tutma yanılgısına düşmeyelim. Niteliksiz bile olsa hayalin hayatımızda yer bulması olmazsa olmaz birşeydir. Bugün o dizileri izleyenler, yarın daha niteliklilerin ayrıdına varma olanağını elde edebilirler ümidiyle sabretmemiz; bu arada da cehaleti azaltıp, beğeninin çıtasını yükseltecek önlemler almamız gerekir.

Saygılarımla,
Old 06-03-2007, 17:52   #3
niles82

 
Varsayılan

Sözü edilen bu diziler "toplumu bilinçlendirmek" adı altında tek gayesi reyting olan yapımlardır. Bu diziler konuların geçtiği şehirler dışında ilgiyle izleniyor diye düşünmekteyim. çünkü "töre" teriminin geçerli olduğu şehirimizde yaşayan insanların bu dizileri izlemesinde hiçbir anlam bulamıyorum zaten. bizde bunları yaşıyoruz mantığıyla,birde dışardan halimize bakalım diyerek bu dizileri izleyen insan varmıdırki?bu tür talihsiz olayları yaşamayanların merak edip izlemesini anlıyorum.her neyse. bu tür diziler bu olayları yaşayanların rencide olmasına, bu tür cahillliikler yapmayanları,ama töre teriminin geçtiği illlerde yaşayanlarıda töhmet altında kalmasına sebep olmaktadır.eminimki bu tür dizilerde aynı benim gibi yapıyor (töre taraftarları) deyip böbürlenen insanlar vardır...herneyse. toplum böyle bilinçlendirilmez.
Old 09-03-2007, 17:48   #4
Nesl-i Han

 
Varsayılan

Kaç zamandır ben de bu konuyu düşünüyordum ve en az siz sayın katılımcılar kadar bu dizilerden bıktım. Ancak Sn. Toz'un tespitlerine hiç mi hiç katılmıyorum. Bu dizileri izlerken aynı zamanda analiz eden biri olarak söyleyebilirim ki; hiçbirinde kadını ezmek, toplum dışına itmek gibi bir amaç güdülmemektedir. Aksine ben bu tür dizilerde abartılı düzeyde kadınların çok güçlü gösterilkdiklerini iddia ediyorum. Bu diziler denilenin aksine o kadar çok mesaj kaygısı taşıyan eserlerdir ki; bu nedenle çoğu zaman gerçeklikten uzaklaştıklarını belirteyim. Ayrıca Sn.Hekimbaşı'nun da belirttiği gibi bu tür yapımların yüzde yüz gerçek olması da şart değildir. Bu tür dizilerin asıl amacı hangi şartlarda olursa olsun kadınlara bir çıkar yol olduğunu göstermektir. Keşke gerçek hayat da bu kadar iyimser olsa. Ülkemizde kadın 2. plandadır, kadın ezilmektedir, sömürülmektedir; ama (rica ederim) bunun sebebini bir kaç tv dizisine bağlamak haksızlıktır. Bu diziler birer sonuçtur ve biraz hayal gücüyle sırlanmış birer aynadır. Bİr eseri ya da bir vakıayı eleştirmeye hakkımız olması için o eseri önce incelememiz, okumamız ve izlememiz gerekir kanaatindeyim. Fragmanlarla veya birkaç dakika izlemeyle olacak iş değil. Bütün bulara rağmen ben de bu dizilerin kalkmasını istiyorum. İnanın televizyonlar tezek kokuyor artık. Ve her ne kadar bir kadın olsam da bu dizilerde özellikle köy kökenli erkeklere haksızlık yapılmasını tüm köylü erkeklerin (özellikle ağaların); despot, tecavüzcü, fırsat düşkünü gösterilmesini esefle kınıyorum.
Old 09-03-2007, 20:40   #5
MUHAMMED YILDIRIM

 
Varsayılan

Sanırım Türkiye de yaşadığımız sürece televizyon kültürünün bu yalan yanlış yansımalarından etkilenmeye devam edeceğiz. Okuduğumuz kitaplarda ki televizyonun kamusal yarar amacını maalesef gerçekte göremiyoruz. Aslında ülkemizin kanayan yarası olan doğu ve doğu kültürüyle birlikte gelen töre kavramının insanlara aktarılması çok önemli bir görev. Tabi ki burda yanlış töre ve inanışlardan bahsetmiyorum. Ancak televizyonda izlediğimiz doğu ve töreler sanırım gerçekten o kadar uzak ki bunlarla yaşayan insanların bile tepkisini çekecek hale gelmiş. Bence artık dönüş olmayacak kadar derin virajlara giriyoruz. Bu noktada televizyonda yayınlanan dizilerin içeriklerini tartışmak yerine bu dizilerde anlatılan yerlerde yaşayan insanların tepkilerini gözlemlemek daha mantıklı olur. Çünkü tamamen rant kavgasının egemen olduğu televizyon piyasasını yararlı hale getirmek daha doğrusu patronlara " ya sen bunu değilde daha faydalı olan kızları okula gönderme projesine yönelik bir dizi yap " dediğinizde sanırım çok komik olur. Fakat yukarda da bahsedildiği gibi RTÜK son zamanlarda egemenliğini ortaya koyucu davranışlarda bulunuyor. Bu da küçümsenecek bir olay değil sanırım. Bence geçte kalınmış olsa da Rtük ya da bir benzeri kurumun otorite duruma gelmesi iyiye işarettir. Her ne olursa olsun KUMANDAnın kumandanının biz olduğumuzu da unutmamalıyız !
Old 17-05-2007, 10:40   #6
av.semire nergiz

 
Varsayılan Müjde; aşiret töre kararını durdu !!!!!

Önce aşiret toplanıyor (malum dizi filmlerine göre doğuda yaşıyan herkesin belki de biz dahil istisnasız bir aşireti ve töre kurulu var) ve bir konuda töreye göre hareket etmeyen kızın öldürülmesine karar veriliyor ve pek tabi ki başta kız olmak üzere herkes korku içinde;Kızın hamileliği (kendi eşinden hamile kaldığı için bu konuda bir sorun yok) nedeniyle töre kuruluna itirazda bulunuluyor (ancak hukukta çok önemli olan itirazın kimin yaptığı hususu muallak) ,kurul bunun üzerine bu özel gündemle toplanıyor. kKız telefonun başında stres ve korkuyla kararı bekliyor;Bir anda beklenen telefon geliyor ve kız yüksek sesle 'tanrım şükürler olsun' diyor.Annesi ne oldu yavrum diyor? kız 'anneciğim anneciğim aşiret töre kararını durdu'diyor.

Güler misin,ağlar mısın? bir durum.

Yapmayın beyler ya,vaktinde Yeşilçamın Türk Filmleri bile bu kadar ileriye gitmemişti.Ha bu arada bir hukukçu olarak şunu ekleyeyim durdurulan töre kararı karşılığı idare hukukundaki yürütmenin durdurulması kararı olsa gerek.

Bu arada etrafımda aşiretimden birilerine bakıyorum kimsecikler görünmüyor,etrafta in cin top oynuyor.
Herkese tebessümlü günler dilerim.
Old 02-07-2007, 13:07   #7
üye18337

 
Varsayılan

Bütün bu diziler hayal ticaretinin birer unsuru değil mi?İzleyip kendilerini karakterlerin yerine koyanlar olduğu müddetçe bu diziler yayından kalkmaz. Genelde bütün dizilerde esas kız ve esas oğlan maddi açıdan varlık içindedir. Koskoca aşiret / şirket esas oğlanın yönetimi altındadır. Esas kız da güzeller güzelidir. Varlıklı erkekler peşindedir, güzel bir hayat onu bekler... Türkiye'de insanların hayat standardını göz önünde bulundurduğumuz zaman insanların kendilerini bu karakterlerin yerine koymaları anlaşılmaz bir durum değil.

Dizi setlerinin doğuya taşınması bence çok rahatsız edici bir durum değil, turizm açısından olumlu bir gelişme, televizyondaki yaşamlarla kendi yaşamını karşılaştırıp boşluğa düşen kırsal kesim insanı için bir teselli. TRT-1 de yayınlanan Hayat Türküsü dizisini izleyen varsa, doğu kültürünün saptırılmadan anlatılabildiğini görmüştür.

Bazı diziler gerçekten aşırıya kaçıyor, bunun sebebi de izlenirliğin olağanüstü hayatların anlatılmasına bağlı olmasıdır. Kimse yaşadığı hayatı izlemek istemiyor, yaşamayı hayal ettiği hayatı izlemek istiyor.Dar gelirli vatandaşın yaşamayı hayal ettiği hayatta maddi imkansızlık olması beklenemez elbette. Ancak!! İlla ki bir imkansızlık olacaktır ki aşk bu imkansızlığı ezip yükselsin, kendisini kanıtlasın. Bazı dizilerde bu imkansızlık töredir, bazılarında sınıf ayrımı, bazılarında huysuz kaynana… İşte hayallerdeki hayat; imkansızlıkları aşmış bir aşk zenginlik, güzellik…
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık Sınavının Amacı turev Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 42 17-09-2007 10:07
ihtarla temerrüde düşürme sonucu dava tarihine kadar işleyen faizin durumu Av.Yasemin Işık Meslektaşların Soruları 5 09-12-2006 15:33
Sözde ermeni soykırımına hukuksal bakış ahmetsacit Hukuk Sohbetleri 6 19-10-2006 00:24
Yerel Secimlerde Adaylik ! OSY Hukuk Soruları Arşivi 0 21-12-2003 15:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04544306 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.