Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla muvazaalı devir

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-10-2006, 16:34   #1
ruze

 
Varsayılan eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla muvazaalı devir

2005 yılında açtığımız boşanma davasında 2002 yılından sonra alınan ve davalı üzerine tescili yapılanan konuta tedbir konulmasını istedik.Tapuya yazılan müzekereye gelen cevapla evin henüz biz dava açmadan önce eşler birada iken davalı tarafından yeğenine devredildiğini öğrendik.Boşanma davası sürüyor. ancak ev boşanma davasının açıldığı yerde değil.Boşanma davası aleyhimize sonuçlanacak gibi gözüküyor. Biz konuta ilşkin dava açmayı düşünüyoruz.bu davayı gayrimenkulün bulunduğu yerde muvazaa nedeni ile tapu iptal ve tescil olarak mı açmalıyım yoksa MK.m.229 da bahsedilen eşin diğer eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılmış bir devir olduğu kabulü ile yine boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesinde mi açmalıyım?
eğer ikinci şekilde açarsam davalı eşin de kusurlu olduğunu ispatlayıp zira tanığım var muvazaalı devir olduğuna dair daha iyi bir sonuç mu elde ederim?
Old 12-10-2006, 20:07   #2
av.tuğbabal

 
Varsayılan

bence gayrimenkulün bulunduğu yerde tapu iptali ve tscil davası açılmalıdır.çünkü boşanma davası sonucunda verilecek olan edinilmiş mallara değer olarak eklenecek bölümün kararı için bir çeşit bekletici mesele olacaktır.
Old 13-10-2006, 10:33   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan


Edinilmiş mallara katılma rejiinde eşlerin mülkiyet hakkına dokunulmamaktadır. Edinilmiş malların tasfiye anındaki değeri üzerinden borçlarda çıktıktan geri geri kalan miktar yarıya bölünerek ödenecek miktar tespit edilir. TMK 239/I md. sine göre borçlunun tercih hakkı vardır , katılma alacağını isterse nakit isterse ayın olarak ödeyebilir.

Bu durumda, mülkiyet sahibi eşin taşınmazı başkasına satmasına engel bir hal söz konusu değildir. Diğer
eşin muvazaa iddiası ile iptal davası açması hakkı bulunmamaktadır. 229 uncu md. ye göre " Bir eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla yaptığı devirlerde " satılan taşınmazın değeri edinilmiş malların değerine (Aktif bölümüne) eklenerek hesaplama yapılır.

SONUÇ: Mülkiyet hakkına sahip eşin tasarrufuna karşı bu aşamada iptal davası açılamaz. 01.01.2002 tarihinden sonraki edinilmiş malların kötüniyetle elden çıkarılması halinde bunların tasfiye arındaki değeri hesaba katılır. Eğer konut aile konutuna özgülenmiş ise ,mülkiyet hakkı sınırlandırılması vardır.Aile konutunun satışında izni alınmayan eşin TMK 194 md. göre bazı hakları söz konusu olabilir.

Saygılarımla.

Old 16-10-2006, 14:48   #5
ruze

 
Varsayılan

soruma yanıt gönderen herkese çok teşekkür ederim.Şöyle ki;
biz sözkonusu evin devredildiğini boşanma davası açtıktan sonra tedbir istememiz nedeni ile mahkemece ilgili tapuya müzekkere yazılması ile öğrenebildik.Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile açtığımız boşanma davasında geçimsizliğe ilşkin tanıklarımız dinlettik.Tanık dinlenme aşaması geride kaldıktan sonra tapu ile yapılan yazışmalardan sonra bu devirden haberimiz oldu.Şimdi aslında evin devredildiği kişi her iki tarafın da akrabası.Ve vicdanı rahat etmediği için tanıklık yapmak istiyor.Mahkemede devirden haberdar olduğumuzda muvazaalı devir olduğunu ileri sürdük.O zaman devredilen kişinin tanıklık yapma durumu sözkonusu değildi.Şimdi artık neredeyse karar aşmasına gelinmiş ve muhtemelen aleyhimize sonuçlanacak bu davada usulen ne yapılabilir?
Old 17-10-2006, 01:19   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bu tanık anladığım kadarı ile yapılan muvazaalı devrin, (evlilik birliği devam ederken) karşı tarafın evlilik birliğini bitirmeyi amaçlamakla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispat edecek. Burada kanaatimce yeni delil dinletilebilmesi için HUMK 244. maddesine dayanabilirsiniz. Buna ilişkin bir Yargıtay Kararını aşağıda sunuyorum. Ancak yeni delil sunma isteminiz kabul görmese dahi boşanma söz konusu olduğunda yeni olayların yeni boşanma sebepleri oluşturacağı da dikkate alınarak bu yeni vakıa gerekçe gösterilerek yine aynı sebeple "evlilik birliği temelinden sarsıldığından" yeni bir boşanma davası açıp bu dava ile birleştirilebilir.
**************
DELİLLER, TESBİTİ, İKAMESİ, TANIKLIK, KEŞİF
Karar Tarihi : 18.02.1985
Karar No : 1054
Karar Yılı : 1985
Esas No : 7983
Esas Yılı : 1984
Daire No : 13
Daire : HD
**************
DAVA : (C.T.) vekili avukat (İ.T.) ile (B.K) vekili avukat (L.U.) aralarındaki dava hakkında Ankara 9. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 26.4.1984 tarih ve 674-225 sayılı hükmün Dairenin 13.11.1984 tarih ve 6450-7174 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, Eylül 1974 tarihli "Borç ve Teminat Mukavelesi"ile davalının murisi ve kocası (H.K.)'dan 48.700 DM. karşılığı 391.181 lira alacaklı bulunduğunu, murisin öldüğünü davacı hariç diğer mirascıların mirası reddettiklerini ileri sürerek alacağın 31.12.1982 gününde itibaren hesap edilecek faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, terekenin borca batık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece aynı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı henüz davaya cevap vermezden önce ve yargılamanın 15.2.1983 günlü 3. oturumunda borç senedini vermiş ve ibraz edecek başka delili bulunmadığını bildirmiştir. Daha sonra davalı 23.2.1983 gün ve 1983/5089-6459 sayılı kararıyla bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak davalının borca batıklık define ilişkin delilleri toplanmıştır. Bunun üzerine davacı 30.3.1984 günlü dilekçesi ile mahkemeye başvurarak davalının mirastan faydalandığını ve bu konuda tanıkları bulunduğunu, listesini düzenlemek üzere mehil verilmesini istemiş, ancak mahkemece daha önce delillerini hasrettiği gerekçe gösterilmek suretiyle bu isteğinin reddine karar verilmiştir.
HUMK.244. maddesi hükmü uyarınca tarafların gösterdiği delillerin toplanmasından sonra iki taraftan her biri yeni delil gösterebilir. Ancak bu istek Mahkemece muvafık görülürse kabul edilebilir.
Somut olayda davacının henüz cevap layihasını görmeden delillerini hasretmesi ve davalının borca batıklık savunmasına ilişkin delilleri toplandıktan sonra bu konuda mevcut bulunan tanıklarının dinlenmesini istemesinde usule aykırılık yoktur. Kaldı ki davalının delillerini hasrederken ibraz edecek başka bir delili bulunmadığını söylemesinden bu beyanının münhasıran yazılı delile ilişkin olduğunun kabulü zorunlu bulunmuştur. O halde mahkemece bu yönler gözetilerek davacıdan tanık listesinin istenmesi, verdiği takdirde tanıklarının dinlenmesi ve sonucuna karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir. Ne var ki mahkemece bu konuda verilen kararın dairemizce de zuhulen onandığı anlaşılmak davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, dairemizin 13.11.1984 gün ve 1984/6450-7147 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 18.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muvazaalı Satışta Adi Kazandırıcı Zaman Aşımı Batu Han Meslektaşların Soruları 10 26-07-2009 16:59
muvazaalı satış ve miras payı Av.Deniz Meslektaşların Soruları 23 15-01-2008 11:33
Muvazaalı Haczin İptali Mümkün müdür? Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 9 19-10-2007 17:45
Anonim şirketlerda devir yetkisi Hasan Karslıoğlu Meslektaşların Soruları 2 10-07-2006 14:02
Kooperatif Devir Sözleşmesine Göre Talep demir Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 16:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05065298 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.