Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Anayasa 4. maddesi değiştirilebilir mi?

Yanıt
Old 01-04-2007, 19:44   #61
av.adnanyilmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Anayasanın 4. maddesi ile koruma altına alınan konular 12 Eylül'ün ürünü değildir. Aynı hükümleri 1961 ve 1924 Anayasalarında da görebilirsiniz. Temelleri ise 1921 Anayasası ile atılmıştır. 12 Eylül'ü asli kurucu iktidar olarak düşünemeyiz. Ancak hazırlanan Anayasa referanduma götürüldüğü için ve oylamada halka reddetme hakkı da tanındığı için bu referandumu asli kurucu iktidar olarak tanımlayabiliriz.

Asli kurucu iktidarı sadece halk olarak tanımlamamı halka hakaret olarak ifade etmiş olmanız son derece yanlış. Bu ülkede Egemenlik Kayıtsız Şartsız Millete Aitse asli kurucu iktidarın milletten başkası olabileceği düşünülemez. Hiç kimsenin iradesi milletin iradesinin üzerinde olmadığına göre asli kurucu iktidarın içine halktan başkasını koyamazsınız. Bu da halka hakaret değil tam tersine milletin iradesine duyulan saygının bir ifadesi sayılabilir.

Anayasanın 4. maddesinin koruduğu maddeler daha iyi hükümler konarak değiştirilmek ve geliştirilmek isteniyorsa 4. maddeyi değiştirmek gerekmez. Başka maddelere hüküm konularak da 4. maddenin koruduğu değerlerin geliştirilmesi sağlanabilir. Çünkü 4. madde ile korunan ilkeler asla geri adım atılamayacak olan ilkelerdir. Öyleyse yapılacak her Anayasa değişikliği 4. maddenin koruduğu ilkelere uygun olmak zorundadır. Yapılacak değişiklik başka madde de yapılabilir. Bunun için 4. maddeyi değiştirmek gerekmez.

Sayın Kurdoğlu; konumuz 4. maddenin hangi sürecin ürünü oluğu değil, bu maddenin değiştirilip değiştirilemeyeceğidir. Ayrıca 81 Anayasası 12 eylülü gerçekleştirenlerin ürünü olduğuna göre 4. madde de onların ürünüdür. Değiştirilemeyecek maddeler 24 ve 61 anayasalarında mevcuttu ve fakat bu kadar geniş içerikli değildi. Zaten bu da başlığımızın dışındaki bir konudur. 21 anayasası ise anayasacılık tarihimizin tek yumuşak anayasası olup değişmesi sıradan kanunların değiştirilmesi şekline tabidir. Halk oyuna sunulan her anayasanın kurucu iktidarı halk değildir. 81 Anayasası için ise bunu söylemek mümkün değildir. Çünkü bırakın halkın anayasa tasarısını tartışması, red halinde durumun ne olacağı bile belli değildi. Yani halka anayasayı kabulden başka bir şans tanınmamıştır. Burada halk iktidar değil tamamen tebaa hükmündedir. Ayrıca anayasacılık bilimi bakımından referanduma sunulsa bile halk değil anayasayı hazırlayan muktedir, kurucu iktidardır. 82 anayasasının halkın ürünü olduğunu ilk defa sizden okudum. Bunu hangi bilimsel verilere dayandırdığınızı da açıklamanızı bekliyorum.
Her kurucu iktidar halk değildir ancak halkın da kurucu iktidar olma olasılığı vardır. Bu çok ender durumlarda mümkün olur. Bizim hukuk tarihimizde ise bunu örneği yoktur. Anayasamız her ne kadar egemenliği halka versede, halk bu egemenliği yasama, yürütme ve yargı erkleri aracılığı ile kullanmaktadır. Halkın iradesinin üstünde irade olmadığı ise tamamen şovenist bir slogan veya safça bir tahayyüldür.
Neyse isterseniz asıl konumuz olan 4. maddenin değişip değişemeyeceğine dönelim:
Anayasamızı ister lafzen ister ruhen yorumlayalım demokrasiyi güçlendirmek amaçlı olarak 4. madde ve bilahare ilk üç madde değiştirilebilir. Hatta bu durumda asli kurucu iktidar değil tali kurucu iktidar mevcut olacaktır. Demokrasi, laiklik, hukuk devleti, sosyal hukuk devleti ilkelerinin zayıflatılması amaçlı bir değişiklik ise sadece lafzi yorum yolu ile ve asli kurucu bir iktidar tarafından gerçekleştirilebilir.

Hadi size yeni bir tartışma konusu açayım : malumunuz bir ilin adının değişmesi kanun değişikliği ile gerçekleştirilebilir. Varsayalım TBMM çıkardığı bir kanunla Ankara ilinin adını Angora olarak değiştirdi. Bu halde değişmeyecek madde olan başkentin Ankara olduğu hükmünün de değişmesi gerekecektir. Çünkü artık Ankara diye bir ilimiz yoktur. Peki böyle bir durumda da 4. maddenin değişmeyeceğini söylemek mümkün mü? Yoksa böyle bir kanun Anayasaya aykırı mı olur? Yani 82 Anayasası Ankara ilinin adı değiştirilemez diye bir hüküm içermediği halde yorum yolu ile böyle bir sonuç çıkarabilir miyiz? Lütfen bu soruyu kişisel duygularımızdan sıyrılarak ve tamamen bilimsel olarak cevaplayalım. Elbette fiili olarak bu mümkün görünmemektedir. Ama dediğim gibi hukuki belleğimize biraz egzersiz yaptıralım. Saygılar.
Old 02-04-2007, 11:09   #62
Av. BNK

 
Varsayılan

Sayın Adnan Yılmaz 82 Anayasasını beğenmeyebilirsiniz. Oylama şeklini eleştirebilirsiniz fakat reddetme hakkım yoktu diyemezsiniz. Fikri hür irfanı hür bir insan beğenmiyorsa reddeder. Bu anayasayı reddetme hakkı verildiyse ve millet bu hakkını kullanmadıysa onay verdi demektir. Bu anayasayı reddeden bir çok insan tanıyorum.

Angora işine gelince kanun çıkartarak Ankara'nın adını Angora yapamazsınız. İşte o zaman Anayasanın ilk 4 maddesine karşı gelmiş olursunuz ve Anayasaya aykırılıktan bu kanun iptal edilir. Çünkü Türkiye'nin başkentinin değiştirilemeyeceği sadece coğrafi yerini değil ismini de kapsamaktadır.

Başkentin Kayseri'ye taşınması örneğinde olduğu gibi çok sığ düşünüyorsunuz. Ankara'nın Anayasaya göre değişmezliği, ismini de coğrafyasını da kısaca her şeyini kapsar.

4. Maddenin değişmesi mümkün değil. Daha öncede yazdığım gibi anayasa ya da kanun maddeleri kendi başlarına yorumlanmaz. Kendileri ile ilgili diğer maddelerle birlikte yorumlanır. Eğer 4. maddede ilk üç maddenin değiştirilemeyceği yazılı ise bu 4. maddenin kendisinin de değiştirilemeyeceği anlamına gelir. Çünkü ilk üç maddenin teminatı 4.maddenin kendisidir.

Daha iyi şeyler yapmak için değişiklik yapılabileceğini savunuyorsanız 4.maddenin koruduğu hangi değerin daha iyisinin olabileceğini de her halde yazarsınız.

Deletin Cumhuriyet olduğu,
Cumhuriyetin nitelikleri,
Bölünmez bütünlüğü,
Dilinin Türkçe olması,
Bayrağının şekli,
Milli marşı,
Başkenti. Bunlardan acaba hangisinin daha iyisi bulunabilir ki daha iyisi için değiştirilebileceğini savunuyorsunuz.

Yeni bir şeyler ekleme düşüncesindeyseniz. Bunların kapsamadığı bir şey bulmanız lazım. Bu korunan değerlerin kapsadığı her hangi bir şey aykırı olmamak koşulu ile anayasanın başka maddelerine yazılabilir ya da kanunla yürürlüğe sokulabilir.
Old 02-04-2007, 11:18   #63
Av. BNK

 
Varsayılan

Halkın iradesinin üzerinde irade olmamasını saflıkla karşılamanızı ise ızdırapla okudum. Halk bir şeyi redderse sonucunu hazırlayan düşünür. Ret durumunda sonucunun ne olacağının bilinmemesi halkın iradesinin üstünde bir irade olduğunu göstermez. Referanduma gidilmesi asli kurucu iktidarın onayına başvurmaktan başka bir şey değildir.

Asli kurucu iktidar yolu ile bu maddelerin değiştirilebileceğini düşünmeniz de hatadır. Çünkü asli kurucu iktidar bu ilkeleri devleti kurarken belirledi. Bu ilkelere tehdit yönelince de koruma altına aldı.
Old 02-04-2007, 11:59   #64
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.adnanyilmaz
Hadi size yeni bir tartışma konusu açayım : malumunuz bir ilin adının değişmesi kanun değişikliği ile gerçekleştirilebilir. Varsayalım TBMM çıkardığı bir kanunla Ankara ilinin adını Angora olarak değiştirdi. ... böyle bir kanun Anayasaya aykırı mı olur?


Alıntı:
Yazan Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Türkiye'nin başkentinin değiştirilemeyeceği sadece coğrafi yerini değil ismini de kapsamaktadır.


Bu soruyla ilgili olarak kanaatimi belirtmeden önce evleviyetle çözmemiz gereken bir sorunu ortaya atmak istiyorum. Forumda yazılanlardan anladığım kadarıyla ‘Başkent’in Ankara’ oluşu hükmünden; coğrafi sınırların kesinlikle değiştirilemeyeceği anlaşılmakta. Bununla birlikte Ankara’nın isminin değiştirilip değiştirilemeyeceği hususunda bir düşünce birliği söz konusu değil. Şu halde aşağıya yazacağım kanunun Anayasa’ya aykırı olup olmadığı hususunu tartışmamız, diğer tartışmaya göre öncelikli olsa gerek. Buyurun efendim.

Saygılarımla.


İL VE 5 İLÇE KURULMASI HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası: 3578
Kabul Tarihi: 15/06/1989
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 21/06/1989
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 20202

Madde 2

1. Ankara İline bağlı Kırıkkale İlçe Merkezi merkez olmak ve ekli (6) sayılı listede adları yazılı ilçe, bucak, kasaba ve köyler aynen bağlanmak suretiyle Kırıkkale adıyla,
...
dört adet il kurulmuştur.
Old 03-04-2007, 09:11   #65
Av. BNK

 
Varsayılan

Başkent Kırıkkale'ye mi taşındı ?

Çankaya'yı dahi il yapsanız değişen bir şey olmaz. Ankara olarak ifade edilen coğrafya ve başkent olduğu yer de kalır.

Unutmayın ki Kırıkkale de diğer ilçeler de çok sonraları Ankara'ya bağlanmıştır. Ankara ilk önceleri Ulus ve civar semtlerinden oluşuyordu. Sonradan mülki sınırları genişlemiştir. Mülki sınırlarının yeniden daralması Ankara'nın coğrafi yerinin ve isminin değişebileceğini göstermez.
Old 03-04-2007, 14:06   #66
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Başkent Kırıkkale'ye mi taşındı?


Başkent Kırıkkale’ye taşınmadı; ancak Başkent’in parçası olan Kırıkkale, Başkent’ten taşındı.

1982 Anayasa’sının yapıldığı dönemde Ankara’nın sınırları Kırıkkale’yi de kapsayan bir alan içerisinde idi. Yine 1982 Anayasa’sı başkentin Ankara olacağını da hüküm altına almıştır. Şu halde 1982 Anayasa’sının hüküm altına aldığı başkent coğrafyası ile şu anki başkent coğrafyası aynı değildir. Başkent’in coğrafi sınırlarının değişmesi dahi Anayasa’ya aykırılık oluşturmazken; kanımca isminin değişmesi evleviyetle Anayasa’ya aykırılık oluşturmaz.

Saygılarımla.
Old 03-04-2007, 14:25   #67
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Tartışma ilginç bir noktaya gelmiş açıkçası.


Alıntı:
Madde 3 - Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.


Alıntı:
(Mutlakadalet) Başkent Kırıkkale’ye taşınmadı; ancak Başkent’in parçası olan Kırıkkale, Başkent’ten taşındı.


1-Başkent'in mülki ve coğrafi sınırları

AY.m.3 'te ifadesini bulan "Başkenti Ankara'dır." fıkrasının, mülki , coğrafi sınırları da kapsadığı düşünülmeli mi, düşünülmemeli mi? Fıkra çok dar yorumlandığı takdirde, koşulları oluştuğu halde Kırıkkale il olamayacaktı, mantıklı ve adil olmayacaktı. Ancak aynı şekilde düşünmeye devam edersek, bir kaç semt dışında diğer semtler birleştirilerek yeniden il ilan edilse ve başkent Ankara Bakanlıklar ve Kızılay'dan ibaret mülki sınıra çekilebilir mi? (Kırıkkale örneğinden yola çıkarsak mümkün)



2-Dilin Türkçe olması


Alıntı:
HD 18, E: 1995/010581, K: 1995/010985, Tarih: 31.10.1995
[*]NÜFUS KAYDININ TASHİHİ[*]YABANCI İSİMLER İSİM OLARAK KONULAMAZ[*]DEVLETİN DİLİ TÜRKÇE´DİR

Anahtar kelime ve madde referansı tamamlanmıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(1587 s. Nüfus K. m. 16) (2709 s. Anayasa. m. 3)

Dava dilekçesinde Musa olan isminin Martin, Kalkan olan soyadının da Kaplan olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı nüfus idaresi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.10.1995 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacı Musa olan isminin "Martin" olarak değiştirilmesini istemiş, talep mahkemece kabul edilmiş hüküm nüfus idaresi tarafından temyiz edilmiştir.

"Martin" kelimesinin yabancı kökenli olduğu ve kamu oyunca henüz Türkçeleşdiği´nin kabul edilmediği sabittir. Bu durumda bu değişikliğin milli kültürümüze adetlerimize uygun düşmediği açık olup, Nüfus Kanununun 16. maddesine göre çocuklara konulmaz. İsim olarak konması mümkün olmayan bir kelimenin ise isim değiştirmesi yoluyla da alınması mümkün değildir.

Ayrıca, devletin dili Türkçe´dir (Anayasa 3. mad.). Bu talep resmi belgelerdeki yazı dili ile, resmi görevlerdeki konuşma dilinin Türkçe yapılacağını kapsar ve emreden talebin kabulü halinde bu kelimenin gerçek yanı ile nüfus ve mahkeme kayıtlarına geçeceği ve gerekse konuşma yolu ile gene aynı resmi mercilerde konuşulacağı ve bu durumun anayasaya aykırı olacağı açıktır. Yasal değişiklikler yapılmadan yabancı ismin öz ad olarak alınması yanlış olduğu gibi, başkaca bir delil olmadan tek tanık beyanına itibar edilip davanın kabulü de bir takdir hatasıdır.

Mahkeme kararının bu sebeblerle bozulması gerektiğinden kararı onaylayan sayın çoğunluğun gerekçesine katılmıyorum.

Karşı oyun gerekçesi isabetli bulunmamış. Oysa karşı oyun mantığı, tümüyle AY.m.3 üzerine kurulu..
Old 03-04-2007, 15:00   #68
Av. BNK

 
Varsayılan

Başkentin Ankara olacağı 82 Anayasası ile değil 24 Anayasası ile anayasal güvenceye kavuşturuluştur. Bu yüzdendir ki değiştirilmesi 82 anayasası hazırlanırken dahi güvence altında tutulmuştur.

Ankara'dan ne kadar ilçe çıkarırsan çıkar ne kadar daraltırsan daralt 23 Nisan 1923 tarihindeki coğrafya neresiyse orası Ankara'dır. Ne adı değişebilir ne de ülke yönetimi başka bir coğrafyaya taşınabilir. İşte o kadar.
Old 03-04-2007, 15:34   #69
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
İşte o kadar.

Ön yargılarınızı yenmeniz, üslubunuzu değiştirmeniz dileği ile.

Söylesem tesiri yok; sussam gönül razı değil. (Fuzuli)
Old 03-04-2007, 16:16   #70
Av. BNK

 
Varsayılan

"İşte o kadar" sözünü sizi kırmak için değil latife olsun diye yazdım ancak yazıdan mimikler anlaşılmıyor. Kusura bakmayın.

Ön yargıya gelince Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınma isteği ortaya çıktığından beri birileri Ankara'nın başkent oluşu ile ilgili bir yığın şey söylediler. Dolayısıyla bu konularda çok hassas oldum.

Neden ABD'nin ya da İngiltere'nin ya da başka bir ülkenin başkentinin değiştirilmesi tartışılmaz da bu konular hep Türkiye'nin gündeminde olur.

Bence 4. maddenin koruduğu bütün değerlerin hepsi bizi biz yapan değerler. Bunların değiştirilemeyeceğini savunmak ön yargı değil sorumlu bir vatandaşın meşru müdafaa hakkıdır.
Old 03-04-2007, 16:39   #71
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:

"İşte o kadar" sözünü sizi kırmak için değil latife olsun diye yazdım ancak yazıdan mimikler anlaşılmıyor. Kusura bakmayın.

Sayın Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU,

"İşte o kadar" kelimesinin yanında herhangi bir smiley olmadığı için bu ibareden: "Bundan başka doğru yok, hiç boşuna uğraşma" gibi bir anlam çıkarttım. Bu ibareyi latife olsun diye yazdığınızı belirttiğinize göre kusura bakmamı gerektirecek bir durum da ortadan kalkmış oldu.

Ön yargı meselesine gelince; bu ibareyi 4.maddedeki değerlerin korunmasını savunduğunuz için kullanmadım elbette ki. Hepimiz 4.maddede yer alan değerlerin korunması gerektiğini savunuyoruz; ancak yapmış olduğumuz tartışmanın son olarak geldiği nokta, bu değerlerden Başkent'in Ankara olduğu hususunun kapsamını belirlemek cihetindedir.

Sürçülisan ettiysem affımı dilerim efendim.

Saygılarımla.
Old 04-04-2007, 09:10   #72
Av. BNK

 
Varsayılan

Smiley denen şeyleri kullanmayı öğrenemedim.

Ankara'nın kapsamı 23 Nisan 1920'de oluşturulmaya başlanan kurumların bulunduğu yerdir. Buna ister yeni ilçe ekleyin ister eklenenleri çıkartın değişmeyecek gerçek budur.

Aslında konumuz 4. maddede 4. maddenin kendisinin değiştirilemeyeceği hükmünün olmayışının koruma altına aldığı ilk üç maddenin değiştirilebilmesinin önünü açıp açmayacağı idi. Bunun çözümü 4. maddenin tek başına değil ilk üç madde ile yorumlanmasında yatmaktadır. İlk üç madde ile birlikte yorumlandığında 4. madde de ilk üç maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyecği hükmü bu duruma neden olabilecek 4. maddenin değiştirilmesinin de teklif edilemeyeceğidir.
Old 06-04-2007, 18:52   #73
av.adnanyilmaz

 
Varsayılan

Öncelikle forumun farklı mecralara taşmasına neden olduğum için üzgünüm. Ancak bu hususlar dahi konumuzla ilgili olduğu için faydalı olduğu kanısındayım.
Alıntı:
Yazan Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Daha iyi şeyler yapmak için değişiklik yapılabileceğini savunuyorsanız 4.maddenin koruduğu hangi değerin daha iyisinin olabileceğini de her halde yazarsınız.

Deletin Cumhuriyet olduğu,
Cumhuriyetin nitelikleri,
Bölünmez bütünlüğü,
Dilinin Türkçe olması,
Bayrağının şekli,
Milli marşı,
Başkenti. Bunlardan acaba hangisinin daha iyisi bulunabilir ki daha iyisi için değiştirilebileceğini savunuyorsunuz.

Yeni bir şeyler ekleme düşüncesindeyseniz. Bunların kapsamadığı bir şey bulmanız lazım. Bu korunan değerlerin kapsadığı her hangi bir şey aykırı olmamak koşulu ile anayasanın başka maddelerine yazılabilir ya da kanunla yürürlüğe sokulabilir.
Sayın Kurdoğlu; buna onlarca örnek gösterilebilir. Örneğin m.6'daki " Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir." hükmü ya da m.9'daki "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır." hümü veyahut anayasamızın preambule'indeki “Yurtta sulh, cihanda sulh” hükmü de değişmeyecek hükümler arasına katılabilir. Biliyorsunuz değişmeyecek hükümler arasında "başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan" ilkesi olmasına rağmen başlangıç hükümleri zırt pırt değiştirilebiliyor.
Belki bana kızacaksınız ama ben size daha ilginç bir örnek vereyim mesela 3. maddede milli bayrağımızla ilgili olarak "Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır." denilmiştir. Ama bayrakta ay ve yıldızın nerede olacağı veya bayrağın ebatı ile ilgili bir hüküm yoktur. Bu hususlar Bayrak Kanunu ile düzenlenmiştir. Şimdi TBMM Bayrak Kanununda değişiklik yaparak yıdızı ayın üstünde veya altında bir yerde veya tam içinde belirleme yetkisine sahiptir. Çünkü Anayasa ile sadece ay ve yıldızın bayrakta bulunma zorunluluğu getirilmiştir. Diğer hususlar kanun koyucuya bırakılmıştır.
Saygılar.
Old 07-04-2007, 08:58   #74
Av. BNK

 
Varsayılan

Yazdıklarınız Atatürk'ün ilkelerinin anlamını doğru algılayamadığınız sonucunu doğurdu.

1- Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olacağı da yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerde kullanılacağı da devletin Cumhuriyet olması ile ilgilidir. Cumhur ve Hürriyet kelimelerinden oluşan bu kelimeyi soyut biçimde düşünmeyin. Cumhurun yani milletin ülke yönetiminde tek ve bağımsız söz sahibi olduğu dolayısıyla egemenliğin ve yargı yetkisinin asıl kaynağı olduğunu belirtir. Başlangıç hükümlerine gelince bu hükümlerin de ilk 3 maddeye aykırı olmaması gerekir. Ben bu hükümlerde ilk 3 maddeye aykırı bir şey göremedim. Eğer aykırılık söz konusu olursa iptal edilebilir.

2- Ay ve yıldızın bayrağın neresinde olacağının belirlenmesinin kanun koyucuya bırakılmasının bir sakıncası yok. Asli kurucu iktidar bayrağın ana hatlarını belirlemiş, teknik konuları kanun koyucuya bırakmıştır. Ay ve yıldızın yerinin değiştirilmesi değil, yerlerine ya da yanlarına başka işaretlerin konulması ve renginin değiştirilmesi yasaktır. Ay ve yıldızın yerinin değiştirilmesi için ise haklı bir neden olmalıdır. Bu haklı neden olmadan da bu kanunun değiştirilmesi yine anayasanın Devletin Cumhuriyet olduğu ilkesine aykırıdır. Çünkü Cumhuru temsil eden bir sembolde rastgele gerekçesiz değişiklik yapamazsınız.

Dolayısıyla diğer maddelerde yazılı olan bu hususların ilk 3 maddenin içine alınması gerekmiyor. İlk üç madde bu haliyle yeterlidir.
Old 09-04-2007, 11:22   #75
av.adnanyilmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Yazdıklarınız Atatürk'ün ilkelerinin anlamını doğru algılayamadığınız sonucunu doğurdu.

1- Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olacağı da yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerde kullanılacağı da devletin Cumhuriyet olması ile ilgilidir. Cumhur ve Hürriyet kelimelerinden oluşan bu kelimeyi soyut biçimde düşünmeyin. Cumhurun yani milletin ülke yönetiminde tek ve bağımsız söz sahibi olduğu dolayısıyla egemenliğin ve yargı yetkisinin asıl kaynağı olduğunu belirtir. Başlangıç hükümlerine gelince bu hükümlerin de ilk 3 maddeye aykırı olmaması gerekir. Ben bu hükümlerde ilk 3 maddeye aykırı bir şey göremedim. Eğer aykırılık söz konusu olursa iptal edilebilir.

2- Ay ve yıldızın bayrağın neresinde olacağının belirlenmesinin kanun koyucuya bırakılmasının bir sakıncası yok. Asli kurucu iktidar bayrağın ana hatlarını belirlemiş, teknik konuları kanun koyucuya bırakmıştır. Ay ve yıldızın yerinin değiştirilmesi değil, yerlerine ya da yanlarına başka işaretlerin konulması ve renginin değiştirilmesi yasaktır. Ay ve yıldızın yerinin değiştirilmesi için ise haklı bir neden olmalıdır. Bu haklı neden olmadan da bu kanunun değiştirilmesi yine anayasanın Devletin Cumhuriyet olduğu ilkesine aykırıdır. Çünkü Cumhuru temsil eden bir sembolde rastgele gerekçesiz değişiklik yapamazsınız.

Dolayısıyla diğer maddelerde yazılı olan bu hususların ilk 3 maddenin içine alınması gerekmiyor. İlk üç madde bu haliyle yeterlidir.
Bu başlıkta nezaket kuralları ihlal edildiğinden artık yazmayacağımı belirtmek isterim.
Anayasanın başlangıç kısmının anayasaya aykırı olması halinde ilgili hükümlerin iptal edileceği gibi açık bir hatayı nasıl kabul ettiğinizi de anlayamadım. Çünkü MADDE 148. – Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Yani anayasa mahkemesinin anayasa değişikliklerinin içeriğini inceleme yetkisi yoktur.
Ayrıca, "MADDE 9. – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır." hükmü cumhuriyetcilik ilkesi ile değil genelde deokrasi ve özelde temsili demokrasi ile ilgili bir hükümdür. Çünkü mahkemeler "Yüce Türk Milleti" adına karar vererek Türk halkını, temsili demokrasinin verdiği temsil etme yetkisi ile karar verirler. İlk üç maddede korunan ise temsili demokrasi değil genel olarak demokrasi hükmüdür.
saygılar
Old 09-04-2007, 13:10   #76
Av. BNK

 
Varsayılan

Hangi yazdıklarım nezaket kurallarını ihlal etmiştir ?

Başlangıç bölümünde yazılanlar anayasa hükmü değildir. Yanlış olan 3. maddenin başlangıç hükümlerine atıfta bulunmasıdır.

Eğer Atatürk ilkelerinin anlamını doğru algılayamadığınız sözlerim için nezaketsizlik ettiğimi düşünüyorsanız bir nezaketsizlik daha yapacağım, çünkü Cumhuriyetçilik ilkesinin amacını da doğru algılayamamışsınız. Cumhuriyetcilik ülke yönetiminin halk tarafından yönetilmesi yani demokrasinin yönetim biçimi olarak kabulüdür.

Yargı yetkisinin millete ait olmasının cumhuriyetçilikle ilgisi yoksa eğer Cumhuriyetçiliğin ne olduğunu açıklarmısınız ?

Daha önce yargı yetkisinin kaynağı tanrı olan bir düzenden çıkılıp kaynağı millet ve onun seçtiği vekillerin koyduğu kanunlar olan bir düzene geçilmiştir. "Türk Milleti" adına karar veriliyor oluşu Cumhurun yani milletin yasama ve yürütmeden sonra yargının da tek kaynağı olduğunun göstergesidir ki bir ülkede üç kuvvetin de kaynağının cumhur yani millet olan düzen cumhuriyettir.
Old 09-04-2007, 18:19   #77
eren60

 
Yeni Fikir

4.MADDENİN GEREKÇESİ

''1924 Anayasası konurken saltanat henüz kaldırılmış bulunduğundan cumhuriyet rejimini korumak için, Anayasada yapılacak bir değişiklikle saltanata dönülmesini önlemek amacına uygun olarak Cumhuriyet rejiminin değiştirilmez olduğu ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği Anayasa hükümleri arasına konmuştu. Fransa'da da 3. Cumhuriyetin başlarında aynı mealde Cumhuriyet rejimini koruyacak bir hüküm getirilmişti. 1924 Anayasasında hiç şüphesiz 3. Fransız Cumhuriyetinden esinlenerek saltanata dönüş eğilimlerine set çekilmiştir.
1961 Anayasası düzenlenirken böyle bir endişe artık kaybolmuştur. Atatürk'ün kurduğu ve gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet rejiminden geriye dönüşün mümkün olmayacağı tartışılmaz bir gerçek olarak Türk milletince kabul edilmiştir. Buna rağmen sadece tarihi niteliğinden dolayı Cumhuriyet ilkesinin teklif dahi edilemeyeceği 1961 Anayasasına konmuştur. Komisyonumuz da aynı sebeple hükmü tekrarlamıştır.''

Yani yasa koyucu diyor ki, biz bu maddeyi koymasak da Türk milleti zaten bu değerlere sahip çıktığı için değişmesine izin vermeyecektir ve zaten değişmesi tehlikesi de ortadan kalkmıştır. Şimdi biz bunları tekrar neden tartışılıyor? Çünkü birileri o tehlikenin yeniden oluştuğunu söylüyor...Kendi fikrime gelince elbette değişmemeli, teklif dahi edilmemeli. Ama üzgünüm değiştirilememesi için pozitif bir engel yok...Anayasayı,kendisine uymak zorunda olan kanunları gerekçe göstererek koruyamazsınız, Anayasayı ancak Anayasa ve daha üstün bir değer koruyabilir. O üstün değer de aziz Türk milletinin iradesidir. Bu irade topyekün değişmesi gerektiğine inanırsa bunun önünde kimse duramaz. 4. madde bile... Eğer bunun önüne geçilmek isteniyorsa hukukçular pozitif metinleri halka dikte etmek yerine, bu değerlerin ne demek olduğunu, neden vazgeçilmez olduğunu anlatmak zorundadır. Hukuk sadece hukuk fakültesi okuyanlara öğretilmemeli, halkın tümü haklarının, kendisine verilen değerin ne olduğunu bilmeli ki kullanmak için o kanun dediğimiz metinlere sarılsın. Hukukun fildişi kulelerinden inip halka kulak verme zamanı gelmiştir...
saygılarımla;
Old 09-04-2007, 20:07   #78
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Amacımızın Atatürk ilkelerinde somutlaşan yönetim anlayışımızın tartışılaması olduğunu sanmıyorum. Konu gereksiz yere saptı bence. Amacımız anayasa hukukçularının yaygın olarak yaptığı bir tartışmaya katılmaktı.
Old 10-04-2007, 06:13   #79
eren60

 
Varsayılan

Ben de tartışmayı doğru yöne çekmeye çalıştım.

saygılarımla;
Old 10-04-2007, 10:56   #80
Av. BNK

 
Varsayılan

Anayasanın ilk üç maddesinin koruduğu değerleri Atatürk ilkelerinden soyutlayamazsınız. Atatürk'ün ilkeleri iyi anlaşılmadan da ilk üç maddeyi yorumlayamazsınız.

Dünya da hiç bir ülkenin anayasası geçirdiği bir devrim ve onun ilkeleriyle iç içe değildir. Dünya da üç tane devrim yaşandı. Fransız devrimi ilk günlerinden bu güne evrensel ilkelerinin dışında baştan sona çok değişti. Bolşevik devrimi ise 80 yıl dayanabildi. Türk Devrimi ise bütün tehditlere rağmen kendini korumaya çalışıyor. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde Türk Devriminin kendini koruyabilmesi için anayasal teminata ihtiyacı vardı. İlk üç madde bu teminatı sağlıyor. Eğer şimdi siz Atatürk devrimleri ile Anayasanın ilk üç maddesinin bir birileriyle olan sıkı bağını görmezseniz ve cumhuriyettin korunmasının önce onun niteliklerinin ve neyi amaçladığını bilmezseniz bu hukuki korumayı sağlayamazsınız. Bu nedenle tartışmanın farklı bir ortama kaydığını düşünmüyorum.

Cumhuriyetin korunmasından bahsediyorsunuz,

Cumhuriyetçilik neyi anlatır?

Hangi niteliklere sahip olduğunda bir yönetim şekline cumhuriyet denebilir?

Cumhuriyetimizin niteliklerinde nasıl bir değişiklik arzulanmaktadır ki onu koruyan ilk üç maddenin değişebileceği düşünülmektedir? (Daha önce de bu soruyu sordum)

Başkentin mi, bayrağın mı yoksa başka bir şeyin mi değişmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Tekrar yazıyorum 4. maddeyi ilk üç maddeden ayrı yorumlayamazsınız. İlk üç maddenin değiştirilemeyeceği yazılı ise bu 4. maddenin kendisini de kapsar.
Old 10-04-2007, 12:12   #81
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Tartışma 4. maddenin teknik olarak değiştirilip değiştirilemeyeceği tartışmasıdır. Değiştirilebileceği görüşünündeyim gerekçemi de açıkladım. Değiştirilmesi hoşuma gidecek midir? Elbette hayır.. Ancak 4. maddenin de değiştirilemez olduğunu kabul etsek ne yazar. Eğer buna kalben inanan en az %80-90'lık bir nüfus çoğunluğu sağlayamazsanız. Ne madde koruyabilir, ne de başka bir şey.. Değiştirilebilir görüşünde olmayı "Atatürk İlkelerini İyi Anlamamak" olarak değerlendirmek de hoş bir şey değil.. Maddelerin içeriği ile teknik olarak değiştirilebilir oluşlarının bir ilgisi yok. Keşke 4. maddeye hiç ihtiyaç duymadan, korudukları ilkelerin ilelebet baki kalacakları bir toplumsal bilinç ve ülkü birliğini yaşatabilsek..
Old 10-04-2007, 12:39   #82
Av. BNK

 
Varsayılan

Atatürk'ün Cumhuriyetçilikten neyi amaçladığı anlaşılamazsa Cumhuriyetin temel niteliklerinin neden değiştirilemez şartlara bağlandığını da anlayamazsınız.

Türkiye gibi Devrimle kurulmuş bir ülkede anayasayı devrimin ilkelerini dikkate almadan yorumlayamazsınız. Asıl hoş olmayan ve tehlikeli olan da bu.

4. maddeyi tek başına dikkate alarak yanlış yorumluyorsunuz. Lafzi yorumuna takılmayın içeriğinden neyi amaçladığına bakın. içeriğinin amacı ilk üç maddenin değiştirilmesini önlemekse buna yol açacak 4. maddenin değiştirilmesi de mümkün değildir.
Old 10-04-2007, 18:39   #83
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sizin belirttiğiniz de bir görüş ve amacımız bunu konuşmak. Sonuçta hukukta çeşitli yorum yöntemleri vardır ve biri de sizin uyguladığınız yöntemdir, amacıyla ruhuyla anlamak.
Old 03-05-2007, 10:09   #84
mineartun

 
Varsayılan

tam olarak bilemiyorum ama anayasanın geçici maddelerinde ihtilalle getirilen yasakları ve bu yasakları düzenleyen maddeleri koruyan hükümler vardır.Ve bu ihtilal yasaları değiştirilemez.Değiştirilemez olan 4.maddenin değiştirilemzliği yapılış şeklinden ve bu şeklin korunmasından kaynaklanmakatadır.O dönem yapılan uygulamaları tartışmak yasaktır. kanımca bu düzenleme 4.maddeyi korumaktadır ve korur.
Old 15-06-2007, 22:04   #85
üye8892

 
Varsayılan

IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasanın 4.maddesi koruyucu bir hüküm vazifesini görür.any.1.2.3.maddelerinin teminatıdır.güvencesidir.bu hüküm boşuna yazılmamış.bu hüküm emredici amir hükümlerin başında gelir.bilindiği gibi emredici hukuk kurallarına aykırılık işlemi geçersiz kılar.hernekadar anayasa değişikliklerini anayasa mahkememiz maddi açıdan inceleyemese de 4.maddeyi içeriğine aykırı olarak değiştirecek bir düzenleme işlemi geçersiz kılacaktır ve ölü doğmuş işlem olarak sadece yokluğu tespit edilecektir.yani değişikliği içerecek kanun (ki kanun da denilemez böyle işleme)YOK sayılacaktır.yalnız elbette 4.maddenin koruma kapsamına yeni maddeler eklenebilir.sadece aksine düzenleme olamaz.
Dolayısıyla ANAYASANIN 4.MADDESi, MADDEYİ İÇERİĞİNE AYKIRI OLARAK DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİNİ ZIMNİ OLARAK İÇİNDE BARINDIRAN BİR HÜKÜMDÜR.
Old 07-07-2007, 16:45   #86
sarman

 
Varsayılan

aslında dediğiniz gibi anayasamızın 4. maddesinin değiştirilmesi ele alınabilir ancak bu maddenin değişikliğinin herhangi bir somut normla imkansız hale getirilmemesi bunu değiştirebileceğimiz anlamına gelmemelidir. çünkü bu maddeler(1,2,3ve4) anayasamızın temelini oluşturan ve devletin hukuk devleti olmasını düzenleyen maddelerdir bu maddeleri değiştirmek somut olarak değiştirmek mümkün olanbilir ama soyut olarak değiştirmek mümkün değildir.saygılar
Old 09-09-2008, 10:05   #87
huso

 
Varsayılan

Anayasada yer alan ilk üç madde gibi temel normlar bir sistemin güvencesi dir dördüncü madde ise demokrasiyi tabiri caizse çerçeveleyen sınırlarını belirleyen normlardan biridir.Yani kısacası siyasi iktidarlar rejimin temel niteliklerini değiştiremezler bunu herkez anlamalı.Bu konuda yapılan tartışmalara anlam veremiyorum çok basittirki hukukun güvencesi cumhuriyet sistemidir insan haklarına saygılı idaredir
Old 09-09-2008, 22:31   #88
hukukun-üstünlüğü

 
Varsayılan

Anayasanın 4. maddesi bu haliyle değiştirilebilir çünkü önünde hukuki bir engel yok ,ancak kurumsal bir engel var o da anayasa mahkemesi. Anayasa her ne kadar anayasa mahkemesine anayasa değişikliğine dair kanunları esasdan denetleme yetkisi vermesede : anayasa mahkememiz her tür denetimi istediği gibi yapmaktadır.Hal böyle olunca laik cumhuriyetimizin hukuk devleti olma niteliği bizzat mahkememiz tarafından askıya alınmaktadır. Bu nedenle 4. madde her ne kadar biz hukukçulara göre bu haliyle değiştirilebilir nitelikte ise de anayasa mahkemesine dava açıldığı ve anayasa mahkemesi bu yönde bir değişikliği istemediği sürece değişmez değiştirilemez değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Bu konu da şahsi fikrimse şöyle: Anayasamızın ilk 3 maddesine başta yasama,yürütme ve yargı organı olmak üzere ülkemizin ezici çoğunluğu bağlıdır.Ve anayasanın ilk 3 maddesi öyle ha deyince değiştirilecek ya da zamanla canlılığını yitirecek hükümler değildir. Bu nedenle her ne kadar 4. maddeye müdahele edip ilk 3 ü değiştirme noktasında anayasal bir engel yoksa da bu yönde bir girişim de yoktur.
Old 26-10-2008, 11:49   #89
Efe32

 
Varsayılan

arkadaşlar yasakoyucu acaba 4. maddeyi yazarken acaba sizin bu düşündüklerinizi düşünemedi mi?4. maddenin değiştirilip sonra ilk 3 maddenin değiştirilebileceğini düşünemedi mi?4. maddenin değiştirilemezliği içinde saklıdır.Yani 4. maddede "Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" dedikten sonra bir de ayrıca 4. maddeside değiştirilemez demesine gerek var mı sizce?Evet dediğim gibi 4. maddenin değiştirilemezliği içinde saklıdır.
Old 03-11-2008, 14:47   #90
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Bence "4. maddeyi değiştirirsek böylece kolaylıkla ilk üç maddeyi de değiştirebiliriz" şeklinde bir yorum kanuna karşı hiledir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mal Rejimleri Yürürlük Maddesi Anayasa Mahkemesinde.... Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 8 11-01-2009 12:45
Anayasa Deişikliklerinin Anayasa Mahkemesince Denetlenmesiyle İlgili Bir Soru Batu Han Meslektaşların Soruları 2 24-01-2007 13:22
İş kanunun 25 maddesi Rapido Meslektaşların Soruları 3 20-09-2006 15:58
Anayasa'nın 38. maddesi Bay_Ejder Meslektaşların Soruları 0 20-09-2003 21:15
İmar Kanunu'nun Anayasa Mahkemesince İptal Edilen Bir Maddesi paradise Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 19:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09123492 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.