Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Analığın Tesbiti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-05-2002, 13:09   #1
stabilo

 
Varsayılan Analığın Tesbiti

Medeni Kanunumuz "çocuğu doğuran kadın onun anasıdır" demektedir.Gayrimeşru ilişkiden dünyaya gelen ve doğal baba tarafından anneden koparılan çocuk,nesebi değiştirilerek baba ve onun evli olduğu kadının nüfusuna kaydedilir ise gerçek annenin analığını mahkeme kanalı ile tesbit ettirerek nüfus kaydını tashih ettirebileceğini düşünerek bu yolda dava açtım.Ancak uygulamada örneğine rastlayamadım.
Şayet benzer bir dava ile karşılaşan meslektaşlarım varsa görüş ve önerilerini bekliyorum.Saygılarımla...
Old 22-04-2007, 11:01   #2
av.eylemsalık

 
Varsayılan

yasada analığın tespiti davası ile babalığın tespiti davası arasında usuli açıdan bir ayrım yapılmamıştır. her ikisinde de uygulanacak usul ve yöntem aynıdır. yalnız sorunuzda davayı ananınmı açtığı yoksa çocuğunmu açtığını tam anlayamadım. eğer çocuk açıyor ise yasa da 1 yıllık zamanaşımı var bu süre çocuğa 18 yaşından küçük ise kayyım atandığında başlıyor yada 18 yaşını doldurduğunda bu süre başlıyor. bu süreler kaçırılmış ise çocuk gerçek anneyi öğrendikten itibaren başlıyor ve ölünceye kadar açılabiliyor.açılacak ilk davada öncelikle adına kayıtlı olduğu annenin nesebini reddettirmesi lazım. alınacak ilam ile anneliğin tespitine dair ikinci bir dava ile anneliğin tespiti yoluna gidilmesi gerekmektedir.Burada da en önemli delil tanık ve DNA incelemeleridir.
Old 22-04-2007, 11:31   #3
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Babalığın tesbiti davası Aile Mahkemesinde görülür. Analık kaydının düzeltilmesi ise Asliye Hukuk mahkemesinde görülür.
Old 22-04-2007, 11:43   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.av.eylemsalık'ın yanıtına katılmıyorum.

Anaya karşı nesebin reddi davası açılamaz,ayrıca babalık davasında olduğu gibi hak düşürücü bir süre de söz konusu değildir.

Saygılar
Old 28-05-2007, 18:19   #5
av.eylemsalık

 
Varsayılan

Habibe hanım merhaba ..
hukukçu meslektaşların soruları kısmında sorulan bir soruya "Anaya karşı nesebin reddi davası açılamaz,ayrıca babalık davasında olduğu gibi hak düşürücü bir süre de söz konusu değildir." şeklinde bir cevabınız bulunmaktaydı. Şimdi bu şekilde bir dava ile ben karşılaştım. Ama cevabınız üzerine davayı açıp açmamakta tereddütte kaldım.
Olayımda , çocuk gerçekte annenin değil, anne çocuğu küçük iken adına kaydettirmiş, çocuk 30 yaşlarında anneye karşı şiddet uygulamakta. Anne nesebi reddettirmek istemekte. Aslında çocuk da anaya karşı nesebin reddini istemekte. Yani kangren olmuş bir annelik ve evlatlık ilişkisi var. Cevabınızı esas aldığımızda bu nesep ilişkisi sürekli devam edecek böyle bir dava açılamayacak. Nasıl bir hukuki prosedür uygulanabileceği hususnda sizden fikir sormak istedim..
Saygılar sunarım...
Old 28-05-2007, 18:28   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.av.eylemsalık

Anaya karşı nedebin reddi davası açılamaz demek ,ana ile çocuk arasındaki soybağının doğal oluşu ile ilgilidir.

Ana ile çocuk arasındaki soybağı doğumla kurulmaktadır.Bu nedenle analığa hükmedilme,analığın reddi gibi kavramlar TMK düzenlemeleri karşısında mümkün görünmemektedir.

Önceki mesajınızda anlatılan olayın nesebin reddi davası ile ilgisi bulunmamaktadır.

Görünen o ki nüfüs kaydında ana olarak görünen kadın gerçekte ana değildir.Bu durumu ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.

İlgili Yargıtay kararları için:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6723

Saygılarımla
Old 28-05-2007, 19:09   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bir katkı olması yönünden ;

"" Bir çocuğun nüfus kütüğünde kendini doğuran kadından başka bir kadın üzerinde kayıtlı olduğu durumlarda veya böyle bir kayıt olmamasına rağmen annesi olarak bilinen kadının gerçekte annesi olmadığı durumlarda annelik çekişmelidir. Çocuğun nüfus kütüğünde annesinden başka bir kadının üzerinde kaydedilmesi örneğin; çocuğun hastanede yanlışlıkla veya bilerek bir başka çocukla değiştirilmesi yada çocuğun kaçırılarak başka bir kadından doğmuş gibi onun adına kaydedilmesi şeklinde olabilir. Ülkemizde en çok karşılaşılan durum ; biri resmi nikahlı , diğeri veya diğerleri imam nikahlı * olmak üzere birden fazla kadınla birlikte olan kişilerin , i.nik.lı kadından doğan çocukları resmi nikahlı eşin üzerine kaydettirmeleri sonucunda meydana gelmektedir. ""

"" Çocuğun nüfus kütüğünde annesinden başka bir kadının üzerinde kayıtlı olması durumunda , yanlış kayıt uygulamada Nüfus Kütüğünün Tashih Edilmesi Davası olarak isimlendirilen dava yoluyla düzeltilir ( MK m. 39,42,46 ; önceki MK 29,44: Eski Nüfus Kanunu m.46 ) Bu dava niteliği gereği bir tespit davasıdır ve herhangi bir süreye bağlı olmaksızın açılabilir. Çocuk ile annesi arasındaki soybağı doğum anından itibaren kurulur. Nüfus kütüğüne yapılan kayıt kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. "" ( Soybağı Kurulması ... Yrd.Doç.Dr. Mehmet Beşir Acabey, 2002 sh:224-225 )

*not: ( imam nikahlı sözcüğü yazara aittir. Ben kişisel olarak bu sözcüğün hukuksal bir anlamının olmadığı bunun yerine evlilik dışı ilişki demenin daha uygun olacağı kanısındayım."

Saygılarımla.


Old 08-04-2010, 11:17   #8
karizmavukat

 
Varsayılan

konuyla ilgili hmuk tan bir dosya geldi. hukuki yardım talebinde bulunan anne L cocuğu s imam nikahlı eşi bay m nin resmi nikahlı eşi r'nin üstünde görünüo.L de dava açarak s nin annesinin kendsi olduğunun nüfusa tescilini istiyor. L nin bu hususta r mi dava açma ehliyeti mevcut mudur? ne de olsa resmi kayıtlarda S ile aralarında herhangi bir bbağ görünmüyor. cocuk 6 yaşında zamanaşımı söz konusu olabili
Old 09-04-2010, 18:56   #9
av.eylemsalık

 
Varsayılan

zamanaşımıs söz konusu değil. 18 yaşının ikmali ile birlikte 1 yıllık süre içinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılabilir. 18 yaşını doldurmamış olan çocuklarda da kayyum tayin edilir ki bu kayyum daha çok kaydı düzeltilecek küçüğün gerçek annesi yada babası olur , bu kayyum tarafından kayyumluğa hükmedilmesi ile birlikte 1 yıl içinde küçüğün nüfus kaydının tashihi talep edilir. yani babalığın tespiti davasından ayrı olarak analığın tespiti davası diye bir dava olmaz. ancakki nüfus kaydının tashihi ile düzeltilerek gerçeğe uygun hale getirilmesi talep edilir. Yapacağınız , küçüğe annesini kayyum tayin ettirmek ve nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmektedir. (Görevli mahkemöe Asliye Hukuk)
Old 11-04-2010, 21:19   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

anne olduğunu ileriye süren kişinin nüfua kayıt düzeltme davası açma hakkı vardır. Süreye tabi değildir. Davanın kabulü halinde kayıt baba hanesinde kalır. Çocuğun anne adı düzeltilir. davacı kadının nüfus kaydına da meşruat verilir.Dava nüfusta kayıtlı anne ve baba aleyhine açılır.

T.C.
YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/7383

K. 2007/8269

T. 9.10.2007

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Çocukların Anne Adının/Davacı Annenin Nüfus Kaydındaki Beyanlar Hanesine Bu Konuda Meşruat Verilmesi İle Yetinileceği - Çocuklara Ait Baba Hanesindeki Kaydın Tümünün İptal Edilemeyeceği )

• BEYANLAR HANESİ ( Çocukların Anne Adının İptali ve Davacı Kütüğe Kayıt ve Tescili - Davacı Annenin Nüfus Kaydındaki Beyanlar Hanesine Bu Konuda Meşruat Verilmesi İle Yetinileceği )

• HANE KAYDININ İPTALİ ( Çocukların Anne Adının İptali ve Davacı Kütüğe Kayıt ve Tescili - Çocuklara Ait Baba Hanesindeki Kaydın Tümünün İptal Edilemeyeceği )

5490/m.35

ÖZET : Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında; anne adlarının değiştirilmesi istenen çocukların babalarının nüfus kütüğündeki kayıtlarında yer alan anne adlarının iptali ile davacı kütüğe kayıt ve tescili ile davacının nüfus kaydındaki beyanlar hanesine bu konuda meşruat verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu üç çocuğa ait baba hanesindeki kaydın tümünün iptali ile davacı hanesine tescillerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde nüfus kaydında davalı Zöhre çocukları olarak görünen Zehra, Muhammet Ali ve Esra Havva'nın anne adlarının gerçek anneleri Hatice olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalılardan Mehmet ile 1987 yılında evlendiğini ve bu evlilikten Muhammet Ali, Esra Havva, Zehra ve Eyüp adında 4 çocukları dünyaya geldiğini, bunlardan Eyüp dışındakilerin annelerinin davalı Mehmet'in resmi eşi olan Zöhre üzerine kaydedildiğini, aslında bu 4 çocuğun annesinin müvekkili olduğunu ileri sürerek Muhammet Ali, Esra Havva ve Zehra'nın anne adlarının davacı Hatice olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, istem gibi her üç çocuğun annelerinin Zöhre olmayıp Hatice olduğu anlaşıldığının kayıtlarının iptali ile çocukların baba adlarının Mehmet, anne adlarının ise Hatice olarak yazılması suretiyle davacı Hatice'nin nüfus hanesine tesciline karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Mahkemece kanıtlanan davada anne adlarının değiştirilmesi istenen Muhammet Ali, Esra Havva ve Zehra'nın babalarının nüfus kütüğündeki kayıtlarında yer alan ve Zöhre olarak görünen anne adlarının iptali ile Hatice olarak kütüğe kayıt ve tescili ile davacı Hatice Mağara'nın nüfus kaydındaki beyanlar hanesine bu konuda meşruat verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu üç çocuğa ait baba hanesindeki kaydın tümünün iptali ile davacı Hatice hanesine tescillerine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-07-2011, 00:44   #11
gonulece

 
Varsayılan

Açılacak bu davada, çocuk ve gerçek anneden DNA testi isteniyor mu, yoksa sadece tanık beyanları, davacı ve davalı beyanları karar oluşturmak açısından yeterli midir?
Old 25-10-2011, 23:30   #12
AVUKAT4772

 
Varsayılan

Yücel hocam,babanın soyadını alıyor, anladığım kadarıyla peki DNA testi isteniyormu.Tanıkla bu dava sonuçlanırmı acil engin bilgilerinize ihtiyacım var.
Old 01-11-2011, 12:12   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sayın Avukat4772 ;

Bu davanın soybağı davası olmadığı yönünde Yargıtay kararları,ancak bazı kararlarda DNA testine gerek olmadığı ve tanık beyanlarının yeterli olduğu,bazı kararlarda ise DNA testine gerek olduğuna dair görüşler vardır. Uygulamada bazı mahkemeler DNA testi istemekte bazı mahkemeler istememektedir.
Old 01-11-2011, 12:33   #14
Av.FGY

 
Varsayılan

Analığın tespiti ve nufus kaydının düzeltilmesi olarak açmanız daha doğru olur kanaatindeyim .
Davacı : çocuk
Davalılar : 1. biyolojik anne
2. Nufusta anne olarak gözüken
Ve analığın tespiti söz konusu olduğu için , dava Aile Mahkemesinde açılır. Süre kısıtlaması yoktur. Biyolojik anne ile davacının DNA örnekleri talep edilir.
Old 04-11-2011, 12:24   #15
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bu davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği yönünde çok sayıda (baskın oranda) yargıtay kararı var.
Birkaç yargıtay kararı aile mahkemesinde açılır demiş ancak kararların büyük çoğunluğu asliye hukuk mahkemesinde açılır diyor.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4844 K. 2004/5920 T. 6.5.2004

• NESEP TASHİHİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi - Husumetin Cumhuriyet Savcısı Nüfus Müdürlüğü Ana-Baba Ölmüş İse Mirasçılarına Yöneltilmesi Gereği )

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi Nedeniyle )

1587/m. 46


ÖZET :Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı Ömer ve Halimi'den olmadığını kayden kardeşi görünen Süleyman'ın oğlu olduğunu ileri sürmüştür. Sonuç itibariyle ananın değişmesi de söz konusudur. Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2274 K. 2004/3344 T. 17.3.2004

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI NİTELİĞİ ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedilmiş Olduğu İddiasıyla Açılan Tashih Davası )

• MİRASÇININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASI ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Açılan Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

• HUKUKİ YARAR BULUNMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Davada - Talebin Soybağının Reddi Davası Niteliğinde Olmaması )

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

1587/m.46 4721/m.39,286,291


ÖZET :Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesi istenmiştir. İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. ( HUMK. md. 76 ) İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesini istenmiştir. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Bu sebeple tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirme ile isteğin reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi














Old 04-11-2011, 14:14   #16
ilayda

 
Varsayılan analığın tespiti

devam etmekte olan benzer bir davam var.Asliye hukuk mahkemesinde açılır.anne ile çocuk arasında doğumdan itibaren soybağı kurulmuş oluyor annenin üzerine kayıtlı olmazsa dahi soybağı davası açılamaz ancak nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak açılır davalılar ise nüfus müdürlüğü ve gerçek annenin mirasçılarıdır Hiçbir şekilde zamanaşımına tabi değil benim davamı torunlar açmış bulunmaktadır karşı taraf zamanaşımı itirazında bulundu fakat bu durumun zamanaşımına tabi olmadığı gerekçe gösterilerk itirazı red edildi.DNA testine aslında gerek yok yeterki annenin mirasçıları bu durumu inkar etmesin yani kadının çocuğu olduğunu söylerlerse dava çabuk sonuçlanır oysaki benim davamda miras sözkonusu olduğu için davalı taraf benim müvekkilimin ölen kadının torunu olmadığını beyan ettiler biz tabi tanıklarla bunu ispat ettik fakat dava uzun süryor bu durumda...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tesbiti Davasından Feragat Av.Kamil Altan Meslektaşların Soruları 14 31-03-2017 15:52
İhanetin Gizli Kamerayla Tesbiti ve Televizyonda Yayını Kavaz Hukuk Sohbetleri 20 31-10-2006 14:41
Stajyerler Bakımından Hizmet Tesbiti Av.Teoman Meslektaşların Soruları 2 07-03-2005 15:28
Kira Artış Oranı Tesbiti Mehmet ERDEMLİ Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 21:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04158711 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.