Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

Devlet memuru olan bir kadının, henüz boşanmamış bir erkekten çocuk sahibi olması

Konuyu Kilitleyin
Old 08-12-2011, 10:04   #1
Konuk

 
Soru Devlet memuru olan bir kadının, henüz boşanmamış bir erkekten çocuk sahibi olması

Merhabalar;
Ben devlet memuru bir kadınım.5-6 aydır bir ilişkim var ve birlikte olduğum kişinin de henüz devam etmekte olan bir boşanma davası var. Bu süre içerisinde istemeyerek de olsa hamile kalmış bulunmaktayım. Hamilelik henüz yeni. Yani sonlandırmak için zamanım var. Ama ben böyle bir şeyi yapmak istemiyorum. Fakat devlet memuru olduğum için, bu durumdan dolayı bana nasıl bir yaptırım uygulanır, yaptırım uygulanır mı bunlar konusunda tereddütlerim de bulunmakta. Boşanmanın bebek doğuncaya kadar sonuçlanacağını da sanmıyorum. Çünkü bebeğin babasının ayrılmaya çalıştığı kişi yüklü tazminatlar isteyerek davayı zorlaştırıyor. Aslında ben ne davayla ne de onların durumlarıyla ilgilenmiyorum. Endişem sadece bebeği dünyaya getirmem durumunda bana ne olacağı. İnetrenette genelde yaptığım araştırmalar var. Ama bunlardan sağlıklı cevaplar bulamadım. Bazılarında hiç bir şey olmaz derken bazılarında toplumun ahlak yapısına ters düşen hareketler sebebiyle yaptırım uygulanır, devlet memurluğundan çıkartılınabilinir diyor. Hassas bir konu olduğu için de bunu kurumumuz avuklarına da soramıyorum. Dolayısı ile buradan sağlıklı bir cevap alabileceğimi umarak yazıyorum.
Şimdiden teşekkür ederim
Saygılarımla
Old 08-12-2011, 12:05   #2
kezzy

 
Varsayılan

Sayın katılımcı;

Olması gereken hukuk açısından yasal düzenlemeyi doğru bulmamakla birlikte 657 sayılı yasa gereğince

Alıntı:
Madde 6 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/1 md.)

Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar. Devlet memurları bu hususu "Asli Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki "Yemin Belgesi" ni imzalayarak göreve başlarlar.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.
Şeklinde yemin ederk gööreve başlıyorsunuz.

Bu yeminde sözü geçen: "Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip," kısmından yola çıkarsak bekar bir devlet memurun çocuk sahibi olması uygunsuz olarak değerlenidirlebilir. Bu durumda 657 sayılı yasanın 125. maddesinden karşılaşabileceğiniz sorunla ilgili fıkralarılar şunlardır.

Alıntı:
DİSİPLİN CEZALARININ ÇEŞİTLERİ İLE CEZA UYGULANACAK FİİL VE HALLER:

Madde 125 -


Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
...
e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
...
B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
...
d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
...
E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
...
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
...
Old 08-12-2011, 12:17   #3
Konuk

 
Mutsuz

Sayın kezzy;

Öncelikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Cevabınız da vermiş olduğunuz bilgileri bende daha önce okuyup incelemiştim. Lakin aklımı karıştıran durum şudur. Benim durumum yüz kızartıcı bir fiil olarak mı değerlendirilir? Kurumumuzda eşinden boşanmadığı halde başka bir kadından çocuk sahibi olmuş erkek memurlar var ve onlara bir yaptırım uygulanmazken bana uygulanabilir mi. Yani ben bir kadın olduğum için yaptığım şey yüz kızartıcı bir suç sayılıp yaşam tarzım kötü ve ahlaksız olarak addedilebilir mi?
Yaptığım araştırmalarda MEB e ait bri sitede örenek davalarla ilgili kararların olduğu bir sayfaya rastlamıştım. Size de linki kopya ediyorum.

http://tkb.meb.gov.tr/Yargi%20Kararl...Su%C 3%A7.htm

Bu sayfada bulunan 2. örnekte benimkine benzer bir sorun bulunmakta.

Ben gerçekten bu durumu anlayamıyorum. Yani kanuni yaptırımlar beni kürtaj olmaya mecbur bırakmakta gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Old 08-12-2011, 14:49   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konuk
Sayın kezzy;

Öncelikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Cevabınız da vermiş olduğunuz bilgileri bende daha önce okuyup incelemiştim. Lakin aklımı karıştıran durum şudur. Benim durumum yüz kızartıcı bir fiil olarak mı değerlendirilir? Kurumumuzda eşinden boşanmadığı halde başka bir kadından çocuk sahibi olmuş erkek memurlar var ve onlara bir yaptırım uygulanmazken bana uygulanabilir mi. Yani ben bir kadın olduğum için yaptığım şey yüz kızartıcı bir suç sayılıp yaşam tarzım kötü ve ahlaksız olarak addedilebilir mi?
Yaptığım araştırmalarda MEB e ait bri sitede örenek davalarla ilgili kararların olduğu bir sayfaya rastlamıştım. Size de linki kopya ediyorum.

http://tkb.meb.gov.tr/Yargi%20Kararl...Su%C 3%A7.htm

Bu sayfada bulunan 2. örnekte benimkine benzer bir sorun bulunmakta.

Ben gerçekten bu durumu anlayamıyorum. Yani kanuni yaptırımlar beni kürtaj olmaya mecbur bırakmakta gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Sayın Konuk,

Verdiğiniz örnekteki karar 1985 yılına aittir. Yine 1989 tarihli bir Danıştay kararında "zina" nedeniyle 6 ay hapis cezası almış bir memurun açtığı dava yerel mahkeme tarafından red edilmiş, Danıştay ise mevzuatta zinanın "yüz kızartıcı bir suç " olarak belirlenmediğini, olsa olsa "ayıp" diye nitelenebilecek bir davranış olduğunu belirledikten sonra, memur lehine karar vermiştir.

Kararların yılları çok önemlidir. Çünkü o tarihlerde zina, TCK'da suç sayılıyordu. Bugün ise TCK'da böyle bir suç yoktur. Dolayısıyla disiplin suçu da oluşmaz, diye düşünüyorum.
Old 08-12-2011, 15:36   #5
Konuk

 
Varsayılan cevap

Sayın Av. Suat ERGİN

Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Kararların tarihleri ve sonradan zinanın da suç sayılmaktan kaldırılmış olması benim lehime bir durum oluyor sanırım. Ben olası bir durumda kararları emsal gösterebilirim değil mi? Ayrıca zina suç sayılmadığı gibi yüz kızartıcı bir fiil olarak da sayılamaz sanırım (?)

Umuyorum bütün bunlara gerek bile kalmaz, ama önceden bilgilenmek istedim. Ben hiç bir şekilde kürtaj adı altında cinayet işlemek istemiyorum. Ama olabilecek sorunlar dolayısı ile de gelecek kaygısı yaşıyorum.

Saygılarımla
Old 08-12-2011, 17:02   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konuk
Sayın Av. Suat ERGİN

Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Kararların tarihleri ve sonradan zinanın da suç sayılmaktan kaldırılmış olması benim lehime bir durum oluyor sanırım. Ben olası bir durumda kararları emsal gösterebilirim değil mi? Ayrıca zina suç sayılmadığı gibi yüz kızartıcı bir fiil olarak da sayılamaz sanırım (?)

Umuyorum bütün bunlara gerek bile kalmaz, ama önceden bilgilenmek istedim. Ben hiç bir şekilde kürtaj adı altında cinayet işlemek istemiyorum. Ama olabilecek sorunlar dolayısı ile de gelecek kaygısı yaşıyorum.

Saygılarımla

Evet, doğru anlamışsınız. Zina suç değil; Danıştay'a göre yüz kızartıcı suç da değil. Olası bir durumda kararları dayanak yapabilirsniz. 1989 yılından sonra başka bir karar olmaması da(en azından benim kullandığım programda), artık bu nedenle disiplin cezası verilmediğine karine teşkil eder.

Hukuki sorunlarınızı bir avukattan profesyonel destek alarak çözünüz.
Old 09-12-2011, 08:47   #7
Konuk

 
Varsayılan Cevap

İlginize ve verdiğiniz bilgilere çok teşekkür ederim.
Böyle bir site oluşturup bizlere aracı olan site yetkilerine de ayrıca teşekkür ederim.

Umuyorum sorun yaşamadan bu durumun üstesinden gelebilirim.

Saygılar
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sigortalı çalışanın devlet memuru olması nedeniyle kıdem tazminatı hakkı ssblll Meslektaşların Soruları 16 28-04-2017 18:06
kadının ilk kocasından olan çocuk kadının yeni kocasının soyadını alabilir mi av_mine Meslektaşların Soruları 11 04-09-2014 11:47
Bir Avukat'ın ,devlet memuru olan eşi nedeniyle sağlık karnesi alması mümkün müdür? Av.Motrit Meslektaşların Soruları 8 21-04-2009 15:38
Yabancı bir ülkede çocuk sahibi olan eş.... Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 22-03-2007 15:04
Devlet Memuru Olan Fizyoterapistin Özel Bir Merkez Açması Fizyoterapist Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05030107 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.