Bosanma Davasındaki Iddialar Nedeniyle Tazminat Davası Açabilir Miyim?

iyi çalışmalar yaklasık bir yıldır devam eden bosanma davamız nihayet sonuclanmakta.eşim benim ruhsal sorunlarım oldugu iddiasıyla bosanma davama karsılık vermişti.sahitler dinlendi gerekli psikyatrik arastırmalar yapıldı hastane raporları alındı.nihayetinde iftirası su yüzüne cıktı.fakat ben kucagımda cocukla hem deli damgası yemiş olmaktan hemde hastane psikolog gezip ruhsal dengemle ilgili sorunum olmadıgını kanıtlamaya calısmaktan bir hayli yıprandım.bosanma davası sonrası bu iddialarını ve aksini kanıtlamış oldugum belgeleri kanıt göstererek bana yaşatmış oldukları bu halden bu küçük düşürücü ve etrafta hatta zaman zaman kendimde şüphe yaratmaya kadar giden travmadan dolayı davacı olabilirmiyim.şimdiden ilgilenen herkese teşekkür ederim

Sayın Katılımcı;

Yargılama süreci içinde yaşadığınız bu haksız çıkan iddia ile ilgili olarak manevi tazminat davası açabilirsiniz.

Yalnız şu an bitmek üzere dediğiniz boşanma davasının, iddiaları inceleme ve neticelendirme şekli, hüküm gerekçeleri oldukça önemli. Çünkü dayanağınız bu boşanma dosyası.

Bu nedenle, boşanma hükmünüzü, herhangi bir dava açmadan önce mutlaka bir meslektaşımıza gösterip birebir yazılı ve ya sözlü hukuki destek almanızda yarar vardır.

Maddi durumunuz elverişli değil ise, bulunduğunuz il Baro'sunca tarafınıza talebiniz halinde avukat atanacaktır.İlçe de iseniz yine Baro adli yardım temsilcilikleri size yardımcı olacaktır.

Saygılarımızla.

Ben, Sayın Katılımcı'nın boşanma davasında ileri sürülen ruhsal sorunlara ilişkin savunmalar nedeniyle açacağı manevi tazminat davasının kabul edilebileceğini düşünmüyorum. Öncelikle belirtmek gerekir ki iddia ve savunma kapsamındaki isnatların, kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi isnisnai bir durumdur. Asıl olan, tarafların iddia ve savunma haklarını, kanıtlanamama halinde herhangi bir tazminat veya cezai sorumluluk doğması endişesi olmaksızın, sonuna kadar kullanabilmeleridir. Somut olayda, hakimin belirtilen yöndeki savunmayı ciddiye alarak, araştırma yapması, savunmanın en azından mahkeme hakimi bakımından tamamen temelsiz olmadığını, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmediğini göstermektedir.
Saygılarımla...

öncelikle yanıtlarınız için teşekkür ederim fakat tezat olan şu yanlış anlamışsam affola.dava sırasındaki iddiaların sonrasında tazminat yada cezai sorumluluk tasımadıgını söylerken,
bosanma davası sırasında ispat olmayacagını bile bile sadece incitmek ve küçük düşürmek psikolojik olarak yıpratmak adına atılmış bu iftiranın havada kalacagımı.yani insanlar bosanma davası sırasında sırf karsı tarafa daha cok acı cektirmek adına istediği iftirayı atabilirmi nede olsa sonunda ceza yada tazminat yok.neticede karsı taraf benim dahi hayretler içinde okudugum ayrıntı katılmış herhangi birinin dısardan okudugunda inanabilecegi turden iddilar yazmış.kaldıki hakim değil kendim bile bir an şüphede kaldım.aylarca psikolog görüşmesi gunlerce hastane tetkikleri sürdü ve sonuc olarak hiçbir ruhsal problemim olmadıgı gercegi belgelenmiş oldu.bütün bu yaşanan sürecte benim içimdeki hasar ve cocugumun bu konuda etkilenişi kanunu yönden hiç bir önem teşkil etmiyormu.

Alıntı: Yazan Konuk öncelikle yanıtlarınız için teşekkür ederim fakat tezat olan şu yanlış anlamışsam affola.dava sırasındaki iddiaların sonrasında tazminat yada cezai sorumluluk tasımadıgını söylerken, bosanma davası sırasında ispat olmayacagını bile bile sadece incitmek ve küçük düşürmek psikolojik olarak yıpratmak adına atılmış bu iftiranın havada kalacagımı.yani insanlar bosanma davası sırasında sırf karsı tarafa daha cok acı cektirmek adına istediği iftirayı atabilirmi nede olsa sonunda ceza yada tazminat yok.neticede karsı taraf benim dahi hayretler içinde okudugum ayrıntı katılmış herhangi birinin dısardan okudugunda inanabilecegi turden iddilar yazmış.kaldıki hakim değil kendim bile bir an şüphede kaldım.aylarca psikolog görüşmesi gunlerce hastane tetkikleri sürdü ve sonuc olarak hiçbir ruhsal problemim olmadıgı gercegi belgelenmiş oldu.bütün bu yaşanan sürecte benim içimdeki hasar ve cocugumun bu konuda etkilenişi kanunu yönden hiç bir önem teşkil etmiyormu.

Sayın Katılımcı;
Kişisel yarar ile kamu yararı çatıştığında, tüm demokratik hukuk sistemleri kamu yararına üstünlük tanır ve kişisel yararı korumasız bırakır. Bu kural nedeniyle, sizdeki "hasar" maalesef (bunun benim kanaatim olduğunu, diğer meslektaşlarımın farklı bir bakış açısı getirebileceğini özellikle belirtmek isterim) hukuki karşılığını bulamayabilir.
Ancak olaya nesnel olarak baktığımızda, kamu yararına üstünlük tanınması nedeniyle, iddia ve savunma dokunulmazlığının olabildiğince kullanılmış olması sizin yaşadığınız olayda sizin kişisel yararınızı zedelemiş ve (sizce) haksız bir durum yaratmış olabilir. Fakat diğer yandan bu dokunulmazlık nedeniyle bir çok çocuk, mahkemelerin yaptığı sağlık araştırmaları sonucu ruhsal, psikiyatrik sorunları olan bir kişinin velayetine verilmemektedir. İste hukuk düzeni bu iki seçenek arasından tercih yapmakta ve ikinci durumu korumaya çalışmaktadır.
Ancak hiç bir "hakkın kötüye kullanılmasını" kanunun korumayacağını da belirtmem gerekir. Bu nedenle başınızdan geçen olayın, dosyanızı tüm detayıyla incelemesi mümkün olan bir avukat tarafından değerlendirilmesini tavsiye edebilirim. Maddi imkanlarınız uygun değilse, bulunduğunuz ildeki Baro'ya başvurarak size ücretsiz bir avukat sağlanmasını isteyebilirsiniz.
Saygılarımla...

Sayın katılımcı,
Değerli meslektaşım BaharB 'ye ek olarak şunu belirtmek isterim.
Savunma dokunulmazlığı denilen husus sınırsız değildir.
Dilekçe de bizzat kişiliğe yönelik açık saldırılar varsa ;'' delidir '' yada ''kötü kadındır vb'' gibi ifadeler ile savunma hakkının sınırları aşılmış olur ise ;talep edilmesi halinde uygun bir tazminat gündeme gelebilir.
Manevi Tazminat taleplerinde hakim takdir yetkisini kullanmak hakkına haiz bulunmaktadır.
Bu nedenle sayın BaharB 'ninde belirttiği üzere sorununuzun her aşmasında bir avukatın hukuki yardımından faydalanmanız önemlidir. Saygılar.