Tebligatin İptali ,İstihkak İddiası ve Borca Kefillik

Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkilime şubat ayında kambiyo senedine mahsuz haciz yoluyla takip başlatılıyor.Ödeme emri 11.02.20010 tarihinde muhtara tebliğ ediliyor.(tebligatın icra dosyasına dönen parçasında muhattap imzadan imtina etttiği için..... yazıyor) ve takip kesinleşiyor.12.03.2010 tarihinde de tebligat çıkarılan adreste fiili haciz yapılıyor.buraya kadar olayın özeti.şimdi olayın içindeki ayrıntılara geçelim;

1.Müvekkil takip tarihinde ve kesinleşme süreci içerisinde yurtdışında bulunmaktadır.Bu durum pasaport kayıtlarıyla sabittir
2.Haciz tarihinden önce müvekkil adına kayıtlı işyerini 3.dereceden akrabasına (kuzenine) devretmiş vergi levhası ise haciz tarihinden 3 gün sonra işyerine asılmıştır.Ve en önemlisi müvekkil takibi haczin yapıldığı gün öğrenmiştir.
3.Haciz sırasında müvekkilin babası malların (market) oğluna değil yiğenine ait oldugunu devir işlemlerinin 4 gün öce yapıldıgını beyan etmiştir.,
4.Buna rağmen alacaklı vekili Avukat bütün sorumluluğu kabul ederek haczin yapılmasını isitiyor.
5.Müvekkilimin babası mallarıın muhafaza edilmesinden korktuğu için borca kefil oluyor ve kefalet harcını icra memeuruna veriyor.(ki bunun hukuki sorumluluğunu da bilmemktedir)


simdi sorularıma geçelim;

1.Tebligatı iptal ettirebilir miyim?
2.Tebligatın iptali ile istihkak davasını birlikte açmam mantılklı mı?(devir alan şahıs açısından)
3.Tebligatın iptali durumunda müvekkilin babasının kefilliği de sona erer mi?

ve benim sormadığım ayrıca sizin önereceğiniz çözümler nelerdir? şimdiden teşekkür ederim...

Sayın Meslektaşım,
Ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü şikayet yoluyla ileri sürmeniz Mahkemenin de tebligatın usulsüz yapıldığını kabulü halinde, bildirdiğiniz öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılacaktır.
Buna göre de henüz kesinleşmemiş bir takipte yapılan haciz vs işlemleri geçersiz olacaktır. (Alacaklının ihtiyati haciz kararı almaksızın doğrudan kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçtiğini anladım yazdıklarınızdan)

İstihkak davasıyla birlikte usulsüz tebligatı ileri sürmekten bahsetmişsiniz ancak haciz sırasında 3. kişi zaten istihkak iddiasında bulunmuş.

Buna göre, Merciye müracatla usulsüz tebligatı şikayet yoluyla ileri sürmeniz ,icranın durdurulmasını talep etmeniz varsa diğer itirazlarınızı da bildirmeniz, tebliğ tarihinin bildirdiğiniz öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi , takip kesinleşmeden haciz yapılması mümkün olmadığından haczin de kaldırılmasına hükmedilmesini talep etmeniz uygun olacaktır kanaatindeyim.

Bende Sn.Selvi gibi düşünüyorum. Takip kesinleşmeden haciz yapılamayacağından tebligatı iptal ettirmeniz ile yapılan haczin ve bağlı sonuçlarında ortadan kalkacağını düşünüyorum. Saygılarımla

benim asıl öğrenmek istediğim borca kefillik konusu.borca kefil olan babanın kefilliğinin ortadan kalkması bana pek olası görünmüyor.borçlar hukuku bağlamında geçerli bir kefalet sözleşmesi var gibi görünüyor.şikayet yoluyla tebligatin iptali yapılmış hacizleri ortadan kaldıracağı konusunda da şüphelerim var.. ayrıca tebligatin iptali konusunda 7 günlük süre geçerli değil sanırım haksız mıyım?