Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Genel Kanun Özel Kanun Çatışması...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-12-2009, 20:38   #1
advokat34

 
Varsayılan Genel Kanun Özel Kanun Çatışması...

Herkese merhaba.
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 71.maddesine göre, bu kanuna göre borçlu olanların emeklilik maaşlarına haciz konulabilir. Ayrıca bu haciz maaşın 1/3 oranında olacağı düzenlenmiştir.
İcra İflas Kanunun yeni düzenlemesine göre ise, borçluların emeklilik maaşlarına haciz konulamayacağı belirtilmiştir.
- İcra İflas Kanunu genel kanun, 6183 sayılı kanun ise özel kanunsa bu durumda hangisi geçerli olacaktır.
- Gümrük Müsteşarlığı, alacağı için herhangi bir icra takibi yapmadan direk 6183 sayılı yasaya göre maaş haczi yapabilirler mi?
- Mahkeme, 6183 sayılı yasaya göre maaşın 1/3'ne konulmuş haczin, İİK.daki hükümler karşısında, kaldırılmasına karar verebilir mi?
Görüş bildiren meslektaşlara şimdiden teşekkürler...
Old 30-12-2009, 20:49   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54'üncü maddesinde, ödeme süresi içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; 55'inci maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiğinin ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 62'nci maddesinde, borçlunun mal bildiriminde gösterdiği veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı; 71 'inci maddesinde de, aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirlerin kısmen haczolunabileceği, ancak haczolunacak miktarın bunların üçte birinden çok, dörtte birinden az olamayacağı hükümleri düzenlenmiştir. Bu bağlamda Gümrük vergisinin kesinleşmiş ve ödenmemiş olmasıyla birlikte 55 madde hükmüne göre ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunludur, ödeme emri tebliğ edilmeden her hangi bir haciz tatbiki kanunun amir hükümlerine aykırıdır. Bu durumda özel hukuk hükümleri uygulanacağı kuşkusuzdur.
Old 30-12-2009, 20:56   #3
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
11. DAİRE
E. 2004/3837
K. 2005/612
T. 15.2.2005
• EMEKLİ AYLIĞINDAN BORÇ İÇİN KESİLEBİLECEK MİKTAR ( 5434 S.K.'da Bir Düzenleme Bulunmadığı - 6183 S.K. Md. 71'de Aylığının 1/4'ünden Az 1/3'ünden Çok Olamayacağı Düzenlendiği/1/2 Oranında Kesinti Yapılamayacağı )
• EMEKLİ SANDIĞINA TABİ GÖREV ( Emekli Aylığı Almakta İken Göreve Başlayan ve Bu Görevi Karşılığı Aylık Alan Davacı - Çıkartılan Borcun Emekli Aylığından 1/2 Oranında Kesinti Yapılarak Tahsili İşleminde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı )
• EMEKLİLİKTEN SONRA ÇALIŞMA ( Ödenmesine Devam Edilen Emekli Aylıkları Nedeniyle Çıkarılan Borç - Kesintinin 6183 S.K. Md. 71'de Aylığının 1/4'ünden Az 1/3'ünden Çok Olamayacağı Düzenlendiği/1/2 Oranında Kesinti Yapılamayacağı )
• AYLIKTAN KESİLEBİLECEK BORÇ MİKTARI ( 6183 S.K. Md. 71'de Aylığının 1/4'ünden Az 1/3'ünden Çok Olamayacağı Düzenlendiği/1/2 Oranında Kesinti Yapılamayacağı - 5434 S.K.'da Bir Düzenleme Bulunmadığı )
6183/m.71
5434/m.99,121
ÖZET : Dava, öğretmen olarak görev yapmaktayken isteği üzerine emekliye ayrıldıktan bir süre sonra öğretmenliğe geri dönen davacının, öğretmenliğe geri dönüp çalışmaya başladıktan sonra da ödenmesine devam edilen emekli aylıkları nedeniyle adına borç çıkarılması ve bu tutarın maaşlarından kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemlerin iptali talebiyle açılmıştır.

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda, emekli aylığından yapılacak kesinti oranı hakkında bir düzenleme bulunmadığı, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 71. maddesinde, ""emekli aylığının 1/4'ünden az 1/3'ünden çok"" olamayacağı şeklindeki düzenlemeden, davacının adına çıkarılan borç nedeniyle emekli aylığından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : İstanbul Beyoğlu ... İlkokulu öğretmeni olarak görev yapmakta iken 16.10.1984 tarihinde isteği üzerine emekliye ayrılan ve 16.9.1998 tarihinde öğretmenliğe geri dönen davacının, öğretmenliğe geri dönüp çalışmaya başladıktan sonra da ödenmesine devam edilen emekli aylıkları nedeniyle adına 13.980.520.000.- TL. borç çıkarılması ve bu tutarın maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemlerin iptali istemiyle açılan davayı, emekli aylığı almakta iken Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayan ve bu görevi karşılığı olarak aylık aldığı anlaşılan davacının 5434 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca aylıklarının kesilmesinde ve yersiz olarak ödenen 13.980.520.000.- TL.'nin 5434 sayılı Yasanın 121. maddesi uyarınca maaşlarından kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Ankara 10. İdare Mahkemesinin 27.5.2004 gün ve E: 2003/1711, K: 2004/1090 sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Davalı idareler tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi: R. Serdar Uyar

Düşüncesi: 6183 sayılı Yasa uyarınca, davacının maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılması hukuken mümkün olmadığından kararın bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: Dr. Ülkü Özcan

Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, sözkonusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, öğretmen olarak görev yapmakta iken 16.10.1984 tarihinde isteği üzerine emekliye ayrılan ve 16.9.1998 tarihinde öğretmenliğe geri dönen davacının, öğretmenliğe geri dönüp çalışmaya başladıktan sonra da ödenmesine devam edilen emekli aylıkları nedeniyle adına 13.980.520.000.- TL. borç çıkarılması ve bu tutarın maaşlarından kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemlerin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, emekli aylığı almakta iken Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayan ve bu görevi karşılığı olarak aylık aldığı anlaşılan davacının 5434 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca aylıklarının kesilmesinde ve yersiz olarak ödenen 13.980.520.000.- TL.'nin 5434 sayılı Yasanın 121. maddesi uyarınca maaşlarından kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup davacı tarafından ileri sürülen hususlar kararın, yapılan fazla ödemelerin davacı adına borç çıkarılmasına ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Kararın; dava konusu işlemin, çıkarılan borcun maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsil edileceği yönündeki kısmına gelince;

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 121. maddesinde, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemelerin, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı, ancak ilgilinin Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştay'da dava açabileceği hükmü yer almıştır.

Öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 2347 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişik 71. maddesinde, aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emekli sandıkları tarafından bağlanan gelirlerin kısmen haczolunabileceği, ancak haczolunacak miktarın bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamayacağı hükmü öngörülmüştür.

Yukarıya metni alınan 5434 sayılı Kanunun 121. maddesi hükmü davalı idareye, ilgililere istihkaklarından fazla yapılan ödemeleri yargı organlarının kararına gerek kalmaksızın geri alma konusunda yetki vermekte ise de, emekli aylıklarında yapılacak kesintinin oranı hakkında bir sınırlandırmanın bulunmaması, kesinti oranının emekli kişinin kendisinin ve ailesinin geçimini temin edecek asgari miktarı aşacak şekilde tespit etme yetkisi de vermemektedir.

Diğer yandan, 5434 sayılı Yasada emekli aylıklarında yapılacak kesinti oranı hakkında hüküm yer almamış olmakla birlikte, kanun koyucu bu oranı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 71. maddesiyle emekli aylığının 1/4'ünden az olamayacağı şeklinde saptamış olup anılan kural uyarınca emekli aylıklarında yapılacak kesintilerde de takdir hakkının kanun koyucu tarafından pozitif hukuk kuralı haline getirilen bu ilke doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

Bu durumda, emekli aylığının en az 3/4'ünün emeklinin kendisinin ve ailesinin geçimi için ayrılması ve bu miktarın emekli aylığından düşüldükten sonra kalan kısmının istirdat edilmesi, hak ve nesafet kurallarına uygun düşeceğinden, işlemin davacının emekli aylığının 1/2'sine el konulacak şekilde tesis edilen kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 27.5.2004 gün ve E: 2003/1711, K: 2004/1090 sayılı kararının; dava konusu işlemin, yapılan fazla ödemelerin davacı adına borç çıkartılması ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin kısmının onanmasına, çıkarılan borcun davacının maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsil edileceği yönündeki kısmının ise bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

danx
Kaynak : Kazancı Hukuk
Old 31-12-2009, 00:57   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Sağlık Hizmetleri Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki kanunun her ikisi de ö z e l kanundur.

5510 sayılı Kanun 93/1 fıkrasındaki "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri devir ve temlik edilemez, gelir, aylık ve ödenekler, Sosyal Güvelik Kurumu'nun alacakları ile nafaka borçları dışında haczedilemez" hükmüne 5838 sayılı kanunun 32. maddesi ile "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." hükmü eklenmiştir.

6183 sayılı kanunun 71.maddesi ise : "Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen haczolunabilir. Ancakhaczolunacak miktar bunların üçte birinden çok, dörtte birinden az olamaz. " şeklindedir.

1. Özel kanunlar arasında çelişki olması halinde ; yeni tarihli kanun uygulanır. 5510 sayılı kanun ise diğerine göre daha yeni tarihlidir.

2. Esasen 6183 sayılı kanunun 70 /1 inci maddesi özel kanunda ayrık bir hüküm olması halinde o hükmün (yani 5510 sayılı K.nun 93/1 maddesinin ) uygulanacağını öngörmüştür.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3239 sayılı kanun (Bir çok kanunu değiştiren bir kanun) ibreti Meslektaşların Soruları 7 24-09-2010 13:01
Genel İdarÎ Usul Kanun Tasarisinin Tanitimi Ve AÇilimi-4 üye19576 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 0 06-10-2008 16:43
Genel İdarÎ Usul Kanun Tasarisinin Tanitimi Ve AÇilimi-3 üye19576 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 0 06-10-2008 16:42
Genel İdarÎ Usul Kanun Tasarisinin Tanitimi Ve AÇilimi-2 üye19576 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 0 06-10-2008 16:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04468298 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.