Sahipsiz Taşınmazın Olağanüstü Kazandırıcı Zamanaşımı

Müvekkilin yaklaşık 50 yıldan bu yana zilyetliğinde olan ve 50 yıldan bu yana söz konusu tarım arazisini nizasız fasılasız kullanma durumu söz konusudur. Bu taşınmazın mülkiyetini elde etmek mümkünmüüdür. Söz konusu taşınmazın orman niteliği yoktur. Bu taşınmazın tapuda tescilini sağlamak mümkünmüdür? Uygulamada bu yönde tescillerin yapıldığı dile getirilmektedir.

Sayın avsafran;
Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesine göre; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik özüken kişinin mirasçılarına karşı açılır. Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur. Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur. Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler. Kararda, tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir. Özel kanun hükümleri saklıdır." şeklindeki düzenleme uyarınca, tapuda kayıtlı değilse ve en az 20 yıl aralıksız malik sıfatıyla zilyedinde bulundurmuş ise, elbette tescil istenebilecektir. Saygılarımla..

aynı soruyu şu şekilde sormak istiyorum;
Tapuda şahıslar adına kayıtlı ancak şahıslarda buraların kendileri adına kayıtlı olduğunu bilmiyorlar daha doğrusu şahıslar ölmüş ve mirasçılarıda ölmüş onlatın mirasçılarınında kendilerinin olduğunu bilmiyorlar.Burayı müvekkil 50-60 yıldır ekip biçiyor bu durumda tapuda malik olan şahıslar kayıtlı görünmesine rağmen tescil davası açabilirmiyiz.

Alıntı: Yazan av.aysil aynı soruyu şu şekilde sormak istiyorum; Tapuda şahıslar adına kayıtlı ancak şahıslarda buraların kendileri adına kayıtlı olduğunu bilmiyorlar daha doğrusu şahıslar ölmüş ve mirasçılarıda ölmüş onlatın mirasçılarınında kendilerinin olduğunu bilmiyorlar.Burayı müvekkil 50-60 yıldır ekip biçiyor bu durumda tapuda malik olan şahıslar kayıtlı görünmesine rağmen tescil davası açabilirmiyiz.

Sizin düşündüğünüz tescil davasının şartları , Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce oluşmuştur. Bu durumda Yüksek 8. Hukuk Daiiresi,
İptal kararından önce oluşan şartların geçerliliğini kabul ediyorsa, açabilirsiniz.
Yok, maddedeki "ibare" Anayasa Mahkemesince iptal edildi, bundan sonra ölü kişinin mülkiyet hakkı, artık bakidir; ne zaman olsa, gerçek mirasçılarınındır, diyorsa, açamayacaksınız. Kolay gelsin.

ahhh bi 8.hukuk dairesinin kararına ulaşabilsem.yani daha doğrusu bu davalar ile ilgili karar verse.:/