Avukatlık Mesleğine Yönelik Bir Saldırı Daha

Son yıllarda meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırılar herkesin malumu. Bu saldırıların sonu gelmeyeceği açık. Toplum gözünde mesleğimizin olması gereken yerden çok uzak olduğunu kabul etmek gerekiyor. Hatta adliyelerde dahi (büyük şehirlerdekiler özellikle) avukatlar yeri geldiğinde aşağılanabiliyor. Bunun bir çok sebebi olabilir. Bu tür konuları meslektaşlarımızla konuştuğumuzda bir çoğu halinden memnun görünüyor. Benim başıma gelmedi, ya şimdi memurla kavgamı edeyeyim, işimi naıl gördürürüm diyen de var. Ancak her durumda, mesleğe yönelik yapılan saldılarla mücadele edilmelidir. Avukatlık mesleğine karşı yapılan her saldırıyı kınayarak, yakın zamanda başıma gelen olayı aktarmak istiyorum.

Resmi bir kuruma evrak almaya gittim. Kurumda kapıdaki personele geliş sebebini açıkladım. Saat 12:10. Personel giriş saatinin sona erdiğini belirtti. Ancak evrak alacağımı söyleyerek, gideceğim servisi aramasını istedim. Personel aradı, ancak ulaşamadığını söyleyerek kaba bir tavırla..Aradım açmadılar, seni zaten alamam, hadi.. dedi. Personele usluplu konuşmasını söyledim. Bunun üzerine personel güvenliğin olması rağmen kalktı ve üzerime yürüdü. Araya güvenlik görevlileri girdi. Personele verdiğim Barokartı istediğimde oturduğu yerden fırlattı. Bunu güvenlik görevlilerinin olduğu, kameraların bulunduğu bir kurumda yaptı.

Bu personele yönelik olarak, disiplin soruşturması için başvuru yaptım. Bu soruşturma sonucu, her ne kadar personelin davranışı suç teşkil etsede ceza verilmesine gerek yoktur denilerek reddedildi.(Anlamak zor). Şimdi savcılık soruşturma sonucunu bekliyorum ve Baro nezdinde de başvuru yaptım. Bu tür durumlarda lütfen gerekli yasal yollara başvurun. Avukatlık mesleğini gerçekten sevenlere ve avukatlık yapmak isteyenlere sesleniyorum..Bunun kimliğimize yapılan saldırı yarın cübbemize bir sonraki günde şahsımıza yapılacaktır. Asla unutmayalım..!!!

Üstad öncelikle geçmiş olsun.Dediğiniz gibi mesleği gerçekten severek yapan avukat sayısı oldukça az. Gerçek olan şu ki; mesleği kendimiz öldürüyoruz ve bu yüsden kimseyi suçlamaya gerek yok..Çağlayan Adliyesindeki girişlerde neler yaşadığımız aşikar ki artık kimlik dahi sorulmadan girmeye başladım ben ama halen çantasını ARATAN meslektaşlar mevcut. Daha ne denir ki.....

Öncelikle Sn. İHTİYAROĞLU'NA geçmiş olsun diyor, hassasiyeti (işin peşini bırakmadığı) için bir meslektaşı olarak teşekkür ediyorum.
Adliyeye girerken çantamızı cihaza koymanın, "Sarı Öküz" hikayesindeki gibi en büyük ödün olduğu veya bu katlanmanın mesleki duruşumuzu zayıflatacağı görüşüne katılamıyorum.
İşimizi yaparken; mesleki vakarımızı gösterecek, hassasiyetimizi yansıtacak ve de avukata hak ettiği saygıyı çağrıştıracak o kadar fırsat var ki...
Selam ve saygı ile.

Sayın İHTİYAROĞLU

1.Enerjinizi ve zamanınızı harcamanıza neden olan olay için üzüldüm.

2.Anlattığınızla sınırlı olmak üzere…
2.1.Aktif davranışınızın olumlu sonuç vermemiş olduğu ortada!
2.2.Proaktif davranmış olabilseydiniz… Sonuç, “olayla ilgili herkes için” olumlu olurdu.

3.Olayı “Avukatlık Mesleğine Yönelik Bir Saldırı Daha” başlığı altında vermiş olmanızı doğru bulmuyorum.

4. Yazdıklarınızı, ”olabildiğince” tarafsız gözle ve “mea culpa” (suç bende) diyerek okursanız… Bugün, şimdi… Farklı düşünebilirsiniz.

5.Mesleğin, unvanın “soyut” saygınlığını somutlaştıran kişinin kendisidir.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av. Uğur İHTİYAROĞLU Son yıllarda meslektaşlarımıza karşı yapılan saldırılar herkesin malumu. Bu saldırıların sonu gelmeyeceği açık. Toplum gözünde mesleğimizin olması gereken yerden çok uzak olduğunu kabul etmek gerekiyor. Hatta adliyelerde dahi (büyük şehirlerdekiler özellikle) avukatlar yeri geldiğinde aşağılanabiliyor. Bunun bir çok sebebi olabilir. Bu tür konuları meslektaşlarımızla konuştuğumuzda bir çoğu halinden memnun görünüyor. Benim başıma gelmedi, ya şimdi memurla kavgamı edeyeyim, işimi naıl gördürürüm diyen de var. Ancak her durumda, mesleğe yönelik yapılan saldılarla mücadele edilmelidir. Avukatlık mesleğine karşı yapılan her saldırıyı kınayarak, yakın zamanda başıma gelen olayı aktarmak istiyorum. Resmi bir kuruma evrak almaya gittim. Kurumda kapıdaki personele geliş sebebini açıkladım. Saat 12:10. Personel giriş saatinin sona erdiğini belirtti. Ancak evrak alacağımı söyleyerek, gideceğim servisi aramasını istedim. Personel aradı, ancak ulaşamadığını söyleyerek kaba bir tavırla..Aradım açmadılar, seni zaten alamam, hadi.. dedi. Personele usluplu konuşmasını söyledim. Bunun üzerine personel güvenliğin olması rağmen kalktı ve üzerime yürüdü. Araya güvenlik görevlileri girdi. Personele verdiğim Barokartı istediğimde oturduğu yerden fırlattı. Bunu güvenlik görevlilerinin olduğu, kameraların bulunduğu bir kurumda yaptı. Bu personele yönelik olarak, disiplin soruşturması için başvuru yaptım. Bu soruşturma sonucu, her ne kadar personelin davranışı suç teşkil etsede ceza verilmesine gerek yoktur denilerek reddedildi.(Anlamak zor). Şimdi savcılık soruşturma sonucunu bekliyorum ve Baro nezdinde de başvuru yaptım. Bu tür durumlarda lütfen gerekli yasal yollara başvurun. Avukatlık mesleğini gerçekten sevenlere ve avukatlık yapmak isteyenlere sesleniyorum..Bunun kimliğimize yapılan saldırı yarın cübbemize bir sonraki günde şahsımıza yapılacaktır. Asla unutmayalım..!!!

Geçmişler olsun.

Sizinkiler de dahil olmak üzere tüm olay parçaları bundan ibaret ise; memurun olumsuz tavrına yol açan ve/veya davranışı artıran mukabil bir söz/davranışınız olmamışsa kendinize batıracağınız bir iğne de yok demektir...

Hiç şüphesiz avukatlık sui generis bir meslektir ve hiç şüphesiz avukat ticaret erbabı değildir!

Saygılarımla.

Enerjinizi, meslek onuru için kullandığınızdan ötürü açık teşekkürler.

Zaman... Başka ne için harcayacağız ki?
Saygı ile...

Sayın meslektaşım,
Yaşadığınız olay karşısında ortaya koyduğunuz davranış biçimini ve gösterdiğiniz tepkiyi haklı buluyor , sizi destekliyorum.

Yaşanan olay sebebiyle öncelikle geçmiş olsun değerli meslektaşım.Tarafınız nezdinde mesleğimize yapılan saldırıya karşı göstermiş olduğunuz sağlam duruş için çok teşekkür ederim.
Sizi diğer meslektaşlarım gibi bende destekliyorum.

Enerjinizi ve zamanınızı Avukat kimliği taşıdığınızı bildiği halde bu kimliğe karşı yapıldığı her halinden belli bir davranışa karşı harcamaış olmanız gerçekten sevindirici.

Suçun bizde olduğunu aramakla geçirdiğimiz her vakitte , önüne gelen her kesimden savcı, hakim, icra memuru, dosya memuru, icra dairesinde çalışan dosya takip elemanı, güvenlik görevlisi, vergi memuru, devlet memuru, polis memuru, ve saire gibi bir kesim içerisindeki bir kısım (!) kompleksli zevatın salt mesleki işlemleri nedeniyle bulunduğu bir ortamda , hukuka, ahlaka, meslek ilke ve kurallarına uygun davranan bir AVUKAT'a, Siz kimsiniz sorusunun cevabına verilen yapılan işin hangi görev dahilinde yapıldığını göstermek ve mesleğini belirtmek için "BEN AVUKATIM" cevabını duyunca "NAPAYIM AVUKATSAN", "POLİS ÇAĞIRIR ATTRIRIM SENİ", "SİCİL NUMARANI VER" "AVUKATSIN DA NESİN.BANA NE.ARTİSTLİK YAPMA" "S....GİT" gibi mealinde cümleler kurabilen insanlara karşı mücadele etmenin , adli, idari ve sair yollarla hak aramanın , bu tipteki kişilerle mücadele etmenin, Avukatlık mesleğinin saygınlığını korumak amacıyla gerekli olduğunu düşünüyor ve sizi yaptıklarınızdan dolayı takdir ve tebrik ediyorum.

Alıntı: Yazan eXistenZ Enerjinizi ve zamanınızı Avukat kimliği taşıdığınızı bildiği halde bu kimliğe karşı yapıldığı her halinden belli bir davranışa karşı harcamaış olmanız gerçekten sevindirici. Suçun bizde olduğunu aramakla geçirdiğimiz her vakitte , önüne gelen her kesimden savcı, hakim, icra memuru, dosya memuru, icra dairesinde çalışan dosya takip elemanı, güvenlik görevlisi, vergi memuru, devlet memuru, polis memuru, ve saire gibi bir kesim içerisindeki bir kısım (!) kompleksli zevatın salt mesleki işlemleri nedeniyle bulunduğu bir ortamda , hukuka, ahlaka, meslek ilke ve kurallarına uygun davranan bir AVUKAT'a, Siz kimsiniz sorusunun cevabına verilen yapılan işin hangi görev dahilinde yapıldığını göstermek ve mesleğini belirtmek için "BEN AVUKATIM" cevabını duyunca "NAPAYIM AVUKATSAN", "POLİS ÇAĞIRIR ATTRIRIM SENİ", "SİCİL NUMARANI VER" "AVUKATSIN DA NESİN.BANA NE.ARTİSTLİK YAPMA" "S....GİT" gibi mealinde cümleler kurabilen insanlara karşı mücadele etmenin , adli, idari ve sair yollarla hak aramanın , bu tipteki kişilerle mücadele etmenin, Avukatlık mesleğinin saygınlığını korumak amacıyla gerekli olduğunu düşünüyor ve sizi yaptıklarınızdan dolayı takdir ve tebrik ediyorum.

Çözümü zor fakat imkânsız olmayan bir mesele olmakla birlike,
"mukabele bil misl" de yeni türkçe olmayan, fakat hoş ve faydalı bir kavramdır.

Öncelikle büyük geçmiş olsun...Sizi çok iyi anlıyor ve yaptığımız mesleğin itibarının korunması adına gösterdğiniz duyalılıktan dolayı sizi kutluyorum.Daha hukuk fakültesini yeni kazandığım zamanlarda otobüste yolculuk ederken yanımdaki teyze ile sohbet esnasında ne olacaksın dediğinde avukat cevabını verdğimde bana"hı yalancı olacaksın yani"yanıtını aldığımda çok yıkılmıştım . Bazı meslektaşlar tarafından toplumun gözünde bu kadar mesleğin kirletilmesi,aşağılanması çok üzücü gerçekten...Her meslekte olduğu gibi iyiler de olacak kötüler de ama bu yerleşmiş olan düşünceyi yıkacak olan değiştirecek olanlar da bizleriz ennihayetinde.. mesleğini layıkıyle yerine getiren çok değerli meslektaşara saygılarımı sunuyorum. Bu şekilde saldırılara karşı susmayarak,tepkimizi ortaya koyarsak bu tür olayların yaşanmayacağı ümidindeyim..