Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kiracının temerrüdünde ihtarın şekli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-09-2011, 09:28   #1
üye12274

 
Varsayılan Kiracının temerrüdünde ihtarın şekli

İyi çalışmalar sayın meslektaşlar;

Yargıtay kararı bulmakta sıkıntı çektiğimiz bir konu hakkında yardımınızı istiyorum.

Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle BK 256 hükmüne dayanarak açtığımız bir tahliye davasında mahkeme kiracıya yaptığımız ihtarın NOTER ARACILIĞYLA olmaması İADELİ TAAHHÜTLÜ olması nedeniyle kiracının temerrüde düştüğünü ispat etmemiz için tarafımıza süre verdi.

İhtar kiracıya tebliğ oldu fakat mahkeme ihtarın noter aracılığıyla yapılması gerektiği kanaatinde.

Biz de bu hususta yargıtay kararı sunmak için süre istedik..

İHTARIN NOTER ARACILIĞIYLA yapılmasının zorunlu olmadığını düşünüyorum ancak bu konuda yargıtay kararı bulamıyorum.

Yardımcı olursanız sevinirim.
Saygılar.....
Old 21-09-2011, 09:42   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Lawyer58
İyi çalışmalar sayın meslektaşlar;

Yargıtay kararı bulmakta sıkıntı çektiğimiz bir konu hakkında yardımınızı istiyorum.

Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle BK 256 hükmüne dayanarak açtığımız bir tahliye davasında mahkeme kiracıya yaptığımız ihtarın NOTER ARACILIĞYLA olmaması İADELİ TAAHHÜTLÜ olması nedeniyle kiracının temerrüde düştüğünü ispat etmemiz için tarafımıza süre verdi.

İhtar kiracıya tebliğ oldu fakat mahkeme ihtarın noter aracılığıyla yapılması gerektiği kanaatinde.

Biz de bu hususta yargıtay kararı sunmak için süre istedik..

İHTARIN NOTER ARACILIĞIYLA yapılmasının zorunlu olmadığını düşünüyorum ancak bu konuda yargıtay kararı bulamıyorum.

Yardımcı olursanız sevinirim.
Saygılar.....

Temerrüt ihtarının noter aracılığı ile yapılması şart değildir; taahhütlü mektupla, hatta telgrafla bile yapılabilir. Ancak taahhütlü mektupla yapılan ihtarlarda, "zarfın içinde usulüne uygun ihtar bulunduğu" hususunun kanıtlanması çok zordur. Bu nedenle ihtarı noter aracılığı ya da telgrafla yapmak ya da iadeli taahhütlü mektuplarda PTT'de doldurulan iade bildirimine zarfın içeriğini yazmak gerekir.

Benzer konular için bakınız:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=51678
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_554.htm

Yargıtay'ın yeni tarihli bir kararı aleyhinizedir:

Alıntı:
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
2010/7472 E.N , 2010/12280 K.N.


Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 6.280 TL kira alacağının tahsiline ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya kapsamına,toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik olmamasına ve usulsüz şekilde tebliğ edilen temerrüt ihtarnamesinin hukuki sonuç doğurmayacağına göre temyiz eden davacı vekilinin tahliye isteminin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;

Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu kiralananda kiracı olan davalının 2008 yılı için aylık 361 TL, 2009 yılı için aylık 404 TL'den kira paralarını sözleşme gereğince Ocak-Mayıs ve Eylül aylarında taksitler halinde ödemesinin gerektiğini, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde o yıla ait kira bedelinin tamamının muaccel hale geleceğini, davalıya 2008 yılı üçüncü taksidi ile 2009 yılı birinci taksidini ödemesi için gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını belirterek, 2008 yılı üçüncü taksidi 1.432 TL ile 2009 yılı için muaccel hale gelen 4.848 TL'nin temerrüt tarihlerinden itibaren işlemiş faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, Yargıtay kararlarına göre taahhütlü mektup ile gönderilen ihtarnamelerin Tebligat Yasası'na tabi olmamaları nedeniyle muhatabına bizzat tebliğ edilmesinin gerektiğini, davacı tarafından taahhütlü mektup ile gönderilen ve davalının oğlu Ü... S.... imzasına tebliğ edilen ihtarnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.1.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ve dava konusu edilen dönemde 2008 yılı aylık kirasının 361 TL, 2009 yılı aylık kirasının 404 TL olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhale şartnamesinin 28. maddesi ve kira sözleşmesinin özel şartlar bölümü 4. maddesinde kira taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesi halinde o yıla ait kira bedelinin tamamının muacceliyet kesbedeceği ve her ne sebeple olursa olsun bu tarihten sonraki kira ödemelerinde bir gün dahi gecikme olsa 6183 Sayılı Kanun'un 51. maddesine göre gecikme zammı alınacağı kararlaştırılmıştır.

Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar.

Davacı, taahhütlü mektup ile 17.3.2009 tarihinde gönderdiği ihtarnameyle 2008 yılı üçüncü taksidi ve 2009 yılı birinci taksidi toplamı 3.048 TL kira parası ile 1.244 TL faizi olmak üzere 4.292 TL'nin altmış gün içinde ödenmesini istemiş, ihtarname 25.3.2009 tarihinde davalı kiracının oğlu Ü... S....'ya tebliğ edilmiştir.

Davalıya taahhütlü mektup ile gönderilen ihtarname temerrüde esas alınamazsa da dava tarihi itibariyle muaccel hale gelen kira paralarının istenmesine engel olmaz.

Bu durumda davacının alacak istemi üzerinde durularak kira alacağı konusunda da bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın kira alacağına yönelik olarak bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda ( 1 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle tahliye isteminin reddine ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, yukarda ( 2 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle kira alacağına ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 9.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Old 21-09-2011, 09:44   #3
concardia

 
Varsayılan

İhtarın noter aracılığı ile yapılma zorunluluğu yoktur. Önemli olan B.K. md 256'ya uygun bir ihtar olmalıdır. Ve süreli olmalıdır. Buna ilişkin birkaç kararın işinize yarayacağını düşünüyorum. Ancak kanunun noter aracılığı demediğini de belirtmeniz faydanıza olabilir.

<H4>T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/8049

K. 2006/11716

T. 21.11.2006

• TAHLİYE ( Akde Aykırılık - Kiracının Tahliyesine Karar Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• AKDE AYKIRILIK SEBEBİYLE TAHLİYE ( Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• İHTAR ZORUNLULUĞU ( Akde Aykırılık Sebebiyle Tahliye - Kiracının Tahliyesine Karar Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• KİRALANANIN AÇIKTAN FENA KULLANILMASI ( Akde Aykırılığın Giderilmesi Amacıyla Kiracıya İhtar Gönderilmesine Gerek Olmadığı )

818/m.256


ÖZET : Akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesi ile davalının haber vermeden ve izin almadan kiralanan taşınmaz içinde esaslı değişiklikler yaptığını belirterek davalının tahliyesini talep etmiş, davalı ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; davalının kiralananda 1.1.1998 tarihli 24 ay süreli sözleşmeye göre kiracı olduğu, taşınmazın boş mağaza binası olarak kiralandığı ve davacı tarafından süpermarket olarak kullanılacağı hususlarında çekişme bulunmamaktadır. Davacı 27.6.2005 tarihli davasında davalı kiracının kendisine haber vermeksizin ve izin almadan kiralananda esaslı değişiklikler yaptığını belirterek davalının kiralandan tahliyesini talep etmiş ise de bu davayı açmadan önce davalıya akde aykırılıkları gidermesi için süreli ihtar tebliğ ettirmemiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, Borçlar Kanunun 256. maddesi gereğince kiracıya akde aykırı davranışlarına son vermesi hususunda süreli ihtar tebliğ ettirilmeli, bu süre yapılacak işe uygun bir süre olmalı ve tanınan sürede akde aykırılıkların giderilmemiş olması gerekmektedir. Davacının bu şarta uymadan açtığı davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile BOZULMASINA, 21.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.






T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1966/6-488

K. 1966/120

T. 20.4.1966

• TAHLİYE DAVASI ( Kiracının Akde Muhalefet Etmesi Nedeniyle )

• KİRA SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK ( Tahliye Davası Açılabilmesi İçin Kiracıya İhtar Çekilmesinin Gerekmesi )

• İHTAR ( Kira Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle Tahliye Davası Açılabilmesi İçin Kiracıya İhtar Çekilmesinin Gerekmesi )

818/m.256


ÖZET :Davacı kiralananda odun kırmak, dört beş kedi bulundurmak, çatı katında hayvan beslemek, su dökerek duvarların sıvalarını tahrip etmek ve ağaçların sulanmasına mani olmak suretiyle akte muhalefet eden davalının kiralanandan çıkarılmasını istemiştir. Bu yoldaki davanın açılabilmesi için daha evvel Borçlar Kanununun 256. maddesine uygun şekilde davalıya ihtarname çekilmesi icabeder. Bu şekilde ihtarname tebliğ edildiği iddia ve ispat edilmediği cihetle davanın reddi gerekir.
DAVA : Davanın konusu akde aykırı hareket sebebiyle tahliyedir. Mahkemece olaylar sabit görülerek tahliyeye karar verilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi kararı: "Davacı kiralananda odun kırmak, dört beş kedi bulundurmak, çatı katında hayvan beslemek, su dökerek duvarların sıvalarını tahrip etmek ve ağaçların sulanmasına mani olmak suretiyle akte muhalefet eden davalının kiralanandan çıkarılmasını istemiştir. Bu yoldaki davanın açılabilmesi için daha evvel Borçlar Kanununun 256. maddesine uygun şekilde davalıya ihtarname çekilmesi icabeder. Bu şekilde ihtarname tebliğ edildiği iddia ve ispat edilmediği cihetle davanın reddi gerekir. hükmün bozulmasına." Mahkemece eski kararda ısrar edilmiştir. Davalı son hükmü temyiz etmiştir.
KARAR : Mahkemenin sabit gördüğü olaylar, Borçlar Kanununun 256. maddesinin 2. fıkrasında yer alan açıktan açığa fena kullanılarak mecura daimi bir zarar iras etmek niteliğinde olmadığından Özel Daire bozma ilamında belirtildiği veçhile davacıya davalıya anılan maddeye uygun ihtarda bulunduğu tesbit edilmeden mükellefiyetlerine muhalefet ettiğinden bahisle davalının taşınmaz maldan çıkarılmasına karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur; bu bakımdan Özel Daire bozma ilamına uyulması gereklidir. SONUÇ : Davalının temyiz itirazının kabulüyle direnme kararının açıklandığı gibi Özel Daire bozma ilamı veçhile, Hukuk Yargılama Usulü Kanununun 429. maddesi uyarınca BOZULMASINA 20/04/1966 gününde oyçokluğu ile karar verildi.






T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4053

K. 2005/5831

T. 7.6.2005

• TAHLİYE TALEBİ ( Akde Aykırılıktan Dolayı Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi Ve Bu Süre İçerisinde De Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gereği )

• AKDE AYKIRILIK ( Tahliye Talebinin Kabulü İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi Ve Bu Süre İçerisinde De Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gereği )

• SÜRELİ İHTAR VERİLMESİ GEREĞİ ( Akde Aykırılıktan Dolayı Tahliye Kararı Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından )

• AÇIKTAN FENA KULLANMA ( Halinde Akde Aykırılık Nedeniyle Tahliye İçin Kiracıya İhtar Gönderilmesine Gerek Olmadığı )

818/m.249,256


ÖZET : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tesbitine ilişkindir. Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyelerin gönderilmesi üzerine belli günde davalı ve karşı davacı vekili Av.Utkan Ertürk ile davacı ve karşı davalı vekili olduğunu söyleyen Av.Ayşegül Erşahin geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tesbitine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 ) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 ) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ve karşı davalı vekili, müvekkili Üniversite'nin Mimarlık Fakültesi'nde bulunan kantin yerinin yapılan ihale sonucu 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre 1 yıl süre ile davalıya kiralandığını, davalının kantin işletmeciliği sırasında sözleşme koşullarına ve çalışma standartlarına uygun davranmadığını hakkında bir çok şikayet alındığını, sözleşme süresinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananı teslime yanaşmadığını öne sürerek akdin feshi ile kiralananın tahliyesine ve 27.000.000.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ve karşı davacı vekili, müvekkilinin 10 yıldan beri mecurda kiracı olarak bulunduğunu, 6570 Sayılı Yasada belirtilen tahliye nedenlerinden hiçbirisine dayanılmadığını, dava dilekçesinde akde aykırılıktan sözedilmiş ise de yöntemine uygun bir ihtarname gönderilmediğini, Nisan 2003 tarihinden sonraki aylara ait kira paralarının davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alındığını, sözleşmedeki yüzde iki oranındaki cezai şartın çok fahiş ve 6570 Sayılı Yasaya aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddine ve kiralanana vaki elatmanın önlenmesine, bu konuda muarazanın giderilmesi ve kira ilişkisinin devam ettiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; Davacı Üniversite tarafından yukarıda belirtilen esaslar dahilinde davalıya akde aykırılığın giderilmesi hususunda uygun süreli bir ihtarname gönderilmemiştir. Kiralananın açıktan fena kullanılması hali de söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki 12.04.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tesbitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda iki nolu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine takdir olunan 400.-YTL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bir Önceki Kiracının suçu nedeniyle, sonraki kiracının dükkanının mühürlenmesi Av. Yasin Çağrı KARACA Hukuk Sohbetleri 3 13-12-2010 16:26
kiracının açtığı kira bedelinin indrilmesi davası-kiracının temerrüdü Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 11 19-11-2009 16:55
kast ve taksir kusurluluk şekli mi yoksa haksızlık şekli midir? Mesut_kaya Hukuk Sohbetleri 0 11-06-2009 22:01
kira tespit davası ve ihtarın gecerliligı... Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 1 25-03-2007 21:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03836012 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.