Akıl hastası eşe boşanma davası

Merhaba degerli meslektaşlarım,
Akıl hastası eş boşanma davasını açacak diğer eşin vesayeti altında. Bu durumda akıl hatalığı sebebiyle boşanma davası acacak kişi davayı kime yöneltir. Bilgilerinize ve yorumlarınıza şimdiden teşekkürler.

Yukarıda,sorunun ifade karışıklığı yaratması nedeniyle gereksiz bir cevap oluşmuştu. Aşağıdaki soru daha açık ve doğru bir anlatım oldu ve cevap değişti.

Ancak şöyle bir durum var davayı acacak olan taraf biziz yani sağlıklı eş, müvekkil akıl hastası kocasının vasisi, acaba vasilikten çekilmemiz yeterli olacakmıdır. Yoksa yeniden başka vasi atanması için sulh hukuk mahkemesine başvurmamız mı gerekir? Böyle bir durumda aile mahkemesinde boşanma davasını acıp aynı anda sulh mahkemesinde vasi tayini istesek olur mu? Diğer sıkıntılı durum biz vasilekten çekilirsek karşı tarafa vasi atanması için muameleyi kim yürütecek?

Tabii ki,sağlıklı eşin, akıl hastası eşi aleyhine " akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açma hakkı" var. Bu durumda dava açmadan önce,vesayet mahkemesine vesayetten çekilme ve yeni vasi atanmasını isteme ile ilgili dilekçe vermesi lazım. Menfaat zıtlığı doğmuş olması nedeniyle vasilik görevine son verilecektir. Yeni vasi atanması ve davayı takip etmek hususunda vesayet mahkemesince yeni vasiye yetki verilmesi gerekecektir. Böylece taraf teşkili sağlanmış olur.

akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında davalı akıl hastası eşe vasi tayini gerekir mi?

Alıntı: Yazan Av.Aylâ Çağlartuna akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında davalı akıl hastası eşe vasi tayini gerekir mi?

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 30.03.2004 T., Esas: 2004/531, Karar: 2004/3988: "...Davalı kadının fiili ehliyeti olmadığı ileri sürülmüş bu husus temyiz dilekçesine ekli Aile Mahkemesi kararı ile doğrulanmıştır.

Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce doğrudan doğruya ( re'sen ) gözönünde tutulur. Davada kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delil ile doğrulanmış bulunmasına göre mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanununun 405 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 42.maddeleri uyarınca kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön mesele sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir.Bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır..."



4721 S.K. m.405: "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.

Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar."


Saygılar...