Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun " Mahkemeye/ Hakime Saygı" İçerikli Basın Açıklaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-12-2012, 09:55   #1
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun " Mahkemeye/ Hakime Saygı" İçerikli Basın Açıklaması

Değerli Üyeler;

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca 19.12.2012 tarihinde, bağlantısını sunduğum resmi internet sitesinde basın açıklaması yapılmıştır. Açıklamaya bir kısım barolar tepki göstermiş olup meslektaşlarımın konu hakkındaki görüşlerini öğrenme isteğiyle konuyu açıyorum. Tepkide bulunan barolardan biri olan İstanbul Barosu'nun 24.12.2012 tarihli açıklaması da şu şekildedir:http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=7604

http://www.hsyk.gov.tr/duyurular/201...ciklamasi.html

Saygılarımla..
Old 25-12-2012, 21:31   #2
Av. Tevrat DURAN

 
Varsayılan

HSYK çoğunlukla iktidarı elinde tutanların şekillendirdiği bir yapı, dün de bugün de bu olgu değişmemiştir. Başlı başına bir iktidardır hatta. Bağımsız savunmayı temsil eden ve hiçbir iktidara tabi olmayan avukatların HSYK yı rahatsız etmesi tabiidir. Avukat, yargının üvey evladıdır. Yargıdan dışlanan avukatın, yargılama faaliyetinde kendisine biçilen rolu oynaması istenmektedir. Kürsüde olmak, üstün olmayı ifade etmez. Erdemli hakimlere ihtiyaç bugün daha da artmıştır. Ben duymadım ki, HSYK'nın bir bildirisi olsun ve yargının bir unsuru olan savunma-avukatların yemin ve hüküm haricinde duruşmada ayakta tutulmaması gerektiği yönünde hakimlere yönelik bir çağrısı olsun. HSYK'nın Hakime saygının gereği olarak kürsüye arkasını dönmeden geri geri çıkan avukat özlemi işin tuzu biberi olmuştur. Bu açıklama maalesef HSYK için talihsizliktir.
Old 25-12-2012, 21:39   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Dün olduğu gibi bugün ve yarında, adaletin tecellisi için fedakarca çalışan Yargı ailesinin mensupları olan hâkim, savcı ve avukatlarımızın, kanuni yetki ve sorumlulukları çerçevesinde, karşılıklı saygı ve nezaket içerisinde görevlerini yerine getirmeye devam edecekleri kuşkusuzdur.

Ve hatâ zorunludur. Saygılarımla...
Old 26-12-2012, 01:06   #4
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan C_OKYAY
Dün olduğu gibi bugün ve yarında, adaletin tecellisi için fedakarca çalışan Yargı ailesinin mensupları olan hâkim, savcı ve avukatlarımızın, kanuni yetki ve sorumlulukları çerçevesinde, karşılıklı saygı ve nezaket içerisinde görevlerini yerine getirmeye devam edecekleri kuşkusuzdur.

Ve hatâ zorunludur. Saygılarımla...

Aile:
Ana, baba ve çocuklar.
Soy bağı, kişisel ilişki, bakım, eğitim ve koruma.

Yargı ailesi:
Kim ana, kim baba, kim çocuk?
...?
...?
...?
...?
Saygılarımla
Old 26-12-2012, 01:22   #5
carlito

 
Varsayılan

SAVUNMA'NIN GETİRİLMEK İSTENDİĞİ NOKTA : - “Adlî gelenek” haline gelen bu saygı ve nezaketin güzel örneklerini kendi tarihimizde ve birçok ülkede görmek mümkündür. Bazı ülkelerde, hâkimlerin duruşma salonuna girerken ve çıkarken orada bulunan herkesin ayağa kalkması veya avukatların duruşma salonundan çıkarken dahi mahkemeye ve hâkime karşı arkalarını dönmemek amacıyla GERİ GERİ çıkmaları, bu güzel geleneğin tezahürleridir.-

İLERİ İLERİ DEĞİL, GERİ GERİ!!!
!YORUMSUZ!
Old 26-12-2012, 08:26   #6
hciyiltepe

 
Varsayılan

Adalet gelenekler ile değil yasalar ile sağlanır...
Saygı gösterilmesi gereken hakimlerin şahsi değil yargı makamıdır.
Sanırım HSYK bu hususu atlamaktadır.
Saygılarımla...
Old 26-12-2012, 08:44   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Değerli Üyeler;

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca 19.12.2012 tarihinde, bağlantısını sunduğum resmi internet sitesinde basın açıklaması yapılmıştır. Açıklamaya bir kısım barolar tepki göstermiş olup meslektaşlarımın konu hakkındaki görüşlerini öğrenme isteğiyle konuyu açıyorum. Tepkide bulunan barolardan biri olan İstanbul Barosu'nun 24.12.2012 tarihli açıklaması da şu şekildedir:http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=7604

http://www.hsyk.gov.tr/duyurular/201...ciklamasi.html

Saygılarımla..

"Avukatların duruşma salonundan geri geri çıkmaları..."
HSYK'nın özlediği avukatlık buysa, daha çok beklerler. Merak etmesinler, avukatlar mahkemeye saygılarını ne zaman ve ne şekilde göstereceklerini bilirler.
Old 26-12-2012, 10:44   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Adlî gelenek” haline gelen bu saygı ve nezaketin güzel örneklerini kendi tarihimizde ve birçok ülkede görmek mümkündür. Bazı ülkelerde, hâkimlerin duruşma salonuna girerken ve çıkarken orada bulunan herkesin ayağa kalkması veya avukatların duruşma salonundan çıkarken dahi mahkemeye ve hâkime karşı arkalarını dönmemek amacıyla geri geri çıkmaları, bu güzel geleneğin tezahürleridir.


Duruşmadan çıkarken, cübbemizin iki yakasını göbek hizasında birleştirerek el pençe divan durup, geri geri düşe kalka salondan çıkmak ne de güzel olurdu...

Yakında o da olur, neden olmasın!
Old 26-12-2012, 12:05   #9
Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
"Avukatların duruşma salonundan geri geri çıkmaları..."
HSYK'nın özlediği avukatlık buysa, daha çok beklerler. Merak etmesinler, avukatlar mahkemeye saygılarını ne zaman ve ne şekilde göstereceklerini bilirler.
Üstadım avukatların giriş kapısı daha alçak yapılarak hem eğilerek geri geri çıkmaları hem de eğilerek girmeleri de sağlanabilir.
Old 27-12-2012, 18:29   #10
detay82

 
Varsayılan

Güzelim ülkemiz, adeta koca bir karargah.

Okulda öğrenciler manga düzeniyle sıraya girer,
Öğretmenleri sınıfa girince öğrenciler ayağa kalkar,
Mahkemede yemin edilir, etmeyenler de ayağa kalkar,
Hüküm verilir ayağa kalkılır,
GD denilir ayağa kalkılır,
Duruşma ayakta bitirilir,
Sanık ayakta durdurulur,
Tanık ayakta dinlenir,
.........
Bu kadar şekilcilik neden var, anlamıyorum,

Demokrasiden uzak olmamız mı sebebi,

Halk ayakta olacak, devlet, efendi gibi oturacak, saygı bekleyecek.

Hiç unutmam, bir kaç ay önce, daha ilk görev yeri olan 5-6 aylık 20 küsürlü yaşlarında bir hakimin duruşmasını izliyorum. Yaşı 70 in üzerinde bir Avukat duruşmanın başlangıcında direkt sandalyesine oturdu. Hakim, derhal, Avukat Bey ayağa kalkar mısınız diyince yaşlı meslektaşım binbir zorlukla ayağa kalktı. Hangisi saygısızlık...

Devlet mi halka hizmet etmek, hürmet göstermek için var,
Halk mı, devlete hizmet etmek, hürmet göstermek için var?

Saygılarımla.
Old 28-12-2012, 15:44   #11
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Konuya katkı sunan değerli üyelere buradan da çok teşekkür ederim.

Esasen adaletin sağlanması amacıyla hukukun işleyişine yönelik belirlenmiş birtakım kurallara gerek hakim ve savcıların, gerekse avukatların riayet etmemesi (avukatlar açısından riayetten kastım, ihlaller karşısında sessiz kalınması) günümüzde hala kimin ne zaman ayağa kalkacağı/oturacağının sanki yasa ile belirlenmemiş de teamüllere bırakılmış olduğu havasının ortaya çıkmasına zemin hazırladığını düşünüyorum.

Hal böyle olunca da, misyonu "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerini esas alarak, yargı hizmetlerinin adil, hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla; hâkim ve savcılarla ilgili iş ve işlemlerin; adalet, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde yürütülmesini temin etmek" olan HSYK gibi organlar durumdan vazife çıkararak "avukatların mahkemeye karşı gerekli saygı ve nezaketi göstermesi" hassasiyetiyle soslanmış açıklamalarda bulunabiliyor.

Avukatların hal ve davranışlarını HSYK'nın basın açıklamasına atıfta bulunurken "sos" olarak nitelendirmem de söz konusu açıklamada, yargıda tarafsızlığı -bırakın zedeleyici olmayı- ortadan kaldırmaya yönelik anlayışa, üstelik uluslararası hukuk normlarına değinmekten çekinmeksizin alkış tutulmasıdır.

"Saygı" ile kastedilen özünde biattır ve biat kültürü, her ne kadar mesleği icra edenlerin bir kısmı bu dinamikten nasibini almamış da olsa avukatlık mesleğinin özünde bulunmamaktadır.

Saygılarımla..
Old 28-12-2012, 16:02   #12
detay82

 
Varsayılan

Şimdi efendim, kendi meslektaşlarımız arasında da avukatın ayakta durması gerektiği, ne zaman ki hakim oturmalarını söylerse oturulur gibi bir teamülün bulunduğu savunulmakta, buna inanılmaktadır.

Ancak, biliriz ki, teamül, yazılı bir normun olmadığı durumlarda vardır. Oysa ki kanunlarımızda ne zaman ayağa kalkılacağı yazılıdır (yemin, hüküm). Dolayısıyla bir teamülden bahsedilemez.

Bence bu konuda, pek çok konuda olduğu gibi, bizim de, barolarımızın da ilkeli ve kararlı durmayışı bunun önünü daha çok açmıştır. Bu gidişle HSYK kararından sonra,"Hakimler, lütufta bulunmadıkça, Avukatların duruşmada ayakta durmaları ve duruşma salonundan geri geri eğilerek çıkmaları asıldır" şeklinde bir hüküm dahi yasaya konulabilir

Şaka bir yana, kendi değerimizin farkında olmalıyız. Halk da devlette bize gerekli saygıyı göstermelidir. Önüne gelen haddine olmamasına rağmen bizi bu şekilde ağzına almamalıdır. Gerisi bundan sonra gelecektir zaten...

Victor Hugo'nun bir lafı var; "Her halk, hak ettiği şekilde yönetilir."

Saygılarımla.
Old 28-12-2012, 17:09   #13
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Duruşmadan çıkarken, cübbemizin iki yakasını göbek hizasında birleştirerek el pençe divan durup, geri geri düşe kalka salondan çıkmak ne de güzel olurdu...

Yakında o da olur, neden olmasın!
Hüküm fıkrası açıklanırken, hükmü verenin de ayağa kalkması yönünde bir gelişme beklenirken bu tersine gidiş bize yakışırdı
HSYK'nın; avukatı yargının kurucu unsuru olarak kabul edeceği günleri görmek ümidiyle...
...
Baromuzun açıklamasındaki şu bölüm de oturaklı bir cevap olmuş.
"HSYK anılan yazıda “adli geleneklerden” söz etmiş, bu çerçevede bazı ülkelerde avukatların duruşma salonundan geri geri çıktığını dile getirmiştir. Egemenliğin Tanrı’nın yer yüzündeki temsilcisi sayılan kral veya kilise adına hakimler tarafından mahkemede kullanıldığı ülkelerde böyle bir gelenek olabilir. Türkiye’deki bir olayla ilgili açıklama yapılırken böyle bir uygulamanın örnek gösterilmesinin sebebi ise anlaşılamamıştır."
http://www.ankarabarosu.org.tr/Detay.aspx?SYF=7664

Erzurum Barosu da HSYK'nın bu açıklamasını "gereksiz ve yargı organları arasında gerginliğe yol açacak bir açıklama niteliğinde" görmüş. http://www.erzurumbarosu.org.tr/Deta...6067&Tip=Haber

Old 29-12-2012, 07:29   #14
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Bu dünyada herkes bir yer edinir. Yerini dolduran kişinin kendisidir.
Yaşarken de öldüğünde de.
Old 30-12-2012, 15:51   #15
avukatyeşim

 
Varsayılan

Hak ve özgürlükler, AB'ye uyum, yargı bağımsızlığı / tarafsızlığı derken iş Jüristokrasiye kadar vardı...
Hukukun üstünlüğü yargıçların üstünlüğü haline geldi...Yargı bağımsızlığı yargıç bağımsızlığı, hukuka saygı yargıca saygı oldu...Yazık
Hala ''yüce mahkemeniz'' diyen, dilekçelerinde ''arz'' eden meslektaşlarımız var...
Old 31-12-2012, 02:09   #16
üye30519

 
Varsayılan

Yani HSYK diyor ki avukatlara, 'Siz sadece ayağa kalktığınıza şükredin.'

İşin mesleki ve hiyerarşik boyutu bir yana. Esas üzücü olan bir insanın başka bir insandan böyle bir davranışı bekliyor olabilmesi.
Old 02-01-2013, 16:05   #17
Av.Muhammet Aydın

 
Varsayılan Eskişehir barosuna olayı duyduktan 2 gün gönderdiğim yazıyı sunuyorum.


ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANLIĞI’NA


Konusu:En içten teşekkür ve destek beyanımdır.

Baronuz başkanı ve dolayısı ile kendisini,Baromuz Başkanı ve baro mensubu üyesi avukat meslektaşlarımdan,ayrı görmediğim,sayın Avukat Rıza ÖZTEKİN’in, duruşma sırasında,beyanda bulunurken,avukatlara dayatılan, ayağa kalkıp-kalkmama hususunda gösterdiği, hassasiyeti büyük bir mutlulukla, ulusal basından takip etmekteyimdir.

Şahsımın 2010 yılı içerisinde; üç hakimin, 100-120 adet tutanak ve ısrarlı şikayetleri üzerine geçirmiş bulunduğum,soruşturmada da aynı husus,sorun teşkil etmiştir. Bu tarihte, duruşmalarda CMK ve HMK’nın zorunlu tabii tuttuğu haller dışında, beyanda bulunurken ve/veya ara karar okurken ayağa kalkmayacağımı, tutanağa geçirtmek sureti ile beyan etmem üzerine hakkımda başlatılan soruşturma ve sonucunu ekte makamınıza sunuyorum. Bu dosya içerisinde yine eklerde, Adalet Bakanlığının,hakkımda vermiş olduğu karar, Samsun Barosunun disiplin soruşturma sonucu bulunmaktadır. Yine aynı ekler içerisinde, şahsımın Türkiye Barolar Birliği,HSYK,Adalet Bakanlığı ve ayrım yapmaksızın Türkiye de ki tüm Baro Başkanlıklarına,göndermiş olduğum dilekçemi ve bu dilekçem üzerine bu Baro Başkanlıklarından ve HSYK’dan tarafıma gönderdiği cevabi yazıları da ekte sunuyorum. Gerek duyulması halinde -ki umarım gerek duyulmaz-yapacak olduğunuz muhtemel hukuki ve cezai savunmalarda, VE DURUŞMADA ZORUNLU HALLER HARİCİNDE AYAĞA KALKMAMANIN USULÜNÜN OLUŞTURULMASI BAĞLAMINDA, kullanılabileceği kanaatindeyimdir.

Bu vesile ile önemle belirtmek isterim ki; Haksızlığın kulakları zorlarcasına, yüksek sesle çıktığı, meşruiyetini, adaletinden değil gücünden alan her ses ve güç, sırtında cübbesi,yüreğinde meslek onuru bulunan bir avukatı, karşısında yalçın bir dağ gibi bulacaktır. Haksızlıklara, yanlış diyebilen bir mesleğin üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Gücünü hukuka uygunluğundan, almayan hiçbir gürültüye,prim vermeyecek, bir mesleğin mensubuyuz.Yeri geldiğinde, kamu otoritesinin, haksız ve fütursuz, fiillerine karşı, güçsüzün hakkını, yargılama denilen dişlilerin, arasından çıkartıp verecek tek güç, adil bir avukattır. Yılmadan, korkmadan, her türlü haksızlıkta, zayıf gördüğü bileğin arkasında, onuruyla duran yine avukattır. Avukat; gözü yaşlı bir çocuğun nafakasının, ezilmiş bir işçinin kıdeminin, gariban bir köylünün iaşesinin, güçsüz bir eşin geleceğinin, mağdurun hakkının,sanığın hukukunun... teminatıdır.

Avukat,hakkın özünü tahrip edebilecek,şekilcilikle sınırlandırılmış,hak arama mücadelesinde, insanların gözü, kulağı,eli,ayağı,ışığı,güneşidir. Avukat, koruyucu hukuk anlayışı ile ihtilafların doğmasını öncesinde engelleyen, danışman hukukçu sıfatı ihtilafların yargıya gitmeksizin en kısa yolarla çözümünü sağlayan, kaza-i hukukçuluğu ile yargıya intikal eden uyuşmazlılarında tecrübesi ve bilgisi ile müvekkilinin hakkını, hem kamu otoritesinin ve hem de güçlün, direncine rağmen, teminini sağlayan bir mesleğin, mensubudur.

Bu doğrultuda Avukat,hiç kimsenin emrinde değildir. Avukat hiçbir, merciin himmeti ile işini yapmaz. Avukat hak arama mücadelesinde, katibinden,polisine, hakiminden, savcısına kadar, hiç bir makamı,kendinden yukarda görmediği gibi kendisinden de aşağıda görmez.

Saygının, karşılıklı yaşanan bir duygu olduğu ve bir başkasına gösterilen saygının öncelikle şahsın -kendisine olan- özsaygısını rencide etmeyecek bir şekilde kullanılması, gerektiği, söz götürmez bir gerçektir. Yargılama faaliyeti içerisinde eşitlerin hukukunu oluşturan, giydikleri cüppeler ile salt ve sadece, adalet arayışı içerisindeki öznelere hak dağıtım faaliyetini, hep bir elden gerçekleştiren, hukukçuların;bir kısmını sadece saygıyı gösteren ve bir kısmının da sadece saygıyı kabul eden, konumunda olmaları düşünülemez.

Verdikleri kararlar ile adına hareket ettikleri,Türk Milletinin temsilcisi sıfatı ile saygıyı hak eden mahkemelerin,avukatlara;yine o bütünün bir parçasının temsilcisi sıfatı ile yani,bütünün bir parçası olmasından dolayı, en az o bütünün temsilcisine gösterilen saygı kadar, saygı göstermesi gerektiği de tartışmasızdır.

Bunun yanında; saygı havuzu,sadece saygı duyulanın bulunduğu konum veya doldurduğu makam ile beslenmemekte,esasen ve daha fazlasıyla,insana insan olmasından dolayı verilen itibarla dolmakta ve karşılıklılık ilkesi ile de taşmaktadır.

Bu mücadele sadece avukatlara saygınlık kazandırmayacak, bunun yanında başarıya ulaşması halinde mahkemelerin saygınlığı daha da arttıracaktır.Şahsınızın ve Eskişehir Barosu mensubu meslektaşlarımın gösterdiği, bu onurlu duruş için,tek tek, tüm avukat meslektaşlarıma teşekkür ederim. Bu teşekkürümü kendilerine bir vesile ile iletmenizi de istirham ediyorum. SADECE ESKİŞEHİR BAROSU ADINA DEĞİL TÜM BAROLAR VE FERT FERT TÜM AVUKATLAR İÇİN GÖSTERMİŞ BULUNDUĞUNUZ, BU HAK ARAMA MÜCADELESİNDE, YANINIZDA BULUNDUĞUMUZU BİLMENİZİ İSTERİM.

Saygı, sevgi ve esenlikle kalın. 31.12.2012

Samsun Barosu Avukatı
Av.MUHAMMET ABDÜSSAMET AYDIN
(1001 Sicil No)

Ekler :
Soruşturma dosyası ve içeriği belgeler.
Barolardan görüş yazım ve Baroların cevabi yazıları.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... Doç. Dr. Özge Yücel Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 12 14-11-2012 18:12
Facebook vb. sosyal paylaşım sitelerinde yapılan hakaretler "Basın Yoluyla Hakaret" eser_29 Meslektaşların Soruları 4 21-08-2010 15:00
" aklından zoru vardır" ifadesi - Basın yoluyla hakaret Derya DEMİR Meslektaşların Soruları 29 20-08-2010 19:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08263493 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.