Adalet Saraylarda mı Dağıtılmalı , Yoksa Adliye Daha mı Adil Sizce?

Alıntı: Yazan Gemici Hukuk Literatürüne Katkı: Adliye Binalarının Sınıflandırılması Önerileri: Adliye Sarayı: Görkemli ve gösterişli adliye binaları için, Adliye Şatosu: Çevresi sur ve kulelerle çevrili, geniş toprağı olan adliye binaları için, Adliye Malikànesi: Geniş bir alana kurulmuş, büyük gösterişli adliye binaları için, Adliye Konağı: Büyük ve gösterişli adliye binaları için, Adliye Yalısı: Su kıyısındaki büyük, görkemli adliye binaları için, Adliye Villası: Yazlıklardaki veya şehir dışındaki görkemli adliye binaları için, Adliye: Saydıklarımın dışında kalan sıradan adliye binaları için. İsterseniz 'Kapıcı Dairesi Tipi Adliye' de diyebilirsiniz. Saygılarımla

Mizahî tasnifinize naçizane bir katkı da benden.

Stüdyo Tipi Adliye: Nöbetçi hakim ve savcıların kaldığı, içinde küçük bir mutfak, banyo ve yazı odasının (bilgisayar, internet, yazıcı ve UYAP sistemi kurulu) bulunduğu büyükşehirlerde kurulu metropol adliyeleri için,

Alıntı: Yazan av.eduss adliye saraysa bu sarayın "kralı" kim gibi bir soru çıkar karşımıza..oysaki "adliye" de monarşi olmaz...

Kral c.başsavcısı herhalde. adliyenin anahtarı onda olur benim bildiğim..

Alıntı: Sizce; a)Adana Adalet Sarayı mı ? Yoksa b)Adana Adliyesi mi ? Veya c)Farketmez,Adının Bir Ehemmiyeti Yok mu ?

ya da
d) Atalet Sarayı mı?

Ben d diyorum. Stajımın başında Ankara adalet sarayı yazısını müstehzi bir şekilde Ankara Atalet Sarayı olarak okuyordum. Hala da öyle...

Alıntı: Yazan Av.Veyis AYDIN Şimdiye kadar adliyelerimiz ne yazık ki hükümet konaklarının bodrum kadlarında veya kiralık iş hanlarında hizmet verdi. Daha geçen senelerde bile Beyoğlu adliyesinedeki duruşmalar hatırımda 5 metrekarelik duruşma salonları hakim, avukatlar derken sanık için yer kalmamış... Dahası adliye olarak bağımsız olan binalar ise önceneden dediğim gibi kiralık iş hanlarından müteşekkil insanın adalete olan güveni sarsılıyor. Herşeyden önce kişinin adalete güvenmesi için daha ilk adımda kendisine adalet verecek olan yerin ihtişamı ile karşılaşmalı ve bir güven duygusu uyanmalı bence. Bursa adliyesini gören var mı bilmiyorum ama binanın şekli ve basık tavanı ile insanı kendinden daha doğrusu adalet dağıtan hukukçularımızdan soğutuyor. Diyeceğim Adalet Sarayı hukukun üstünlüğünü temsil ediyor ve halka güven veriyor.

Bursa Adalet Sarayı olarak geçiyor.Basık olduğunu düşünmüyorum. Ama bizim Adalet Sarayı'nı mimarisi itibariyle kıskaca benzetiyorum.Zira her iki yandan sivrilmiş büyük yapıların arasında yer alan kapıdan geçip, kıskaca giriyor, kayboluyorsunuz...

Yaşadığım İL de ADALET SARAYI var..Yaşadığım İLE bağlı büyük İLÇELERDE ise ADLİYE,ve nihayet küçük ilçelerde adliye bile yok,Sadece Hükümet KONAĞI'nda ayrılmış minik bir koridordaki sağlı sollu odaların kapı yanlarında A4 şeklinde yazıcıdan çıkmış "mahkeme kalemi" "hakim" "savcı" "icra daireleri" tabelamsıları..Adalet eşitliğini binalarda bile gösteremezken içeriğini kime inandırsın ki??

neden adliye 'saray'ı Hükümet 'konak' ına ne gerek varsa. Adliye yeterli abartmaya gerek yok bence.

Bence "Adliye" işin ruhuna daha uygun

Kararlar adil olsun başka ihsan istemez.

Adliye Sarayi yada Adliye .. Ne farkeder sistemin isleyisi degismedikten sonra. Kelimelere takilmak yerine adaletin hizli bir sekilde tecellisi icin kafa yormak daha mantikli olmaz mi?

Adliye denilmesinden yanayım ben de.

Adalet İstanbul' da bir saray adıymış.(Bir meslektaştan alıntı)

21.9.2012 tarihli bir haber:

Alıntı: Adliyede yarasa paniği Ankara Adliyesi’nde dün tarihi bir gün yaşandı! Mahkeme salonunu istila eden yarasalar dışarı çıkartılamayınca, duruşmalar başka salona taşındı.

Konuyu tartışırken bu haberleri ne şekilde okumak istediğimizi de dikkate almalıyız. Mesela "Ankara Adalet Sarayında Yarasa Paniği" başlığı mı daha yakışık alıyor, yoksa "Ankara Adliyesinde Yarasa Paniği" başlığı mı?

"Adli Yapı"larımıza isim koymadan önce biraz daha bekleyip ekolojik çeşitliliği tam olarak tesbit ettikten sonra ona uygun bir isim vermek daha doğru olabilir.

Alıntı: Yazan Admin 21.9.2012 tarihli bir haber: Konuyu tartışırken bu haberleri ne şekilde okumak istediğimizi de dikkate almalıyız. Mesela "Ankara Adalet Sarayında Yarasa Paniği" başlığı mı daha yakışık alıyor, yoksa "Ankara Adliyesinde Yarasa Paniği" başlığı mı? "Adli Yapı"larımıza isim koymadan önce biraz daha bekleyip ekolojik çeşitliliği tam olarak tesbit ettikten sonra ona uygun bir isim vermek daha doğru olabilir.

Sarayda yarasanın işi ne diyorsunuz, çok haklısınız...

Alıntı: ekolojik çeşitliliği tam olarak tesbit ettikten sonra

Bu tabire bayıldım doğrusu.

Adalet Sarayı tabiri, güncelliğini yitirmiştir aslında. Şimdilerde sırıtmasının sebebi de bence bu.. 1923-1960 arası Cumhuriyet ve Devlet iklimini yansıtan bir kullanımdır daha ziyade..

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Admin 21.9.2012 tarihli bir haber: Konuyu tartışırken bu haberleri ne şekilde okumak istediğimizi de dikkate almalıyız. Mesela "Ankara Adalet Sarayında Yarasa Paniği" başlığı mı daha yakışık alıyor, yoksa "Ankara Adliyesinde Yarasa Paniği" başlığı mı? "Adli Yapı"larımıza isim koymadan önce biraz daha bekleyip ekolojik çeşitliliği tam olarak tesbit ettikten sonra ona uygun bir isim vermek daha doğru olabilir.

Yakışır. "Y-A-R-A-S-A" harfleri ile "SARAY" yazılabiliyor, hatta bir A artıyor, o da "Adalet"in A'sı herhalde.

Adalet Sarayı; adaletin tam ve belirli bir otoriter düzende dağıtılıyor olmasını simgeliyor bence. Bu sayede de eğer bir hata yapılmışsa bu hatanın bir üst mercice düzeltilebileceği anlamını taşıyor. Adliye denildiğindeyse benim aklıma hep karışıklık, kavga, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaş ve polis, ara dayağı yiyen insanlar geliyor nedense...

Alıntı: Yazan e.burcu Adliye denildiğindeyse benim aklıma hep karışıklık, kavga, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaş ve polis, ara dayağı yiyen insanlar geliyor nedense...

Galiba bu nedenle Adana Adliyesi'ne "Adana Adliyesi" deniyor.

Alıntı: Yazan e.burcu Adalet Sarayı; adaletin tam ve belirli bir otoriter düzende dağıtılıyor olmasını simgeliyor bence. Bu sayede de eğer bir hata yapılmışsa bu hatanın bir üst mercice düzeltilebileceği anlamını taşıyor. Adliye denildiğindeyse benim aklıma hep karışıklık, kavga, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaş ve polis, ara dayağı yiyen insanlar geliyor nedense...

Ad değiştirmelerin temelinde yatan düşünce yıpranan imajın değiştirilmesidir genelde. Buna rağmen sadece ad değiştirmekle imaj değişmez, değiştirilmesi gereken imaja yol açan etmenler değişmediği sürece. Ben adaletimizin yıpranan imajını bir ad değiştirmekle yenileyebileceğinden kuşkuluyum.

'Adliye' yerine 'Adalet Sarayı' dediğimizde karışıklık, kavga, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaş ve polis, ara dayağı yiyen insanlar ortadan kalkacak ve hukukumuz tıkır tıkır işleyecekse değiştirelim adını hemen. Sadece adliyeye de bağlı kalmayıp diğer birçok resmi ve sivil kurum ve kuruluşumuzun da adını değiştirelim imaj tazemeleye başlamışken.

Saygılarımla

Saray kelimesi krallığı, padişahlığı,feodaliteyi,derebeyliğini,otokratik,bı rokratik,oligarşik,totaliterizmi çağrıştıran, karşısında kişide güçsüzlük psikolojisi yaratan, anti demokratik bir anlayışı simgeler. Onun için adliye kelimesinin çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Gemici Hukuk Literatürüne Katkı: Adliye Binalarının Sınıflandırılması Önerileri: Adliye Sarayı: Görkemli ve gösterişli adliye binaları için, Adliye Şatosu: Çevresi sur ve kulelerle çevrili, geniş toprağı olan adliye binaları için, Adliye Malikànesi: Geniş bir alana kurulmuş, büyük gösterişli adliye binaları için, Adliye Konağı: Büyük ve gösterişli adliye binaları için, Adliye Yalısı: Su kıyısındaki büyük, görkemli adliye binaları için, Adliye Villası: Yazlıklardaki veya şehir dışındaki görkemli adliye binaları için, Adliye: Saydıklarımın dışında kalan sıradan adliye binaları için. İsterseniz 'Kapıcı Dairesi Tipi Adliye' de diyebilirsiniz. Saygılarımla

Benden de bir katkı olsun,
Adliye Plaza

Saraylar halka güven değil korku verir. Halka güven veren aslında hukuk ve adalet olmasına rağmen bu yerlerin anıldığı isimlerde korku salan hukuksuzluk ve adaletsizlik kadar önemlidir.

Bakırköy Adalet SARAYI(!)'nda bazı iş mahkemesi duruşmaları hakimlerin odasında görülüyor. Saraya bak

Adliye denmesinden yanayım. Saray soğuk ,mimari olarak mükemmel (Yeni yapılanlar bile büyük ama kalitesiz),ulaşılmaz geliyor.Adalet dağıtılan bir yer için kullanımının uygun olmadığı kanatindeyim.Zaten hiç duymadım ''Adalet Sarayına gidiyorum'' v.s diyeni.Hakikaten bu sarayın kralı kim?

Alıntı: Yazan ZERYA Adliye denmesinden yanayım. Saray soğuk ,mimari olarak mükemmel (Yeni yapılanlar bile büyük ama kalitesiz),ulaşılmaz geliyor.Adalet dağıtılan bir yer için kullanımının uygun olmadığı kanatindeyim.Zaten hiç duymadım ''Adalet Sarayına gidiyorum'' v.s diyeni.Hakikaten bu sarayın kralı kim?

Kralı kim diyince aklıma direk yazı işleri müdürleri ve icra müdürleri geldi

Alıntı: Yazan fatih avsar Olmayan şeyin sarayı olsa ne olur olmasa ne olur

Ha sarayda ha adliyede ha çadırda dağıtılsın da şu yakut değerindeki adalet, mekan mühim değil.

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Adalet sarayda dağıtılmasa da olur. Yeter ki bekletmesinler...

Alıntı: Yazan kazimdeniz Ha sarayda ha adliyede ha çadırda dağıtılsın da şu yakut değerindeki adalet, mekan mühim değil.

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Kararlar adil olsun başka ihsan istemez.

Katıldığım alıntılardan da anlaşılacağı gibi asıl olan adalettir ve adalet kavramına yakışan bir hukuki uygulamanın var olmasıdır. Hukuki uygulamanın gerçekleştirildiği mekan ve uygulayıcılar ikinci plandadır. Sarayda verilen adaletsiz bir karar o kararın adaletsizliğini ortadan kaldırmaya yetmediği gibi, çadırda veya sokakta verilen adaletli bir karar da o kararın adil bir karar olması vasfını ortadan kaldırmaz.
Olay eşekle semer olayıdır; Bir uygulama adaletsizse adaletsizdir, sarayda, konakta, malikande, villada verilmesi o uygulamayı adil kılmaz ve o kararın adaletsizlik vasfını ortadan kaldırmaz.

Diğer taraftan uygulamanın adaletli olup olmaması konusu üzerinde tartışırken uygulamanın aktörlerinin ve uygulama mekanının halk üzerinde bıraktıkları etkinin ve bu aktörlerin ve mekanın halka nasıl yansıdığını gözden kaçırmamak gerekir. Saray yavrusu adliye binaları ve astığı astık, kestiği kestik savcı ve hakimler halktan ve toplumdan uzaklaşmanın bir belirtisi olarak algılanabileceği gibi halk üzerinde positif bir etki bırakmaz düşüncesindeyim.

Saygılarımla

Benim şöyle enteresan fikrim var -tamamı değil tabi büyük çoğunu tenzih ederim -hakim ve savcıları müsbet manada tesir altına almak onlara farklı ve mahkeme salonunda dehşetengiz bir görüntü vermek için cübbe yerine bizler avukatlar ,Birinci Dünya Svaşındaki başta yay bıyıklı Kayzer II.Wilhelm'in ve Alman ve Prusyalı subaylarının taktığı üstü demir çivili miğfer taksak acaba ne olur diye düşünüyorum.Sonucu etkiler mi????

Saray varsa Saraylılar vardır ve zorunlu olarak bir de Saray dışından olanlar. (Bir burada kategorize edilmediğimiz kalmıştı.)

Ben filmler dışında Saraylı görmedim. Bunların bir çoğu da fantastik filmlerdi. Özetle fantastik bir ad aranıyorsa Saray kelimesi uygundur. Gerçekçi bir ad aranıyorsa Adliye Arenası ideal.

Saygılarımla...

Ankara Sincan'da bu soruyu daha da karmaşık hale getirmek için "sincan adliye sarayı" tabelaları koymuşlar.

ADALET SARAYI ifadesi adaletin önemine binaen daha yakışık kalır.