Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ceza Hukukçularının Yardımını Bekliyorum

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-02-2005, 14:51   #1
Brusk

 
Varsayılan Ceza Hukukçularının Yardımını Bekliyorum

Değerli Hukukçu meslektaşlarıma selam ederim. Meslekte 2 yılını doldurmuş bir Avukatım. Savunma Avukatı olarak üstlendiğim bir davayla ilgili yaşadığım sıkıntıyı sizlerle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum...Bir gurup sanık, Kolluk kuvetine uyuşturucu madde(esrar satmak) pazlarlığı yaptıkları iddiasıyla yargılanmaktadır. Kolluk yaptığı tahkikat sırasında X eleman olarak sanıklar aleyhine ifade veren birinin beyanını alıyor ve bütün soruşturmanın tek dayanağı bu yani X elemanının verdiği ifade...Ancak şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim..ifadesine başvurulan sözde X eleman olarak gösterilen kişi gerçekte sabıkalı biri ancak kolluk Yeni yasanın tabiriyle suçu meslek edinmiş bu kişiye menfaat vaadederek arkadaşları aleyhinde ifade vermesini sağlıyor yani kışkırtıcı ajan kullanıyor..Muhtemelen sizlerin bölgelerinizde de bu X eleman şeklinde tamamen kolluğun geliştirdiği ve sanırım son yıllarda uygulama haline gelen bu konu tamamen yasadışı delil elde etmek değilmidir. Kışkırtıcı ajan kullanmak doğru değildir.Ceza Genel Kurulunun bir kararında da "Kışkırtıcı suçun işlenmesindendoğrudan doğruya fayda beklemeden ikramiye..vs gibi kendine bir çıkar sağlamak için, bir kimseyi suça yönelten ve suç işlendikten sonra onun yakalanmasını sağlayan kişidir. Kolluk makamlarının görevi suç işlekmek değil, suç işlenmesini önlemektir.Kışkırtıcı ajan kullanılması halinde fail yönünden İŞLENMEZ SUÇ üzerinde durulmalıdır.C.G.K4.06.1990-134/161
Son soruşturmada elbette biz X elemanın kim olduğunun tespitini istedik ve kim olduğunu belirledik bu kişi Mahkeme huzurunda verdiği ifedisinde, kolluğun kendisine bu ifadeyi zorla imzalattığını kendisini tehtit ettiğini arkadaşları aleyhinde böyle bir ifade vermek zorunda kaldığını X eleman şeklinde resmi bir soruşturmacı sıfatının olmadığını beyan etmiştir.
Benim bu konuda üzüldüğüm ve önemle belirtmek istediğim husus ülkemizde bilinçli eğitimli hukuk formasyonu almış uzman Adli kolluğa olan ihtiyacımızdır. Malesef bu ihtiyacımızı yeni CMUK yasamız da giderememiştir. 2 yıllık meslek yaşantımda Ülkemizde sanık haklarının kollukta tamamen gözardı edildiğini defalarca gördüm öte yandan özellikle ufak yerleşim yerlerinde kolluk ile suçu meslek edinmiş(benzeri suçlardan sürekli yargılanan) sanıklar arasında husumet doğduğunu ve bunun gittikçe büyüdüğünü gördüm. Biz Hukukçular elbette bir dosya ile ilgili taraf olamayız olayı şahsi meselemiz gibi göremeyiz. Adliyeye sabah 7-8 dosya ile gittiğimizi düşünürsek her bir dosyadaki ihtilaf farklı ve menfaatler farklıdır. Sadece işimizi yaparız, Hakim ve savcılarda da bu böyledir. Dosyanın gereği ne ise o yapılır ancak bu uzmanlık benim gördüğüm kadarıyla Kolluk mensuplarında yoktur.
Her ne kadar Yeni CMUK yasamızda gizli soruşturmacı adıyla bir düzenleme yapılmışsada bu yeni düzenleme bana göre yerinde bir düzenleme olmamıştır gereği gibi uygulanamayacaktır. Devletin bilgi toplama faaliyeti idari faliyetlerdendir.Elbette devletin güvenliği için gereklidir Ancak adli soruşturmalara X eleman gibi soyut, kimliği adresi açıkçası kim olduğu belli olmayan birilerinin beyanı şeklinde yansımamalıdır.
Konuyu değerli Meslektaşlarımızın bilgisine sunuyor görüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 05-02-2005, 21:15   #2
Dr.Öykü Didem Aydın

 
Varsayılan Ynt: Ceza Hukukçularının Yardımını Bekliyorum

Merhaba,

Endişelerinizde haklısınız. Aslında sözettiğiniz meselenin iki yönü var. Birincisi kışkırtıcı ajan kullanımı konusu, ikincisi emniyette hukuka aykırı olarak alınan ifadeler. Kışkırtıcı ajan kullanımı çağdaş sistemlerde kabul edilebilir bir yol değil. Ajan kullanımı ile kışkırtıcı ajan kullanımını birbirinden ayırmak gerek. Birincisi Avrupa'da da organize suçlar vb. bazı soruşturmalarda yaygın olarak kullanılıyor. Almanya'da V-Mann adı verilen benzer bir uygulama var ki orada çok tartışmalı. Tabii ajan kullanmak başka suça kışkırtan ajan kullanmak başka. Üstüne üstlük bu kimselerin ifadelerinin zorla alınması konuyu hukuksal olarak kabul edilebilir düzelemden iyice uzaklaştırıyor.

Ancak "nerede "güvenilir adam" (V-Mann) başlar nerede kışkırtıcılık" sorusunun yanıtını vermek hem ülkemizde hem de Avrupa'da çok zor. Kolluk, kışkırtıcı ajanlığın kışkırtma yönünü çok rahat gizleyebiliyor. Hele hele bu kimseler suç teşkil eden etkinlikler içinde bulunan, "ortama ait" kimseler ise, kışkırttıklarından ziyade verecekleri "değrli ifadeler" gündeme geliyor. Bildiğiniz gibi, suç ortaklarının birbirleri aleyhine ifade vermelerine bir engel yok.

Kolluğun bu gibi ifadeleri yasaya aykırı vaadlerle elde ettiklerini kanıtlayabilmek de ayrı bir sorun. Ancak Sizin olayınızda ajanın kendisi kötü muameleye maruz kaldığını belirtmiş. Mahkemenin bunu dikkate alması gerek.

Ben adli kolluk getirilse de çok şeyin düzeleceğine inanmıyorum. Bakın, kişisel tecrübem Türkiye'de çok kez "isim değişikliğinin" içerik değişikliğine tercih edildiği. Yani adını adli kolluk koysanız da yine aynı insanlar olmayacak mı işin içinde? Kaldı ki hazırlık soruşturmasının "amiri" Cumhuriyet Savcısıdır. Ama sistemimizde, hatta Avrupa Birliği'ne üye bir çok ülke sisteminde gerçekler öyle mi? Polis işi sona erdiriyor, savcı sadece hazır dosya üzerine imzasını koyuyor. Ben doktoramı Almanya'da, ceza hukuku üzerine yaptım ve aynı zamanda bu alanda aktif olarak çalıştım da bu ülkede. Gözlemim, çağdaş ve demokratik diye bildiğimiz Almanya'da da uygulamanın aman aman farklı olmadığı yönünde. Inanın orada çok tartışmalı ve daha iki yıl önce skandal olan bir olayda, kapatılması istenen partinin yöneticisi bir kışkırtıcı ajandı ve partinin kapatılmasının istenmesine neden olan bir çok etkinliği bu adam düzenlemişti.

Kanımca Ceza Muhakemesinin çağdaşlığı ve demokratlığı adli kollukta değil, aktif, çalışkan, konusunu, yasa ve uygulamayı bilen, atak ve çoğu zaman ihtilaftan kaçınmayan müdafiilerin elindedir. Ceza yargılamasında müdafiin rolünü çok önemsiyorum. Yeni CMUK bu rolün altını biraz daha etkili olarak çizdi. Haklarımizdan yararlanmasını biz bilmeliyiz. Gece işlenen bir suçla ilgili keşif işleminin gündüz yapılmasına itirazı olmayan müdafiiler gördüm. Delil ikamesi talebini yeterince ve etkili olarak kullanıyor muyuz? Oysa önemli bir silahtır.

Bildiğiniz gibi sistemimiz içinde "pazarlık" belirli suçlar bakımından, özellikle Cikar Amacli Suçlarla ilgili mevzuatının kolluğa sağladığı bir olanak. Polis de bunu sonuna kadar "değerlendiriyor." Birini konuşturalım, diğerlerini yakalım anlayışı geçerli. Tabii başka deliller bulamayınca bu gibi tanıklar tek yol olarak kullanılıyor.

Son derece önemli bir noktaya daha değinmişsiniz. Bu bir sosyal psikoloji tezi olabilecek kadar önemli. Bir hakim, yargıladığı kimseye düşman olmaz, müdafii karşı tarafa düşman olmaz. Ancak kollukta bir psikolojik fişleme eğilimini ben de gozlemliyorum. Bu onlara öğretilen bir konu olduğu gibi işlerinin doğasından da kaynaklanıyor. "Suçları önleme" ödevi anlayışı kimi zaman, işlenmiş suçu takip gereğinin önüne geçiyor ve sanıkları bir anlamda fişliyorlar. Bazı polis memurlarında, özellikle suç kolluğunda, bir bakışta insan sarraflığı, anlamsız bir şüphecilik eğilimleri, karşılıklı oyun oynama yoluyla "faka bastırma" türünden eğilimler çok yaygın. Şüphesiz çok farklı yaklaşan memurlar da var. Objektif yaklaşanların çoğunun iyi eğitimli olduğunu gozlemliyorum. Hakimler, savcılar ve bizlerde bir "grup" aidiyeti yoktur. Oysa polislik bir "gruba aidiyet", bir "kimlik", "biz ve onlar" şeklinde yaklaşımı gerektiren bir iş. Her polisin psikolojik bakımdan dengeli ve eğitilmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda bazı korkularını ve önyargılarını aşabilmeleri için onlara da uygulamalı eğitim programları ile destek olunmalı. Düşünün ben öğretim üyesi olarak sınav gözetmenliği yaparken bir öğrenci kıpırdadığında bakış açım hep "kopya çekebilir" merkezli olabiliyor. Bu "paranoyayı" aşmam için zaman ve olgunlaşma süreci gerekti. Son derece ciddi suçları kovuşturan poliste bu duygular çok yoğun yaşanıyor. Her şeyin başı bilgisi ve psikolojisi olgun bir "insan". Insanın içeriğini belirlemedikçe hangi müesseseyi hangi adla getirirseniz getirin yine de çağdaş olamayabiliyorsunuz.

Saygılarımla,

Dr. Öykü Didem Aydın (Avukat, Öğretim Üyesi)


Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Brusk
Değerli Hukukçu meslektaşlarıma selam ederim. Meslekte 2 yılını doldurmuş bir Avukatım. Savunma Avukatı olarak üstlendiğim bir davayla ilgili yaşadığım sıkıntıyı sizlerle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum...Bir gurup sanık, Kolluk kuvetine uyuşturucu madde(esrar satmak) pazlarlığı yaptıkları iddiasıyla yargılanmaktadır. Kolluk yaptığı tahkikat sırasında X eleman olarak sanıklar aleyhine ifade veren birinin beyanını alıyor ve bütün soruşturmanın tek dayanağı bu yani X elemanının verdiği ifade...Ancak şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim..ifadesine başvurulan sözde X eleman olarak gösterilen kişi gerçekte sabıkalı biri ancak kolluk Yeni yasanın tabiriyle suçu meslek edinmiş bu kişiye menfaat vaadederek arkadaşları aleyhinde ifade vermesini sağlıyor yani kışkırtıcı ajan kullanıyor..Muhtemelen sizlerin bölgelerinizde de bu X eleman şeklinde tamamen kolluğun geliştirdiği ve sanırım son yıllarda uygulama haline gelen bu konu tamamen yasadışı delil elde etmek değilmidir. Kışkırtıcı ajan kullanmak doğru değildir.Ceza Genel Kurulunun bir kararında da "Kışkırtıcı suçun işlenmesindendoğrudan doğruya fayda beklemeden ikramiye..vs gibi kendine bir çıkar sağlamak için, bir kimseyi suça yönelten ve suç işlendikten sonra onun yakalanmasını sağlayan kişidir. Kolluk makamlarının görevi suç işlekmek değil, suç işlenmesini önlemektir.Kışkırtıcı ajan kullanılması halinde fail yönünden İŞLENMEZ SUÇ üzerinde durulmalıdır.C.G.K4.06.1990-134/161
Son soruşturmada elbette biz X elemanın kim olduğunun tespitini istedik ve kim olduğunu belirledik bu kişi Mahkeme huzurunda verdiği ifedisinde, kolluğun kendisine bu ifadeyi zorla imzalattığını kendisini tehtit ettiğini arkadaşları aleyhinde böyle bir ifade vermek zorunda kaldığını X eleman şeklinde resmi bir soruşturmacı sıfatının olmadığını beyan etmiştir.
Benim bu konuda üzüldüğüm ve önemle belirtmek istediğim husus ülkemizde bilinçli eğitimli hukuk formasyonu almış uzman Adli kolluğa olan ihtiyacımızdır. Malesef bu ihtiyacımızı yeni CMUK yasamız da giderememiştir. 2 yıllık meslek yaşantımda Ülkemizde sanık haklarının kollukta tamamen gözardı edildiğini defalarca gördüm öte yandan özellikle ufak yerleşim yerlerinde kolluk ile suçu meslek edinmiş(benzeri suçlardan sürekli yargılanan) sanıklar arasında husumet doğduğunu ve bunun gittikçe büyüdüğünü gördüm. Biz Hukukçular elbette bir dosya ile ilgili taraf olamayız olayı şahsi meselemiz gibi göremeyiz. Adliyeye sabah 7-8 dosya ile gittiğimizi düşünürsek her bir dosyadaki ihtilaf farklı ve menfaatler farklıdır. Sadece işimizi yaparız, Hakim ve savcılarda da bu böyledir. Dosyanın gereği ne ise o yapılır ancak bu uzmanlık benim gördüğüm kadarıyla Kolluk mensuplarında yoktur.
Her ne kadar Yeni CMUK yasamızda gizli soruşturmacı adıyla bir düzenleme yapılmışsada bu yeni düzenleme bana göre yerinde bir düzenleme olmamıştır gereği gibi uygulanamayacaktır. Devletin bilgi toplama faaliyeti idari faliyetlerdendir.Elbette devletin güvenliği için gereklidir Ancak adli soruşturmalara X eleman gibi soyut, kimliği adresi açıkçası kim olduğu belli olmayan birilerinin beyanı şeklinde yansımamalıdır.
Konuyu değerli Meslektaşlarımızın bilgisine sunuyor görüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 07-02-2005, 12:16   #3
Brusk

 
Varsayılan

Teşekkür ederim Sayın Dr.Öykü AYDIN, diğer meslektaşlarımızın da konuya katılımını bekliyorum. Böylece hukuk dışı bir duruma tepki göstereceğimizi aynı zamanda emsal davalarda da bu formun bilgi mahiyetinde kullanılabileceğini düşünmekteyim.
Old 07-02-2005, 14:41   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın brusk,

Ceza hukukçusu değilsem de, cezanın temel kavramlarına ilişkin tartışmaya katılmaktan kendimi alamadım.

Delillerin “hukuka aykırı bir şekilde elde edilmemiş” olması gerekir:

Delilleri takdir yetkisi
MADDE 217.- (1) Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir.

(2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.


Bu durumda olayımıza dönersek:
1- Olayımızda X adındaki tanığın ifadesinin hukuka uygun bir şekilde alınıp alınmadığı,
2- Polisçe X’e edilen vaadin yasaya aykırı olup olmadığı
3- Sadece ifade vermekle olaya katılan X in kışkırtıcı ajan olup olmadığı,
4- Olay, uyuşturucu satışı için polisle pazarlığa girmek olduğuna göre, pazarlığa girişilen polislerin de ifadeleri bulunduğuna göre, X’in ifadesinin davayı nasıl ve ne kadar etkileyeceği

tartışılmalı.

X adındaki tanığın ifadesinin ne hakkında olduğu bilinmeden bu ifadenin önemi hakkında da fikir yürütmek olanaksız.

Saygılarımla

Bir Dost
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sİgorta Hukuku ile ilgili yardım bekliyoruM Brusk Meslektaşların Soruları 10 12-05-2008 16:20
Yardımlarınızı Bekliyorum ayhan_bostan Hukuk Soruları Arşivi 11 13-10-2006 10:54
Yardımlarınızı Bekliyorum ayhan_bostan Hukuk Soruları Arşivi 0 02-06-2003 13:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04092693 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.