Sanık ile müdafiinin görüşmesine yargıç engel olabilir mi ?

Kendimiz sanık olarak yargılanırken benden uzakta olan müdafilerimden (savunmanlarımdan) birini yanıma çağırarak bilgi almak istedim. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı (Başkan), Müdafi Volkan (M1), Sanık (Ben) konuşmaları şöyle idi.



Ben, M1'e : Volkan bey bir şey soracaktım.

M1, sanığın yanına gelerek elini ağzına koyup fısıltılı biçimde müvekkili Ben ile yavaşça konuşuyor. O sırada tutanağa sanığın sözlerini tekrarlayarak yazdıran Başkan sesini yükseltiyor.

Başkan : Sanıkla görüşemezsiniz, mahkemeden izin almadınız, mahkeme de izin vermedi.
Ben : Mesleksel olarak avukat olabilirim ancak bu mahkemede ben sanık olarak yargılanıyorum, Volkan beyefendi ise benim müdafiimdir. Benim avukatımla görüşmek için izin almama gerek yoktur, ben de izin almadım.
M1 : Sanık avukat meslektaşımın müdafisiyim, sanıkla her zaman görüşebileceğimi düşünüyorum.
Başkan : Hayır görüşemezsiniz, mahkeme izin vermiyor, sizi duruşmanın inzibatını bozmamanız için uyarıyorum.
Ben : Nasıl yani ? Siz dünya üzerinde "sanık ile müdafi görüşmesini engelleyen ilk mahkeme" mi olmak istiyorsunuz ? Buna hakkınız yoktur.

Şimdi yeniden soralım :

Sanık ile müdafiinin görüşmesine yargıç engel olabilir mi ?

Savunma makamında görev yapan tüm avukatlara saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Yine ve yeniden sanık
Avukat Hakları Merkezi kurucusu ve yöneticisi

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

Alıntı: Yazan Av.Ömer KAVİLİ Sanık ile müdafiinin görüşmesine yargıç engel olabilir mi ?

Sayın Kavili,
Yine yanıtını bildiğiniz bir soru sormuşsunuz. Ama yanıt yazıp "ben de biliyorum" diyeyim bari.

Sanık ve müdafii, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında, kimsenin duyamayacağı biçimde görüşme yapabilirler. Bunun yasal dayanakları CMK 149 ve 154. maddeleridir.

Alıntı: MADDE 149: [1] Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir. [2] Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir. [3] Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.

Alıntı: MADDE 154: [1] Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz.

Elbette her hak gibi bu hakkın da kötüye kullanılmaması gerekir. Örneğin, sanık ve müdafii, duruşmanın disiplinini bozacak biçimde, bulundukları yerden birbirlerine bağırarak görüşemezler.

Böyle uç örnekler dışında sanık ve müdafiinin görüşmesi engellenemez. Engellenmesi, yasanın ihlaline ve savunma hakkının kısıtlanmasına, yargılamanın adil olmamasına yol açar.
Saygılarımla.

Not: Bu mesaj oturarak yazılmıştır.

Sayın meslektaşım;
Sayın Aladağın yasal dayanaklarını verdiği "sanık ve müdafiin görüşmesi"hususunu hiç şüphesiz en az bizler kadar biliyorsunuzdur.Müteadditen duruşma cereyan ederken sanıklarla duruşma salonunun eklentisi bir yerde görüşmelerimiz oldu ve fakat duruşma salonunda görüşülebilme ile ilgili esasında açık bir yasal sınırlama olmamakla birlikte,yerleşik bir uygulama da bulunmamaktadır.Haddizatında sanık ve müdafii yan yana oturma imkanına sahip olsa esasında bu hususta bir tartışmada yaşanmayacaktır.Yasada "kimsenin duyamayacağı bir yerde görüşebilme imkanı" verildiği nazara alınırsa bunun sanığın savunma mahremiyetini temin gayesine yönelik bir düzenleme olduğu izahtan varestedir.Kimsenin duyamayacağı bir yerde görüşebilme imkanına haiz sanık , bu hakkını herkesin duyabileceğini varsaysak bile böyle bir yerde neden kullanmasın?Duruşma salonunda görüşmeye engel veya hakim veya mahkeme başkanından izin alarak görüşmenin yapılabileceğine dair hiçbir düzenleme yok.Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Sayın Kavili, Elbette her hak gibi bu hakkın da kötüye kullanılmaması gerekir. Örneğin, sanık ve müdafii, duruşmanın disiplinini bozacak biçimde, bulundukları yerden birbirlerine bağırarak görüşemezler. Böyle uç örnekler dışında sanık ve müdafiinin görüşmesi engellenemez. Engellenmesi, yasanın ihlaline ve savunma hakkının kısıtlanmasına, yargılamanın adil olmamasına yol açar. Saygılarımla. Not: Bu mesaj oturarak yazılmıştır.

Avukatım ile ben tam da bu seçenek olmasın diye yanıma gelerek sessizce konuşmuştuk.

Bence yargıç, müdafinizi yanınıza çağırmanıza bozulmuştur.

"Sanığa bak sanığa, koskoca avukatı yani benim meslektaşımı ayağına çağıyor ve birşeyler danışıyor. Ayıptır yav" diye düşünmüş olmalı.

Oysa ki, siz müdafilerinizin yanına gidip te onlara danışsaydınız eminim yargıç sesini çıkarmayacaktı. Yani yargıcın buradaki tutumu avukat meslektaşlarının saygınlığını korumaktır.

Eee tabi, insanın avukatı çok olunca böyle ayağına çağırıyor işte.

Bir daha ki duruşmanıza ben de geleceğim ama bir şartla: Beni lütfen yanınıza çağırmayın; illa ki birşey danışmanız gerekiyorsa bi' zahmet siz bizim yanımıza gelin. Böylece ödemeniz gereken danışma ücreti de artmamış olur...(Büroda danışma / çağrılan yere gitme farkı)

Ya da en iyisi, duruşmanın başında talepte bulunalım; duruşma boyunca yanımızda oturun işte o zaman ister konuşuruz ister yazışırız, kaş göz işareti yaparız? Ne dersiniz sevgili müvekkilim?

Ama lütfen forum boyunca duruşma yargıcını rencide etmeyin... O avukatların haklarını koruyor... (Uzun uzun yazınca ben de inandım yazdıklarıma)

Sayın Kavili,

Öncelikle selamlar ve saygılar.

Mesleki duruşunuzdan dolayı herdaim taktir ettiğim kişilerin başında geliyorsunuz.

Duruşma esnasında yaşadığınız olayda hakimin böyle bir yetkisinin olup olmadığını tartışmak bence çok yersiz. Nihayetinde CMK hükümleri gayet net. Hakimin onayının alınması ya da alınmamış olması birşey değiştirmeyecektir.

Anladığım kadarı ile Yargıç otoritesini sarsmamaya çalışırken böylesi ciddi bir usul hatası yapmıştır. Yoksa yanlışı bin defa da tartışıp konuşsak yanlış yanlıştır.

Saygılarımla...