Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İstanbul Sözleşmesine Göre GREVIO Adayını Belirleme Süreci

Yanıt
Old 23-12-2014, 15:54   #1
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan İstanbul Sözleşmesine Göre GREVIO Adayını Belirleme Süreci

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün İstanbul Sözleşmesinin denetim mekanizmasını oluşturan GREVIO’ya girmek üzere ülkemizin önereceği adayın belirlenmesi süreci konusunda kadın örgütlerine 17 Aralık Çarşamba günü mesai bitiminde gönderdiği e-posta şöyleydi:
Date: Wed, 17 Dec 2014 17:09:20 +0000
Sayın İlgili,
İstanbul Sözleşmesi kapsamında Ülkemizin GREVIO adayının belirlenmesine ilişkin süreç, Bakanlığımızın eşgüdümünde yürütülmekte olup; “STK’ların aday belirleme sürecine dahil olmalarına” ilişkin katkılarınız tarafımıza ulaşmıştır.
Tarafımıza ulaşan görüşleriniz de dikkate alınarak ülkemizin GREVIO adayının kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacak bir kurul marifetiyle yürütülmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir. Söz konusu kurul:
- TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonundan 1 temsilci,
- TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonundan 1 temsilci,
- Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi 1 temsilci,
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 1 temsilci,
- Dışişleri Bakanlığından 1 temsilci,
- Adalet Bakanlığından 1 temsilci,
- Sivil Toplum Kuruluşlarından 3 temsilciden oluşacaktır.
Bu kapsamda, Kurulda yer alacak 3 Sivil Toplum Kuruluşunun belirlenmesi amacıyla 22 Aralık 2014 tarihinde, 13:00-17:00 saatleri arasında Ankara’da Meyra Palace Hotel’de bir toplantı düzenlenecektir.
· Bu toplantıda GREVIO adayı belirlenmeyecektir.
· Toplantıya davet edilen her STK’dan sadece bir temsilci katılım sağlayabilecektir.
· Kurulda yer alacak STK’ların; kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılıkla mücadele konularında bilgi ve deneyim sahibi olmaları gerekmektedir.
· Toplantıya katılım sağlayacak kişinin STK adına temsil yetkisi olduğunu gösterir ve STK başkanı tarafından imzalanmış ve kaşelenmiş ekli yazı örneğinin, 19 Aralık 2014tarihi 14:00’a kadar yunus.kilisci@aile.gov.tr adresine gönderilmesi gerekmektedir.
· Toplantı girişinde, STK adına temsil yetkisine haiz olunduğunu gösterir orijinal yazının, kimlik ile birlikte gösterilmesi ve yazının teslim edilmesi gerekmektedir.”

Bu e-postaya göre 1,5 günlük süre içinde imzalı ve kaşeli yazının ulaştırılarak başvuru yapılması arandığı gibi ıslak imzalı yazının 22 Aralık’ta yani alelacele ve araya haftasonu sokularak neredeyse temsilci olarak belirlenen kişiye ulaştırılması olanaksız hale getirilerek toplantı esnasında hazır bulundurulması aranmıştır. Tüm bu bürokratik engellere rağmen pek çok STK bu yazının gereğini yerine getirmiş olmasına rağmen 19 Aralık Cuma günü 17.30’da yine mesai bitiminde bir e-posta gönderilerek kaşede vergi ve kütük numarasının bulunması gerektiği belirtilerek aksi takdirde STK’lerin kabul edilemeyeceği bildirildi. Böylece STK’lerin bu sürece katılması bir kez daha imkânsız hale getirildi.
Pazartesi günü toplantının yapılacağı otele sahada deneyimli ve emek vermiş STK’ler toplantıya kabul edilip edilmeyecekleri konusunda taşıdıkları endişeyle gittiler. Birlik olmaya karar verip topluca ve kaşeli belge ibraz etmeyi reddederek girmek istediler. Yetkililer önce itiraz ettilerse de sonra kabul ettiler.
Niyetimiz bu sürecin böyle işlemesinin yanlış olduğunu ifade etmek ve yetkililerle müzakere edebilmek, sürece katılabilmekti. Fakat yetkililerin bizi dinlemeye tahammüllerinin dahi olmadığını görmek geç olmadı. Aşağılandık, kovulduk, susturulduk! Oturma düzeni dahi müzakereye açık olmayan dayatmacı bir zihniyetin yansımasından ibaretti… Yükseltilmiş platformda oturan genel müdür ve yardımcıları ve aşağısında öğrenciler gibi sıralara dizilmiş STK temsilcileriydik. Sanki aramızda alt-üst ilişkisi varmış gibi bir muamele yapıldı.
Tüzelkişilikleri olmayan toplulukların muhatap kabul edilmeyeceği söylendi yetkililer tarafından.
Oysaki İstanbul Sözleşmesine göre GREVIO üyeleri öncelikle STK’ler olmak üzere tüm aktörlerin temsilcisi olmaya adaydı. STK uluslararası hukukta ve siyaset biliminde tüzelkişiliği olsun olmasın tüm gönüllü kuruluşları ifade ettiği halde keyfi bir yorumla STK deyimi dernek ve vakıflarla sınırlandırıldı. Bunun İstanbul Sözleşmesine aykırı düştüğünü ifade etmem hiçbir anlam taşımıyordu Genel Müdür için.
Demokrasi Genel Müdür ve yardımcıları ile birtakım dernek temsilcilerine göre sandıkçılıktan ibaretti. Demokrasinin oy vermek değil sürece katılmak, müzakere etmek, konsensus oluşturmak anlamına geldiğini ifade etmemiz de bir anlam taşımıyordu. Siyaset biliminde ve anayasa hukukunda demokrasi siyasete katılım anlamına geliyordu oysa. Önce yöntemi konuşalım, anlaşalım, tartışalım, sonra seçim yapalım dediysek de susturulmaktan öte yol alamadık.
Pek çok STK temsilcisi 9 kişilik seçici kurulun yalnızca üçünün yani karara etkisi olamayacak azınlığının STK’lerden oluşmasına yani 3/9 oranına itiraz ettiyse de bu konuda hiçbir değişikliğe açık olmadıklarını, kararın çoktan kapalı kapılar ardında yüksek mercilerce verildiğini öğrendik.
Sözleşmeye göre ve Genel Müdürlükçe bize yazılan e-postaya göre seçici kurulda yer alacak STK’lerin kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılıkla mücadele konularında bilgi ve deneyim sahibi olmaları gerekmekteyken orada ismini, cismini bilmediğimiz ve bugüne dek şiddet ve ayrımcılıkla mücadele konusunda nasıl bir deneyim kazandıkları konusunda fikir sahibi olamadığımız kuruluşların hangi ölçüte dayanarak ve hangi ciddiyetle oraya davet edildiklerini de öğrenemedik, hangi STK’leri davet edip kimlerden yanıt aldıklarını da öğrenemedik.
Yani kısacası süreç şeffaflıktan ve katılımcı demokrasi anlayışından tamamıyla uzak işledi ve İstanbul Sözleşmesi İzleme Platformunun bileşenleri olan STK’ler olarak bu süreçte daha fazla yer alamayacağımızı söyleyerek toplantıyı terk ettik. Bu sürecin takipçisi olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın!

KAHDEM adına
Yrd. Doç. Dr. Özge Yücel
Old 24-12-2014, 23:21   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Kadın örgütleri 'Grevio Seçimi'ni tanımıyor



İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu, Kadın ve LGBTİ örgütlerinin dışlandığı Grevio Seçimini tanımayacağını açıkladı.



Taraf devletlerin sözleşmenin gereklerini nasıl uyguladığını denetleyecek olan şiddete karşı uzman eylem grubu GREVIO seçimi dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı toplantısında yapıldı. AKP Hükümeti kadına yönelik şiddeti kendi kurdurduğu derneklerle denetlemeyi uygun buldu.

Kadın ve LGBTİ örgütlerinin Avrupa Konseyi Şiddet Sözleşmesi’nden dışlayan Hükümet’in kadına yönelik şiddeti kendi kurdurduğu derneklerle önleyemeyeceğini belirten İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu’nun bugün yaptığı açıklama şöyle:



"Hükümet kadına yönelik şiddeti kendi kurdurduğu derneklerle önleyemez!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul Sözleşmesi’nin izlemesi için kurulacak GREVIO isimli uzman grubu için Türkiye’nin adaylarını belirleyecek olan 9 kişilik komitenin 3 STK üyesinin KADEM, AKDER ve KASAD-D olmasına karar verdi. 3 STK’nın “seçimi”, bağımsız kadın ve LGBTİ örgütlerinin dayatılan usule dair itiraz ve önerilerinin Bakanlık tarafından topyekun göz ardı edilmesinin ardından toplantıyı terk etmeleri sonrasında yapıldı!

Bağımsız kadın örgütlerinin mücadelesi ile Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu ve çekincesiz kabul ettiği İstanbul Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin kadın erkek eşitsizliğinden kaynaklandığını açık şekilde ifade eden ve toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan en güncel ve kapsamlı metindir. Unutmayalım ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın Türkiye’nin sözleşmedeki imzasını geri çekmesine dair girişimlerde bulunduğu yönünde güçlü iddialar mevcuttur.

Kadın örgütleri sürece Bakanlık’tan önce dahil oldu

Sözleşme gereği, Sözleşme’nin uygulanmasını izlemek üzere, Avrupa Konseyi bünyesinde görev yapacak, kısa adıyla GREVIO olarak anılan bir uzmanlar grubu oluşturulması gerekmektedir. GREVIO adaylarının belirlenme sürecini de içerecek şekilde, sözleşmenin uygulanması ve izlenmesine dair aylardır çalışan İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu’nda 77 bağımsız kadın ve LGBTİ örgütü yer almaktadır. Platform, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet alanında çalışan, bu alanda bilgi ve deneyim sahibi, kadın erkek eşitliğine inanan ve bunun için mücadele eden, yerel, ulusal ve uluslararası şiddet politikalarını yakından izleyen örgütlerden oluşmaktadır. Platform, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na Sözleşme’nin uygulanması için gereken adımların atılması, GREVIO ile ilgili Türkiye’de yürütülecek sürecin ana muhatabı olarak toplantılara katılma talebi, belirlenecek adayların taşıması gereken kriterler ve bu kriterleri taşıyan adaylarının isimleri, sürece dair görüş ve önerilerini içeren çok sayıda yazı iletti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu yazılı başvurulara hiçbir yanıt vermediği gibi, yalnızca web sitesinde yayınladığı “GREVIO adaylarının belirlenmesi” başlıklı bir metinle sivil toplumdan 15 Aralık’a kadar görüş istedi. Ancak görüş bildirmek için belirlediği son tarihten iki gün sonra GREVIO adaylarının seçimi ile ilgili tepeden inme şekilde belirlediği yöntemi duyurdu. Bakanlığın meşru bir gerekçesi olmaksızın dayattığı bu yöntem TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’ndan, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’ndan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan, Dışişleri Bakanlığı’ndan ve Adalet Bakanlığı’ndan birer temsilci (toplam 6 temsilci) ve üç sivil toplum kuruluşundan birer temsilciden oluşacak (toplam 3 temsilci) dokuz kişilik bir kurulu içermektedir ve daha en başından, bağımsız STK’ları kamu karşısında etkisiz bir azınlığa dönüştürme amacı taşımaktadır.

İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu, bu duyuru üzerine de yönteme dair eleştirilerini, görüş ve önerilerini 19 Aralık’ta Bakanlığa yazılı olarak bildirdi ancak bu metinler Bakanlık tarafından dikkate alınmadı. Bakanlığın 22 Aralık tarihinde GREVIO süreci ile ilgili bir toplantı düzenleneceği bazı Platform üyelerine sadece 1,5 gün önce bildirildi. Bu kez de, toplantıya katılacak örgütlerin örgüt başkanı tarafından imzalanmış kaşeli yetki belgelerini, vergi ve kütük numaralarını iletmeleri, yetki belgelerin ıslak imzalı aslını ve nüfus cüzdanlarını da yanlarında getirmeleri gibi pek çok bürokratik engel çıkartıldı. Platform üyeleri toplantıya katılacak temsilcilerinin adlarını bildirmelerine rağmen toplantı katılımları Bakanlık tarafından çeşitli bahanelerle engellenmeye çalışıldı. Tüm bunlara karşın Platform üyesi olan örgütlerden İstanbul, Ankara, Muş, Antalya, Adana, Adıyaman, Mersin, Bursa, Edirne, Antep olmak üzere 10 ilden 33 örgüt toplantıya katılmak üzere Ankara’ya geldi. Bürokratik dayatmalara karşı çıkan Platform üyeleri konunun asıl muhatabının kendileri olduğunu söyleyerek toplantıya katılmayı başardı.

Bu antidemokratik yöntemi kabul etmiyoruz!

Platform üyeleri, apar topar düzenlenen bu toplantıda da, Bakanlıkça dayatılan yöntemin Sözleşmedeki sivil toplum katılımı ile ilgili yükümlülükleri ihlal ettiğini, antidemokratik olduğunu, yıllardır şiddet alanında çalışan örgütlerin bu konunun ana muhatabı olduğunu, toplantıda seçim yapılmaması gerektiğini, yapılsa da meşru olmadığını, şeffaf ve katılımcı yeni bir yöntem belirlenmesi gerektiğini dile getirmesine rağmen bu eleştiriler dikkate alınmadı. Israrlı şekilde seçim dayatması yapıldı, oy kullanmak için kaşe, tüzel kişilik gerektiren belgeler istendi, sivil toplum olarak sadece derneklerin ve vakıfların kabul edileceği Bakanlık yetkililerince dile getirildi. Bunun üzerine tüm Platform üyeleri toplantıyı terk etti.

Hükümetin tercih ettiği stk’lar seçildi!

Platform üyeleri toplantıyı terk ettikten sonra, kalan yaklaşık 25 kişilik grupla gerçekleştirilen kurmaca seçim ile Hükümet eliyle kurdurulmuş olan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği’nin (KASAD) yanı sıra Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği’nin (AKDER) “seçildiği” öğrenildi. 9 üyesinden 6’sının kamu temsilcisi olduğu böyle bir kurul kabul edilmeyeceği gibi kurula “seçilmiş” olan dernekler açısından da hükümetin tercihini önceden yaptığı açıktır. Bu süreç meşru değildir. Kadına yönelik şiddetle ilgili uluslararası bir sözleşmenin izlenmesinin kamunun ağırlıklı olduğu böyle bir kurula havale edilmesi kabul edilemez.

22 Aralık’taki toplantının bu kurulda yer alacak üç sivil toplum kuruluşunun belirlenmesi amacıyla düzenlendiği belirtilmiştir. Oysa ki, Hükümet’e yakınlığı ile bilinen bazı STK’lardan oluşan Türkiye Aile Platformu’nun (TÜRAP), daha görüş alma süreci bitmemişken, sosyal medyada paylaştığı ve Bakanlığın dayattığı “kamu ağırlıklı bir kurul ile aday belirleme” yöntemini ve kurulun yapısını ifşa ettiği toplantıya çağrı metinleri, sürecin kimlerle organize edildiğinin ve sivil toplumdan görüş alma sürecinin göstermelik olduğunun kanıtıdır. TÜRAP’ın kadına yönelik şiddet konusuyla ilgili bilgi ve deneyim sahibi olmayan, konuyla alakasız İstanbul Fatihleri İzciler Kulübü Derneği ve HAPKİDO Federasyonu gibi çok sayıda üyesi olan bir platform olduğu göz önüne alındığında, görüş isteme sürecinin Sözleşme’nin amaç ve içeriğine aykırı ve şeffaf olmayan bir şekilde işletildiği ortadadır.

Bu seçim yok hükmündedir!

Bakanlığın ortak hareket ettiği bu “STK”lar; Sözleşme’nin, kadına yönelik şiddet ile ilgili olarak alınacak önlemlerle “aile yapısına”; LGBTİ bireyler için getirilen ayrımcılık yasağının “toplum yapısına” zarar vermesini önlemek (!) üzere “seferberlik” ilan etmiş gruplardır. Bakanlık bünyesinde oluşturulan bu yeni “kurul” ise, İstanbul Sözleşmesi sürecinden, kadın ve LGBTİ örgütleri dışlayarak, bizzat sözleşmenin içeriğini çarpıtma ve uygulanmasını engellemek üzere oluşturulmuş bir kuruldur.

Türkiye’nin daha şimdiden Sözleşme’yi ihlal etmesi, ilerleyen süreçte de Sözleşme’nin uygulanmasında yeni ihlallerle karşı karşıya kalacağımızın kanıtıdır. İstanbul Sözleşmesi kadınların kazanımıdır ve mevcut hükümetin keyfi kararlarıyla uygulanamaz. Sözleşme’nin amaç ve içeriğine aykırı davranılmasına izin vermeyecek, Sözleşme’nin ana muhatapları olarak uygulanması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bağımsız kadın ve LGBTİ örgütlerinin sürece katılımının engellenmesi sadece İstanbul Sözleşmesi’nin değil, Avrupa Konseyi’nin Sivil Toplumun Karar Verme Süreçlerine Katılımıyla İlgili İyi Uygulama İlkeleri’nde de şart koşulan şeffaflık ve eşit katılım ilkelerinin ihlal edildiğini başta Avrupa Konseyi olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası mekanizmalara taşıyacağımızı duyururuz."

İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu Üye Listesi

1.Adana Kadın Dayanışma Merkezi (AKDAM)

2.Adıyaman Kadın Yaşam Derneği (AKAYDER)

3.Adıyaman Kadın Sorunlarını Araştırma ve Çözüm Derneği (AKSAÇ)

4.Amargi İzmir

5.Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği

6.Adıyaman Genç Kuşak Girişimci Kadınlar ve İstihdam Derneği

7.Adıyaman Anadolu İş Kadınları Derneği

8.Ayvalik Bagimsiz Kadin Inisiyatifi

9.Bağımsız Kadın Derneği-Mersin

10.Buca Evka -1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği (BEKEV)

11.Bursa Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği

12.Ceren Kadın Derneği

13.Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD)

14.Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER)

15.Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği

16.Engelli Kadın Derneği

17.Ergani Selis Kadın Derneği

18.EŞİTİZ - Eşitlik İzleme Kadın Grubu

19.Eşit Yaşam Derneği

20.Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Grubu

21.Ev Hanımları Derneği (EVKAD)

22.Femin & Art Uluslar Arası Kadın Sanatçılar Derneği (10 Şube)

23.Filmmor Kadın Kooperatifi

24.Gökkuşağı Kadın Derneği

25.İstanbul Feminist Kolektif (İFK)

26.İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği

27.İzmir Bağımsız Kadın İnisiyatifi

28.İzmir Barosu Kadın Hakları ve Hukuk Araştırmaları Merkezi

29.İzmir Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Derneği (ÇEKEV)

30.İzmir Feminist Kolektif (İzFK)

31.İzmir Kadın Dayanışma Derneği

32.Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platformu

33.Kadın Çalışmaları Derneği

34.Kadın Eğitim ve İstihdam Derneği

35.Kadın Erkek Birlikte Sosyal Eşitlik Derneği (KEBSED)

36.Kadının İnsan Hakları -Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ)

37.Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM)

38.Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)

39.Kadın Emeği İstihdamı Girişimi (KEİG)

40.Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği (KarKad-Der)

41.Karya Kadın Derneği

42.Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) (Merkez,Şube ve Temsilcilikleri)

43.Kadın Merkezi Vakfı (KAMER) (23 Şube)

44.Kadın Dayanışma Vakfı

45.Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği (KaosGL)

46.Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği

47.Kırmızı Biber Derneği

48.Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği

49.Lambdaİstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği

50.Mavigöl Kadın Derneği

51.Medya İzleme Grubu (MEDİZ)

52.Mersin 7 Renk LGBT

53.Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

54.MorEl Eskişehir LGBT

55.Muş Kadın Çatısı

56.Muş Kadın Derneği (MUKADDER)

57.Ordu Kadını Güçlendirme Derneği

58.Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği

59.Petrol-İş Sendikası Kadın Dergisi

60.Selis Kadın Derneği

61.Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği

62.Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD LGBTİ)

63.Sosyalist Feminist Kolektif (SFK)

64.Trabzon Kadın Gelişim ve İletişim Derneği

65.Trans Danışma Merkezi (T-DER)

66.Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesi

67.Türk Kadınlar Birliği

68.Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD)

69.Türk Tabipler Birliği Kadın Hekimler Kolu

70.Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunu

71.Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği

72.Urfa Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği

73.Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP)

74.Yaşam Kadın Merkezi Derneği

75.Van Kadın Derneği (VAKAD)

76.Van Saray İlçesi Kadın Çocuk ve Aile İlişkilerini Geliştirme Modernleştirme Koruma ve Güçlendirme Derneği

77.WINPEACE - Türkiye Yunanistan Kadınları Barış Girişimi."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
babamın damat adayını bebeğenmediği için beni onu ve ailesini öldürmekle tehdit etmesi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 29-11-2010 21:36
tarım kalkınma kooperatifi ana sözleşmesine göre üyelerin sorumluluğu Av. Emine Kalyoncu Meslektaşların Soruları 2 29-07-2007 12:24
Kooperatif Devir Sözleşmesine Göre Talep demir Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 16:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05850291 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.