Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaza tespit tutanağının iptali

Yanıt
Old 17-09-2007, 16:39   #1
hukukcu15

 
Varsayılan kaza tespit tutanağının iptali

Değerli Meslektaşlarım,
Müvekkilin idaresindeki bir araç karşıdan gelen başka bir araçla çarpışıyor. Trafik polislerinin tuttuğu kaza tespit tutanağındaki kroki , gerçekteki yol durumu ile uyuşmuyor. Diğer ifade ile kroki , kazanın oluş yeri , yolun viraj durumu vs. açılardan açıkça yanlış çizilmiş. Bu haliyle müvekkili tam kusurlu olarak göstermekte. Sonuç olarak kaza sonrası polisler tarafından tutulan trafik kaza tespit tutanağının iptali için her hangi bir kanun yolu var mı , varsa usul nedir?
Old 17-09-2007, 17:11   #2
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sn. Hukukçu15;

Trafik kazalarında kolluk tarafından tanzim edilen tutanak kesin delil değildir. Taraflardan birinin yada sigorta şirketinin açacağı bir davada kaza tutanağının yanlışlığı ileri sürülebilir. Mahkemeden, olay yerinde keşif yapılması talep edilir ve bilirkişi tarafından yeni bir rapor tanzim edilir.

Saygılarımla.
Old 18-09-2007, 08:11   #3
Av.bozkara

 
Varsayılan

Aynı durum benimde başıma gelmişti. Mahkeme Kaza Tespit Tutanağında yazan kusur oranları ile bağlı değil,yine aynı şekilde kaza tespit tutanağında yazan bilgilerden çok kazaya karışan tarafların ve tutanağı yazan polis memurunun imzasını içeren görgü ve tespit tutanağına dikkat ediliyor.Bu nedenle de savcılık dosyasındaki bu tutanağı incelemenizi tavsiye ederim. Eğer görgü ve tespit tutanağında da bu yönde ise (yanlış tespit söz konusu ise)soruşturmayı yürüten savcılığa bu hususa ilişkin itirazda bulunup yeniden keşif yapılmasını talep edin.

Saygılarımla
Old 18-09-2007, 08:33   #4
adlt-2007

 
Varsayılan

Sn.Hukukcu15,
Kaza tespit tutanakları sayın Bozkara'nın da belirttiği gibi kesin değildir. Tespit tutanağı sanırım aleyhinize tanzim edilmiş,endişelenmenize ve mahkeme aşamasına gelinceye kadar birşey yapmanıza gerek yok. Ancak ceza ya da hukuk davası sırasında tutulan tutanaklara itirazınızı mutlaka yapın.İyi Çalışmalar...
Old 18-09-2007, 13:22   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Kaza tesbit tutanakları bilirkişi raporu niteliğinde olmadığından hükme esas alınamaz.Yeminle teyit edilse bile , düzenleyen trafik görevlilerinin beyanına dayanarak hüküm kurulamaz.Nitekim 9. Ceza dairesi 13.11.1981 T. 3679-3859 sayılı kararında : " Sanığın olayın vukuunda kusuru olup olmadığı,var ise derecesi,uzman bilirkişilere tesbit ettirilmeden,alınan trafik kaza tesbit raporunu yeminle teyit eden trafik memurunun beyanına dayanılarak mahkumiyet hükmü verilmesi yasaya aykırıdır" yolunda karar vermiştir.

Her türlü tutanağın olduğu gibi,kaza tesbit tutanaklarının da aksinin kanıtlanması mümkündür.Tanıklar,tutanak içeriği ile farklı anlatımlarda bulunduğunda kaza tutanakları itibarını kaybeder.

"Bazı kaza tesbit utanaklarında 8/8 oranına göre kusur dağılımı yapılmakta ise de,sözkonusu trafik görevlilerinin mahkemece bilirkişi olarak görevlendirilmiş olmadıkça kusur dağılımı yönünde görüş bildirme yetkileri yoktur.Trafik polisleri sadece,kazanın meydana geliş biçimi,yol ve hava koşulları,araçların teknik durumlarını belirlemekle yetinmek zorundadırlar.8/8 üzerinden dağıtılan kusur bölümü varsa,bu bölüm yok sayılacaktır."
(11 HD 24.3.1980- 1609-1474)
------------------------------------------------------------------------------
" gerekçesiz olarak sadece kusur oranını belirleyen rapor,hukuken değer ifade etmez"
2. CD 1.3.1990 1460-2229",
--------------------------------------------------------------------------
"taraflar itiraz etmemiş olsalar bile,savunma ve tanık beyanlarına,oluşa uygun düşmeyen yetersiz ve tereddüt doğurucu rapora dayalı hüküm verilemez";
2 CD 26.6.1990-6713-7227"
------------------------------------------------------------------------------
sayılı Yargıtay Kararları ile yargısal uygulamaya yetersiz bulunmuş ve yargılama sırasında toplanacak deliller doğrultusunda alınacak uzman bilirkişi heyeti raporlarına dayanarak hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir.

" Gerek cezada gerek hukukta trafik polisince veya Jandarmaca düzenlenmiş tutanaklar bilirkişi raporu olarak kabul edilemez. " 2 CD 14.6.1995 5638/7229

" Bilirkişi raporu delil değildir,delillerin değerlendirilmesine yardım eden düşüncelerdir.
Olayı takiben C Savcısı keşif yapmış,mahallinde şahit dinlenmiş,mevcut iz ve delilleri saptamıştır.
Üç bilirkişi raporu alınmıştır. BU raporların hangisinin oluşa uygun olduğunun mahkemece saptanması zorunludur.
Yargıtay"ın olaya uygun düşen bilirkişi mütalaasını esas alması ve mahkemenin takdirindeki yanılgı nedeniyle hükmü bozma görevi vardır. Kaldı ki,bilirkişi raporları delil olmayıp,delillerin değerlendirilmesine yardımcı olan düşüncelerdir.Bilirkişi mütalaaları mahkemece kabule şayan görülmezse,elbette mahkeme gereğini düşünür ve yerine getirir. Bu nedenle özel daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." CGK 18.4.1983 9-85/181
---------------------------------------------------
"Oluşa uygun olmayan ve içeriği kuşkulu bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulamaz,her türlü kuşkudan uzak,oluşa uygun verileri içeren,uzman bilirkişi heyetinden (Adli Tıp Kurumu ,Karayolları Genel Müd.veya İTÜ den seçilecek)rapor alınması gerekir."
2 CD 30.9.2002 14940-16122
2 CD 30.9.2002 14866-16194
2 CD 16.9.2002 12324-15089... Bu son kararda : " hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun kamyonetteki tanıkların ifadesine göre düzenlendiği,kazaya karışan diğer araçtaki tanıkların ve sürücüsünün beyanlarının dikkate alınmadığı tartışılmadığından,raporun kuşkulu olduğu,bir kez de Adli Tıp KUrumu veya İtü"den ya da Karayolları Genel Müd. den konunun uzmanı olan üç kişilik heyet oluşturularak yeniden rapor alınarak sonucuna göre değerlendirme yapılmasının gerekmesi" gerekçesi ile karar bozulmuştur.
--------------------------------------------------------------------
" Adli Tıp Kurumu raporunun oluşa uygun olmadığının anlaşılması halinde Teknik Üniversite veya Karayolları Genel Müd. görevlilerinden yeniden rapor alınmalıdır."2 CD 6.4.1999 983-3883 ve 2 CD 4.2.1999 15607-739
---------------------------------------------------------------------
Old 18-09-2007, 14:27   #6
avfatihemir

 
Varsayılan

Yazılan cevaplarda tutanağın nitelikleri çok güzel belirtilmiş. Ancak ne yazık ki uygulamada tutulan hatalı kaza tespit tutanakları yüzünden çok büyük hak kayıplarına sebep olunabiliyor.
Bir maddi hasarlı bir kazada hatalı olan (polisin şoförün yanında oturan eşinin bir lafının sonradan tutanağın en altına yazılması sebebiyle gerçek duruma uymayan) bir ifadeye göre yazılan tutanağı iptal ettiremedim. Türkiyedeki yargı yollarını tükettim. Hem hukuk hem de idari yönden.Ancak ne yazık ki başlangıçta pek önemsenmeyen tutanak daha sonra ne hukuk hakimince ne de idare mahkemesince değiştirilemedi. (Ayrıca, Sulh Ceza Mahkemesi de hiç ilgilenmedi haklı itirazlarımızla. Cezayı bastı.)
Bu tutanağın değiştirilmesi için Tespit Davası açtık. davada tanık dinlettik belge sunduk, bilirkişi rapor verdi. Sulh Ceza Mahkemesi bu delilleri hiç dikkate almadı hatalı tutanağa göre verilen idari para cezasını iptal etmedi.
İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıma şöyle bir genel cevap geldi. "...Görevlilerin kaza mahallinde mevcut iz, delil ve bilgilere göre tanzim ettikleri tutanağın Trafik denetleme ve Şube Müdürlüğünce iptal edilerek yeniden düzenlenme cihetine gidilmesi yasal olarak mümkün değildir."
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığına karşı açmış olduğum iptal davasının kararında;"...IYUK un 2/2. fıkrasında idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilerek idari mahkemelerin idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı veremeyecekleri hükme bağlanmıştır.
...davacı tarafça iptali istenen kaza tespit tutanağının, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında kesin ve doğrudan yürütülebilir bir işlem olmadığından işin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır."
demiştir. (Danıştay da onadı)
Görüldüğü üzere idari yargı da duruma ilginç bir şekilde karışmıyor. İlginç olan şu: Kesin ve doğrudan yürütülebilir işlem olmaması sebebiyle emniyet müdürlüğünün işlemi olan tutanağı iptal etmiyor. Emniyet müdürlüğü de kabul etmediğine göre kim düzeltecek bu gerçeğe aykırı tutanağı?
Güzel ülkemizde basit ve yanlış ibareler yazılı olan tutanağı değiştirtemedik.Gördük ki küçük bir tutanak yasadan, mahkemeden üstün. Sonuç olarak, bu tutanakları delil olarak ele alacak yargının ne yapacağı hiç belli olmaz. Siz istediğiniz kadar itiraz edin...
Old 18-09-2007, 14:40   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Fatih Bey ;

Acaba,sonradan ortaya koyduğunuz deliller,kaza tesbit tutanağını değiştirecek etki ve güçte mi değildi,yoksa mahkeme değerlendirme yetki ve görevini oluşa ve ortaya konan delillere aykırı olarak mı kullandı ? Temyize tabi bir hüküm idiyse Yargıtay (maddi hasarla ilgili dava kapsamında)da mı hatayı farketmedi ? Adalet bazen şekilde kalabiliyor,sizin de şanssız örneğinizde olduğu gibi. Fizik kanunlarında bile sapma olabiliyor,hata,dalgınlık,yeterli inceleme yapılmaması gibi... Kaza tutanaklarının aksinin iddia ve ispat edilebileceğine dair yerleşik kararlardan daha fazla sayıda ve kanaat oluşturucu örnekler sunarak,mahkemenin dikkatini çekmeye çalışabiliriz....
Old 19-09-2007, 10:30   #8
avfatihemir

 
Varsayılan

Sayın Hatun Olguner,
Aslında görünen değil de gerçek adaleti arayan yargıç için o kadar çok delil ve olgu ortaya koydum ki. Hatta bu işi para için değil, bir şeyleri değiştirmek ve ortaya koymak için yaptım. Çok uğraştım. Ne yazık ki bazı yargıçlar karar vermek için kolay yolu seçiyorlar. Görünene (burada tutanağa) bakıyorlar. Hakim sunduğumuz delillerle veya belirttiğimiz olgularla hiç ilgilenmedi bile. Hatalı tutanağa dayanan para cezasının iptali ve tutanağın düzeltilmesi için yaptığımız başvuruya sulh ceza hakimi duruşma açmaya gerek bile görmedi. Bu deliller yokmuş gibi kesin karar verdi. Halbuki, polisin tutanağa ek yaptığı ve 3. kişinin beyanına dayandığı tutanaktan alenen belli idi.(yani bir gariplik de vardı)
Mesleğimizde çoğu zaman görüyoruzdur. Gerçek adalet yerine görünene göre ortaya konan adalet tercih ediliyor. Acaba burada savunma neden bu kadar uğraşıyor, çırpınıyor? Haklı olabilirler mi? Bunları dikkate alıp araştırma yapalım diyen olmuyor. Özellikle devlet lehine tutanak ve cezalarda.
Yukarıda alıntı yaparak yazdığım emniyet müdürlüğü cevabı ile idari yargı kararını incelediğinde, tutanakların ne kadar tehlikeli olduğu anlaşılacaktır. Emniyet, değiştiremem çünkü yasa müsait değil diyor. (bu tutanaklar aksi sabit olana kadar geçerli) Yargı ise, kesin ve yürütülebilir işlem olmadığından ben incelemem diyor. Anayasa bile değiştirilebilirken...
Sonuçta adalet yerini bulmadı. Konu açılmış iken böyle bir örnekle katkı yapmak istedim. Teşekkürler...
Old 19-09-2007, 10:46   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Fatih Bey ;

Emniyet Müdürlüğü tabii ki,hatalı tutanağı değiştiremez.
İdari Yargının da kararı usuli,tutanak içeriğinin doğruluğunu teyid edici değil.Esasa dair bir karar değil..

Tutanakların gerçeğe aykırılığı durumunda,bu tutanaklara dayalı hak değerlendirmesi yapacak adli yargı mahkemelerinde,tutanakların içeriğinin doğru olmadığı ve hatalı olduğu,gerçeğe aykırı yönleri bulunduğuna dair savunmalar,tanık dahil sair delillerle değerlendirilip tutanağın aksi olan gerçeklikler ispat edildiğinde,genel mahkemeler (hukuk ve ceza mahkemeleri)tutanaklara göre değil,ispat edilen maddi gerçeklere göre karar veriyorlar.
Özellikle TEDAŞ"ın tutanakları ile ilgili gerçeğe aykırılıklarının iddia edilmesi halinde hangi usul ve yöntemlerle gerçeğin araştırılacağına dair yol gösteren,çok sayıda Yargıtay Hukuk ve Ceza Kararları mevcut.

Olayın bir de suç yönü var,aslında gerçeğe aykırı tesbitler içeren,sizin iddia ettiğiniz gibi,ilaveler yaparak tutanak içeriğini değiştiren,tahrif eden memurlar hakkında tahrifat ve / veya görevi kötüye kullanmaktan suçduyurusu yapılsa,Savcılık olayı mutlaka titizlikle inceleyecek,tutanak içeriklerine ilave,gerçeğe aykırı olguların yazılıp yazılmadığını,tanık,keşif,grafolojik inceleme v.s. delillerle araştıracak,suç unsuru bulması halinde de dava açacaktır. Bu suçduyurularını yapmak,"nasıl olsa yetkim ve görev sınırlarım geniş,tutanakların aksini iddia ve ispat güç,dilediğimi yazarım" rahatlığını bozacak bir atmosfer de yaratır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira Tespit Davasından Sonra Yeni Kira Tespit Davası FTKY Meslektaşların Soruları 9 15-03-2012 11:06
Trafİk Kaza TutanaĞi suat oğuz Meslektaşların Soruları 5 18-06-2007 12:54
Zincirleme Kaza Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 4 18-06-2007 10:37
trafik kazası tespit tutanağındaki kaza saati timo Meslektaşların Soruları 2 02-02-2007 23:21
çek iptali ve menfi tespit davasına karşı dava açmak Av. Gülden Meslektaşların Soruları 4 04-10-2006 22:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03500295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.