ayıplı mal-husumet yokluğu-ispat

Merhaba.Bir önceki mesajı uzun yazdım sorun oldu sanırım.Şimdi kısa kısa yazmaya çalışacağım.Müvekkil ayıplı mal nedeni ile misliyle değiştirilmesi veya bedelin iadesi istemli bir dava açıyor.Karşı taraf vekili müvekkili ile davacı arasında bahsedilen şekilde bir ticari ilişki olmadığını,müvekkilinin böyle bir ticari faaliyeti olmadığını ve bahsedilen ticari ilişkide taraf olmadığı bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini içerir bir cevap dilekçesi sunuyor.Delilleri ise kısa ve net: X vergi dairesi kaydı ve yoklama fişi. Ayıplı malın yapımı ve satımına ilişkin yazılı bir anlaşma yok.Fatura yok.Bildiğim kadarıyla teslim tutanağı da yok.Davalının da delilleri kısa ve net tutması can sıkıcı biraz.Müvekkil ödemeleri davalının iki işyerinde pos cihazından kredi kartı vasıtasıyla ödemiş.Davalıyı ayıplı maldan haberdar etmiş,ustalar gelmiş,değiştirilecek denilmiş ve oyalanmış ve bu davayı açmış.Bu davada nelere dikkat edilmeli,neler yapılmalı,deliller kısmına bakıldığında davalı taraf kendine baya güveniyor gibi Husumet ve ispat sorununa ilişkin nelere dikkat etmeliyim.

Ayıplı malın satım ya da yapımına ilişkin olarak arada yazılı sözleşme olmaması, fatura, teslim tutanağı vs yazılı bir belge olmaması ispat açısından sizi zor durumda bırakacak bir durum. Yargıtay bu konularda değere göre yazılı ispat şartı arıyor. Karşı tarafa Pos cihazı ile yapılan ödemelerin bu ayıplı mala ilişkin olarak yapıldığı ispatlanabilirse lehinize olacaktır. Karşı tarafın defterlerinin incelenmesi işinize yarayabilir. Ayrıca bu tip davalarda malın mahkeme aracılığıyla tespiti yaptırmak bunu karşı tarafa tebliğ ettirmek de önemli.

Sayın Yılmazkan cevabınız için teşekkür ederim. Aklıma gelen hususları teyit etmiş oldum lakin aklım halen davalının kısa ve net delil sunmasında.Yani vergi kaydı ve yoklama fişi delilleriyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedileceğinden emin gibiler.Bu nasıl mümkün olabilir? Kredi kartı ile 4.000 tl ödeme yapılmış pos cihazından.Bu ödeme miktarı ve sözlü anlaşmaya şahit olanlar ( ölçü,kalite vs hususlarında anlaşma) malın davalıca satıldığını göstermeye yetmez mi? Bunu bertaraf etsek bile bu kez de ayıbın tespiti ve karşı tarafa tebliği gündeme gelecek.Aradan geçen zamanda bu tespit ne derece sağlıklı olacaktır o da ayrı bir sorun.

Özet olarak söyledim detay için vaktim yok maalesef ama cep telefonum 05322301574 eğer 4077 sayılı kanundaki hakları kullanmayı riskli görüyorsanız sebepsiz zenginleşme konusu sorununuzu çözebilir tavsiyemdir

sebepsiz zenginleşme bencede mantıklı ancak zamanaşımı def'ini dikkate almanızı öneririm.

Değerli cevaplarınız için çok teşekkür ederim.Müvekkil diye bahsettim hep ama müstakbel müvekkil ifadesi daha doğru olur.Dilekçe yazdırmış ve dilekçesinde ayıpsız misliyle değiştirme ya da bedel iadesini faiziyle istemiş.Cevap dilekçesi de bahsettiğim şekilde kısa ve net.Aklım halen vergi kaydı ve yoklama fişi delilinde kalıyor.Husumetten reddedilsin denilmiş o kadar.Şu aşamada yeni bir sebepsiz zenginleşme davası açmak ister mi bilmem.Açılacaksa da ne diyeceğiz?borcumuz olmadığı halde 4.000 tl ödedik,geri istiyoruz mu?Bu şekil açılırsa davalı ''hayır şundan kaynaklı bir borç var,bu onun ödemesi'' şeklinde mi savunma yapmak ve ispatlamak durumunda olacaktır?

Bugün ticaret ve sanayi odasına dava konusu ürünün alındığı yerin kime ait olduğunu sordum.XYZ limited şirketi olduğunu öğrendim.Müstakbel müvekkil de davayı şirket müdürüne karşı açmış.Herkesçe o şahsın adı biliniyor çünkü.Tabi bu mazeret değil.Karşı taraf fatura da vermeyince müvekkil bildiği kadarıyla işyeri sahibine davayı açmış.Islahla taraf değiştiremeyeceğimize göre ne yapılabilir şu aşamada? Davadan feragat etse ya da takipsiz bıraksa ödenen dava harcı ve karşı vekalet ücreti bakımından neler gerçekleşir? Karşı tarafın ünvanını bilmiyor,fatura alamıyor,çok bilinen şahsın adına dava açıyor.Haklıyken bir de karşı tarafın kara geçmesini müvekkilin zarar etmesini istemiyorum.Karşı vekalet ücreti şu aşamada ne yaparsak ya da yapmazsak doğmaz?