Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtirazın İptali Davası Hakkında

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-12-2018, 13:38   #1
umutlaw

 
Varsayılan İtirazın İptali Davası Hakkında

Sayın meslektaşlarım,
İcra itirazında bulunan X kendisine borç olarak verilen parayı borcu veren kişi ile ortak olduğu şirkette kullandığını ve masraflar yaptığını ileri sürmektedir,
İtirazını bu yönde ileri süren müflisin harcamalarını ispat etmesi gerektiği / iddiasını ispat etmesi gerektiği yönündeki hususu defalarca belirtsek de konuyu sayın hakime bir türlü ifade edemiyoruz bu yönde elinizde Yargıtay kararları var mı? Yardımlarınızı saygıyla dilerim.
Teşekkürler
Old 06-12-2018, 14:15   #2
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Üstadım,
Paylaşımınızdan yerel mahkemenin karşı tarafın iddiaları doğrultusunda karar verdiğini anlıyorum. Sizin müvekkilinizin karşı tarafa (borç) para verdiği ile ilgili yazılı bir delil var anladığım kadarı ile. Müvekkilinizin (borç) para verdiğinin delillendirildiği varsayımında hakimin bu alınan paranın şirket için kullanıp kullanmadığının araştırması gerekeceği kanısındayım.
Old 06-12-2018, 14:39   #3
hülya er

 
Varsayılan

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2202 E. , 2018/13279 K.

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.10.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...'in davaya konu 17 nolu dubleks meskendeki payını eşi olan diğer paydaş ve mirasbırakanları ...'ya temlik ettiğini, böylece taşınmazın tam mülkiyetini edinen ...'nın bu taşınmazı davalı Derneğe aslında bağışlamak istediği halde satış suretiyle devrettiğini, işlemin muvazaalı bulunduğunu ileri sürerek payları oranında tapu iptali-tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler; taşınmazın dava açıldıktan sonra üçüncü kişiye satılması üzerine tercihlerini tazminat isteğine yöneltmişlerdir.
Davalı Dernek, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasbırakan ... tarafından davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden:
Davaya konu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 17 nolu dubleks meskenin mirasbırakan ... adına kayıtlı iken; 15.06.2010 tarihli vekaletnameyle vekil kılınan ... vasıtasıyla 29.09.2010 tarihli resmi akitte davalı Derneğe satıldığı; davalı Derneğin de bu taşınmazı dava açıldıktan sonra 15.05.2012 tarihli resmi akitte dava dışı Nebehat Aydın'a sattığı; anılan satın alma ve satma işlemlerinin Dernek kayıtlarına da geçtiği sabittir.
Diğer taraftan, 1932 doğumlu mirasbırakan ...'nın 31.03.2011 tarihinde ölünce, geride mirasçıları olarak kızı ..., torunları ... ve ...'nın kaldığı; eldeki davanın tüm mirasçılar tarafından açıldığı görülmektedir.
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
Somut olayda, yukarıda değinilen ilke ve olgular tüm dosya içeriği ve tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla temliki gerçekleştirdiği iddiasının sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi isabetsizdir.

Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-01-2019, 20:31   #4
umutlaw

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Yanıtlarınız için şükranlarımı arz ederim.
'Borçlu' havale yolu ile aldığı parayı alacaklı ile Almanya'da bulunan ortak firmalarında harcadığını ifade ederek borca itiraz etmiştir.

Bu hususta ispat yükü parayı gönderen de mı?
Buna hususa istinaden yargıtay kararları aramaktayım.
Teşekkür ederim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İtirazın İptali Davası Hak Düşürücü Sürenin - İcra Mahkemesine İtirazın Geçersizliği Şikayeti Halindeki Durumu sibel19 Meslektaşların Soruları 1 22-07-2019 13:33
İtirazın kaldırılması davası mı,yoksa itirazın iptali davası mı? av.1987 Meslektaşların Soruları 3 08-10-2015 11:52
Kapanmış İcra Dosyası hakkında Verilen İtirazın İptali Kararının İcrası AV.SEDAT Meslektaşların Soruları 0 16-07-2014 13:34
İtirazın kaldırılması davası devam ederken itirazın iptali davası açılabilir mi? Av. Yasin Yıldız Meslektaşların Soruları 13 14-11-2011 14:05
İtirazın İptali davası hakkında.? Av. Özer ÖZDİL Meslektaşların Soruları 3 18-03-2011 10:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04472303 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.