Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırmasız El Atma Davası Esnasında Davalı Belediye İfraz İşlemi Yapabilir Mi?

Yanıt
Old 26-03-2018, 10:24   #1
Tortuga

 
Varsayılan Kamulaştırmasız El Atma Davası Esnasında Davalı Belediye İfraz İşlemi Yapabilir Mi?

Değerli meslektaşlarım, bahsedeceğim husus ile ilgili kıymetli fikirlerinizi paylaşırsanız fazlasıyla memnun olurum.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere ,henüz ön inceleme duruşması yapılmamış bir kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davamda; davalı belediye, ilgili tapu müdürlüğüne encümen kararı ve bir adet kroki göndererek, dava konusu olan ve kamulaştırmasız el atılan yolun yüzölçümü kadar olan alan için ifraz işlemi yapılmasını talep etmiş.
Dava konusu taşınmaz üzerinde davalıdır şerhi olduğu için de, tapu müdürlüğü yazıyı dava dosyasına gönderip mahkemenin muvafakatinin olup olmadığını sormuş.
(Bu davayı açmadan önce ilgili idareyle, başvurumuz üzerine uzlaşma görüşmesi yaptık fakat uzlaşamadık ve bu görüşme öncesinde tarafımıza el atılan kısım için ifraz işlemi yapılacağı şifahen bildirilmişti, fakat uzlaşma sağlanamadığına göre ve o aşamada tarafımıza herhangi bir bedel de ödenmediğine göre bu ifraz işleminin şu aşamada yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.)

Şimdi de davacılar vekili olarak tapu müdürlüğünden gönderilen yazıya istinaden beyanda bulunmam gerekiyor.

Davamız derdest iken, kamulaştırmasız el atılan bu kısma ilişkin ifraz işleminin yapılması hukuka uygun mudur ve bu ifraz işleminin yapıldığı varsayımında bizim açımızdan aleyhe bir durum yaratır mı? Bu hususa ilişkin yargıtay kararı bilen meslektaşlarım varsa ve paylaşırlarsa sevinirim.

Şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
Old 26-03-2018, 11:24   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Burada ifraz (ayırma) işleminde ayrılacak olan parça kime aittir? Ayrıca imar planındaki fonksiyonu (lejantı) nedir? Bu değişkenlere göre değerlendirilebilir.

Öte yandan zaten açtığınız davanın doğal sonucu olarak bu işlem kararla birlikte yapılacaktır. Ancak rızai olarak önceden yapılmasında sakınca yoktur. Aleyhe bir durum yaratacağını düşünmüyorum. Kararın infazı sonrasında işlemleri kolaylaştırır. Fen bilirkişisinin ayrıca uğraşıp ifraz edilecek parçayı gösteren bir rapor düzenlemesine gerek kalmaz.
Old 26-03-2018, 11:32   #3
Tortuga

 
Varsayılan

Sayın Av. Can DOĞANEL öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. İfraz işlemine tabi tutulmak istenen parça müvekkillerime ait ve 1/1000lik imar planında yol olarak ayrılmış. Şu anda kadastro parseli olmasına rağmen belediye tarafından imar planı uygulamaya konulmadan fiili olarak el atma durumu söz konusu. Dava sonucunda yol olarak terkin edileceğini biliyorum fakat bunun dava henüz sonuçlanmadan istenmesi beni tedirgin etti o yüzden sizlerin düşüncelerini öğrenme gereği duydum.
Old 26-03-2018, 12:37   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yol olan kısım demiyorum. Yol ifrazla ayrıldıktan sonra kalan diğer parça kimin? Burada bir inşaat vs. yapılacaktır muhtemelen. Özel şahıs kamu veya belediyenin olmalı ki o parselin temize çıkması için bu çalışma yapılıyordur.

İfraz işlemi ile sadece yol olan kısım yeni parsel numarası alır sınırları belli olur ve ancak mahkeme kararı ile birlikte bu yeni parselin terkinine karar verilir. Yani bu aşamada muvafakatınız ile terkine sebebiyet vermeyecek. O yönden sıkıntı olmadığını düşünüyorum.
Old 26-03-2018, 12:45   #5
Tortuga

 
Varsayılan

Yol ifrazla ayrıldıktan sonra kalan kısım da müvekkillerime ait. Toplam 8205 m2 şeklinde tek kadastro parseli ve 794 m2'si ifraz ile ayrılmak isteniyor. Kalan kısım da imar planında konut ve ticari alan için ayrılmış.
Old 26-03-2018, 12:55   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İlginç bir durum. Burayla ilgili bir talep yokken bunun yapılması çok gerekli bir şey değil. Bir ihtimal kamulaştırma programında olan yer sırası geldiği için işlemlerine başlanmıştır. Ancak öncelikle pazarlık aşamasında uzlaşma sağlanmalı ki ifraz aşamasına gelinsin. Ancak belediyelerin farklı uygulamaları olabilir.

Bazen hukuk biriminin yürüttüğü davadan belediyenin kamulaştırmayı yapan biriminin haberi olmayabiliyor. Başlangıçta haberi olmaması mümkün olmasa da dava uzadıkça ilgili birim davayı unutup ona göre işlem yürütülebiliyor.

Dava sürerken kamulaştırma işlemi başlatıp yürütmeyi engelleyen bir hüküm yok. Belki vekalet ücreti vs. masraflardan kurtulma hesabı yapıyorlardır.
Old 27-03-2018, 09:41   #7
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Bildigim kadari ile ifraz islemi taraflarin rizasina bagli. Belediye eksik harc tamamlanmadan bu isi cozup karsi vekalet odemek istemiyor olabilir.
Old 27-03-2018, 10:07   #8
Tortuga

 
Varsayılan

Hakim bu duruma ilişkin beyanda bulunmamız için tarafımıza süre vermiş. Açıkçası ben de bu ifraz işlemin dava sonuçlanınca gerçekleşmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum. Bu yönde beyanda bulunacağım. Umarım karar da beyanımız doğrultusunda verilir.
Old 27-03-2018, 10:24   #9
av__emrah

 
Varsayılan

Sorunuza ilişkin net bir Yargıtay kararı bulamadım fakat olaya yakın bir kararı paylaşıyorum. İyi Çalışmalar.



T.C YARGITAY
5.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/ 9393
Karar: 2013 / 11973
Karar Tarihi: 06.06.2013


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edelmişitr.

Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Dava konusu 984 parsel sayılı taşınmazın, dava derdest iken ifraz görerek 1222, 1223 ve 1224 parsel nolarını aldığı ve tamamında davacıların tam malik oldukları anlaşıldığından, belirtilen parseller yerine, infazı zorlaştırıcı şekilde kök parsel 984 parsel sayılı taşınmazın terkinine karar verilmesi,

Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,

Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinde yer alan (984 parsel sayılı taşınmazın) kelime ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine (1222, 1223 ve 1224 parsel sayılı taşınmazların) ibaresinin yazılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



----------------------------------------------------------------------------

T.C YARGITAY
5.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/ 10147
Karar: 2016 / 10699
Karar Tarihi: 30.05.2016

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalılardan M.. B.. ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 23/02/2016 günü temyiz eden davacılar ve davalı İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer taraf vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacılar ve davalı İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.


Mahkemece, İ.. B.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı hakkında açılan davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, M.. B.. hakkında açılan davanın ise 390 ada 39 parsel yönünden kabulüne, 390 ada 40 parsel yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı ve M.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden ; 1/1000 ölçekli imar planında kısmen yol, kısmen okul alanı ve kısmen de spor alanı olarak ayrılan 868,02 metrekare yüz ölçümlü 390 ada 13 parsel sayılı taşınmazın imar planında yol olarak ayrılan ve Narlıdere caddesi kenarında yer alan 80,03 metrekarelik kısmına davalı Maltepe Belediye Başkanlığı tarafından fiilen yol ve kaldırım yapılarak el atıldığı gibi taşınmazın 71,97 metrekarelik kısmının da Evliya Çelebi ilköğretim okulunun bahçesine dahil edildiği ve bu suretle imar planında kamu hizmetlerine tahsis edilen taşınmazın tamamı yönünden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, dava devam ederken taşınmazın 390 ada 37,38,39 ve 40 parsellere ifraz edilerek yeni oluşan parsellerin 07.01.2013 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra, taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan ve ifraz sonrası 390 ada 37 ve 38 parsel numarasını alan kısımlarının İl Özel İdaresi ( Milli Eğitim Bakanlığı ) tarafından 08.01.2013 tarihinde kamulaştırma yolu ile satın alındığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan ve dava açıldıktan sonra İl Özel İdaresi (Milli Eğitim Bakanlığı ) tarafından kamulaştırma yolu ile satın alınan kısımları ile ilgili dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında ve taşınmazın fiilen yol yapılarak el atılan ve ifraz sonrası 390 ada 39 parsel numarasını alan kısmı ile ilgili olarak M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalılardan Milli Eğitim Bakanlığının tüm, davalı M.. B..nın bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacılar vekilinin temyizi ile davalı M.. B..nın sair temyiz itirazlarına gelince;

1- Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.

Tüm dosya kapsamından arsa vasfında olduğu anlaşılan dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer takdir eden ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 27.11.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile belirlenen metrekare birim fiyatı esas alınmak suretiyle M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, taşınmazın dava açıldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kamulaştırma yolu ile satın alınmasına esas teşkil eden birim fiyat üzerinden karar verilmesi,

2- Dava konusu taşınmazın, dava açıldığı tarihte 390 ada 13 parsel olarak tapuda kayıtlı bulunduğu ve imar planında kısmen yol, kısmen okul, kısmen de spor alanı olarak ayrıldığı gibi, kamu hizmetlerine özgülenen taşınmaza kısmen okul bahçesi kısmen de yol yapılarak proje doğrultusunda fiilen el atıldığı, ne var ki dava devam ederken taşınmazın aynı yerinde korunup, imar planında tahsis edildiği amaç da değiştirilmeksizin ifraz işlemine tabi tutularak 390 ada 37,38,39 ve 40 parseller olarak tescil edildiği anlaşılmış olup, taşınmaz ifraz edilse bile somut olaya özgü olarak proje doğrultusunda fiili el atma olgusu gerçekleştiğinden, imar planında yol olarak ayrılan ve ifraz sonrası 390 ada 39 parsel numarasını alan taşınmaz yönünden de M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi,



3- 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olup, 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlarla ilgili davada mahkemece, M.. B.. hakkında açılıp davanın kabul edilen bölümü ile ilgili olarak nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi, dava konusu taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan kısımlarının dava açılıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra, İl Özel İdaresi tarafından kamulaştırılması nedeniyle ifraz sonrası 390 ada 37 ve 38 parsellerle ilgili davanın konusuz kaldığı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi uyarınca bu kısımların değeri üzerinden davacılar lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Davacılar vekili ile davalılardan M.. B.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.350,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamulaştırmasız el atma davasında Dahili davalı.. av.buğra Meslektaşların Soruları 4 23-05-2013 12:36
kamulaştırmasız el atma dahili davalı sibelokandan Meslektaşların Soruları 2 02-03-2013 23:32
Orman + kamulaştırmasız el atma + davalı kim? Av.Serhat Doğan Meslektaşların Soruları 9 17-02-2012 12:48
KamulaŞtirmasiz El Atma Davasi Ve İfraz Meselesİ avukat zuhal sever Meslektaşların Soruları 2 01-12-2011 16:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05271697 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.