|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-09-2008, 13:33 | #1 |
|
iptal davası sonrasında açılan tam yargı davası+süre
Merhalar
Tapu tahsis belgesi olması ve imar uygulması nedeniyle açılan iptal davası reddedildi ve bu karar temyiz edilmeden kesinleşti ve kesinleşmesinden sonra 60 günlük süresi içerisinde tam yargı davası açıldı.Ancak söz konusu tam yargı davası da iptal davasının kesinleşmesi değil,iptal kararının tebliğ tarihinden sonraki 60 gün içinde dava açılacak diye süre yönünden reddedildi.Bilgim kesinleşmeden itibaren olduğu yönünde ancak buna uygun karar bulamıyorum.Karar ekleyebiirseniz çok sevinirim.İyi çalışmalar |
24-09-2008, 12:03 | #2 |
|
Sayın hukukcu1985;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12. Maddesi " İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." şeklindedir. Altı çizili ve kalın olarak yazdığım yerde de belirtildiği üzere kararın kesinleşme tarihinden itibaren süre işlemeye başlar. Saygılarımla |
24-09-2008, 12:31 | #3 |
|
Sayın m argun verdiğiniz cevap için teşekkür ediyorum ancak dünden beri bu hükmü okuyorum ve özellikle sizinde altını çizdiğiniz kısmı ben tebliğ olarak algılıyorum.Ancak bilgim kesinleşmeden itibaren olduğu yönünde ve fakat buna uygun kararda bulamıyorum
|
24-09-2008, 13:58 | #4 |
|
Kanun çok açık, iptal kararının tebliğinden itibaren süreyi başlatıyor. Tabi temyize gidilmesi veyahut Karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması( hatta idare tarafından gidildsebile) bu dava açma süresi kesilir ve bu konuda verilen kararın tebliğinden itibaren yeniden süre başlar.
|
24-09-2008, 21:31 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Maddede belirtildiği üzere süre kesinleşme tarihinden itibaren değil; kararın tebliğinden itibaren, karar temyiz edilmişse temyiz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren başlar. |
25-09-2008, 21:29 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
peki efendim söz gelimi bozma kararı verildi, dediğinize göre yüksek mahkeme bir şekilde karar verdi ya süre bu bozma kararın tebliği tarihinden itibaren başlayacaktır. Dediğinize göre bu. Ama bu çok yanlış. Bir karar ne zaman şekli anlamda kesinleşir. Onama kararı verildiği zaman mı bu karar tebliğ edildiği zaman mı. Onanma kararı verildiği zaman. (ayrıntılı bilgiyi Prof Dr M. Kamil Yıldırım, Prof Dr Hans Friedhelm Gaul'ün konuyla ilgili makalelerinden de bulabilirsiniz) Buna ilişkin sonuçlar da bu zaman başlar. Sevgilerimle |
25-09-2008, 22:32 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Olay bağlantılı olmasa da koyu renkle yazılı kısım sürelerin tebliğ ile başladığının destekler niteliktedir. Madde yazıldığı şekliyle yorumlanmalıdır. Saygılarımla.. |
26-09-2008, 08:53 | #8 |
|
Koyu renkle yazılı olan kısım maddenin aynısı. Hani bize ekstra açıklayıcı bir bilgi verse görüşünüze katılmam mümkün olabilecek ama.
Her neyse uzatmıyorum. Doktrinde bile o kadar görüş farklılıkları varken bizim bir konuda ihtilafa düşmemiz çok normal. Sonuçta hukukta tek bir görüş olacak diye birşey yoktur. Görüşlerimin arkasındayım... |
26-09-2008, 22:24 | #9 |
|
İptal davası üzerine tam yargı davası açılırken, her zaman, iptal davası sonucu verilen kararın tamamen kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur. Eğer kanun yollarına başvurulmuş ise o zaman sonucun tebliği üzerine dava açılır. Yani iptal davası sonucu verilen karar, temyiz üzerine kesinleşmiş ise dolayısıyla karar düzeltme yoluna başvurulmamış ise temyiz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren dava açma süresi içinde tam yargı davasının açılması gerekmektedir. Karar düzeltme yoluna başvurulmamış olması nedeniyle, temyiz üzerine verilen kararın tebliğinden itibaren dava açma süresinin hesaplanması gerekmektedir. Çünkü, maddede kanun yollarına başuvurlması halinde verilecek kararın tebliği ibaresi mevcuttur. Dolayısıyla dava açma süresinin, kesinleşmeden itibaren başlayacığı şeklinde bir düzenleme yapılmamıştır.
Burada şu hususun gözden kaçırılmaması gerekir. İptal davası üzerine tam yargı davası açılabilmesi için, iptal kararı üzerine altmış gün içinde tam yargı davası açılabileceği gibi, bu aşamada dava açılmayıp, eğer karar temyiz edilmişse, temyiz sonucu verilen kararın tebliği üzerine de altmış gün içinde tam yargı davası açılabilir. Öyleyse, iptal kararının tebliği üzerine altmış gün içinde dava açılmamış olmakla birlikte, henüz temyiz sonucu verilecek kararın tebliğ edilmediği hallerde, iptal kararının tebliğinden itibaren altmış gün geçirilmiş olsa bile, bu şekilde açılan davanın süresinde olduğunu vurgulamak gerekir. (İMAR PLANLARI Cafer Ergen (Hakim) syf.659,660) |
16-10-2008, 16:25 | #10 |
|
İptal kararının tebliğinden itibaren 60 günlük süre geçti,kararı davalı idare temiyiz etmedi ve karar lehimize.Kararın tebliğinden itiberen 60 günlük süre geçtiği için başvurabileceğimiz başkaca bir yol bulunmaktamdır acaba??
|
16-10-2008, 21:41 | #11 |
|
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12. Maddesi aynen yazıldığı şekliyle uygulanmaktadır. Madde yoruma ne yazık ki açık değil. Madde ile iptal davası neticesinde verilen kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde bu kararın tebliği ile tam yargı davası açılabileceği düzenlenmiştir. Kesinleşme tarihi itibariyle tam yargı davası açılabileceği düşüncesi aklımda kalmışsa da doğru değildir. Bu düzenleme yeniden ele alınmalıdır. Zira anayasal bir hak olan kişilerin hak arama özgürlüğünü, kısıtlayan bir maddedir. Taraflar kararın tebliği ile 30 gün içinde temyize başvurabilirler veya başvurmayabilirler. Kanun yollarına başvurulması halinde bu kararın tebliği ile dava açma süresi başlatılıyorsa kanun yollarına başvurulup vurulmayacağı konusunun da netlik kazanması, en azından idarenin bu konuda makul bir süre öngörmesi gerekir. Mevcut düzenlemeler kişilerin haklarının ihlali niteliği taşımamalıdır. Yapılacak inceleme kanımca usulden ziyade esasa ilişkin olmalı. Bu nedenle mevcut birçok düzenlemenin yasama organı tarafından yeniden ele alınması gerekmektedir. Saygılarımla…
|
21-07-2009, 15:43 | #12 |
|
İptal kararı ile birlikte tam yargı davası açmayan davacı, iptal davası sonunda tam yargı davası açmak için kararın tebliğinden itibaren veya karar temyiz edilmişse kesinleşmesinden itibaren dava açabilir.
Benim öğrenmek istediğim ise şu; Davacı iptal kararının kendisine tebliğinden itibaren ancak tam yargı davası açmadan önce ve karar kesinleşmeden, iptal kararının uygulanması için idareye başvurduğunda tam yargı dava açma süresi idareye başvurduğu tarihten itibaren mi başlar, yoksa 12 madde yine burada geçerlimi.. |
13-09-2012, 15:03 | #13 |
|
Peki ilk dava Danıştay'da açıldı ve düzenleyici işlem iptal edildi. Dolayısıyla birel işlem de iptal edilmiş sayılıd. Daha sonra açılacak olan tam yargı davası da Danıştay'da mı açılması gerekir? Yoksa idare mahkemesinde mi açılacak?
|
14-12-2012, 21:56 | #14 |
|
Sayın Meslektaşlarım bu konu güzel şekilde irdelenmiş olmasına rağmen 'consono' adlı kullanıcının cevaplandırılmamış sorusu şuan benim kabusum oldu;
Kendisinden alıntılıyorum; 'iptal kararı ile birlikte tam yargı davası açmayan davacı, iptal davası sonunda tam yargı davası açmak için kararın tebliğinden itibaren veya karar temyiz edilmişse kesinleşmesinden itibaren dava açabilir. Benim öğrenmek istediğim ise şu; Davacı iptal kararının kendisine tebliğinden itibaren ancak tam yargı davası açmadan önce ve karar kesinleşmeden, iptal kararının uygulanması için idareye başvurduğunda tam yargı dava açma süresi idareye başvurduğu tarihten itibaren mi başlar, yoksa 12 madde yine burada geçerlimi..' Meslektaşımın sorusuna pararlel olarak benim sorunum da aynı yönde. Şuanda iptal karar tarafımıza tebliğ edildi. Tam yargı davası açmak istiyoruz. Davalı idare de y.d talepli temyiz etti. İdareye başvurmuş olmamız halinde, süre idarenin bize cevabından itibaren mi başlayacak, yoksa bozma veya onama kararının tebliğinden itibaren mi? Kısaca sorum şu; biz tam yargı davamızı bu sürelerin ikisinden birinde açabilir miyiz? idarenin bize olumsuz cevap vermiş olduğu varsayımında dava açmaz isek , diğer halde (onama veya bozma kararının tebliği) dava açabilir miyiz? Bu bizi süre yönünden redde götütür mü? Meslektaşlarımın kıymetli bilgi ve yardımlarını bekliyorum.. |
25-12-2012, 01:18 | #15 |
|
İYUK md.12 sarih
a)Karar tebliğ edilecek süre başlayacak b)Dosya temyiz edilecek süre temyiz kararının gelmesiyle başalayacak c)İdareye başvurulacak reddetmesiyle veya zımni redle birlikte süre başlayacak. d) Bütün süreler kaçırıldıktan sonra tekrar İYUK 11 uygulanır mı?Doktrinde bazıları uygulanır derken bazıları uygulanmaz diyor.Bu konuda açıkcası Danıştayın yerleşik uygulaması için araştırma yapmak lazım.Ama iyiniyet çerçevesinde kabul edilmelidir. Bu sürelere uyuluduğu takdirde süre yönünden red ihtimali yok.Saygılarımla |
26-12-2012, 00:08 | #16 |
|
kazandığımız bir iptal davasından sonra müvekkilin özlük haklarına ilişkin olarak tam yargı davası açıp alamadığı miktarları isteyeceğiz.bu davayı açabilmemiz için idareye başvurumuz gerekir mi(ki bence öyle )?yoksa süre gerekçeli kararın tebliğiyle mi başlar?
|
26-12-2012, 11:44 | #17 |
|
Sayın Garani iptal davası sonrası tam yargı davası açmak için iki yolada gidilebilir.Önce kuruma da başvurulabilir.Direkt Tam yargı davası da açılabilir.İyuk Md11,12 inceleyiniz.Saygılarımla.
|
26-12-2012, 13:24 | #18 |
|
teşekkürler üstad.hem fikir almak hem de beyin jimnatiği açısından sordum.zira bu durumu şahsi olarak davayı takip eden vatandaş tarafından bilinemeyebilir.bu sebeple hak kaybının olmaması adına bence idareye başvuru doğru olan yol kanımca.
|
27-12-2012, 00:18 | #19 |
|
Garani meslektaşım rica ederim.Saygılar
|
21-01-2014, 15:10 | #20 |
|
süre geçtikten sonra dava hakkımız yok mu?
müvekkilim adına, idarenin kusuru sebebiyle memur olarak 6 ay geç atanmadan dolayı müvekkilin 6 aylık maaşının tahsili için tam yargı davası açmak istiyoruz. 12. maddedeki sürelerin geçmiş olması durumunda yine de dava açma hakkımızı koruyan bir düzenleme ya da içtihat var mı onu merak ediyorum.bilgisi olan sayın meslektaşlarım lutfedip paylaşabilirlerse memnun olacağım. herkese iyi günler iyi çalışmalar dilerim.
|
26-01-2014, 01:45 | #21 |
|
Mehmet bey ne yazıkki süre kaçırılmışsa yapılcak bir şey yok .Ancak şartlar uyarsa İYUK 11'e göre idareye talepte bulunulursa süreyi baştan başlatabilirsiniz.Saygılarımla
|
27-01-2014, 12:10 | #22 |
|
11. Maddeye Göre Idareye Başvuru
Ben, İYUK. 12. maddenin sonundaki "Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." cümlesini, aynı maddenin önceki cümlesinde sözü geçen dava süresinin, iptal davası sonrasında 11. maddeye göre idareye başvuru için de geçerli olduğunu şeklinde yorumladım. Yani, yine bir iptal davasının şart olduğunu ve bu davanın kararının yada bu davaya ilişkin kanun yolu neticesindeki kararın tebliğinden itibaren dava açma süresi içerisinde idareye başvurmak gerektiğini düşünüyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tam Yargı Davası-Hak Düşürücü Süre ve Bir Aile Dramı | Av. Can DOĞANEL | Meslektaşların Soruları | 6 | 04-04-2010 13:20 |
birlikte açılan iptal ve tam yargı davası | cemile_ist | Meslektaşların Soruları | 6 | 16-10-2008 22:48 |
itirazın iptali davası için bir yıllık süre dolmadan alacak davası açılabilir mi | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-07-2008 22:14 |
iki borçlu ve iptal davası-hak düşürücü süre | avhalit | Meslektaşların Soruları | 0 | 18-09-2007 15:01 |
iptal davası ve tam yargı davası konusunda belirsizlik | GaLaxY | Hukuk Soruları | 3 | 18-06-2007 12:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |