Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargitay Karari

Yanıt
Old 22-04-2008, 01:54   #1
Ersin KUŞ

 
Varsayılan Yargitay Karari

İŞÇİNİN TUTUKLANMASI ( Beraatle Son Bulması Durumunda Doksan Günden Sonraki İŞe Alma ) Konuyla ilgili 9.HD.1997/21440 Esas sayılı içtihadı ve yeni yasaya göre benzer içtihatlar arıyorum....
Old 22-04-2008, 02:33   #2
Protesto

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/21440
K. 1998/2739
T. 26.2.1998
• FARK ÜCRET İSTEMİ ( İşçinin Beraat Etmesi Sonucu Yeniden İşe Alınması )
• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ ( İşçinin Beraati Sonucu Doksan Günden Sonraki İşe Alma )
• İŞÇİNİN TUTUKLANMASI ( Beraatle Son Bulması Durumunda Doksan Günden Sonraki İŞe Alma )
• İŞÇİNİN BERAATİ ( İşe Almada Yeniden İşe Alınan İşçi Statüsüne Tabi Olması )
1475/m.26

ÖZET : Toplu iş sözleşmesi uyarınca, tutukluluğun beraatle son bulması durumunda dahi doksan günden sonraki işe almalarda yeniden işe alınan işçi statüsüne tabi tutulma söz konusu olduğundan, davacı işçinin fark ücret istemi yerinde değildir.

DAVA : Davacı, ücret, ikramiye ve fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı tutuklanması sonucu iş akdinin feshedildiğini, ancak beraat etmesine karşılık yeniden işbaşı yaptırılması sırasında ücretinin düşürüldüğünü ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve fazla mesai ücretleri taleplerinde bulunmuş ve istekleri mahkemece kabul edilmiş olup, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Davacının 24.8.1998 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığı, 8.12.1994 tarihinde işyeri dışıyla ilgili bir suçtan tutuklanmasına karşılık 24.4.1995 tarihinde tahliye edilip, 9.9.1996 tarihinde beraat ettiği görülmektedir.

İşyerinde uygulanmakta olan 1.1.1995-31.12.1996 tarihli toplu iş sözleşmesinin gözetim altına alınma-tutukluluk-mahkumiyet başlıklı 51. maddesinin 2. fıkrasında, işçi herhangi bir suçla tutuklandığı ve tutukluluğu 30 günü aştığı takdirde hizmet akdi münfesih sayılır denildiği gibi, tutukluluğun beraat ile son bulması halinde dahi 90 günden sonra işe almalarda yeniden işe alınan işçi statüsüne tabi olacakları ancak eski kıdem haklarının saklı olacağı aynı maddenin 3. fıkrasında öngörülmüştür.

Bütün bu anlatımların birlikte değerlendirilmesinden, işverenin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret belirlemesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, mahkemenin aksi düşüncelerle davayı kabul etmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 26.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi..
Old 22-04-2008, 08:57   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/1547
Karar: 2003/12451
Karar Tarihi: 03.07.2003

ÖZET: Bir eğitim ve öğretim kurumu olan Üniversite, yapılması gereken ve yardımcı işler kapsamında olan bir işi ihale yolu ile diğer bir işverene vermekle asıl işveren konumunu kaybetmez. Ayrıca davacının 11.3.1994 tarihinden fesih tarihine kadar münhasıran bu işyerinde çalıştırıldığı ve bu işyeri içinde işe alındığı açıktır. Bu durumda her iki davalı arasında alt-asıl işveren bağlantısı olduğu açık olmakla hüküm altına alınan kıdem tazminatından her iki işverenin birlikte sorumlu tutulması gerekir.


(1475 S. K. m. 1, 14, 17)

Dava: Davacı, kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, izin ücreti ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı şirket işçisi olarak diğer davalı Rektörlüğe bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinde temizlik işinde çalışırken işyeriyle ilgisi olmayan bir suçtan dolayı tutuklandığını, yargılanıp beraat etmesine rağmen işine başlatılmadığını ileri sürerek, ihbar, kötü niyet ve kıdem tazminatları ile fazla çalışma karşılığı alacağının her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının Rektörlük işçisi olamayacağını, çünkü temizlik işinin tamamının ihale yolu ile diğer davalıya verildiğini belirterek Üniversite Rektörlüğü hakkında açılan davanın reddi yönüne gittiği gibi davalı şirketi ise kıdem tazminatı ile izin ücretinden sorumlu tutmuş olup, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı temyiz isteminde kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin yasal olmadığını ileri sürmekte ise de, aşağıda açıklanacak fesih olgusundan anlaşılacağı şekilde işverenin feshinin kötü niyetli olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

Yine davacı bilirkişi raporunda yıllık ücretli izin alacağı olarak 583.675.470 TL. belirlendiği halde 220 Milyon Lira izin alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmekte ise de, 1.7.2002 hakim havale tarihli dilekçesinde 220 Milyon TL. izin ücreti talep ettiğini belirtmekle bu temyiz istemi de yerinde değildir.

Yine mahkemenin kanıtlanamayan bayram ve genel tatil günlerine yönelik istekleri de reddetmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Davacının davalı Rektörlük hakkındaki temyiz istemine gelince; dosyadaki bilgi ve belgelerden Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinin temizlik işinin öteden beri ihaleler yoluyla firmalara verildiği anlaşılmaktadır.

1475 sayılı İş Kanununun 1/son maddesinde; bir işverenden belirli bir işin bir bölümünde iş alan diğer bir işverenin kendi işçilerine karşı o işyeri ile ilgili İş Kanunundan doğan yüklemlerden asıl işverende birlikte sorumludur denilmektedir.

Bir eğitim ve öğretim kurumu olan Üniversite, yapılması gereken ve yardımcı işler kapsamında olan bir işi ihale yolu ile diğer bir işverene vermekle asıl işveren konumunu kaybetmez. Ayrıca davacının 11.3.1994 tarihinden fesih tarihine kadar münhasıran bu işyerinde çalıştırıldığı ve bu işyeri içinde işe alındığı açıktır. Bu durumda her iki davalı arasında alt-asıl işveren bağlantısı olduğu açık olmakla hüküm altına alınan kıdem tazminatından her iki işverenin birlikte sorumlu tutulması gerekir.

Davacı ihbar tazminatının reddine ilişkin kararı da temyiz etmiştir.

Davacı, işyeri dışında işlendiği ileri sürülen bir suçtan dolayı 14.4.2001 tarihinde gözaltına alınmış, 18.4.2001 tarihinde tutuklanmış ve 7.6.2001 tarihinde ise beraat etmiştir. Mahkeme, bir haftadan fazla tutuklu kalan işçiye zorlayıcı nedenden dolayı kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini ancak, bu nedenden dolayı ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini kabul etmektedir.

1475 sayılı İş Kanununun 17.maddesinin III. fıkrasında <işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde> işverenin bildirimsiz fesih hakkı doğacağı belirtilmekte ise de; davacı 14.4.2001 tarihinde gözaltına alınmış ve bir haftalık süre dolmadan 16.4.2001 tarihinde Üniversite Rektörlüğünün istemi üzerine iş akdi feshedilmekle yasal koşul işveren yararına oluşmamıştır. Bu durumda davacının her iki davalıdan ihbar tazminatı isteme hakkı da doğmuştur.

Mahkemece yukarıdaki yasa maddesinden hareketle kıdem tazminatına hükmedilirken bu gibi durumlarda kıdem tazminatı faizinin dava tarihinden itibaren belirlenmesi gerektiği kabul edilmişse de; yukarıda vurgulandığı gibi işveren yönünden yasalara uygun bir fesih işlemi yapılmadığından belirtilen tazminatla ilgili faiz başlangıcının fesih tarihi olması gerektiğinden davacının yukarıda belirtilen ve haklı görülen temyiz istemleri yönünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargitay Karari Ariyorum Seher Meslektaşların Soruları 3 24-11-2015 14:55
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2006/14920 Esas ve 2007/4783 Karar Sayılı ilamı gerekiyor Avukat Can ÖZCAN Meslektaşların Soruları 4 07-11-2011 16:07
602.255 Adet Yargitay Karari ertanhukukprogramlari Ticari Duyurular 15 21-12-2007 19:20
Yargitay Karari Ariyorum.. avukat1980 Meslektaşların Soruları 4 01-12-2006 18:14
Yargitay Karari Araniyor yazoglu Hukuk Soruları Arşivi 9 14-08-2006 17:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05340600 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.