Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dava açarken davalı vekilinin bilinmesi

Yanıt
Old 22-04-2008, 13:56   #1
avukat152

 
Varsayılan Dava açarken davalı vekilinin bilinmesi

Sevgili meslektaşlarım,


Bir meslektaşımla karşılıklı bir tenfiz davası aldık. Müvekkilim yurt dışında yaşadığı için, meslektaşım dava dilekçesine vekil olarak benim adımı yazmış. Benim bildiğim kadarıyla dava açarken karşı tarafın vekili bilinse bile dilekçeye yazılması doğru değil. Bu durum hakkında bilgisi olanlar paylaşırsa çok memnun olacağım. Zira hangisinin doğru olduğuna karar veremedim?

Eğer benim düşündüğüm gibi davalı vekilinin adı direkt olarak dilekçeye yazılamıyorsa, yurt dışına tebligat yapmamak için nasıl bir yol izlenmelidir?
Old 22-04-2008, 14:27   #2
miss_lawyer

 
Varsayılan

benim de buna benzer bir davam vardı ve karşı tarafın avukatı dilekçeyi kalemde tebliğ aldı ve yurt dışına tebliğ yaptırmamış olduk.Kolay gelsin...
Old 22-04-2008, 14:32   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1994/7408
K. 1994/7250
T. 7.9.1994
• ALACAK DAVASI ( Türk Mahkemelerinin Taşınmaz Mal Davaları Dışındaki Konusu Mal Varlığı HAkkı Olan Davalardaki Uluslararası Yetkisizliğinin Kesin Olmaması )
• ULUSLARARASI YETKİ İTİRAZI ( Türk Mahkemelerinin Taşınmaz Mal Davaları Dışındaki Konusu Mal Varlığı HAkkı Olan Davalardaki Uluslararası Yetkisizliğinin Kesin Olmaması )
• İLK İTİRAZ ( Davalının Mahkemenin Uluslararası Yetkisizliğini Ancak İlk İtiraz Olarak İleri Sürebilmesi )
1086/m.23,187
ÖZET : Türk Mahkemelerinin ( taşınmaz mal davaları dışındaki )konusu mal varlığı hakkı olan davalardaki uluslararası yetkisizliği kesin değildir. O nedenle mahkeme uluslararası yetkisizliğini doğrudan gözetemez. Davalı, mahkemenin uluslararası yetkisizliğini ancak ilk itiraz olarak ileri sürebilir. Davalı, Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisine ilk itiraz olarak itiraz etmezse Türk Mahkemesinin uluslararası yetkisini kabul etmiş sayılır.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı Alman uyruklu İrmgard Katherine Heeman’a Almanlarla kira sözleşmeleri yapmak ve kira paralarını tahsil etmek amacıyla vekalet verdiğini davalının tahsil ettiği paralar yönünden hesap vermekten kaçındığını öne sürerek 100.000 DM’ın fiili ödeme günündeki resmi kur üzerinden yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Dava dilekçesinde davalı vekili olarak Avukat Şükrü Döşkaya gösterilmiş dava dilekçesi bu vekile tebliğ edilmiştir. Anılan vekil 15.12.1993 tarihli tedbire itiraz koşulu dilekçesinde vekile dava açılamayacağını davada dayanılan vekaletnamenin Alman yasalarına göre düzenlendiğini davalının Alman Vatandaşı olduğunu o nedenle davaya bakmaya Alman Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuştur.

Mahkemece yetki itirazının süresinde olduğu benimsenmiş HUMK. 9. maddesine dayanılarak davaya bakmaya davalının ikametgahı Alman Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Öncelikle belirtelim ki, dava vekile değil Alman Vatandaşı İrmgard Katherine Heeman’a açılmıştır. Anılan davalının vekilinin avukat Şükrü Döşkaya olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle sabittir. Gerçekte de, Türk Mahkemelerinin ( taşınmaz mal davaları dışındaki )konusu mal varlığı hakkı olan davalardaki uluslararası yetkisizliği kesin değildir. Diğer bir anlatımla kamu düzenine ilişkin değildir. O nedenle mahkeme uluslararası yetkisizliğini doğrudan gözetemez. Davalı, mahkemenin uluslararası yetkisizliğini ancak ilk itiraz olarak ileri sürebilir. ( HUMK. Md. 187/2 )Davalı Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisine ilk itiraz olarak itiraz etmezse Türk Mahkemesinin uluslararası yetkisini kabul etmiş sayılır ( HUMK. Md. 23 ). Şu durum karşısında, yetki yönünden sorunun çözümlenmesi davalı tarafından Türk Mahkemesinin uluslararası yetkisine süresinde itiraz edilip edilmediğinin tespitinde toplanmaktadır.

Mahkemece, davalı vekilinin 8.4.1994 tarihli oturumda müvekkilime tebligat yapılmamıştır, bunun tamamlanmasını talep ederim şeklindeki isteğini esas almış davalıya tebligat yapılmaması evvelce vekile yapılan tebligatın da usulüne uygun olmaması nedeni ile süresi geçmiş davalı vekilinin yetki itirazının süresi içinde yapıldığı benimsenerek yetkisizlik kararı verilmiştir.

Oysa davalı vekili avukat Şükrü Döşkaya’ya dava dilekçesi 5.11.1993’de tebliğ edilmiştir. Anılan vekil 15.12.1993 tarihinde mahkemeye verdiği tedbire itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş 3.3.1994 günlü dilekçesinde bunu yinelemiştir. 15.12.1993 tarihli oturumda anılan vekil vekaletnamesini oturum arasında ibraz edeceğini açıklamış ve ibraz etmiş ve mahkemece de duruşmaya kabulüne karar verilmiştir.

Şu durum karşısında avukat Şükrü Döşkaya’nın vekilliği ve yaptığı işlemler icazet kuralları altında geriye doğru ( dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihte )hüküm ifade eder ve hukuki sonuçlar doğurur. O nedenle davalı yabancı uyruklu Irmgart Katherina Heemen’in Türkiye’deki vekili avukat Şükrü Döşkaya olduğunun dava dilekçesinde bu vekile tebliğ edilmesinde usule aykırı bir yön olmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca dava dilekçesinin vekile tebliğ edildiği tarihte yetki itirazına ilişkin sürenin işlemeye başladığı ve 10 günlük süre geçirildikten sonra yetki itirazında bulunduğunun kabulü zorunludur.

Mahkemece açıklanan bu yönler gözardı edilerek yetki itirazının süresinde olduğu kabul edilip yetkisizlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Öyleyse işin esasına girilmeli delil ve karşı deliller toplanmalı hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

SONUÇ : Temyiz olunan yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 23-04-2008, 12:11   #4
mylassos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat152
Benim bildiğim kadarıyla dava açarken karşı tarafın vekili bilinse bile dilekçeye yazılması doğru değil.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Madde 179: "Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
1. Tarafların ve varsa kanunî temsilci veya vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri,..."
Old 24-04-2008, 08:52   #5
avmurat

 
Varsayılan

Sizin buna bir itirazınız olmadığı sürece sorun olmaz.Siz de tevziden sonra dosyaya vekaletnamenizi ibraz edersiniz.Bu arada davalı adına yurtdışına tebligat gönderilmesi de sözkonusu olmaz çünkü davalı adına yurtdışı tebligatı, davacı masraf verdikten sonra yapılır.Siz bu arada vekletnamenizi sunacağınızdan buna da gerek kalmayacaktır, saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kadastro mahkemesinde davalı taraf ve açılacak dava sayısı av.asen öznur Meslektaşların Soruları 7 10-01-2010 20:03
Dava AÇarken Yetkİ avseher Meslektaşların Soruları 4 12-12-2007 10:01
Mahkemeyi davacı, davalı ve yargıç yapan dava av.ismailibis Hukuk Haberleri 1 31-07-2007 14:50
Dava Açarken Unutulan Kötüniyet Tazminati Davadan Sonra İstebilir mi? Seher Meslektaşların Soruları 3 04-04-2007 21:44
Şirket Defteri Zayinde, Dava Açarken Davalı kim gösterilecek? av_metehan Meslektaşların Soruları 3 21-03-2007 00:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05011392 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.