Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Üşüyorum diyen kadınlar için

Yanıt
Old 17-11-2006, 13:52   #1
av_aykut

 
Varsayılan Üşüyorum diyen kadınlar için

Kadının duygularını tam çözebilmiş bir erkeğin gözünden, herkes
için güzel bir yazı...

Bir kadın "ben üşüyorum" dediğinde, bunun cevabının "üstüne bir
şey al,""istersen bir taksiye binelim," "eve geldik zaten" türünden bir
söz olmadığını, "üşüyorum" dediğinde kadının "BANA SARILSANA" demek
istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı.
Kadınların bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek
istemiş olabileceklerini kendim mi farkettim yoksa bunu bana bazen
usulca bazen sabırsızca sözleriyle kadınlar mı öğretti şimdi tam
çıkartamıyorum. Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça
söylemelerine izin verilmediği için "gizli bir dil" geliştirmek zorunda
kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye
anlaşılamadığını hiç anlayamazlar. Sevgi ve şefkat eksikliğine hiç
tahammül edemeyen, bunların "açıkça" söylenerek elde edilmesinin ise
elde edilenin değerini düşüreceğine inanan kadınların niye isteklerini
düpedüz söylemedikleri ise erkekler için hep bir sırdır.
Duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu
sanan erkekler,açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep
utanırlar. Farkında olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek
yerin yatak odası olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi
ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde
sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin olurlar.
Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken "mahrem"
şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatın her anında yasanması gereken bir
şey olduğunu düşünürler.
Hemen hemen hepsi gizli bir "derebeyi" olan erkekler, kadınların her
isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir
hakaret görürler. Erkeklerin bekledikleri, kadınların "üşümeleri" ya da
"acıkmaları" değil, erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar
kendinden geçmiş bir aşka kapılmaları ve bu aşkı taleplerini dile
getirmeyerek göstermeleridir.
Galiba o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını
alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve
erkek yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar "üşümeye" başlarlar.
"Benim uykum geldi" dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize
başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona
sevdiği yemekleri almasını "düşmanca" bulmaya koyulurlar. Artık erkeğin
her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun sözlerinde ve davranışla-
rında "sevgisizlik" işaretleri tek tek saptanır. Ve o gizli dil daha sık
ortaya çıkar.Kendilerinden yakınırlar önce, "çok şişmanladım," "çok
yaşlandım," "çok çirkinleştim," bunları söyledikten sonra erkeklerin ne
söyleyeceklerine, ne yapacaklarına bakarlar. Kendilerine büyük bir ilgi
eksikliği olarak gözüken o anlayışsızlıkların, artık eskisi kadar
beğenilmemelerinden ya da sevilmemelerinden mi kaynaklandığını anlamaya
uğraşırlar. Baştan savma verilecek her cevap- Yoo, hiç de şişmanlamadın,
iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli değil.Bu yakınmalar onlara
manasız ve çocukça gelir çünkü. Kadınlar ise sinirlenmeye başlarlar.
- Sen beni eskisi kadar sevmiyorsun.
Bunun cevabı elbette, "nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum" değil,
sıkı
bir sarılış ve iyi bir öpüşmedir.Bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını
gören erkek ise, güzel bir hediye almanın ya da daha kestirmesi
"biraz para vermenin" zamanı geldiğini düşünür.
Onun için sorunun tedavisi öpüşmede değil paradadır.
Kabul etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen
parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak
"fedakârlığın" miktarı bir zaman işe yarar, kadın,
"salağın" duygularını böyle ifade etmeye çalıştığını anlar.
Erkek ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile "ağlıyorsa biraz para ver"
çözümlemesini benimser. Ama hediyelere ve paralara çabuk alışılır,
sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden başlar. Kadın "üşür."
Son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve cinselliğiyle, bazen
sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe "üşüdüğünde ona sarılınması gerektiğini"
bir daha öğretmeye uğraşır. Ya kadın kadere rıza gösterip teselliyi
hediyelerde, parada, çocuklarında, kendisine sağlanan güvende aramaya razı
olur ve arada sırada tutan "ben çok yalnızım" yakınmaları ve ağlama
nöbetleriyle hayatını sürdürür ya da "üşümeye"
fazla dayanamayıp, "sarılmasını bilen" biri var mı diye etrafa bakınmaya
koyulur.
"Sarılmasını bilenler" bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş
radarlarıyla hemen bulurlar. Bir vakit işler iyi gider. Ama sarılmasını
bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen
kadına, üstüne bir hırka almasını söylerler. Ve, bu, hem acıklı hem
eğlenceli süreci başlatan ilk uyarı da, her kadınınkendi özel lisanında
hemen söylenir.ÜŞÜYORUM...
Old 17-11-2006, 14:12   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Ahmet Altan'ın bu yazı ( hatırladığım kadarıyla) Kendisi bir ara kadın bilirkişisi ilan edilmişti
Old 17-11-2006, 14:18   #3
av_aykut

 
Varsayılan

Işıl hanım açıkcası bilmiyorum kimin olduğunu.Bugün elime geçti yazı ve güzel bir yazıydı gerçekten.Paylaşmak istedim sizlerle.Yoksa burdaki erkek ben değilim yanii
Old 17-11-2006, 14:25   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bu yazı yıllar önce yayınlanmıştı ,tekrar okuyunca daha iyi hatırladım. Yeni Yüzyıl'da mıydı o zaman Ahmet Altan yoksa bir dergide mi yazıyordu, tam hatırlayamıyorum.

Bana da bir arkadaşım okutmuştu hayranlıklar içinde, bu adam kadınları çözmüş diye
Old 17-11-2006, 14:34   #5
av_aykut

 
Varsayılan

Ya aslında benimde aklımda tam böyle bir yazı yazmak avrdı.Demek ki Ahmet Altan benden önce davranmış o zaman.Ne kadar inandırıcı oldum bilmiyorum ama ben yinede bir deniyeyim dedimBu arada hafızanıza hayran kaldım walla,sizden şöle bir bilgi gelirse hiç şaşmıycam.Bu köşe yazısı şu sayfada şu haber başlığının altındaydı,evet evet iyi hatırladım ordaydıTebrikler cidden...
Old 17-11-2006, 23:06   #6
Ayfer Gökçen

 
Mutlu Soba neyinize yetmiyor:)

Sevgili Bayan Arkadaşlarım,
Günümüzde bir çok ısınma aracı var Hem de bir düğmeye basınca sizi fazlasıyla ısıtıyor Bence bu kadar zahmete girmeye gerek yok.Öyle yaparsam böyle anlamalıymış da şöyle yaparsam böyle anlamalıymış Erkeklerden bu kadar karmaşık şeyler istemeye hakkımız olduğunu düşünmüyorum Erkek soba mı ? Yoksa içine attığınız odun mu ? Onun için ör kalın bir kazak,bir de güzel bir soba Ohh iliklerine kadar ısın

Bakın aşağıdaki resme bayan arkadaş çok üşüyünce yedek bir ısıtıcıya daha ihtiyaç duymuş Garibim bilmiyor ki bir süre sonra o da "hırkasını üstüne almasını " isteyecek

Yüreği sıcak olmayan insanların çevresini ısıtmaları da mümkün değildir.

Old 18-11-2006, 00:23   #8
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bir kadın "üşüyorum" dediğinde, "gerçekten üşüyordur" belki aaaa!
Old 18-11-2006, 00:54   #9
Kavaz

 
Varsayılan

Satırları okurken kımmıs bu yazıyı yazan,sankı Ahmet Altan'a benzıyor...Ahmet Altan'dan baska bir potansıyel var mıymıs dıyordum kı,Sayın Isıl Yılmaz soylemıs.Ben bunu okumamıstım.Ancak bence bir bayan ,kimseden bir sey beklemeden kendi işini kendi halletmeli.Olmuyorsa soguktan donmalı...
Old 18-11-2006, 07:56   #10
kağanulaş

 
Varsayılan

Yanlış hatırlamıyorsam bu yazı "Geceyarısı Şarkıları"http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=14436&session=87521974881214209142& LogID= kitabından. Ancak yazarın "Kılıç Yarası Gibi", "İsyan Günlerinde Aşk", "Kristal Denizaltı", gibi kitaplarını okuyanlar Ahmet Altan'ın kadınları fazla iyi çözdüğünü ve kadınlarla ilgili tablonun kesinlikle pembe olmadığını anlayacaktır. Ahmet Altan kadınları çözmüş ve hangi sonuca varmış? Ben yazdıklarından şunu anlıyorum:

Bu yazıyı okuyup "işte benim nasıl birini istediğimi anlatıyor" diyen birçok kadının aslında ne istediğini kendisinin de bilmediğini, romantik, düşünceli, kibar bir erkek hayali kuran bir kadının rahatlıkla hödüğün biriyle hayatını birleştirebileceğini anlamış adam. Ahmet Altan'a göre kadınlar ne ister sorusunun cevabını kadınlar dahil kimse bilmez, bilemez. Yazdıklarının özellikle kadınlar tarafından beğenilmesinin sebebi de esasen budur. Kadınlar, kendilerinin çözülemez olduklarını fark etmiş olduğu için Ahmet Altan'ı sevmektedir. Benim okuduğum Altan kitaplarından çıkardığım sonuç budur.

Bence Kılıç Yarası Gibi ve İsyan Günlerinde Aşk kitapları kadın - erkek ilişkileri, aşk vs. üzerine yazılmış en iyi ilk 10 Türk kitabı arasındadır. Bu kitaplardaki kadınları, erkekleri ve aşkları okuduktan sonra "kadınlar üşüyorum dediğinde aslında ne ister?" sorusunun cevabının pek de basit olmadığı görülecektir.

Saygılarımla
Old 18-11-2006, 09:31   #11
Kavaz

 
Varsayılan

"Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin yaratmış olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun olarak yaratılmıştır. Kadın kalpten bir dünya ister. Erkek tarafından yaratılan toplumda ise kalbe yer yoktur.

Ben kadınların gerçekten bir kadın olmasını isterdim çünkü bu büyük oranda kendilerine bağlıdır. Kadın erkekten çok daha önemlidir. Çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır. O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisini de besler. Eğer o zehirliyse, o zaman sütü zehirlidir, o zaman çocukları yetiştirme tarzı zehirlidir.
Erkekle yarışıyorsun ve yarışmana gerek yok; sen zaten üstünsün. Şiir yazmaya gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır! O S H O/KADIN"
Old 18-11-2006, 12:56   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir.


Alıntıladığım bu cümleyle, neyin formülünü sunmuş acaba OSHO? Gönül yolu tehlikeli, akıl yolu güvenli diyor özetle. Formül bunca basit olsaydı, örneğin tüm matematikçilerin ya da tüm filozofların, bütün bir ömürlerini rutin bir huzur ve güven duygusu içinde geçirmeleri beklenirdi.

Oysa insanların matematiği olmaz. Kendimiz bile kendimiz için, çok bilinmeyenli denklemleriz çoğu kez.

Oshonun yaklaşımı, nispeten platoncu yaklaşım; oysa akıl yoluyla adalete ulaşılabilir, ama akıl yoluyla üşümemenin formülü bulunamaz.

İnsan önce kendi için daha az zorlu bir bilmece olmaya başladıkça, asıl sihirli formül olan "akıl-gönül denge" terazisi ayarını azar azar buldukça, üşümeler azalır.

Ama bu dengeyi bulmak ve bu bilmeceyi çözmek sandığımızdan çok daha zordur. Kullanıcı hatalarıyla doludur çevremiz, yaşamımız. Yaşla da çözülmez, yaşamakla da.

Yaşamı gerçekten paylaşmakla, yaşamı paylaşıyor görünmelerin getirdiği huzursuzluktur biraz da üşümenin nedeni. Dürüstlük önemlidir bu anlamda, önce kendimize karşı.

Kadınlar üşür, erkekler üşür, yaşlılar, yalnızlar üşür, çocuklar üşür, şairler, yazarlar, öğrenenler, öğretenler üşür, insan dediğiniz yalnız doğup yalnız ölen ve tüm yaşamı doğumla ölüm aralığındaki bu yalnız, bu tek, bu biricik olma gerçeğini kavrayışıyla birlikte benliği acıyla kuşatılan varlık, bazen az bazen çok, ama hep üşür.

Belki de sadece, son yolculuğumuzdan sonra üşümeyeceğiz. Kim bilir...
Old 21-11-2006, 10:22   #13
av_aykut

 
Varsayılan

Arkadaşlar bu sizlerle paylaştığım yazıya bayanlardan gelen cevapları okudukça gerçekten çok fazla şaşırıyorum.Bundan sonra hiç bir hemcinsime suç bulmuycam ama onu çok iyi biliyorumBaşka bir sürü ısınma aracı var diyenler var,kadınlar kendi işlerini kendi halletmeli diyen var.Ünlü bir düşünürün dediği söze aynen katılıyorum bende'Kadınları anlamak için bir 500 yıl daha hayatta kalmayı dilerdim'
Old 21-11-2006, 14:13   #14
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bence yazı pek güzel. Ahmet Altan'ın kısa soluklu yazıları iyidir zaten. Romanları konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Ancak burada mesele soba ya da sadece üşüyordur kadın değil tabii. Altan'ın çok daha derin bir durumu ifade ettiğini kabul etmek gerek. Yiğidi öldür hakkını yeme derler.

Saygılar.
Old 21-11-2006, 15:27   #15
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Ahmet Altan'ın "Kılıç Yarası Gibi" kitabını okumuş ve tüm kopartılan yaygaraya rağmen beğenmemiştim. Sonrasında da pek "eyvallah'ım" olmadı. Yine de edebiyatta, kadınlar üzerinden oluşturulmaya çalışılan pazar fikri itici geliyor bana.

Saygılarımla.
Old 21-11-2006, 16:39   #16
Seyda

 
Varsayılan

Kadınların açıkça ve gayet dolambaçsız söylediği şeyleri bile zor anlayan erkeklerin (çoğu için söylüyorum,hepsi için değil) bi ''üşüyorum'' lafının altından bunu çıkarabilmesi imkansız bence Yine de bizlerle paylaştığınız bu yazı için teşekkürler Sevgili Aykut..
Old 21-11-2006, 17:01   #17
ramses

 
Varsayılan

Tabii ki Altan,baska kim olacak tarzindan hemen anlasiliyor..ama bu dedikleri hukukcu kadinlar icin de gecerlimidir? bilmiyom vallah
Old 21-11-2006, 17:27   #18
Ayfer Gökçen

 
Mutlu Gerçek ısıtıcı:)

Haydar'ın karısını düşünsenize ne kadar çok ısınma hareketi yapıyorlarmış...Kezban da bir hoş yani insan böyle sıcacık bir yuvayı bırakıp da kaçar mı Gerçekten bu kadınları anlamak çok zor

Oysa kadınları basit (kolay) şeyler mutlu eder Mesela erkekler Bu kadar kolay anlaşılan ve kendilerini dolambaçsız yollarla ifade eden erkeklerle anlaşamıyorsanız erkekler ne yapsın Ah bayanlar ahh siz de çok kötüsünüz Ne istiyorsunuz bu erkeklerden



Old 21-11-2006, 22:58   #19
Y£LİZ

 
Varsayılan

Ben yazıyı çok beğendim,teşekkürler av.aykut
Old 17-10-2007, 23:10   #20
av_aykut

 
Varsayılan

Eski mesajlarımı incelerken,bu paylaştığım Ahmet Altan ayzısı dikkatimi çekti.Gelen bayan üyelerin mesajlarına ilk kez okuyormuşcasına bir kez daha şaşırdım.Hala düşüncelerde bir değişiklik yok mu bayanlar?Feministlikte son hız devammı
Old 17-10-2007, 23:15   #21
Gülümse

 
Varsayılan

Bir kadın "üşüdüm" dediğinde onun gerçekten üşüdüğünü yada ona sarılması istediğini ayırt edebilecek beyler aranıyor
Old 17-10-2007, 23:20   #22
av_aykut

 
Varsayılan

Valla bulursanız bizi de tanıştırın isterseniz.Oturup bağdaşımızı kurup,kuzu kuzu dinler ders alırız
Old 17-10-2007, 23:23   #24
av_aykut

 
Varsayılan

Bu tek gülümseme bulamıyacam sanırım bende demek.En azından ben öyle algılıyorum.En azından öyle ümit ediyorum Gecenin bu saati hiç komplekse gircek havamda değilim yani kusura bakmayın
Old 18-10-2007, 08:48   #25
Veysel

 
Varsayılan

Ben, Haydar' ın ikna mektubunu çok beğendim. İnanıyorum kadınlarda beğenip iyice ısınacaklardır.
Old 18-10-2007, 14:47   #26
av_aykut

 
Varsayılan

Haydar abimiz, bizimde saygıyla andığımız değerli bir zat.Kendisine hürmetlerimi bir kez daha iletirim burdan
Old 18-10-2007, 15:26   #27
Gülümse

 
Varsayılan

Konuyu değiştiriyor yada muzurca ana fikri saptırıyor gözükmek istemem ama.. Bir erkek üşüyorum dediğinde hangi anlama geliyor dostlar ?
Old 18-10-2007, 15:39   #28
av_aykut

 
Varsayılan

Bu soruya bir çok cevap verilebilir,Biz çoğu zaman ne istediğimizi kendimizde bilmeyiz.Ayrıca ne olursa olsun mutlaka bir sorun çıakrtırız.Üşüyorum diyen bir erkeğe, sarılarak cevap verirse sevgilisi, erkek: kıza üşüyorum diyorum gidip üstüme birşeyler getireceğine o sarılıyor,çattık cinse yaa şeklinde düşünebilir.Ya da üşüyorum diyen erkeğe gidip mont ceket tarzı birşeyler getiren sevgilisi için,aynı erkek: bu kızla bizim işimiz var,duygu filan kalmamış bana sarılacağına napıyor bu şeklinde düşünebilir. İşte biz buyuz ve ben bizim bu mantıksal olgularla açıklanamayacak şeklimizi çok seviyorummmm
Old 18-10-2007, 18:33   #29
suskun_juliette

 
Varsayılan

Üşüdüğümü bile söylemek ağırıma gider bazen..Ama hava buz kesmiş olur,ben de sabahın güneşine aldanıp çoğunlukla nerdeyse yazlık giyinip kendimi sokağa atmış olurum.O sırada kollarım birbirine dolanıp burnum kızarmış ve hafiften ona yan yan bakıp soğuğu içime çekerken O anlar,hemen çıkarır montunu giydirir acemi hareketlerle ve sarılır.Yani her iki önlemi de alan bir sevgilim varGaribim benim yüzümden hep hasta olmuştur,en sonunda ona kalın bir ceket aldım,çünkü geçen sefer hırkasını giydiğimde bayağı üşüdüm,kalın bir şey almalı ki ne o üşüsün ne de benEminim centilmenlik olsun diye değil yüreğinden geçtiği şekilde davranıyor,centilmenlik uğruna donup haftalarca yorgan döşek hasta olmazdı değil miŞimdi aklıma bir soru takıldı,Mesela erkekler üşüdüklerinde ne beklerler?Bizim sarılmamız onları ısıtmaya yeter mi ya yürekleri üşüdüğünde ne yapmalı?
Old 18-10-2007, 18:55   #30
Envanter

 
Varsayılan

çoğu kişi farklı yorumlayabilir. ama ben sarılırdım.
üşümese bile sarılırdım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Stresi yenmek için çay için. nigartp Site Lokali 15 30-04-2008 11:09
"Angaryaya hayır!" diyen Ankara Barosu'na soruşturma... ibreti Hukuk Haberleri 0 01-08-2006 17:13
Göçebe Kadınlar Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 29-07-2004 09:36
Arabistanda Kadınlar Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 1 17-07-2004 20:37
Kadınlar Nerede? ege Kadın Hakları Çalışma Grubu 17 04-06-2004 10:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09705210 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.