Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ev Kredisi Ödemekte Vefat Eden Kişiye Bankanın Hayat Sigortasının Ödeme Yapmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-04-2021, 14:57   #1
vayvayva

 
Varsayılan Ev Kredisi Ödemekte Vefat Eden Kişiye Bankanın Hayat Sigortasının Ödeme Yapmaması

Meslektaşlarım merhaba,
Müvekkilin babası 2012 yılında kanser tedavisi görüyor ve kötü huylu tümör tamamen yok edilip tedavi oluyor. Bu arada ev kredisi çekiyorlar ve müvekkilin babası 2018'de kalp krizi sonucu vefat ediyor. Raporda kalp krizini tetikleyen yan nedenlerde akciğer sorunu geçiyor. Tahmin edileceği üzere banka krediyi ödemeye devam edeceksiniz karşılayamayız diyor. Bir şekilde 3 senedir ödüyorlar krediyi kardeşleriyle ancak dava açmayı düşünüyoruz. Tazminat için zamanaşımı 2 sene diğer konularda 6 seneydi yanlış anımsamıyorsam. Sormak istediğim kısım ise zamanaşımıyla ilgili doğru mu hatırlıyorum bir de sizce dava kabul olur mu? Bu yönde içtihat paylaşabilecek bir meslektaşımız var mıdır? Teşekkürler
Old 30-04-2021, 17:23   #2
Altınkol

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/639
K. 2020/1772
T. 10.2.2020
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ve katılma yoluyla davacı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı banka vekili, davalıların mirasbırakanının ölümünden önce tüketici kredisi kullandığını, ödenmeyen bakiye borçtan mirasçı olmaları nedeniyle sorumlulukları bulunan davalılar hakkında başlatılan takibe, davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüyle takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ve katılma yoluyla da davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mirasbırakan tarafından kullanılan kredi nedeniyle ödenmeyen kredi taksitlerinin tahsiline yönelik mirasçılar aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin ...sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur.
Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
2-)Bozma nedenine göre davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın 29,20 TL harcın davacıya, 27,70 TL harcın davalılara iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi
Old 02-05-2021, 16:24   #3
vayvayva

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Altınkol
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/639
K. 2020/1772
T. 10.2.2020
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ve katılma yoluyla davacı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı banka vekili, davalıların mirasbırakanının ölümünden önce tüketici kredisi kullandığını, ödenmeyen bakiye borçtan mirasçı olmaları nedeniyle sorumlulukları bulunan davalılar hakkında başlatılan takibe, davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüyle takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ve katılma yoluyla da davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mirasbırakan tarafından kullanılan kredi nedeniyle ödenmeyen kredi taksitlerinin tahsiline yönelik mirasçılar aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin ...sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur.
Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
2-)Bozma nedenine göre davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın 29,20 TL harcın davacıya, 27,70 TL harcın davalılara iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi


Üstadım çok teşekkürler. Zamanaşımı konusunda da hala ödemeler devam ettiği için sorun olmaz diye düşünmekteyim. Davalı olarak hem banka hem sigorta şirketi gösterilse yine sorun olmayacaktır diye tahmin ediyorum ancak emin değilim. Sadece banka mı gösterilmeli acaba?
Diğer taraftan dava, ölümden itibaren dava tarihine kadar yapılan ödemelerin karşı taraftan istenmesi, dava tarihinden itibaren borç bitinceye dek yapılması gereken ödemenin de sigorta tarafından karşılanması şeklinde bir dava olması gerek diye düşünüyorum. Kabul edilebilirlik açısından ise eskiden gerçekleşip bitmiş bir hastalık yan etki olarak gösterilerek ret istenirse kabul edilir mi sizce?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bankanın yanlış kişiye ödeme yapması Av.FerdiBAHŞİ Meslektaşların Soruları 2 07-04-2017 20:02
hayat sigortasının yenilenmeyeceğinin cep telefonu mesajı ile bildirilmesi samet inan Meslektaşların Soruları 1 26-08-2013 08:57
Tüketici kredisi borçlusunun( Hayat sigortası sigortalısı) ölümü halinde kanuni mirasçıların ve ödeme yapan kanuni mirasçı kefilin hakları nelerdir? külekçi Meslektaşların Soruları 2 09-12-2012 19:46
Kısmi karşılığı bulunan çek-bankanın ödeme yapmaması me_as Meslektaşların Soruları 1 09-02-2011 16:22
vefat eden tüketici kredisi borçlusu Av. Hamza Meslektaşların Soruları 1 05-11-2009 00:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05944300 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.