görevi kötüye kullanmak mı? hırsızlık mı?

Müvekkil polis memuru olup, aynı zamanda polis memurlarının maaş mutemetliği görevini yapmaktadır. Sürekli olarak Mal müdürlüğüne giderek, polislerin maaş ve sair alacaklarının tahakkuku işlemlerini mal müdürlüğü yetkilierine teslim ediyor ve ondan sonrasını mal müdürlüğü hallediyor.
Yalnız zamanla ,müvekkil ile mal müdürlüğündeki memurlar arasında güven oluştuğu için ve mal müdürlüğündeki işlemler çok yoğun olduğundna, müvekkil, yardımcı olmak amacıyla ,mal müdürlüğündeki personelin şifresini, onların bilgisi dahilinde açarak, işlemleri sistem üzerinden yapıyor. Ancak bu işlemleri yaparken, kendisine ait maaşı, katsayıyı yüksek göstererek 8 ay boyunca aylık 300 TL olmak üzere artırıyor. 8 ay sonunda durum diğer mutemet polis arkadaşı tarafından durum farkediliyor ve tutanak tutularak, hem adli hem idari soruşturma başlatılıyor. Ancak müvekkil bu parayı yasal faiziyle geri ödüyor.

Sizce burada adli yönden; görevi kötüye kullanmak mı yoksa hırsızlık suçu mu oluşur?

İdari yönden memuriyetten ihraç durumu olur mu?
Vakit ayırıp da cevap veren meslektaşlarımıza şimdiden teşekkürler.

MADDE 257 - (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Somut olayda görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle suç oluştuğunu ,dolayısı ile görevi kötüye kullanma suçu oluştuğunu düşünmekteyim.

Emin olmamakla birlikte: Bu işlemi yapmak onun görevi ise ve görevini yaparken kendine bu kazancı sağlamışsa, görevi kötüye kullanma, hatta zimmet kapsamında bile düşünülebilir. Ama görevi olmayan bir işi yaparken bunu yapmışsa bence hem hırsızlık hem güveni kötüye kullanma (çünkü şifresini veren memur ona güvenmiş) olarak düşünülebilir.

Madde 140 - Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler


657 sayılı kanuna göre bu durum yetkili amirlerin takdir yetkisine bırakılmış.Dolayısı ile kesin olarak ihraç söz konusu olur denemez kanısındayım.

Burada sadece görevi kötüye kullanmak değil,zimmet te var üzgünüm

Ama zimmet olması için görevi gereği bu paranın ona emanet edilmiş olması gerekirdi.Olayda sadece,mal müdürlüğüne götürmesi gerekli evraklar emanet ediliyor.Bu görevinin sağladığı kolaylıktan yararlanarak kamunun zararına sebep olmadır diye düşünüyorum.
Eğer maaşlar direk bu kişinin gözetimine verilseydi ve o zaman kendi maaşında artırıma gitseydi, o zaman zimmet suçu oluşurdu diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR Burada sadece görevi kötüye kullanmak değil,zimmet te var üzgünüm

Usulüne uygun görev tevdii olmadığı için zimmet olmaz görevi kötüye kullanma suçu oluşmuştur kanısındayım. Saygılar.

Maaş mutemetliği de yapıyor,şifreler de onda,hesabına geçen fazladan paraları nasıl adlandırıyorsunuz?

Alıntı: Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu Müvekkil polis memuru olup, aynı zamanda polis memurlarının maaş mutemetliği görevini yapmaktadır. Sürekli olarak Mal müdürlüğüne giderek, polislerin maaş ve sair alacaklarının tahakkuku işlemlerini mal müdürlüğü yetkilierine teslim ediyor ve ondan sonrasını mal müdürlüğü hallediyor. Yalnız zamanla ,müvekkil ile mal müdürlüğündeki memurlar arasında güven oluştuğu için ve mal müdürlüğündeki işlemler çok yoğun olduğundna, müvekkil, yardımcı olmak amacıyla ,mal müdürlüğündeki personelin şifresini, onların bilgisi dahilinde açarak, işlemleri sistem üzerinden yapıyor. Ancak bu işlemleri yaparken, kendisine ait maaşı, katsayıyı yüksek göstererek 8 ay boyunca aylık 300 TL olmak üzere artırıyor. 8 ay sonunda durum diğer mutemet polis arkadaşı tarafından durum farkediliyor ve tutanak tutularak, hem adli hem idari soruşturma başlatılıyor. Ancak müvekkil bu parayı yasal faiziyle geri ödüyor. Sizce burada adli yönden; görevi kötüye kullanmak mı yoksa hırsızlık suçu mu oluşur? İdari yönden memuriyetten ihraç durumu olur mu? Vakit ayırıp da cevap veren meslektaşlarımıza şimdiden teşekkürler.

Sayın Yıldızoğlu, müvekkiliniz amirleri tarafından yazılı olarak mutemetlik görevi ile görevlendirilmiş ise eylem zimmet suçunu oluşturur (TCK.247/1 maddesi). Sözlü olarak görevlendirilmiş ise kamu kurum ve kuruluşlarının zararına işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur (TCK.158/1-e maddesi)
Her iki durumda da, ödeme zamanına göre etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceği kanısındayım.
Suç sabit olur ve müvekkiliniz mahkum edilirse, maalesef her iki durum da memuriyetten ihraç nedenidir.Ancak alacağı ceza 2 yılın altında olur ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirse ihraç edilmez.
Bu suçlar dışında ayrıca görevi kötüye kullanmak suçunun oluşacağı kanısında değilim.
Saygılarımla.

Sayın S.Orhan'a katılıyorum;öncelikle zimmet suçunun olduğunu düşünmekle birlikte,diğer hallerde nitelikli dolandırıcılık ve hatta emniyeti suistimal de akla geliyor.

Sayın meslektaslarim; verdiginiz yanıtlar içn hepinize ayrı ayrı tesekkur ederim. Burada, normal şartlarda müvekkilin yaptigi is, aslında dogrudan kendi ısı değil, mal Mudurlugu personelinin yapması gereken iştir. Acaba burada bu durumu kendi gorevi sayabilecek miyiz? Çünkü ancak bu durumda gorevi kötüye kullanmadan bahsedebilecegiz. Kendisine tevdi ve teslim edilen bir para olmadıgından zimmet sucunun olustugunu dusunmuyorum. Bence burada

Bence burada Olayi, görevli olup olmadıgı yonunden irdelersek daha sağlıklı olur. Bir de hırsızlık olup olamayacağına iliskin gerekçeli görüşlerinizi de bekliyorum. Çünkü savciyla yaptıgım görüşmede olaya hirsizlik olarak bakıyor gibi geldi

"Polis memurlarının maaş mutemetliği " diye bir meslek grubu yok.Mutemetler resmi kurumlarda gerekli belgeleri toplayıp,maaşları paylaştırma görevini yapan kişiye denir.Yani polis memurunun ,mal müdürlüğünde evrakları teslim ettiği ve maaşları dağıtmakla görevli olan,maaşla ilgili şifreleri bilen ve kullanmaya yetkili olan kişidir mutemet.Dolayısı ile görevi kötüye kullanma suçu olduğu kanısındayım.
Şifreleri veren memur hakkında da TCK 258/1 uygulanabilir mi??