Kadınlar neden aldatır?

Alıntı: Yazan Av.Ferda Aydın Acaba tek sebeb intikam mı? Ya kocası eşini hiç aldatmamış,bir dediğini iki etmemiş kadınların aldatma nedenleri ne?

Diğer sebepleri bilemiyorum. Ben sadece bildiğim, duyduğum, gördüğüm ihanetlerdeki sebep olarak İNTİKAM' ı biliyorum.

Syn.FERDA hanım bahsettiğiniz bayanların kendilerine göre tek dayanakları ilgisizlik,biz erkeklere göre(en azından bana göre)ise fazla ilgi ve sevgi(şımarıklık) vede kendilerine göre hayatın cok sıradanlaşması ,monoton birilişki sürmeleri,yeni arayışlar içine girmeleri!
Tabi istisnalar kaideyi bozmaz,içinde bir evliliğe,bir ilişkiye ömür adamayı seçmiş insanlar bu etkenlerden hiçbirine kendini kaptırmaz!
Hep bu tür insanlarla karşılaşmak dileğiyle.....

Aldatma konusundaki benimde bir tespitim var. Kadın erkeğine göre aldatır. Bu konudu bir kaç deneme yapıyor.( sözle , hareketle) Bakıyor ki " sözde erkek " bu konuda ılımlı , sonra faaliyete geçiyor.

Neticede konu açığa çıktığında kadının haklı olduğu anlaşılıyor. Adam ya bu işi görmemezlikten geliyor. Yada yumuşak bir süreçten sonra boşanılıyor.

Saygılar sunarım.

Soru : kadınlar neden aldatır?
Cevap : kadınlar lüzum üzerine aldatır.

Aslında, kadın ya da erkek adına, neden aldatırlar sorusuna yanıt aramak anlamlı olmasa gerek. Bir saptamaya veya prototipe ulaşılıp da, engel olunabilir saiki ileyse, hiç sanmıyorum.

Ama meydana gelen aldatma sonrasında, "ne yapılmalı" sorusuna yönelik yanıt aramanın -belki- faydası olabilir.

Saygılarımla...

Sayin Demirel size tamamen katiliyorum..

Aldatma sonrasi yapılan, söylenen yada söylenmeyen şeyler derin yaralar açtığı gibi, ciddi travmalara neden olabiliyor..

Sevgi ile

Cinsellik fizyolojik ihtiyaçlar arasında sayıldığına göre ; Kadınlar ve erkekler içgüdüsel olarak aldatır. Kadınlar yumurtasını dölleyecek en kaliteli spermin , Erkekler ise en kaliteli yumurtanın peşindeler. Ancak erkekler daha az kaliteli yumurtalarada razı olabiliyorlar.

Saygılar sunarım.

Alıntı: Kadınlar ve erkekler içgüdüsel olarak aldatır. Kadınlar yumurtasını dölleyecek en kaliteli spermin , Erkekler ise en kaliteli yumurtanın peşindeler.

Bunu aslanlar, tavuklar,kediler, inekler...için söyleyebiliriz de kadınlar ve erkekler için fazla şematik ( diyeyim bari ) bir açıklama.

Saygılar.

Aslında bu felsefi görüşlerden biri. hangi filozofa ait olduğunu hatırlamıyorum ama Alain de Botton'un "Felsefenin Tesellisi" adlı kitabında bu görüşü okumuştum. Yalnız bu görüş orada aldatmanın değil de, birlikteliklerin nedenini açıklamak üzere yer alıyordu.

En uygun eş seçimini anlatıyordu. Söz gelimi aşırı uzun boylu biri ile aşırı kısa boylu birinin oluşturduğu seçmde hedefin, bilinçaltı biçimde, en uygun boyda yavruya sahip olmak olduğu açıklanıyordu ...



Saygılarımla...

Bu konuda kadın içinde erkek içinde şu sebeple aldatır diye bir genellemeye varılamaz.
Bildiğim tek şey ise aldatan herkes neden aldattığıyla ilgili geçerli olduğunu sandığı bir neden bulur. Bir erkek olarak erkekler adına diyebilirim ki: Bir erkek aldatmak için önce kendi içinde kendini kandıracak fikri üretir (karım pasaklı, yeterince dişi değil, kendisine bakmıyor vs.). sonrada öteki kadında farklı birşey bulacağı zannıyla hareket eder. Farklı birşey bulamayınca hepsi aynıymış demez. bu da aynı deyip bir sonrakinin farklı olup olmayacağını düşünür. Sonunda farklı olabileceği fikrini üretir. Erkek bu konuda kendi vicdanını aşmak için kendini bile kandırabilen bir varlıktır. Sizi neden kandırmasın hanımlar? Ancak her erkeğin böyle olmadığını söyleyip kendimi de kurtarayım bari

Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Bunu aslanlar, tavuklar,kediler, inekler...için söyleyebiliriz de kadınlar ve erkekler için fazla şematik ( diyeyim bari ) bir açıklama. Saygılar.

Etrafınıza baktığınızda karşı cinsin hangi özellikleri dikkatinizi çeker veya çekici gelir ? Kendi kendinize sorun lütfen !

İnsanların bir düşünen birde düşünmeden hareket eden kısmı vardır. Yani bilinçaltı ; Bilinçaltında herşeyden önce hayata kalmak ve neslini devam ettirme düşüncesi yatır. İnsanların aç kaldığında birbirini yediği maddi bir gerçektir.

Sperm bankalarının stokları tükeniyor. Tercih edilen tiplere baktığızda kimse kel kafalı , göbekli , bol kıllı, sıska tipleri nedense tercih etmiyor. Sporcu, hayatta başarısını kanıtlamış, iyi iş sahibi , uzun saçlı ,renkli gözlü v. s tipler en çok tercih edilen tipler . Bilmem anlatabildim mi ??

http://www.ntvmsnbc.com/news/420642.asp

Bilinçaltımız hayatımızın özüdür ! Bazı şeyleri neden yaptığımızı bilmeyiz , sonradan yaptığımız mantıklıda gelmez ama yinede yaparız.

Bu arada hormonları da unutmayalım. Kadınları hormonları yönetir diye bir yazı okumuştur. Teoriyi destekleyen bir haber gördüm. Lütfen linki tıklayın.

http://www.sabah.com.tr/haber,D1B9C8...38ACE4EC4.html

Saygılar.

Sn.Kartalkanat,

Kadınların seçimlerini "sağlıklı sperm arayışı"na indirgemek bana pek uygun gelmedi, gelmiyor.

Tavuk, kedi, aslan inek ...vs örneğini vermem, bu anlamda kasıtlıdır. sosyal bilimleri doğa bilimlerinin mantığı ile değerlendirmek en basitiniden indirgemeciliğin tuzaklarına düşmek olur, kanısındayım.

Sperm bankalarının stoklarını tüketenlerle ilgili pek bir bilgim ve dolayısıyla fikrim yok. Ancak gerek kendime gerekse etrafımdaki kadınlara baktığımda "seçimin" basit bir sperm koşusu olmadığını düşünüyorum.

Cinsleri biribirine çeken birçok özellik saymak mümkün. Aşk,güzellik, akıl, para, cazibe, enetellektüel birikim, anneme benziyor, babama benziyor, anneme hiç benzemiyor, babama hiç benzemiyor, vs.vs... Bunların arasında "oo spermi iyiymiş" ya da "ne yumurtalık ama" dendiğini duymadım. Bunun bilinçaltı bir seçim olduğunu düşünmek için de elimde fazla veri yok doğrusu. Ancak, bazı seçimleri bilinçaltına havale edip, onları üzerinde tartışılamaz hale getirmek de biraz mistifikasyona girme tehlikesi taşıyor, diye düşünüyorum.

Saygılar.

Alıntı: "ne yumurtalık ama"

Verilecek bir cevap, bu kadar güzel ifade edilemezdi.

Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Kadınların seçimlerini "sağlıklı sperm arayışı"na indirgemek bana pek uygun gelmedi, gelmiyor. Tavuk, kedi, aslan inek ...vs örneğini vermem, bu anlamda kasıtlıdır. sosyal bilimleri doğa bilimlerinin mantığı ile değerlendirmek en basitiniden indirgemeciliğin tuzaklarına düşmek olur, kanısındayım. Sperm bankalarının stoklarını tüketenlerle ilgili pek bir bilgim ve dolayısıyla fikrim yok. Ancak gerek kendime gerekse etrafımdaki kadınlara baktığımda "seçimin" basit bir sperm koşusu olmadığını düşünüyorum. Cinsleri biribirine çeken birçok özellik saymak mümkün. Aşk,güzellik, akıl, para, cazibe, enetellektüel birikim, anneme benziyor, babama benziyor, anneme hiç benzemiyor, babama hiç benzemiyor, vs.vs... Bunların arasında "oo spermi iyiymiş" ya da "ne yumurtalık ama" dendiğini duymadım. Bunun bilinçaltı bir seçim olduğunu düşünmek için de elimde fazla veri yok doğrusu. Ancak, bazı seçimleri bilinçaltına havale edip, onları üzerinde tartışılamaz hale getirmek de biraz mistifikasyona girme tehlikesi taşıyor, diye düşünüyorum. Saygılar.

Sayın Yılmaz,

Bazı seçimleri bilinçaltına havale etmek onları tartışılmaz kılmıyor, ya da mistik bir havaya bürümüyor kanısındayım.

Üzerine sayfalarca şarkılar, şiirler, kitaplar yazılan, uğruna ölünen, sayısız fimlere konu olan aşk kavramının, karmaşık ve bilinçaltı veya üstü bir seçime dayandığı fikri, doğrusu bana da sevimsiz ve çokça basite indirgenmiş geliyor.

Ama doğrusunu isterseniz her eylediğimizin açıklamasını psşkolojide aramak mümkün gibime geliyor. Yaptığımız iyi ya da kötü her seçimin tabanında psikolojimizin egemen olduğu fikri bana inandırıcılıktan uzak gelmiyor.

Anneye benzemek,benzememek vb. kriterler de yine psikolojimizin ve kişisel geçmiş öykümüzün tezahürü değil mi? İşte çoğunlukla bilinçaltı olan ve en temel seçme nedeni olanın da, en temel dürtü, yani üreme ve nesli sürdürme dürtüsü olduğu, adına aşk dediğimiz kavramın, asıl anlamının kişinin farkında olmaksızın aşık olduğu kişiden doğacak çocuğunun tasavvuruna dayanması olarak açıklanıyor. Bu nedenle A kişisine çok çirkin görünen birinin aşık olduğu kişiye dünyanın en güzel kadınıymış gibi görünmesi (ve tersi) bu dürtüyle açıklanıyor. Çoğunlukla da bu seçme kadın tarafından gerçekleşiyor. Yani aslında en iyi yumurta değil ama, en iyi sperm aranıyor Bu nedenle çok zayıf bir kadın çok şişman bir adamı, yahut çok uzun boylu biri çok kısa boylu birine aşık olabiliyor, aslında hedeflenen, bu birleşimden meydana gelecek yavrunun kendinde kusur olarak gördüğünden uzaklaşıp normallik sınırına çekilmesi belki de. Bunun dışında belirgin bir uç özelliği olmayan kişilerin de genellikle kendilerine benzeyen kişilere aşık olduğunu görebiliriz, bunun alt anlamı da, kişi en çok kendini beğenir olabilir

Yani dogmatik bir durum söz konusu değil, örneklerle tartışıyoruz, bana akla uygun geliyor doğrusu.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Kadınların seçimlerini "sağlıklı sperm arayışı"na indirgemek bana pek uygun gelmedi, gelmiyor. Cinsleri biribirine çeken birçok özellik saymak mümkün. Aşk,güzellik, akıl, para, cazibe, enetellektüel birikim, anneme benziyor, babama benziyor, anneme hiç benzemiyor, babama hiç benzemiyor, vs.vs... Bunların arasında "oo spermi iyiymiş" ya da "ne yumurtalık ama" dendiğini duymadım. Bunun bilinçaltı bir seçim olduğunu düşünmek için de elimde fazla veri yok doğrusu. Ancak, bazı seçimleri bilinçaltına havale edip, onları üzerinde tartışılamaz hale getirmek de biraz mistifikasyona girme tehlikesi taşıyor, diye düşünüyorum. Saygılar.

Sn. Yılmaz

Aşk nedir ?
Akıl nedir ?
Cazibe nedir ?
Entellektüel birikim nedir ?
Anneme benziyor/benzemiyor nedir?
Babama benziyor /benzemiyor nedir?
v.s , v.s nedir ?

Yukarıdaki soruları ve eklenecek diğer sorulararı tek tek sorduğumuzda çok değişik ve farklı cevaplar alacağımız kuşkusuzdur. Müracaat yakınlarınız/yakınınızda olanlar.

Olayın mistik değil , bilinç ile bilgi deposu olan (bilinçaltının) birlikte hareket etmesi sonucu oluştuğunu ve En iyi sperm ve en iyi yumurta'ya ulaşma stratejisinden kaynaklandığı görülecektir. İnsanlar birbirleriyle ilişkiye girdiğinde elbette " oo spermi iyiymiş" ya da "ne yumurtalık ama" demesi beklenemez. Fakat bir görüşte aşık olur, Karşısındaki son derece akıllıdır, süper cazibesi vardır . Annesini çok beğendiği için annesine benzer, veya kendisine kötü davranan babasına benzememesi tercih sebebidir ! Bunları bize kim söyler , bilgi depomuz olan bilinçaltımız. Konu görüleceği üzere mistik değil bilimseldir.

Bir mankenin / sanatçının peşinden koşan yüzlerce ve hayalini kuran yüzbinlerce erkek /bayan acaba yukarıda belirttiğiniz hangi özelliğin peşinden koşmaktadır.

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/a...608551.asp?m=1

Bu arada hiç değinmediğiniz fiziksel özellikleri herhalde " v.s, v.s " olarak değerlendirmek gerekir.

Soru:Kırkını geçmiş deyiminden ne anlıyorsunuz ? Cevap; Artık yumurtası çürümeye başlamış .

Saygılar.

Bir kadın bir adamı seviyor ve o adam vazektomi yaptırmış ( sperm kanallarını bağlatmış ) eee?

"Kaliteli tarla ve verimi yüksek buğday tohumu..."

Beğeninin altında yatan ve neslin sıhhati açısından genlerimize -daha doğrusu ruhumuza- kazınmış bilinçaltı sebepler, yön gösterici faktörler olabilir bunlar. Öyle de olduğunu düşünüyorum. Ancak bu mekanizmanın sadece meşru eş-seçiminde çalıştığını zannediyorum. Malumdur, nihai hedef neslin devamı-korunması vb.. Bilinçaltında bu var ama bilince yansıyan yönü türlü çeşit maskeyle örtülü: Sevgi, aşk, vs.vs.vs...

"Sağlıklı altsoy tedariki için dest-i izdivacınıza talibim!" derdik maskelerden kurtulabilseydik.

Aldatma bu konudan tamamen ayrı.. Aldatanı (kısaca "haini" diyelim ) harekete geçiren mekanizma bambaşka olmalı diye düşünüyorum. Sıradan insanın eş-seçimindeki mekanizmayla hovardanınki aynı değil gibi geliyor bana.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Bir kadın bir adamı seviyor ve o adam vazektomi yaptırmış ( sperm kanallarını bağlatmış ) eee?

Aynı kadın aynı zamanda çok ama çok çocuk istiyor eee ?

Saygılar.

[quote=Ararat], hiç bir insanın ( istisnalar hariç, ki bu istisnaların ruh durumları tatrışılır ) hayalinde "olmasını hayal ettiği kişi" ( bireyin hayal ettiği kişi,kendisi ile bir bütün olarak uyum içinde olan, bütün yönleriyle bir birlerini tamamlayan ...) ile birlikte bir araya geldikten sonra ne erkek bir başka limana yelken açar ne de kadın düşünselde olsa bir başka hayal kurmaz diye düşünüyorum,



Bende öyle düşünüyorum ve bu fikrinizi yürekten destekliyorum

Ve işte bu yüzden herkes bir diğerini değiştirmeye çalışıyor, bu yüzden ilişkiler kavga dövüş sürüyor, herkes karşısındakinde kendini arıyor, kendi gibi olmasını bekliyor. Ama kimsenin kimseyi değiştirip, dönüştüremeyeceğini ve herkesin biricik olduğunu unutuyor, unutuyoruz.

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Ve işte bu yüzden herkes bir diğerini değiştirmeye çalışıyor, bu yüzden ilişkiler kavga döğüş sürüyor, herkes karşısındakinde kendini arıyor, kendi gibi olmasını bekliyor. Ama kimsenin kimseyi değiştirip, dönüştüremeyeceğini ve herkesin biricik olduğunu unutuyor, unutuyoruz.

Sizin fikrinize de katılyorum. hayalimizdekini gerçekle kıyaslama yapma imkanını bulduktan sonra aradaKİ farkın hüsranıyla yıkılmak ne kötü olsa gerek.

Alman felsefeci Arthur Shopenhauer'un şu an adın hatırlayamadığım bir kitabı da aynı içgüdüyü anlatıyor. Yani, insanların, eş seçimlerinin altında yatan içgüdünün sağlıklı nesilleri dünyaya getirebilmek isteği ile şekillendiğini, bu içgüdünün genç yaşlarda çok baskın olması sebebi ile bireylerin, kişilik anlamında gerçekten uyum içinde olacakları insanı seçmek yerine fiziksel olarak sağlıklı -çekici-görüneni seçtiklerini anlatıyordu özetle. Bu içgüdünün aldatma olayı ile de bağlantısı var bence.
Okumanızı tavsiye ederim.

Alıntı: Yazan OLCAYK Diğer sebepleri bilemiyorum. Ben sadece bildiğim, duyduğum, gördüğüm ihanetlerdeki sebep olarak İNTİKAM' ı biliyorum.

İntikam bir sebeb olmak için çok saçma bana göre.

Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Bir kadın bir adamı seviyor ve o adam vazektomi yaptırmış ( sperm kanallarını bağlatmış ) eee?

eee? demeniz çok komik geldi bana

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Ve işte bu yüzden herkes bir diğerini değiştirmeye çalışıyor, bu yüzden ilişkiler kavga döğüş sürüyor, herkes karşısındakinde kendini arıyor, kendi gibi olmasını bekliyor. Ama kimsenin kimseyi değiştirip, dönüştüremeyeceğini ve herkesin biricik olduğunu unutuyor, unutuyoruz.

Sayın Demirel ;

Fikirlerin hepsine saygı duyuyorum. Çok güzel açılım ve tespitleriniz içinde size ayrıca teşekkür ederim. Yaşamın içerisinde tezler ve anti tezler herzaman olacak , önemli olan sağlıklı sentez yapmaktır.

Benim " Sağlıklı yumurta ve sperm " tezim aldatma dediğimiz olgunun sebeplerinden ancak " bir " tanesi olabilir. Değilse bu konu çok su götürür.

Saygılar

Sevgili dostlar,

"Sağlıklı yumurta ve Sperm" teorinize diyecek bir şeyim yok da.. Eşlerini aldatan kadınlar hakkında bilgi veren tüm yayınlarda ortak bir nokta var.. Bu bayanlar evliliklerinin belli bir dönemini geride bırakmış en azından çocukları olmuş artık başka çocuk istemeyen eşlerden oluşuyor.. Daha doğrusu bu benim gözlemim..

Saygı ile

Geçenlerde bir erkeğin cinsiyet değiştirme ameliyatını izledim. Tüm yazılanlar garibime gitti. Adam saf değiştirip kadınların tarafına geçti.
Hormondu, yumurtaydı, spermdi, aldatmaydı. Cinsiyet değiştirme zihnimi aldatma hususunda epey bir yoracağa benziyor. O adam geçmiş yaşantısında erkekleri savunan görüşlerinin, yeni yaşantısında nasıl bir dönüşüm göstereceğini düşünerek garip bir sesizlik içinde bulunmaktayım.

Alıntı: Yazan Gulumse Sevgili dostlar, "Sağlıklı yumurta ve Sperm" teorinize diyecek bir şeyim yok da.. Eşlerini aldatan kadınlar hakkında bilgi veren tüm yayınlarda ortak bir nokta var.. Bu bayanlar evliliklerinin belli bir dönemini geride bırakmış en azından çocukları olmuş artık başka çocuk istemeyen eşlerden oluşuyor.. Daha doğrusu bu benim gözlemim.. Saygı ile

Sayın Gülümse haklıdır ;

Aldatma konusundaki benim ikinci görüşüm , kadınların aşağılanmasıdır. Aşağılanan bir kadın bunu asla unutmamaktadır. Kendisine değer veren , önemseyen birini bulduğu zaman aldatmaktadır.

Bu arada boşanma ile ilgili çok önemli bir tespitim var. Boşanmalarının ana ve en önemli sebebi eşlerin birbirlerine karşı küçük tartışmalarda olsa ciddi olmasalar dahi " OLMAZSA BOŞANIRIZ " kelimesini kullanmalarıdır. Bu söz sihirli bir sözdür ve asla ve asla kullanılmamalıdır.

" Boşanma " kelimesini duyan bir kadın , yeni bir sığınak aramakta ve aldatma olabilmektedir.

Yeni evlenecekler veya evliler evliliğin sağlıklı yürümesi için " Boşanırız " kelimesini yasaklayın.

Saygılar.

Aldatmanın kadını yada erkeği yok bence. Aldatmanın felsefesi yok çünkü.

Aldatmanın tek felsefesi olabilir o da yalan söylemek ve küçük düşürmek..

Birincisi aldatan eş, evdeki huzurun ve düzenin devam etmesi için yalan söylemek zorunda.. Eh bir yalanın ne kadar daha yalanla desteklenmesi gerektiğinin altını çizmemize gerek yok..

O yalanı devam ettirmeni dışında illaki birileri sizin bu ilişkinize tanık olduğunda yada kafasında en ufak acaba düştüğünde toplumun içinde eşinizi aldatılmış eş konuma düşürerek, onun toplumsal itibarını da zeledelemiş olacak..

Yani aldatmanın hangi nedene dayanıdırılırsa dayandırılsın önce kişinin kendisi, sonra eşini sonrada toplumu yaralayan bir tarafı olduğu kaçınılmaz bir gerçek..