Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Fıkra Keyfi

Yanıt
Old 10-07-2008, 17:40   #181
tuval2310

 
Varsayılan

Yalan söyleyene...

Padişahın biri: - 'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altınvereceğim!'demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;

1.Yalancı: - 'Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
'Padişah: - 'Bunun neresi yalan?..'- 'Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..'

2.Yalancı: - 'Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..'Padişah:- 'Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacı nı düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral o'dur tabii!..'

3.Yalancı: - 'Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!'
Padişah:- 'Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir. 'Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Gayserili gelmiş;
- 'Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver.Yalan değil dersen borcunu öde!..'
Old 01-08-2008, 16:45   #182
tuval2310

 
Varsayılan

Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
-'Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben simdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kursun atıyorum?'
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
-'BUNLARIN HEPSiNi MOTOR ÇALISIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!'
Old 09-08-2008, 17:27   #183
Uğur Tan

 
Varsayılan

S.Nazif'e Bağdat Valisi iken Ordu Kumandanlığından şöyle bir telgraf gelir;

-Yüzbin okka şekerle on bin okka çayın 24 saat zarfında orduya sevki...

Nazif cevabı hemen teller:

-Çin İmparatoruna çekilmesi icap ederken sehven vilayete gelen telgrafınız okundu..
Old 18-08-2008, 13:17   #184
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bir mafya babası evli bir kadınla ilişki kurmuş. Bir gece kocası yok diye kadının evine gitmeye karar vermiş ve adamlarına "Ben içeri girdikten sonra hemen büyük bir branda ayarlayın ve pencerenin hemen altına dört ucundan gerin" demiş. Sonra da ne yapacaklarının talimatını vermiş: "Kadının kocası gelirse kapıyı bir kere çaldırın, ben aşağıya atlayacağım, yakalanıp raconu çizdirmeyelim... Tamam mı?"

Adamları, "Başüstüne patron" demişler. Mafya babası kadının evine girmiş, tam yatağa uzandığı anda evin kapısı çalınca bizimki pencereye yönelip kendini tereddütsüz 4. kattan aşağı fırlatmış. Kadın üzerine alelacele bir şey alıp kapıyı açmış ki, karşısında patronun adamlarından biri...

"Yenge" demiş adam mahcup bir şekilde önüne bakarak, "Bizim patrona söyle, branda bulamadık!"
Old 19-08-2008, 12:56   #185
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Uçakta yemek servisi zamanı. Hostes, yolcuya kibarca sordu:
- Yemek ister misiniz efendim?
Kendini lokantada zanneden yolcu servis masasına baktı:
- Seçeneklerim neler?
Hostes yine kibarca gülümseyerek seçenekleri sundu:
- Evet veya hayır.
Old 19-08-2008, 22:15   #186
caner87

 
Varsayılan

Bir kaynana varmış,
çekmiş gelinini karşısına evladım demiş,
"Ben öyle huysuz biri değilimdir.Başımda gül varsa o gün sinirliyimdir gelme sakın üzerime,
o gül elimdeyse sinirim biraz geçmiştir.
baktınki ben de gül yok değme keyfime.."
gelin şöyle bir dinlemiş , bakmış.
Bak annecim demiş,
"ben öyle böyle biri değilimdir.Sabahları kalkarım, bacak bacak üstüne atarım üstüne bir de sigara yakarım, sen o gülü k.. nada taksan ben keyfime bakarım"
benim hoşuma gitti
Old 06-09-2008, 11:47   #187
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Karadeniz'in doğusunda siyasi başarısından emin bir grup politikacı halkın nabzını tutarken....
Bir köy kahvehanede toplanan kalabalıktan bir yaşlı amca poliikacılara sormuş:
- Uşağum de pakayim baa, siz hiç içki içer misinuz?
- Yok dede, biz içkiyi ağzımıza bile sürmeyiz, günahtır..
- Sigaraniz var midur?
- Dede biz sigaraya karşıyız, her yerlerde yasakladık bile...
- Peki kumarinuz var midur?
- Yok dede, biz olduğumuz sürece memlekette kumar oynanmaz.
- Kari kiz işleriyle araniz nasildur?
- Dede hiç olur mu, o da örf adetlerimize aykırıdır. Sümme haşa.
- Peki ula uşağum, sizin hiç bir masrafinuz yoktur... Neden pu kadar çalaysunuz?
Old 06-09-2008, 22:41   #188
Av.Mürsel SARI

 
Varsayılan

Fıkra ya; Erzuruma tafik ışıkları yeni yapılmuş, ve teyzelerden biri bu kurala aldırmadan geçmiş.Trafik polisi hemen müdahale etmiş -hanım efendi, teyze teyze diye.
-teyze, buyur oğlum.
-nereye gidiyorsun?
-teyze bu soruya kızarak; vışşş herifin zoruna bak, erimden izin alıpem ezem cile cidirim, demiş..
Old 06-09-2008, 22:52   #189
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Bir hristiyan vatandaş ,Ahmet Vefik Paşa'ya camilerde neden tütsü yakmadıklarını sorar.A.Vefik Paşa,hemen cevabını verir:
-Bizim cemaatimiz abdestlidir.Yellenmezler,onun için tütsü yakmaa gerek yoktur.
Old 06-09-2008, 23:12   #190
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Genç bir şair,hayranlık duyduğu Tevfik Fikret'e yazdığı bir mekupta aşırı övgüler düzer.Fikret,mektubu okurken sıkılır ve dayanamayıp şu kısa cevabı yollar:
''Ne senden rüku
Ne benden kıyam
Selamünaleyküm
Aleykümselam''
Old 06-09-2008, 23:26   #191
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Mustafa Reşit Paşa,Kalıca'da şair Nihat Bey ile gezerken;
-''Tuhaf şey.Bir zamandan beri bbende unutma hastalığı başladı.Her şeyi unutuyorum.''
der.Şair Nihat Bey ise ;
-'Bunu bende fark ettim paşam.Hatta din ve imanınızı da Londra da unutmuşsunuz.'der.
Old 07-09-2008, 03:28   #192
üye25667

 
Varsayılan

Halepli Abdürrahim Efendi uzun entarisi ile dolaşır, altına dongiymezmiş..Bir gün Halep çarşısında dolanırken şiddetli bir rüzgâr çıkmış.. Entarihavalanmış..Halepli Abdürrahim Efendi'nin bu halinden herkes rahatsız olmuş.Esnaf kendi arasında homurdanmış, bu uygunsuz durumu Kadı'ya kadarduyurmuşlar..Kadı da Abdürrahim Efendi'yi adaba mugayir davranışlarından dolayı yargılamak üzere mahkemeye çağırmış..Dava görülmeye başlamış..Kadı kimlik tespiti yaparken sormuş:'Evli misin?''Evliyim.. Dört karım, dört de cariyem var..''Kaç çocuğun var?''Dur hele Kadı efendi düşüneyim?'Halepli Abdürrahim Efendi başlamış düşünmeye, düşünürken de parmak hesabıyapmaya..'Birinci karıdan altı çocuk.. İkinciden dört çocuk.. Üçüncüden iki kızımvar ellerinden öper..''On iki etti.. Başka?''Küçük karıdan da üç çocuk.. Cariye kullarından ikişer çocuk daha..'Bizimki sadece sayı söylüyor.. Hesabı Kadı yapıyor..'On dokuz etti.. Başka?''Başka yok Kadı efendi.. Hanımlardan üçü hamile.. Cariye kullarından daikisi yüklü..''Yani beş çocuk daha yolda..''Sayende Kadı efendi..Halep Kadısı bu ifade üzerine biraz düşünmüş.. Uzun, kır sakallarınıkarıştırmış..Karşısında boynu bükük duran Abdürrahim Efendi'ye uzun uzun baktıktansonra 'Yaz kâtip' deyip hükmünü açıklamış..
'Halep'de mukim, Abdülmecit'ten olma Razıya'dan doğma AbdürrahimEfendi'nin don giymeye fırsat bulamadığından beraatine..'
Old 07-09-2008, 15:17   #193
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Celal Sahir,bir toplantıda Atatürk e,büyük bir heyecanla yeni yazdığı şiirini okur.

''Boş boş boş
Sokaklar boş
Meydanlar boş
Dükkanlar boş
Her taraf boş
Ufuk boş
Toprak boş''

Atatürk gülümseyerek sorar:
-Ne o şair!Bu şiiri nüfus sayımı gününde mi yazdın.
Old 07-09-2008, 16:05   #194
Gülümse

 
Varsayılan

Atatürk İstanbul'u ziyarete geldiğinde Zincirlikuyu mezarlığının önünden geçiyormuş... Sıkıntı ile başını sallayıp şehrin ortasında mezarlık mı kurdunuz diye yanındakileri azarlamış...

Daha Mecideköyün köy olduğu, Levent'in olmadığı dönemlerde Atatürk'ün bu değerlendirmesini yanındaki arkadaşları anlayamamış... Bu olaya tanık olan baba dostum gülerek bunu anlatır, "O zamandan burasının şehrin ortası olduğunu görmüştü" derdi...
Old 07-09-2008, 17:33   #195
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Hürriyet Partisi'nin yeni kurulduğu sıralarda,Osman Yüksel Serdengeçti'ye partiyi nasıl bulduğunu sorarlar.O zaman yeni evlenmiş olan Serdengeçti:
-'Vallahi ben şu sıralar hürriyet ile değil,zürriyetle meşgulüm.'der.

(zürriyet=çocuk sahibi olmak)
Old 13-09-2008, 01:36   #196
Gülümse

 
Varsayılan B12

Doktor hastasına B12 vitamini almasını önermiş. Hasta ertesi gün doktoru aramış, doktor bey B12 vitamini bulamadım, eczanede B6 varmış, 2 tane B6 yutsam olur mu demiş.
Old 13-09-2008, 10:57   #197
Gülümse

 
Varsayılan Çok eski bir fıkra...

Adamın birinin yolda lastiği patlamış, inip lastiğini değiştirirken oradan geçen bir araba tüm lastik bijilerinin ortalığa saçılıp kaybolmasına neden olmuş...

Adam elinde lastik ne yapacağını bilmeden kara kara düşünmeye başlamış... Ona pencereden bakan adam seslenmiş... "Diğer lastiklerdeki bujilerden birer tane sök, kaybolanlarının yerine tak. O seni bir lastikçiye kadar götürür"

Adam diğer lastikleden alığı birer ikişer bujiyi yedek lastiğe takmış gitmeden önce penceredeki adama baktığında oranın akıl hastanesi olduğunu görmüş...

"Aaaa burası akıl hastanesi, peki siz?"

Penceredeki adam; "Bende deliyim" demiş...

Adam hayretle lastiği göstererek; "Ama" demiş...

Deli gülmüş...

"Sadece deliyim, senin kadar aptal değilim..."
Old 13-09-2008, 11:01   #198
Gülümse

 
Varsayılan

Kadının gözüne toz kaçmış... Yardımcısı toz bezi getirmiş...
Old 13-09-2008, 11:40   #199
Gülümse

 
Varsayılan Arabanın lastiği...

Güzel hoş giyimli bir sarışın arabasının yanında duruyormuş... Oradan geçen bir araba durup sormuş...

"Yardıma mı ihtiyaçınız var?"

Kız dudaklarını büzmüş ve

"Bilmem ki galiba arabamın lastiği patladı..."

Adam arabadan inmiş ve arabanın lastiğini değiştirip, sarışına telefon numaralarını vermiş...

"Bir daha sizinle, nerede ve ne zaman görüşebiliriz ?"

Kız yine dudaklarını büzmüş...

"Bilmem ki, arabamın lastiği bir daha nerede ne zaman patlar ?"
Old 13-09-2008, 11:48   #200
Gülümse

 
Varsayılan Bu son sarışın fıkrası :)

Stajyer öğretmen olarak işe başlayan sarışın öğretmen pencereden dışarı baktığında neşeyle top oynayan çocukların arasında tek başına duran bir çocuk görmüş...

Hemen bahçeye çıkıp çocuğun yanına gitmiş... Çocuğa iyi olup olmadığını sormuş, çocuk başından savarcasına iyi olduğunu belirtmiş...

Ama öğretmenin içi rahat etmemiş... "Peki burada seninle arkadaşlık etmeme itirazın var mı?" çocuk hayır anlamında başına sallamış...
"Peki tüm arkadaşların burada oynarken sen neden yalnız burada duruyorsun? " demiş...

Çocuk hayretle hocasına dönüp bakmış...

"Çünki ben kaleciyim..." demiş...
Old 19-09-2008, 13:17   #202
tuval2310

 
Varsayılan

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır.
Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir, ama sonra ders yılı başlar.
Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp
bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve
yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine
doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar onları durdurur ve:
'Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi
istiyorum sizden. Ben de sizlerin yasındayken ayni şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 5 YTL vereceğim' der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler.

Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der: 'Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 1 YTL verebilirim.' Cocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye.

Aradan birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları: 'Bakin' der, 'Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 Kuruş verebilirim, tamam mı?',
'Olanaksız bayım' der içlerinden biri, 'Günde 25 kuruş için bu işi yapacağımızı
sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

BİZ İŞİ BIRAKIYORUZ. ..!
Old 20-09-2008, 00:41   #203
Gülümse

 
Varsayılan Akıllı köpek.

Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış.
Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve
belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik
köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparin geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
-Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha varmı?
Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak
dalların arasına saklanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem
olacaktım" diye düşünmüş leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler oldugunu anlatmış.
Leopar kopeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" ,demiş.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
"Şimdi ne yapacağim" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş.
Bunun yerine arkasını leoparın geldigi yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
-Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin
diye gönderdim, hala haber yok!
Old 07-10-2008, 16:15   #204
tuval2310

 
Varsayılan

Kadınların Arkadaşlıkları............
Bir kadin bütün gece eve gelmemiş. Ertesi sabah kocasına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

Adam karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve hiçbiri kadının kendisinde kaldığını onaylamamış.

Erkeklerin Arkadaşlıkları...........


Bir adam bütün gece eve gelmemiş. Ertesi sabah karısına gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.
Kadın kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve arkadaşlardan 5 tanesi kocasının kendinde kaldığını onaylamış , kalan 5 kişi de adamın hala kendisiyle beraber olduğunu iddia etmiş. .

Old 11-10-2008, 03:00   #205
üye18332

 
Neşeli

Yılmaz Özdil'in 11.10.2008 tarihli yazısından altıntıdır.....



Alıntı:

Yer, Moskova.

Kızıl Meydan.

SSCB yıkıldı, yıkılacak...

Gorbaçov tribünde.

Kızıl Ordu ne kadar mahvedici bir güç olduğunu göstermek için, olanca haşmetiyle resmi geçit yapıyor, en önde 2’şer metre boyundaki seçkin askerlerin taburu, rap rap yürüyor. Hemen arkasından, namlularını havaya dikmiş halde, tanklar geliyor. Ve, onların arkasından teknoloji harikası nükleer füzeler... O da ne! Füzelerin arkasından elinde pipo, ince gözlüklü, entel dantel tipler yürüyor... Komutanlar falan telaşlanıyor tabii, "Eyvah" diyorlar, alakasız adamlar resmi geçide sızmış... Gorbaçov, eliyle işaret ederek, "Sakin olun" diyor, "resmi geçide ben soktum onları, telaşlanmayın, onlar bizim ekonomistlerimiz... Yaratabilecekleri hasarı tahmin bile edemezsiniz!"


Old 17-10-2008, 09:28   #206
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Fıkra gibi ama gerçek

Tanrı’ya Dava Açan Adam

Bükreş’te “hile” ve “güvene ihanet” etmekten ötürü Tanrıya dava açan Romanyalı Mircea Pavel (40) davası düştü.
20 yıldır cinayetten ötürü hapis yatan Mircea, Tanrıya o kadar yalvarmasına ve dua etmesine rağmen, kendisini kötülük yapmaktan kurtaramadığı için dava açtı. Davalı taraf kayıtlara şöyle geçti. “Cennete yaşayan ve Romen Ortodoks Kilisesi tarafından temsil edilen Tanrı”

Dava 11 Haziran 2007′de, Tanrının adresine ulaşılamadığı için düştü.

http://www.kolaj.org/2007/07/15/tanriya-dava-acan-adam/ adresinden alıntıdır.
Old 06-11-2008, 11:25   #207
uSaRe01

 
Varsayılan

Bir sarışının para sıkıntısı varmış. Çaresiz, bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş.
Parkta bir çocuğu yakalayıp;
- ''seni kaçırıyorum'' demiş ve bir fidye notu yazmış;
- ''Çocuğunuzu kaçırdım, onu tekrar görmek istiyorsanız, bir kesekağıdına 10 bin dolar koyup oyun
parkının kuzey tarafındaki kayın ağacının kovuğuna bırakın''.
İmza: Bir sarışın.

Sonra da, yazdığı notu bir iğne ile çocuğun sırtına iliştirdikten sonra;
- ''git bu notu anne babana göster'' diyerek çocuğu evine yollamış.
Ertesi gün sarışın parka gidip, ağacın kovuğuna bakmış, gerçekten'de bir kese kağıdı ve içinde de
10 bin dolar var. Bir de not;
- ''Teessüf ederim. Bir sarışın, böyle bir şeyi başka bir sarışının oğluna nasıl yapar?''
Old 07-11-2008, 07:57   #208
myilmazin

 
Varsayılan

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :

-Aranızda müslüman olan var mı ?
korkudan kimse bişey diyemez. Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve
' ben müslümanım' der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki inek sürüsünü
gösterip:
-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.
Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul '
der....
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:
-Aranızda başka müslüman var mı , çabuk yanıma gelsin ? Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ? İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk haçen ' ...
Old 08-11-2008, 20:28   #209
Gülümse

 
Varsayılan

Dursun bulduğu pengueni Temel'e teslim ederken;
- Bunu hayvanat bahçesine götür, der.

Bir müddet sonra Temel'le yolda yanında penguanle dolaştığını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin?
- Hayvanat bahçesine götürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz.
Old 13-11-2008, 09:11   #210
supernatural

 
Neşeli

Dünyada sadece bir çift kalan nadir bir ayı türünün erkeği ölmüş.
Bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır, bu yüzden soyu tükenecek.
Ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.
Kuruldaki bir Türk bilim adamı şöyle demiş: 'Bizim memlekette bir
Hayati abi var, söylemesi ayıptır aynen bu ayıya benziyor, hatta daha
kıllıdır, ondan rica edebiliriz, 100-200 dolarda ödül verirsek bu işi
yapar ve ayıların soyunu kurtarır herhalde' demiş.
Bakmışlar başka çare yok, Hayati abiye gitmişler ve durumun
önemini, yapacağı hizmetin büyüklüğünü anlatmışlar, birde
'Karşılığında 100 dolar söz konusu' demişler.
Hayati abi düşünmüş ve 'Olur ama 3 şartım var.' demiş.
Herkes sevinç ve merakla 'Ne?' diye sormuş...

1. Öpüşmem...
2. Yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız.
3. 100 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm. )))))
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fıkra Gibi Tüketici Şikayetleri Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 26-09-2006 12:31
Fıkra:) buketoz Site Lokali 4 22-03-2004 00:13
Fıkra - Çok Güldüm Batu Han Site Lokali 0 28-02-2003 19:45
Bir De Fıkra Cest la vie Site Lokali 0 24-03-2002 23:26
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08799791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.