Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra takibinde borçlunun borcunu taksitle ödemek istemesi

Yanıt
Old 31-10-2011, 11:12   #1
AVUKAT_551

 
Mesaj icra takibinde borçlunun borcunu taksitle ödemek istemesi

Merhabalar sayın meslektaşlarım,icra dosyalarımın birinde borçlu taraf borcunu taksitle ödemek istiyor.Bir konuda kararsız kaldım 1.si haricen tahsil yoluna gitmek.Haricen tahsilde borçlu açısından hiçbir harç ödemeden icra takibini sonlandırmak mümkünmüdür yada takipten feragat etsek feragat harcı söz konusu olurmu.Bu harcın tahsil harcının yarısı olduğunu biliyorum.Yada söz konusu borcu haricen tahsil ettik takibin sona ermesi için tahsil harcı borçluya aittir diye bir ibraname düzenlesek borçlu bununla icra dairesine başvurup işlemi sonlandırsa zira borçludan tahsil harcını biz alıp yatırsak bize ödemeye yanaşmıyor.2.aklıma takılan konu da şu taksitli ödeme olduğu için borçlunun icra dairesinde taahhüdünü almak.icra dairesinde tahhüt yapılınca parayı icra dairesine mi yatırmak gerekiyor yoksa alacaklı taraf olarak bize teslim etse de olurmu.Daha önce yaptığım takiplerin hemen hemen çoğunda haricen tahsil yoluna gittik,borçluya da yukarıdaki şekilde bir ibraname verdik ve borçlular takibi sonlandırdı ancak bu defa taksitli ödeme olacağından kararsız kaldım.Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 31-10-2011, 11:31   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT_551
Merhabalar sayın meslektaşlarım,icra dosyalarımın birinde borçlu taraf borcunu taksitle ödemek istiyor.Bir konuda kararsız kaldım 1.si haricen tahsil yoluna gitmek.Haricen tahsilde borçlu açısından hiçbir harç ödemeden icra takibini sonlandırmak mümkünmüdür yada takipten feragat etsek feragat harcı söz konusu olurmu.Bu harcın tahsil harcının yarısı olduğunu biliyorum.Yada söz konusu borcu haricen tahsil ettik takibin sona ermesi için tahsil harcı borçluya aittir diye bir ibraname düzenlesek borçlu bununla icra dairesine başvurup işlemi sonlandırsa zira borçludan tahsil harcını biz alıp yatırsak bize ödemeye yanaşmıyor.2.aklıma takılan konu da şu taksitli ödeme olduğu için borçlunun icra dairesinde taahhüdünü almak.icra dairesinde tahhüt yapılınca parayı icra dairesine mi yatırmak gerekiyor yoksa alacaklı taraf olarak bize teslim etse de olurmu.Daha önce yaptığım takiplerin hemen hemen çoğunda haricen tahsil yoluna gittik,borçluya da yukarıdaki şekilde bir ibraname verdik ve borçlular takibi sonlandırdı ancak bu defa taksitli ödeme olacağından kararsız kaldım.Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Üstad borçlu ile, haricen borcun ödenmesi konusunda istediğiniz şekil ve şartta anlaşma yapabilirsiniz. Değişiklik şurada: Ödeme taahhüdünü icra dairesi kanalı ile yaparsanız icra ceza yaptırımını uygulayabilirsiniz. İcra dairesinde taahhüt yapmış olsanız da borcu haricen size ödediğinde borç sonlanacaktır. Borçlu mutlaka icra dairesine ödeyecek diye bir zorunluluk yok.

Diğer taraftan harici tahsil harcı, dosyadan daha önce haciz yapılıp yapılmamasına göre değişir. Feragat ile tahsilat arasında harç bakımından fark yoktur. Harç farklılığı haciz varlığı veya yokluğu ile önem kazanır. Siz borçlunuzdan tahsilat yaptığınızda veya taksit sözleşmesi yaptığınızda tahsil harcı borçluya ait olmak üzere tahsilat yapıldığını ve tahsil harcının alınmadığını makbuzunuza yazınız. Sizin açınızdan problem kalmayacaktır.
Old 31-10-2011, 12:42   #3
avukat48

 
Varsayılan

Taksitlerini ödemek için size getirir teslim ederse ve bu şekilde borç sonlanırsa siz harcını yatırmamak için sadece hacizleri kaldırırsınız ve bir yıl boyunca işlem yapılmadığından dosya takipsizlikten düşer, borçluyada ibraname verirken tahsil harcı hariç beyanını düşersiniz 2- Haricen tahsil edildi diye bir talep yazarak icra müdürlüğüne borçlu ile beraber gidersiniz ve borçlu orda tahsil harcını öder(tahsil harcı haciz varsa 3,96 yoksa 1,98 den hesaplanır.) 3-İcra dairesinde taahhüt alırsanız oraya yatırmak zorunda değilsiniz ancak sonradan taahhüde uymaz ve siz şikayette bulunursanız ve dilekçenizde şu aylara ait taksitleri ödedi derseniz harcını tamamlamak zorunda kalırsınız.
Old 31-10-2011, 12:44   #4
AVUKAT_551

 
Varsayılan

[quote=Av. İbrahim YİĞİT]Üstad borçlu ile, haricen borcun ödenmesi konusunda istediğiniz şekil ve şartta anlaşma yapabilirsiniz. Değişiklik şurada: Ödeme taahhüdünü icra dairesi kanalı ile yaparsanız icra ceza yaptırımını uygulayabilirsiniz. İcra dairesinde taahhüt yapmış olsanız da borcu haricen size ödediğinde borç sonlanacaktır. Borçlu mutlaka icra dairesine ödeyecek diye bir zorunluluk yok.

Diğer taraftan harici tahsil harcı, dosyadan daha önce haciz yapılıp yapılmamasına göre değişir. Feragat ile tahsilat arasında harç bakımından fark yoktur. Harç farklılığı haciz varlığı veya yokluğu ile önem kazanır. Siz borçlunuzdan tahsilat yaptığınızda veya taksit sözleşmesi yaptığınızda tahsil harcı borçluya ait olmak üzere tahsilat yapıldığını ve tahsil harcının alınmadığını makbuzunuza yazınız. Sizin açınızdan problem kalmayacaktır.[/quote


saygıdeğer meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim.Bu dosyamızda takip kesinleşti fakat henüz haciz talep etmedik.İşlemlere başlayacaktık ki borçlu borcunu taksitlendirmek istediğini söyledi.Bende taksit söz konusu olduğundan taahhüt almayı düşünüyorum,sonuçta taksitleri ödememe ihtimali de var.Ancak İİK 111.maddenin 1. ve 2. fıkralarını birlikte değerlendirdiğimizde borçlunun kafi miktar malının haczedilmesi,ilk taksidin peşin alınması ve taksit süresinin 3 ayı geçmemesi gerektiği,taksit miktarının alacağın en az 1/4 ü olması gibi bir sonuç çıkıyor.Buradan en başta haciz olmadan taahhüt alınamayacağı gibi bir sonuç çıkıyor.Birde taksit miktarını arttırıp arttırmama önemli bir nokta zira borç miktarı fazla olunca 3 ayda ödenemeyebilir
Old 31-10-2011, 12:50   #5
avukat48

 
Varsayılan

İİK 111 e göre alırsanınz dediğiniz gibi ama İİK 111 e göre taksitlendirme yapmak zorunda değilsiniz. Size uygun şekilde taksitlendirme yapabilirsiniz.
Old 31-10-2011, 12:53   #6
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT 551

saygıdeğer meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim.Bu dosyamızda takip kesinleşti fakat henüz haciz talep etmedik.İşlemlere başlayacaktık ki borçlu borcunu taksitlendirmek istediğini söyledi.Bende taksit söz konusu olduğundan taahhüt almayı düşünüyorum,sonuçta taksitleri ödememe ihtimali de var.Ancak İİK 111.maddenin 1. ve 2. fıkralarını birlikte değerlendirdiğimizde borçlunun kafi miktar malının haczedilmesi,ilk taksidin peşin alınması ve taksit süresinin 3 ayı geçmemesi gerektiği,taksit miktarının alacağın en az 1/4 ü olması gibi bir sonuç çıkıyor.Buradan en başta haciz olmadan taahhüt alınamayacağı gibi bir sonuç çıkıyor.Birde taksit miktarını arttırıp arttırmama önemli bir nokta zira borç miktarı fazla olunca 3 ayda ödenemeyebilir

Üstadım İİK 111. madde ile ödeme taahhüdünü karıştırmayın.

Bu hüküm gereği borçlu sizin kabulünüze gerek olmaksızın taksitlendirme hakkına sahiptir. Yani borçlunun borca yeter miktarda malını haczederseniz borçlu icra dairesine gidip, 1/4'ünü yatırıyorum, kalanı da 3 taksitte ödeyeceğim dediğinde icra müdürü de sizde birşey yapamazsınız, bu borçlunun yasal hakkıdır ve size bağlı değildir.

Ancak ödeme taahhüdü farklıdır. Siz aranızda kararlaştırdığınız taksit tutarında ve süresinde anlaşırsınız (isterseniz 10 takside bölün veya eşit olmayan taksitler olsun) İcra dairesinde borçlu ile ödeme taahhüdü imzalarsınız. Borçlu bu taahhüdüne uymazsa cezai yaptırımı olur.

Somut olayda siz ödeme taaahhüdü yapın ve tahsil harcını işin içine hiç karıştırmayın. Dosyada haciz de yokmuş. Ohh ne güzel. Borçlu taahhüdüne uyar borcu anlaştığınız zamanda öderse ne ala, ödemeyi bırakırsa haciz talep edeceğiniz zaman icra dairesine gider, ödemelerini gün ve meblağ olarak belirtir, en cüzi harici tahsil harcını yatırır (% 1,92 olsa gerek) haciz talep edersiniz. Kolay gelsin.
Old 31-10-2011, 14:22   #7
alpercelep

 
Varsayılan

Siz borçlunun taahhütünü icra dairesinden alınız.Zaten icra dairesinden taahhüt alırsanız alacak miktarını kalem kalem yazacağınız için harç miktarını da borca eklemiş olacaksınız.Borçlu icra dairesine gelerek kararlaştırılan taksit miktarını öderken harcı da yatırmış olacağından dosya zaten tahsil olmuş olur sizinde başkaca bir işlem yapmanıza veya ibraname vermenize gerek kalmaz.Ama borçlu taksitleri elden öderse zaten tahsil harcını size yatırmış olacağından harcı siz yatırırsınız .İİK 111. madde kafanızı karıştırmasın bu alacağınız taahhütte o maddenin bir önemi yok.Taahhüt alırken usulüne uygun taahhüt metnini kullanın yoksa taahhütü üihlal oluşmaz.İcra hukuk hakimi biraz ince detaylara bakıyor .
Old 31-10-2011, 16:24   #8
limpid

 
Varsayılan

arkadaşların söylediklerine ilave olarak borç miktarının asgari ücretin altında olması durumunda taahhüdü ihlalden ceza çıkmadığını belirtmek isterim. bu nedenledir ki bu rakamın altında olan alacaklarda taahhüdü icrada yapmamanızı öneririm malum taahhüd olduğu için diğer işlemler de duracak
Old 31-10-2011, 16:48   #9
eser_29

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alpercelep
Siz borçlunun taahhütünü icra dairesinden alınız.Zaten icra dairesinden taahhüt alırsanız alacak miktarını kalem kalem yazacağınız için harç miktarını da borca eklemiş olacaksınız.Borçlu icra dairesine gelerek kararlaştırılan taksit miktarını öderken harcı da yatırmış olacağından dosya zaten tahsil olmuş olur sizinde başkaca bir işlem yapmanıza veya ibraname vermenize gerek kalmaz.Ama borçlu taksitleri elden öderse zaten tahsil harcını size yatırmış olacağından harcı siz yatırırsınız .İİK 111. madde kafanızı karıştırmasın bu alacağınız taahhütte o maddenin bir önemi yok.Taahhüt alırken usulüne uygun taahhüt metnini kullanın yoksa taahhütü üihlal oluşmaz.İcra hukuk hakimi biraz ince detaylara bakıyor .

Taahhütte bulunması gereken zorunlu esas unsurlar nelerdir ? Alacak miktarını kalem kalem yazmak şart mıdır ? Taahhüt için kapak hesabı da çıkarmamız gerekir böyle bir durumda. ve ayrıca Taahhüte "tahsil harcı"nı eklemek gerekiyor mu ?
Old 03-11-2011, 11:58   #10
AVUKAT_551

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
Taahhütte bulunması gereken zorunlu esas unsurlar nelerdir ? Alacak miktarını kalem kalem yazmak şart mıdır ? Taahhüt için kapak hesabı da çıkarmamız gerekir böyle bir durumda. ve ayrıca Taahhüte "tahsil harcı"nı eklemek gerekiyor mu ?


bildiğim kadarıyla taahhütte alacak miktarını kalem kalem yazmak şart yoksa taahhüt geçersiz bir taahhüt oluyor.Bununla ilgili yargıtay kararları mevcut.Kapak hesabına gelince bazı icra programlarında kapak hesabına benzer bir hesaplama var,icra takibi hazırlarken kendiliğinden oluşuyor ama yine de takip sonrası işlemiş faizde işin içinde olacağından kapak hesabı gerektiğini düşünüyorum.borcu kalemlere ayırıp yazdığımızda tahsil harcının da taahhütte olması gerektiği kanısındayım.
Old 03-11-2011, 13:06   #11
limpid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
Taahhütte bulunması gereken zorunlu esas unsurlar nelerdir ? Alacak miktarını kalem kalem yazmak şart mıdır ? Taahhüt için kapak hesabı da çıkarmamız gerekir böyle bir durumda. ve ayrıca Taahhüte "tahsil harcı"nı eklemek gerekiyor mu ?
taahhüdün geçerli olabilmesi için o gün itibariyle kapak hesabında bulunması gereken bütün unsurların kalem kalem yazılı olması, ayrıca borçlunun bu borcu kabul ettiğini hatta herhangi bir itirazı olmadığını, ekte sunulan ve taahhütte de detayları yazılı olan hesap cetvelini aldığını içeriğini vs. tamamiyle kabul ettiğini beyan eden kayıtsız şartsız bir taahhüt olması gerekmektedir. bir örneğini bulup ekleyeceğim.
Old 03-11-2011, 21:58   #12
suskun_juliette

 
Varsayılan

Şayet güvenilir bir icra programı kullanıyorsanız, son taksit günündeki borç miktarını hesaplayıp taksitlendirmeyi ona göre yapmanızı öneririm. Taahhüdü İhlal davalarında, işleyecek faiz belirtilmediğinde borçlunun taahhüdüne uymuş olsa bile borcun bu haliyle bitmeyeceği anlaşıldığından beraatine hükmedilmektedir.Taahhüt zaptında bütün alacakların kalem kalem bildirilmesi, borçluyu ödemeye mecbur bırakacak, elinizi güçlendirecek bir unsurdur. Hem borçlunun taksitlendirmesini icra haricinde yaptığınız vakit, taksit miktarlarını tam olarak yatıracağının garantisi yoktur. Ancak icra dairesinde taahhüdünü alınırsa kısmi ödeme yapması halinde de taahhüt ettiği miktarın altındaysa yine mahkumiyet kararı verilebilmektedir.

Saygılarımla...
Old 03-11-2011, 22:09   #13
tiryakim

 
Olumlu tüm ferileri hesapanmadığı için taahhhüdün kabul edilmediğine dair karar

Alıntı:
Yazan limpid
taahhüdün geçerli olabilmesi için o gün itibariyle kapak hesabında bulunması gereken bütün unsurların kalem kalem yazılı olması, ayrıca borçlunun bu borcu kabul ettiğini hatta herhangi bir itirazı olmadığını, ekte sunulan ve taahhütte de detayları yazılı olan hesap cetvelini aldığını içeriğini vs. tamamiyle kabul ettiğini beyan eden kayıtsız şartsız bir taahhüt olması gerekmektedir. bir örneğini bulup ekleyeceğim.

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/871
Karar: 2008/4936
Karar Tarihi: 07.07.2008
TAAHH
ÜDÜ İHLAL SUÇU - BORÇLU SANIĞIN SON TAKSİDİ RAKAMSAL OLARAK GÖSTERMEDEN BAKİYESİNİ TÜM FERİLERİYLE BİRLİKTE ÖDEMEYİ TAAHHÜT ETMİŞ OLMASI - BORCUN VE TAAHHÜDÜN MİKTARININ AÇIK OLARAK SAPTANMAMIŞ OLMASI - SUÇUN UNSURLARININ OLUŞMAMASI
ÖZET: Borçlu sanık son taksidi rakamsal olarak göstermeden bakiyesini tüm ferileriyle birlikte ödemeyi taahhüt etmiştir. 10.11.2006 tarihine kadar oluşacak faizli miktar belirli olmadığından borcun ve taahhüdün miktarının açık olarak saptandığından söz edilmesi mümkün değildir. Taahhüdü ihlal eylemi unsurları ile oluşmamıştır. İtirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
(2004 S. K. m. 340) (5271 S. K. m. 309) (YCGK 20.02.2001 T. 2001/8-19 E. 2001/26 K.)
Dava: Taahh
üdü ihlal eyleminden borçlu Baki'nin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 1 ay hapsen tazyik cezası ile cezalandırılmasına dair İslahiye İcra Mahkemesi'nin 12/01/2007 tarihli ve 2006/226 Esas, 2007/7 Karar sayılı kararına karşı yapılan vaki itirazın reddine ilişkin mercii Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 14/05/2007 tarihli ve 2007/394 Değişik îş sayılı kararı ile, adı geçen sanığın aynı eylem nedeniyle tekrar cezalandırılmasına yönelik, aynı mahkemenin 12/01/2007 tarihli ve 2006/225-6 sayılı kararına karşı yapılan vaki itirazın reddine ilişkin, Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 14/05/2007 tarihli ve 2007/388 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
1- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/394 Değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; alacaklı ile borçlunun anlaşması suretiyle oluşan ödeme taahhüdünde borçlu tarafından ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak açıkça gösterilmesi ve tarafların bu miktar üzerinden icap ve kabulde bulunmaları gerektiği ve taahhütte bulunulduğu esnada, işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin belirlenmesi gerektiği hususları gözetilmeksizin, geçerli bir taahhüdün şartları oluşmadığı halde sanığın 1 ay hapsen tazyik cezası ile cezalandırılmasında,
2- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/388 Değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Akçaabat 1. İcra Müdürlüğü'nün 07/06/2007 tarihli ve 2006/64 talimat sayılı haciz tutanağında borçlu Baki'nin borcunu 10/07/2007, 10/08/2007, 10/09/2007, 10/10/2007 ve 10/11/2007 tarihlerinde ödeyeceğine dair taahhütte bulunup söz konusu taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine adı geçenin 10/07/2007 tarihindeki taahhüt ettiği ilk taksidi ödememesi nedeniyle sanık hakkında taahhüdü ihlal suçundan islahiye icra Ceza Mahkemesi'nce 12/01/2007 tarihli ve 2006/226 Esas, 2007/7 Karar sayılı karar verildiği halde, 10/08/2007 tarihli ikinci taksidin ödenmemesi nedeniyle adı geçen sanık hakkında aynı suçtan 12/01/2007 tarihli ve 2006/225-6 sayılı ayrı bir mahkumiyet kararı verildiği, ilk taksidin ödenmemesiyle taahhüdü ihlal suçunun bir defa oluştuğu ve sonraki taksitlerin ödenmemesinin ayrı bir suç oluşturmadığı gözetilmeksizin sanığın aynı taahhüdün taksitlerini ödemediği gerekçesiyle yeniden cezalandırılmasında, isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 06.11.2007 gün ve 2007/56169 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen,Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 05.12.2007 tarihli ve K.Y.B: 2007/250892 sayılı tebliğneme ile talep edilmiş olmakla,
Gereği görüşüldü:
Dosya kapsamına göre,
1- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/394 müteferrik sayılı kararına yönelik bozma talebi hakkında yapılan inceleme sonucunda; borçlu hakkında yapılan takip sırasında 07.06.2006 tarihinde icra memuru huzurunda alacaklı vekilinin kabulüyle düzenlenen taahhüt tutanağında toplam borç miktarının bütün ferileriyle birlikte hesaplanıp gösterilmediği, borcun taksitler halinde Ödenmesi taahhüt edilmiş iken, son taksit tarihi olan 10.11.2006 tarihinde ödenecek miktar gösterilmeyerek <....bakiye kalan borcumu fer'ileriyle birlikte 10.11.2006 tarihinde ödeyeceğimi taahhüt ediyorum> şeklinde taahhütte bulunduğu dikkate alındığında 10.11.2006 tarihinde ödenecek miktar net olarak belirli değildir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.02.2001 tarih, 2001/8-19 Esas ve 2001/26 Karar sayılı kararında, taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiç bir kuşkuya yer vermeksizin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai sorumluluk doğmayacağı belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki taahhütnamenin incelenmesinden de görüleceği üzere borçlu sanık 10.11.2006 tarihinde yapacağı son taksidi rakamsal olarak göstermeden bakiyesini tüm ferileriyle birlikte, ödemeyi taahhüt etmiştir. 10.11.2006 tarihine kadar oluşacak faizli miktar belirli olmadığından borcun ve taahhüdün miktarının açık olarak saptandığından söz edilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca taahhüdü ihlal eylemi de unsurları ile oluşmamıştır. İtirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
2- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/388 müteferrik sayılı kararına yönelik bozma istemi konusunda yapılan inceleme sonucunda;
Taahhüdü ihlal eylemi 2004 sayılı İİK'nun 340. maddesinde; <111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis ile cezalandırılır> şeklinde düzenlenmiş iken 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 Sayılı Yasanın11. maddesi ile değişik 340. maddesinde <111 'inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez> şeklinde ifade ile kaleme alınmıştır. 01.06.2005 tarihinden önce işlenen taahhüdü ihlal eyleminde aynı suçtan dolayı bir kez cezalandırılabilecek iken, 5358 Sayılı Yasanın 11. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra her bir borç taksidini ödememesi halinde yeniden yargılanabilecek, ancak anılan maddenin son cümlesinden de anlaşılacağı üzere, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemeyecektir. Hal böyle olunca tebliğnamenin 2 numaralı bendinde ileri sürülen kanun yararına bozma istemine katılmak mümkün görülmemiş ise de; (1) nolu kanun yararına bozma talebi doğrultusunda taahhütname geçersiz kabul edildiğinden bu kararı da bu yönüyle etkileyeceğinin düşünülmesi gerekmektedir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname farklı gerekçelerle yerinde görülmekle;
1- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.05.2007 tarih ve 2007/394 müteferrik sayılı kararının BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/ 4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Borçlu Baki'nin taahhüdü ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki cezanın çektirilmemesine,
2- Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.05.2007 tarih ve 2007/388 müteferrik sayılı kararının BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/ 4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Borçlu Baki'nin taahhüdü ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki cezanın çektirilmemesine,
Dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 03-11-2011, 22:10   #14
tiryakim

 
Varsayılan

Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Old 04-11-2011, 12:14   #15
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Bütün yazılanlara katılmakla birlikte, son taahhüdün de rakamsal olarak belirtilmesinin şart olduğunu vurgulamak isterim. Hazırlıksız olduğumuz zamanlarda ya da son taksit tarihinin çok ileri bir tarih olması hallerinde işleyecek faizi de göz önünde tutarak kısaca bakiyenin şu tarihte ödenmesi diye zapta geçirildiğinde taahhüdün yasal koşulları oluşmadığından beraat kararı çıkmaktadır. Bu sebeple de son taksit tarihi göz önüne alınarak dosya hesabının çıkarılması uygun olacaktır.

Ayrıca resmi taahhüt alındığında dosya miktarının asgari ücretin altında olup olmadığı da önem arz etmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eskİ MalİĞİn Ve Kİracisinin Elektrİk Borcunu Ödemek Zorunda Kalan Malİk SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 14-11-2016 12:07
İcra Tebligatı yapılmadan borçlunun borcunu ödemek istemesi ESİN Meslektaşların Soruları 3 27-05-2010 11:25
Borçlunun vekilin yaptığı taksitle ödeme anlaşmasına uymayan borçlu ve İİK mad. 340 hakkaniyet_ Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 2 29-11-2009 19:37
Dosya borcunu ödemek amacıyla verilen çek hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 3 13-05-2009 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03726506 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.