miras taksim sözleşmesinin iptali

Arkadaşlar:

mirasçılar bir araya gelip miras taksim sözleşmesi imzalıyor. Bir kısım taşınmaz X'e diğer kısım Y'ye kalıyor.

Taşınmazlar paylaşılıyor. Fakat daha sonra X kendisine bırakılan taşınmazın diğer taşınmaza göre çok daha düşük bedelli olduğunu, bu hususta hataya düştüğünü iddia ederek;

miras taksim sözleşmesinin iptalini ve taşınmaz değerleri arasında kalan farkın Y'den tahsilini isyitor.

Bu davada X, taksim sözleşmesinin iptali talebini atiye terk ediyor. Sadece değerler arasındaki farkın Y'den tahsili talebi bakımından davaya devam edeceğim diyor.

Soru şu:
1. Miras taksim sözleşmesinin iptali talebi olmadan diğer talep olan tazminatın tahsili tek başına istenebilir mi?

2. Dava başında bir yandan miras sözleşmesinin iptali, bir yandan da tazminat talebi aynı anda ileri sürülebilir mi?

Değerli cevaplarınıza şimdiden teşekkürler...

Alıntı: Yazan Av.Bülent Özkan Arkadaşlar: mirasçılar bir araya gelip miras taksim sözleşmesi imzalıyor. Bir kısım taşınmaz X'e diğer kısım Y'ye kalıyor. Taşınmazlar paylaşılıyor. Fakat daha sonra X kendisine bırakılan taşınmazın diğer taşınmaza göre çok daha düşük bedelli olduğunu, bu hususta hataya düştüğünü iddia ederek; miras taksim sözleşmesinin iptalini ve taşınmaz değerleri arasında kalan farkın Y'den tahsilini isyitor. Bu davada X, taksim sözleşmesinin iptali talebini atiye terk ediyor. Sadece değerler arasındaki farkın Y'den tahsili talebi bakımından davaya devam edeceğim diyor. Soru şu: 1. Miras taksim sözleşmesinin iptali talebi olmadan diğer talep olan tazminatın tahsili tek başına istenebilir mi? 2. Dava başında bir yandan miras sözleşmesinin iptali, bir yandan da tazminat talebi aynı anda ileri sürülebilir mi? Değerli cevaplarınıza şimdiden teşekkürler...

Miras taksim sözleşmesinde taksimin eşit miktarlarda ve eşit bedelle yapılması zorunlu olmadığına göre sözleşmenin iptalini de bedeller arasındaki farkı da giderilmesini isteyemezsiniz, diye düşünüyorum.

Yargıtay 14.Hukuk 2008-1037 E ve 1731 K sayılı kararında
Paylaşma sözleşmesi yapılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 676. maddesi hükmünce de, bütün mirasçıları bağlayacak olan paylaşma sözleşmelerinde paylaşmanın eşit miktarla yapılacağına değinen amir bir hüküm yoktur. Hal böyle olunca, davacının paylaşmanın miktar eşitliği ilkesine aykırı yapıldığı iddiası dinlenemez, demektedir.

Alıntı: Yazan av.kadirpolat Miras taksim sözleşmesinde taksimin eşit miktarlarda ve eşit bedelle yapılması zorunlu olmadığına göre sözleşmenin iptalini de bedeller arasındaki farkı da giderilmesini isteyemezsiniz, diye düşünüyorum. Yargıtay 14.Hukuk 2008-1037 E ve 1731 K sayılı kararında Paylaşma sözleşmesi yapılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 676. maddesi hükmünce de, bütün mirasçıları bağlayacak olan paylaşma sözleşmelerinde paylaşmanın eşit miktarla yapılacağına değinen amir bir hüküm yoktur. Hal böyle olunca, davacının paylaşmanın miktar eşitliği ilkesine aykırı yapıldığı iddiası dinlenemez, demektedir.

Kadir Bey; Teşekkürler...

Meselenin bahsettiğiniz boyutu da var. Fakat bzim esas ihtiyaç duyduğumuz; sözleşmenin iptali ve tazminat taleplerinin birlikteliği veya ayrı ayrı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında bir Yargıtay uygulamasıdır. Yukarıdaki soruları tam karşılar şekilde başka kaynaklar da var ise o da işimizi görecektir.

Saygı ve selamla...

Alıntı: Yazan Av.Bülent Özkan Kadir Bey; Teşekkürler... Meselenin bahsettiğiniz boyutu da var. Fakat bzim esas ihtiyaç duyduğumuz; sözleşmenin iptali ve tazminat taleplerinin birlikteliği veya ayrı ayrı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında bir Yargıtay uygulamasıdır. Yukarıdaki soruları tam karşılar şekilde başka kaynaklar da var ise o da işimizi görecektir. Saygı ve selamla...

Sayın meslektaşım,

Yapıaln bir sözleşmede elbetteki "hata"ya dayalı sözleşmenin feshi çihetine gidilebilir. Bu anlamda BKnunda da bu konuda özel düzenlemeler var.

Ancak ispat unsuru açısından zorluk olacağını düşünüyorum.

Sorularınızın birisinde, sözleşme iptali istenmeden tazminat istenebilir mi, demişsiniz. Bir hak kaybının ille de temelden çürütülmesine gerek yok ise, zararın tazmini isteminde bulunabilirsiniz. Örneğin, Bir müteahhit, taşerona yaptırdığın işin sonunda eksiklik yada kalitesiz yapı oluştuğunu tespit etmiş ise bu durumda sözleşmenin feshine gitmek pire için yorgan yapmak olarak algılanabilecektir ki, bu durum TMK 2 çercevesinde herkes hakkını kullanırken iyiniyet kurallarına göre hareket etmek zorundadır anlayışına aykırılık teşkil edecektir.

İkinci sorunuzda ise, hem iptal hem de tazminat talebinde bulunmanız ancak TERDİTLİ talep halinde mümkün olacaktır, diye düşünüyorum. Örneğin hem taşkın inşaatın yıkılmasını hem de tecavüz edilen arazinizin mülkiyet değerini talep etmeniz mümkün değildir.