Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Zamanaşimina Uğramiş Nafaka Takibinde Icra Müdürünün Takdir Yetkisi???

Yanıt
Old 10-07-2020, 09:49   #1
av.eylemm

 
Varsayılan Zamanaşimina Uğramiş Nafaka Takibinde Icra Müdürünün Takdir Yetkisi???

Herkese merhaba,
bundan 12 yıl önce verilmiş bir boşanma ve iştirak nafakası kararı var müvekkil birtakım sebeplerden dolayı bu zamana kadar kararı icraya koyamamış. Bildiğiniz gibi nafaka ilamlarında takipten itibaren geriye dönük 10 yıldan fazla süreli nafaka alacağı zamanaşımına uğruyor. Ben yine de 12 yıllık birikmiş nafakanın tamamını ilamlı olarak icraya koydum. Sizlere sorum şu: İcra müdürü nafakanın ilk 2 yıllık kısmı zamanaşımına uğradı diye talebimi reddedebilir mi ? Borçlu itiraz ederse bu değerlendirmeyi ancak icra hukuk hakimi yapar icra müdürü resen zamanaşımını inceleyebilir mi? Böyle bir yetkisi var mı? Teşekkürler, iyi çalışmalar.
Old 10-07-2020, 10:07   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Zamanaşımını icra müdürünün re'sen inceleyemeyeceğini bu yetkinin icra hukuk mahkemesinde olduğunu düşünüyorum.



Alıntı:
İCRA MAHKEMESİNİN KARARİYLE TAKİBİN TALİK VEYA İPTALİ:
(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/42 md.)

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır.





Alıntı:
İLAMIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI:
MADDE 33/a.

(Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.)

İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.

Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.

İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:1998/12-763
K:1998/797
T:04.11.1998

Taraflar arasındaki "icranın geri bırakılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik İcra Tetkik Mercii Hâkimliği'nce davanın reddine dair verilen 1.5.1997 gün ve 1996/517 E- 157 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 20.10.1997 gün ve 1997/9963-10999 sayılı ilamı ile ( ...Takibin kesinleşmesinden sonra İİK'nun 71/son maddesi doğrultusunda ileri sürülen borcun zamanaşımına uğradığı itirazı anılan maddenin göndermede bulunduğu 33/a maddesi itirazı belirli bir süreye bağlamadığından somut olaydaki itiraz da dairemizin süreklilik arzeden uygulamalarına göre süreye tabi değildir. Mercice borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2 ve 33/a maddesine dayanılarak açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir.
Tetkik mercii isteği, borçlunun son muameleyi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde başvurmadığı gerekçesiyle süre yonünden reddetmiştir.
Özel daire, bu tür isteklerin süreye tabi olmadığı, borçlunun zamanaşımı itirazının incelemesi gerektiği noktasından hükmün bozulmasına karar vermiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmakta, 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanasımının vaki olmadıgını ispat sadedinde ve 7 gun icinde umumı mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" sözlerine yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Gerçektede İcra ve İflas kanunda süreler ayrıntısıyla tadadi olarak düzenlendiği halde sözü edilen süre yönünden bir hüküm mevcut değildir. Yine 71. maddede yollamada bulunulan 33/a maddede borçlu için herhangi bir başvuru süresi de yer almamaktadır. İkinci fıkradaki 7 günlük süre ise kesinleşen icranın geri bırakılması kararlarına karşı alacaklının genel mahkemelerde dava açabilmesi için getirilmiştir. Ayrıca, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteği, icra müdürünün re'sen nazara alacağı bir husus olmadığı için, şikâyet olarak da kabul edilemez. O nedenle kanunun 16. maddesindeki 7 günlük şikâyet süresinin de olayda uygulanmasına olanak yoktur. Diğer taraftan, aynı kanunun 33. maddesindeki 7 günlük sürenin de 71. maddede bu maddeye atıf olmadıgı icın 71. madde yonünden uygulanması da düsünulemez.
Esasen kanunun öngörmediği bir hak düşürücü sürenin yorum yoluyla var kabul edilmesi hak arama özgürlüğüne aykırı düşer ( Anayasa madde 36 ).
Alacaklıların diğer takip yollarına nazaran daha ayrıcalıklı tuttuğu ilamlı icrada dahi takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşamına dayanan icranın geri bırakılması istemleri her zaman ( İİK'nun 33/II ) yapılabileceğine göre, ilamsız takiplerde de evleviyetle her zaman yapılabileceğinin kabulü gerekir. Şu durum karşısında merciin, davacının talebini, son işlemi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapmadığı gerekçesiyle, reddetmesi yukarıda açıklanan hususlar karşısında doğru değildir. Borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle; Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 4.11.1998 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ZamanaŞimina UĞramiŞ Çek hukukcu03 Meslektaşların Soruları 1 21-03-2013 13:34
icra müdürünün takdir yetkisi? mustafa_1977 Meslektaşların Soruları 5 10-10-2010 21:47
tehiri icrada icra müdürünün mehil vesikası vermesinde takdir yetkisi mevcut mudur emelakd Meslektaşların Soruları 8 12-10-2009 15:27
Aciz belgesi talebinde icra müdürünün takdir hakkı var mı? av.alpay yıldız Meslektaşların Soruları 24 22-04-2009 17:14
ZamanaŞimina UĞramiŞ Senette Faİz.acİll Karar Gerekmekte avukat1980 Meslektaşların Soruları 2 23-02-2009 09:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05449295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.