Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Askerliğe 1 ay kala çürük raporu düzenlemek

Yanıt
Old 02-01-2012, 16:26   #1
Güldal

 
Varsayılan Askerliğe 1 ay kala çürük raporu düzenlemek

Sayın Meslektaşlarım
Müvekkilim askerliğine devam ederken karın sağ yan taraftan yakınması olması sebebi ile hastaneye kaldırılıyor çekilen röntgen sonucu müvekkilin bir böbreğinin olmadığı gözlemleniyor.Yasaya göre askere gideceklerin iç muayene konrtrolü yapılmalı buna uyulmamış ve müvekkilim uzun dönem askerlik yapmış.Bir ay kala bu raporun verilmesi kendisini oldukça etkilemiş nişanlısı kendisinden ayrılmış vs.
Maddi ve manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum
Bu davada zaman aşımı süresi ne kadardır?
Milli savunma Bakanlığına dava açmadan direk AYİM'de dava açılması sorun olur mu?İdareye başvuru şartı aranır mı?
Manevi tazminat yönünden nasıl bir miktar önerirsiniz?
Saygılar...
Old 02-01-2012, 22:08   #2
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Çürük raporu verildiğine göre böbreğin olmaması askerliğe engelmiş demek ki... Fakat sorudan anlayamadığım bir şey var: Müvekkiliniz yapmaması gereken askerliği yaptığı için mi tazminat istiyor yoksa çürüğe ayrıldığı için mi? (kendisini oldukça etkilemiş, nişanlısı ayrılmış)
Ayrıca "MSB'ye dava açmadan direk AYİM'de dava" yı anlamadım. Zaten davayı AYİM'de ve MSB aleyhine açacaksınız. (Tabii başvurudan sonra)
Old 02-01-2012, 23:08   #3
avukat recep köse

 
Varsayılan "askerliğe elverişli değildir" kararlı rapor

Sevgili meslekdaşlarım,
Kullanılmakta olan "çürük raporu" tabirinin pek nazik bir tabir olmadığını ve hatta yanlış bir tabir olduğunu düşünüyorum. Bu nevi raporlar bir insan hakkında düzenlendiğinden, "çürük" tabirinin insanlar hakkında kullanılmasının pek nazik olmayacağı; bunun yerine, "askerliğe elverişli değildir" kararlı rapor, askerliğe elverişsizlik raporu vs gibi terimlerin daha doğru ve yakışıklı olacağı, hukuk terminolojisine de uygun düşeceği kanaatindeyim.
Old 02-01-2012, 23:31   #4
avukat recep köse

 
Varsayılan askerliğe elverişsizlikten terhis edilme

Normal süresinde terhis edilmesine 1 ay kala, sağlık sebebiyle terhis edilen askerlik yükümlüleri bakımından çok enteresan bir konu.
Bir yükümlünün “ neden beni terhisime 1 ay kala vatan hizmetimi tamamlamaktan mahrum ettiniz? 14 aydır askerliğe elverişliydim, 1 ay kala mı elverişsiz oldum? ”; başka bir yükümlünün ise “ madem ki askerliğe elverişli değildim, neden beni aylarca silah altında tuttunuz?” diyerek müracaat edebileceği bir konu.
Old 03-01-2012, 09:36   #5
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Recep Köse'nin terimler konusundaki uyarısını çok yerinde buluyorum. Kendi adıma bundan sonra daha dikkatli davranacağımı söyleyebilirim. Son mesajında ifade ettiği iki ayrı mağduriyetten hangisi için dava açmak istediğini soru sahibine ben de sormuştum.
Old 03-01-2012, 11:47   #6
Güldal

 
Varsayılan

Sn Recep KÖSE
Uyarınız için teşekkür ederim son derece doğru bir düzeltme oldu.Bu uyarının anlamsız kalmamaması için konuyu düzelymedim.
Sn Evran KIRMIZI
MSB'ye başvurmadan doğrudan AYİM'de dava açma yönteminden bahsetmek istemiştim yanlış yazmışım(aceleciliğin azizliği)
Son olarak hangi sebebe dayanmanın daha doğru olacağını bilemiyorum.Müvekkil her iki sebepten dolayı kızgın hangisi daha yerinde olur açıkçası kararsızım.Ama şunu ifade etmek gerekir ki askerliğe elverşsizse eğer neden elverişsiz dediniz diye bir dava dayanağının olamaycağından askerliğe elverişsiz olmasına rağmen aylarca askerlik yapması nedeni ile bu sürelerde mahrum kaldığı kazanç maddi tazminat,sağlık durumundan dolayı fazla yıpranma ve bir ay kala elverişsiz raporu vererek psikolojik travma nedeni ile manevi tazminat talep etmeyi düşünüyorum.
Başvuru usulü ve zamanaşımı yönünden de görüşlerinizi bekliyorum
Saygılar
Old 03-01-2012, 12:08   #7
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Bence de askerlik yapmış olması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi kayıplar için dava açmak daha doğru. Müvekkilinizin askerlik öncesi yaptığı iş ve elde ettiği gelir düzeyine göre maddi tazminat, takdiri bir manevi tazminat miktarı belirleyip "askerliğe elverişsiz raporu"nun kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde MSB'den ihtarname ile talep edin. Cevaptan veya zımni ret süresinden sonra 60 gün içinde de AYİM'de dava açın. Başvuru olmadan dava açamazsınız. İdari yargıda fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamıyor. Bu neden tazminat miktarları yönünden hem titiz davranın hem de müvekkilinizin yazılı beyanını alın.
Old 03-01-2012, 12:14   #9
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

İYUK 13'te bir yıllık bir süre de var. Bu süre kaçmamışsa yine ihtar gönderilip dava edilebilir. Denemeye değer.
Old 03-01-2012, 12:50   #10
Av. Engin EKİCİ

 
Dikkat

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. ve 3. maddelerine göre somut olayda Milli Savunma Bakanlığı aleyhinde açılacak davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Old 03-01-2012, 13:43   #11
Güldal

 
Varsayılan

Sn Engin EKİNCİ
AYİM HUMK'un istisnası değil midir?
"Aksine düzenleme bulunmadıkça" cümlesi özellikle düşündürücü.Zamanaşımı yönünden düşünceniz nedir?
Teşekkürler
Old 03-01-2012, 16:05   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sn Engin EKİNCİ
AYİM HUMK'un istisnası değil midir?
"Aksine düzenleme bulunmadıkça" cümlesi özellikle düşündürücü.Zamanaşımı yönünden düşünceniz nedir?
Teşekkürler
Sayın Güldal;

Sonraki kanun/önceki kanun ayırımında, genel nitelikteki HMK, özel nitelikteki AYİMK'na rağmen geçerli olacaktır. HMK 2. madde/son fıkraya göre aksine bir düzenleme mevcut değildir. Kanun koyucunun iradesine de bakmak gerekir ki askeri mahkemelerin görev ve yetkilerini kısıtlama ve sivil mahkemelerde hak aramanın yolunu açma eğiliminin hakim olduğu da genel temayülden anlaşılmaktadır.

Hak düşürücü süre yönünden halihazırda idari yargıya başvuruda söz konusu olan 60 günlük sürenin asliye hukuk mahkemesine yapılacak başvuruda geçerlilik arz edip etmeyeceğine ilişkin tartışmalar bulunmakla birlikte kanaatimce asliye hukuk mahkemesinde bu süre geçerli olmayacaktır, olmamalıdır.

Saygılarımla..
Old 03-01-2012, 16:49   #13
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan İdari yargıda ısrar ediyorum

Asliye hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.


Ölüm veya vücut bütünlüğünün yitirilmesinden doğan zararların tazmini davalarında görev
MADDE 3- (1) Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında kalan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu hüküm uygulanır. 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri saklıdır.
-------------------------------------

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin ve Organlarının Görevleri

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri:

Madde 20 - (Değişik: 25/12/1981 - 2568/1 md.)
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.
Bu Kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır.

İdari davalar ve yargı yetkisinin sınırı:
Madde 21 - (Değişik: 25/12/1981 - 2568/1 md.)
20 nci maddede belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal davaları, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davaları, doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenir ve karara bağlanır.
İdari yargı yetkisi, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yerindelik denetimi yapılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlıyacak tarzda kullanılamaz ve idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.*
---------------------------------------


Sayın Ekiciye katılamıyorum. HMK.2 genel bir düzenleme yapmış, fakat diğer kanunlardaki istisnaları korumuştur. Dolayısıyla aksine bir düzenleme bulunan AYİM Kanunu gereğince görev, Askeri Hastane işlemi ve askerlikle ilgisi nedeniyle AYİM'e aittir. Aksi takdirde idari yargıdaki tam yargı davalarının ortadan kalkması ve tüm bu davalara Asliye Hukuk'ta bakılması gerekir.
HMK.3'e ise bu dava girmez. Her ne kadar dava vücut bütünlüğü ile ilgili görünse de; davacı askerliğe elverişsiz olmasına rağmen verilen yanlış raporla askerlik yapmış olması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemektedir. Davacının vücut bütünlüğü dava konusu eylem ve işlem ile yitirilmiş değildir.
Old 03-01-2012, 17:47   #14
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Asliye hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.


Ölüm veya vücut bütünlüğünün yitirilmesinden doğan zararların tazmini davalarında görev
MADDE 3- (1) Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında kalan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu hüküm uygulanır. 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri saklıdır.
-------------------------------------

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin ve Organlarının Görevleri

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri:

Madde 20 - (Değişik: 25/12/1981 - 2568/1 md.)
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.
Bu Kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır.

İdari davalar ve yargı yetkisinin sınırı:
Madde 21 - (Değişik: 25/12/1981 - 2568/1 md.)
20 nci maddede belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal davaları, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davaları, doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenir ve karara bağlanır.
İdari yargı yetkisi, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yerindelik denetimi yapılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlıyacak tarzda kullanılamaz ve idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.*
---------------------------------------


Sayın Ekiciye katılamıyorum. HMK.2 genel bir düzenleme yapmış, fakat diğer kanunlardaki istisnaları korumuştur. Dolayısıyla aksine bir düzenleme bulunan AYİM Kanunu gereğince görev, Askeri Hastane işlemi ve askerlikle ilgisi nedeniyle AYİM'e aittir. Aksi takdirde idari yargıdaki tam yargı davalarının ortadan kalkması ve tüm bu davalara Asliye Hukuk'ta bakılması gerekir.
HMK.3'e ise bu dava girmez. Her ne kadar dava vücut bütünlüğü ile ilgili görünse de; davacı askerliğe elverişsiz olmasına rağmen verilen yanlış raporla askerlik yapmış olması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemektedir. Davacının vücut bütünlüğü dava konusu eylem ve işlem ile yitirilmiş değildir.
Sayın Av.Evran KIRMIZI;

"Aksine düzenleme bulunmadıkça" şeklindeki ifadeye bir önceki mesajımda atıfta bulunmuştum. Ancak vücut bütünlüğünü ilgilendirdiği kanaatindeyim. Mevcut sağlık sorununun artarak devamına ve dolayısıyla vücut bütünlüğüne etki edebilecek şekilde (halihazırda uzman hekimlerin katılımıyla yapılacak inceleme sonucunda vücut bütünlüğünün yitirilip yitirilmediği ortaya çıkaracaktır) uzun dönem askerlik yapılmış olması nedeniyle HMK 3. madde kapsamında değerlendirilebileceği kanaatindeyim.
Old 03-01-2012, 21:01   #15
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Bu olayda askerliğe elverişsiz bir kimseye elverişli raporu verilerek askere alınma nedeniyle hatalı bir idari işlem vardır. Bu işlem nedeniyle kişi gereksiz yere askerlik yapmış, işinden kalmıştır. Bundan dolayı oluşan zarar bir tam yargı davası ile tazmin edilebilir. Dava konusu zararın işleme bağlı bir zarar olması nedeniyle HMK.3 kapsamında görülemez. Bu dava AYİM.de açılmalıdır, kanaatindeyim.
Old 04-01-2012, 09:09   #16
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan d-karaca
Bu olayda askerliğe elverişsiz bir kimseye elverişli raporu verilerek askere alınma nedeniyle hatalı bir idari işlem vardır. Bu işlem nedeniyle kişi gereksiz yere askerlik yapmış, işinden kalmıştır. Bundan dolayı oluşan zarar bir tam yargı davası ile tazmin edilebilir. Dava konusu zararın işleme bağlı bir zarar olması nedeniyle HMK.3 kapsamında görülemez. Bu dava AYİM.de açılmalıdır, kanaatindeyim.
HMK 3. maddede, "Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine... bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar..." denmek suretiyle, idarenin askere alma işlemi vücut bütünlüğünün kısmen ya da tamamen (somut durumda kısmen olması ihtimali mevcut) yitirilmesine yol açmışsa, diğer bir ifadeyle böbreğinin ya da bağlantılı başka organlarının çalışması/işleyişinde ciddi sorunlar ortaya çıkmış ve bu durum vücut bütünlüğünde bir kayba yol açmış ise asliye hukuk mahkemesinin görevli olması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla..
Old 04-01-2012, 11:30   #17
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Sayın Ekici'nin vücut bütünlüğüyle ilgili görüşüne ek olarak, katkıda bulunmak amacıyla...

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 1998/7006 E. , 1998/7419 K. Sayılı ve 05.11.1998 tarihli kararı özetle “Davacının vücut bütünlüğünün zarara uğradığı, sağlam insana göre maluliyet oranı olmasa bile üzüntü ve elem duyduğu, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun da cismani zarar kavramına dahil bulunduğu söz götürmez olduğundan ve manevi tazminat koşullarının da oluşmuş olmasından dolayı manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.” demektedir. (Kaynak: Corpus)
Old 04-01-2012, 13:01   #18
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Söz konusu olayda "hatalı askere alma işlemi" ile "böbreğin kaybı" arasında bir illiyet bağı olmadığı açık. Burada zarar; hukuka aykırı ve gereksiz olarak askerlik yapmaktan kaynaklanan kazanç kaybı. Böbreğin kaybından doğan vücut fonksiyon kaybı değil. Bence bu nedenle HMK.3 kapsamına girmez, kanaatindeyim.
Old 04-01-2012, 13:15   #19
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Söz konusu olayda "hatalı askere alma işlemi" ile "böbreğin kaybı" arasında bir illiyet bağı olmadığı açık. Burada zarar; hukuka aykırı ve gereksiz olarak askerlik yapmaktan kaynaklanan kazanç kaybı. Böbreğin kaybından doğan vücut fonksiyon kaybı değil. Bence bu nedenle HMK.3 kapsamına girmez, kanaatindeyim.
Sayın d-karaca;

Sayın Güldal'a ait 6 numaralı mesajı incelediğimizde, tazminat talebinde bulunma nedeninin askerlik görevi nedeniyle mahrum kalınan kazançla sınırlı olmadığı ve sağlık durumunda meydana gelen olumsuz durumun da talepte bulunma noktasında rol oynadığını görüyoruz. Daha önce değindiğim gibi vücut bütünlüğünün yitirilmesinin söz konusu olup olmadığı uzmanlar hekimler tarafından yapılacak inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır.

Saygılarımla..
Old 10-01-2012, 12:25   #20
Güldal

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım
Katkılarınız için teşekkür ederim
Müvekkilin askerliğe elverişsizlik nedeniyle terhis tarihi mart 2010 zamanaşımı yönünden hangi zamanaşımına tabi bilemiyorum
Old 10-01-2012, 12:31   #21
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Güldal
Sayın Meslektaşlarım
Katkılarınız için teşekkür ederim
Müvekkilin askerliğe elverişsizlik nedeniyle terhis tarihi mart 2010 zamanaşımı yönünden hangi zamanaşımına tabi bilemiyorum
BK. 60'a göre 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olup, 1 yıllık süre vücut bütünlüğünün kısmen ya da tamamen yitirildiğinin kesin raporla tespitinin yapılması ve dolayısıyla zararın öğrenildiği tarihten, 10 yıllık süre de terhisten itibaren işlemeye başlar diye düşünüyorum.
Old 11-01-2012, 12:20   #22
Güldal

 
Varsayılan

bk 60 daki 1 yıllık süre yeni bk' da 2 yıla çıkarılmış bu durumda müvekkilim bu zamanaşımından faydalanabilir mi?
Old 11-01-2012, 12:39   #23
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Üzgünüm ama İYUK'a göre süreler kaçmış. Askerliğe elverişsiz raporu verildikten sonra 60 gün, itiraz halinde en fazla 120 gündür. İYUK'taki süreleri bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var. Tam yargı davalarındaki 1 yıllık süre var ama öğrenme geç olsaydı olabilirdi. Zaten o süre de geçirilmiş.
Bu davanın idari dava olduğu konusundaki görüşümü bir kez daha tekrar ediyorum. Süreleri buradan hesaplamanızda fayda var.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
askerliğe elverişsizken askerliğe alınma ve daha sonra terhis edilme avukat_y Meslektaşların Soruları 13 29-01-2016 15:35
Terhisten sonra çürük verilmesi neytel Meslektaşların Soruları 6 24-11-2011 12:48
22 yıl askerlikten sonra askerliğe elverişsiz raporu ve tazminat davası nemrah Meslektaşların Soruları 6 26-10-2010 22:46
1984'e Beş Kala Gemici Hukuk Sohbetleri 3 27-12-2005 17:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06402802 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.