Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtirazın iptali sonrasında takip prosedürü sorunsalı..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2010, 12:24   #1
nephilis

 
Soru İtirazın iptali sonrasında takip prosedürü sorunsalı..

Tüm meslektaşlara iyi bir hafta diliyorum,

Arkadaşlar her nekadar bu soru daha önce benzer başlıklarda sorulmuş ise de kesin bir sonuca varılamamış gibi sanki.. Sorum tam olarak şöyle;

Yaptığımız bir ilamsız takipte borca itiraz üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve lehimize sonuçlanmıştır. Kararda lehimize %40 icra-inkar tazminatına ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

İmdi bu aşamadan sonra,
  • Sadece sözkonusu ilamı icra dosyasına sunmamız halinde yukarıda bahsettiğim kalemler dosyadaki mevcut alacak üzerine kendiliğinden eklenir mi ?( Bu yol kısa ve lehe olsa da bana usul açısından pek doğru gelmiyor )
  • Yoksa eklenen yeni alacak kalemleri için aynı dosyadan yeni bir icra emri gönderilmesini mi talep etmeliyim ?
Cevap 2. şıkkın doğru olduğu yönünde ise bu arada takibin devamına karar verilen kesinleşmiş kısmı için haciz vs. talep edip takibi devam ettirebilir miyim ?

Teşekkürler..
Old 15-03-2010, 12:43   #2
üye32062

 
Varsayılan

1.sırada belirttiğiniz usulü takip ederek borçluya 7 günlük ödeme süreli muhtıra tebliğ ettirebilirsiniz. Daha sonra İİK 36 madde prosedürü işliyor. Teminatta sunulmazsa hacze devam edebilirsiniz. 2.sıradaki yolu bir kez denemiştim, icra müdürlüğü yeni gönderilen icra emrine ilişkin vekalet ücreti talebini reddetmişti.KOlay gelsin
Old 15-03-2010, 13:48   #3
eersoz

 
Varsayılan

İtirazın iptali davasının gerekçeli kararı icra dosyasına sunulur. Kararda borçlu - davalıya yükletilen mahkeme harç ve giderleri ile vekalet ücreti aynı dosyada borç miktarına eklenir ve takibe kalınan yerden devam edilir. Kanaatimce başka hiçbir işleme ve dolayısıyla beklemeye gerek yoktur.
Old 15-03-2010, 15:19   #4
armegedon23

 
Varsayılan

İtirazın iptaline ilişkin karar doğrultusunda takibin devamına karar verilmesini talep ederek kararda yer alan kalemleride takip konusuna dahil edebilirsiniz. Bire bir aynı olan bir takipte talebimize icra inkar tazminatı ve ilam vekalet ücreti de eklenmişti. Şahsi kanaatim ise yeni bir ilamlı takip yapılması gerekir. Zira takip miktarı artmış harç eksik ödenmiştir. Kolay gelsin.saygılar.
Old 15-03-2010, 15:27   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Tüm meslektaşlara iyi bir hafta diliyorum,

Arkadaşlar her nekadar bu soru daha önce benzer başlıklarda sorulmuş ise de kesin bir sonuca varılamamış gibi sanki.. Sorum tam olarak şöyle;

Yaptığımız bir ilamsız takipte borca itiraz üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve lehimize sonuçlanmıştır. Kararda lehimize %40 icra-inkar tazminatına ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

İmdi bu aşamadan sonra,
  • Sadece sözkonusu ilamı icra dosyasına sunmamız halinde yukarıda bahsettiğim kalemler dosyadaki mevcut alacak üzerine kendiliğinden eklenir mi ?( Bu yol kısa ve lehe olsa da bana usul açısından pek doğru gelmiyor )
  • Yoksa eklenen yeni alacak kalemleri için aynı dosyadan yeni bir icra emri gönderilmesini mi talep etmeliyim ?
Cevap 2. şıkkın doğru olduğu yönünde ise bu arada takibin devamına karar verilen kesinleşmiş kısmı için haciz vs. talep edip takibi devam ettirebilir miyim ?

Teşekkürler..

1- Birinci yol, Sayın eersöz'ün açıkladığı yoldur.
2- İkinci yol, ayrı(aynı demişsiniz) bir ilamlı takip yapılarak inkar tazminatı ve mahkeme giderleri ve vekalet ücreti istenebilir.(Buna ilişkin başka bir foruma karar eklediğimi anımsıyorum).

Her iki yolda da takibe hemen devam edebilirsiniz. İkinci yolu tercih ederseniz, talep açarak ayrı bir ilamlı takiple istenen miktarların dosya borcuna eklenmemesini talep edin. Ki mükerrer tahsilat olmasın.
Old 16-03-2010, 14:52   #6
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
....

2- İkinci yol, ayrı(aynı demişsiniz) bir ilamlı takip yapılarak inkar tazminatı ve mahkeme giderleri ve vekalet ücreti istenebilir.(Buna ilişkin başka bir foruma karar eklediğimi anımsıyorum).

....

Sayın Ergin,
Aynı takipte dedim, çünkü uygulamada genellikle bu söylediğim iki yoldan biri kullanılıyor. Zaten ayrı bir ilamlı takiple yeni eklenen miktarların talep edilebileceği hususunda bir ihtilaf bulunmamakta.

Bulunduğum yerdeki üç icra müdürüyle de görüştüm. Biri bu durumda ikinci yolu uygulayacağını, diğer ikisi ise ikinci yola gerek olmadığını bu durumlarda birinci yolu uyguladıklarını belirttiler..

Benim dosyam kısa ve daha lehe olan birinci yolu uygulayan dairede..
Old 16-03-2010, 15:26   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Tüm meslektaşlara iyi bir hafta diliyorum,

Arkadaşlar her nekadar bu soru daha önce benzer başlıklarda sorulmuş ise de kesin bir sonuca varılamamış gibi sanki.. Sorum tam olarak şöyle;

Yaptığımız bir ilamsız takipte borca itiraz üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve lehimize sonuçlanmıştır. Kararda lehimize %40 icra-inkar tazminatına ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

İmdi bu aşamadan sonra,
  • Sadece sözkonusu ilamı icra dosyasına sunmamız halinde yukarıda bahsettiğim kalemler dosyadaki mevcut alacak üzerine kendiliğinden eklenir mi ?( Bu yol kısa ve lehe olsa da bana usul açısından pek doğru gelmiyor )
  • Yoksa eklenen yeni alacak kalemleri için aynı dosyadan yeni bir icra emri gönderilmesini mi talep etmeliyim ?
Cevap 2. şıkkın doğru olduğu yönünde ise bu arada takibin devamına karar verilen kesinleşmiş kısmı için haciz vs. talep edip takibi devam ettirebilir miyim ?

Teşekkürler..

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 17.04.2007 T., 2007/4974 E., 2007/7529 K.: "Alacaklı vekili tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliğe gönderildiği, borçlulardan Cihan Biçer AŞ.'ne gönderilen ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edildiği, diğer borçlulara ise tebliğ işleminin yapıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeyen borçlu Cihan Biçer AŞ.'de dahil olmak üzere borçlular vekilinin 22.12.2003 tarihinde icra dairesine verdikleri dilekçe ile borca itirazlarını bildirdikleri ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, alacaklı vekili tarafından açılan itirazın iptali davası sonucunda Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/101 esas, 2006/236 karar sayılı, 04.04.2006 tarihli kararı ile borçluların itirazlarının kısmen iptali ile haklarındaki takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda anılan itirazın iptali ilamı uyarınca icra müdürlüğünce takibe devam edilmesi gerekip, borçlulara yeniden ödeme emri tebliği gerekmez. Her ne kadar, borçlulardan Cihan Biçer AŞ.'ne daha önce ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, Mahkemece anılan borçlunun itirazının geçerli kabul edilerek, itirazının iptaline ve hakkındaki icra takibinin devamına karar verilmiş olması karşısında bu borçluya da ödeme emri tebliğine gerek bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlular vekiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi fuzuli bir işlem olup, itirazın iptali ilamı karşında sonuç doğurmayacağı gibi, onlara yeni bir itiraz hakkı da vermez. Bu nedenle icra müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki işlemi doğru değildir. O halde Mahkemece şikayetin kabulü ile Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/101 esas, 2006/236 karar sayılı, 04.04.2006 tarihli itirazın iptali ilamı doğrultusunda takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir."

Saygılarımla...
Old 16-03-2010, 15:29   #8
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

1. yol, hukuka açıkça aykırıdır. Pratik görünmekle beraber, borçlunun bu "ekleme" işlemine karşı şikayet yoluna gitmesi halinde işlem kaldırılacağı gibi bu şikayete ait yargılama giderleri de alacaklıya yükletilir. Ortada, bir mahkeme kararı vardır ve mahkeme kararlarının nasıl takibe konulacağı İİK'da açıkça yazılıdır.

2.yola gelince; yukarıdaki açıklamalar 2. yolun da "usul olarak" yanlış olduğunu ortaya koyar.

Olması gereken, itirazın iptali (ya da kaldırılması) ile beraber, ilk takip kaldığı yerden devam eder; iptal kararının yargılama giderleri (icra inkar tazminatı - vekalet ücreti vs.) yeni bir ilamlı icraya konu edilir. Takip talebi düzenlenir ve borçluya icra emri gönderilir.

Usule ve hukuka uygun olan budur.

Faydalı olması dileğiyle...
Old 16-03-2010, 15:34   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 17.04.2007 T., 2007/4974 E., 2007/7529 K.: "Alacaklı vekili tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliğe gönderildiği, borçlulardan Cihan Biçer AŞ.'ne gönderilen ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edildiği, diğer borçlulara ise tebliğ işleminin yapıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeyen borçlu Cihan Biçer AŞ.'de dahil olmak üzere borçlular vekilinin 22.12.2003 tarihinde icra dairesine verdikleri dilekçe ile borca itirazlarını bildirdikleri ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, alacaklı vekili tarafından açılan itirazın iptali davası sonucunda Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/101 esas, 2006/236 karar sayılı, 04.04.2006 tarihli kararı ile borçluların itirazlarının kısmen iptali ile haklarındaki takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda anılan itirazın iptali ilamı uyarınca icra müdürlüğünce takibe devam edilmesi gerekip, borçlulara yeniden ödeme emri tebliği gerekmez. Her ne kadar, borçlulardan Cihan Biçer AŞ.'ne daha önce ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, Mahkemece anılan borçlunun itirazının geçerli kabul edilerek, itirazının iptaline ve hakkındaki icra takibinin devamına karar verilmiş olması karşısında bu borçluya da ödeme emri tebliğine gerek bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlular vekiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi fuzuli bir işlem olup, itirazın iptali ilamı karşında sonuç doğurmayacağı gibi, onlara yeni bir itiraz hakkı da vermez. Bu nedenle icra müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki işlemi doğru değildir. O halde Mahkemece şikayetin kabulü ile Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/101 esas, 2006/236 karar sayılı, 04.04.2006 tarihli itirazın iptali ilamı doğrultusunda takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir."

Saygılarımla...

Sayın Hades,

Örnek olarak sunduğunuz karar, sorulan soru ile ilgili gibi duruyor ise de aslında değil.

Karar, itirazın iptalinden sonra (her nedense) borçluya yeniden ÖDEME EMRİ gönderilmesine yönelik bir olayla ilgili verilmiş.

İtirazın iptali davası sonunda verilen hükmün infazı için zaten ödeme emri gönderilmez, icra emri düzenlenmesi gerekir. O yüzden "fuzuli olan" ödeme emri gönderilmiş olmasıdır; icra emri değil.

Selam ve saygılarımla...
Old 16-03-2010, 15:39   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis

İtirazın iptali sonrasında takip prosedürü sorunsalı..
Tüm meslektaşlara iyi bir hafta diliyorum,

Arkadaşlar her nekadar bu soru daha önce benzer başlıklarda sorulmuş ise de kesin bir sonuca varılamamış gibi sanki.. Sorum tam olarak şöyle;

Yaptığımız bir ilamsız takipte borca itiraz üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve lehimize sonuçlanmıştır. Kararda lehimize %40 icra-inkar tazminatına ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

İmdi bu aşamadan sonra,
  • Sadece sözkonusu ilamı icra dosyasına sunmamız halinde yukarıda bahsettiğim kalemler dosyadaki mevcut alacak üzerine kendiliğinden eklenir mi ?( Bu yol kısa ve lehe olsa da bana usul açısından pek doğru gelmiyor )
  • Yoksa eklenen yeni alacak kalemleri için aynı dosyadan yeni bir icra emri gönderilmesini mi talep etmeliyim ?
Cevap 2. şıkkın doğru olduğu yönünde ise bu arada takibin devamına karar verilen kesinleşmiş kısmı için haciz vs. talep edip takibi devam ettirebilir miyim ?

Teşekkürler..



Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
1. yol, hukuka açıkça aykırıdır. Pratik görünmekle beraber, borçlunun bu "ekleme" işlemine karşı şikayet yoluna gitmesi halinde işlem kaldırılacağı gibi bu şikayete ait yargılama giderleri de alacaklıya yükletilir. Ortada, bir mahkeme kararı vardır ve mahkeme kararlarının nasıl takibe konulacağı İİK'da açıkça yazılıdır.

2.yola gelince; yukarıdaki açıklamalar 2. yolunda "usul olarak" yanlış olduğunu ortaya koyar.

Olması gereken, itirazın iptali (ya da kaldırılması) ile beraber, ilk takip kaldığı yerden devam eder; iptal kararının yargılama giderleri (icra inkar tazminatı - vekalet ücreti vs.) yeni bir ilamlı icraya konu edilir. Takip talebi düzenlenir ve borçluya icra emri gönderilir.

Usule ve hukuka uygun olan budur.

Faydalı olması dileğiyle...

Yargıtay,

Alıntı:
8.Özet:İtirazın iptali ilamında yer ala...
İtirazın iptali ilamında yer alan inkar tazminatı, ilam harcı, dava masrafı ve vekalet ücretinin, ilgili icra dosyasına itirazın iptaline ilişkin ilamın ibrazı suretiyle talep edilebileceği gibi, ayrı bir takip konusu da yapılabileceği– Alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takipteki borçlu itirazlarının mahkemece iptali sonucunda hükmolunan ilam harcı, dava masrafı ve vekalet ücretinin, aynı dosya üzerinden bu kalemlere ilişkin ilgili ilamın eda hükmü içerdiğinden, ayrıca alacaklının ilamların icrası yoluyla takip yapmasına da yasal bir engel yoktur. Mahkemece, açıklanan nedenle «şikayetin reddine» karar vermek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

12. HD. 5.3.2004 T. E: 2003/28124, K: 5100
Kaynak: http://www.talihuyar.com/sikayet12detay.asp?id=48



Şeklinde uygulamayı yönlendirmektedir.

Ancak ben, bu konuda Sayın Av.Hakan Eren'e katılıyorum.

İtirazın iptali davasında sadece itiraz iptal edilmemiş, inkar tazminatına da ayrıca hükmedilmiştir. İlk takip konusunda inkar tazminatı yoktur. Mahkemeler de olduğu gibi, icra dairelerinde de "talebe bağlılık" esastır. Bu itibarla yeni bir talep konusu olan inkar tazminatı, dava vekalet ücreti ve dava yargılama masraflarının -tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- ayrı bir takibe konu edilmesinin uygun olacağı düşüncesindeyim.
Old 16-03-2010, 15:44   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
1. yol, hukuka açıkça aykırıdır. Pratik görünmekle beraber, borçlunun bu "ekleme" işlemine karşı şikayet yoluna gitmesi halinde işlem kaldırılacağı gibi bu şikayete ait yargılama giderleri de alacaklıya yükletilir. Ortada, bir mahkeme kararı vardır ve mahkeme kararlarının nasıl takibe konulacağı İİK'da açıkça yazılıdır.

2.yola gelince; yukarıdaki açıklamalar 2. yolun da "usul olarak" yanlış olduğunu ortaya koyar.

Olması gereken, itirazın iptali (ya da kaldırılması) ile beraber, ilk takip kaldığı yerden devam eder; iptal kararının yargılama giderleri (icra inkar tazminatı - vekalet ücreti vs.) yeni bir ilamlı icraya konu edilir. Takip talebi düzenlenir ve borçluya icra emri gönderilir.

Usule ve hukuka uygun olan budur.

Faydalı olması dileğiyle...

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 27.5.2004 T., 2004/9686 E., 2004/13482 K.: "Alacaklının 7.10.1997 tarihinde genel haciz yolu ile başlattığı takipte takip borçlularının tümünün itirazı üzerine alacaklı tarafça Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptaline gidildiği ve 3.4.2003 tarih 1997/589-2003/189 sayılı kararla itirazın kısmen iptaline ve asıl alacağa yürütülecek faizin tesbitine karar verildiği görülmüştür. Bu kararın icra dosyasına kesinleşmesi beklenmeksizin alacaklının ilamda belirtilen değerler üzerinden takibine devam imkanı olduğu tartışmasızdır. İlamda hükmedilen inkar tazminatı ücreti vekalet harç ve masraflarında keza aynı takip dosyası üzerinden ör.53 icra emri çıkarılmak suretiyle borçlulardan tahsilinin talep edilmesi mümkündür. Bu aşamada hakkındaki takip kesinleşen Necdet Öncel'in 22.12.1997 tarihinde ölmüş olması anılan kişi hakkındaki takibin iptalini gerektirmez. Ancak adı geçenin mirasçılarının tesbitiyle ör.53 icra emrinin bu mirasçılara tebliğiyle takibe devam edilmesi gerekirken, bu işlemin yapılmamış olması adı geçen kişinin mirasçılarının şikayeti halinde icra emrinin bu borçlu yönünden iptalini gerektirir. Ölümle vekalet sona ereceğinden Necdet Öncel vekilinin talebinin bu nedenle kabulü de doğru değildir.
Öte yandan itirazın iptali davasında belirlenen asıl alacak ve buna işletilen faiz kalemleri açıklanmak suretiyle alacaklının diğer takip borçluları hakkında takibine devam edebileceği nedeniyle icra emrinde belirlenen kalemlerin ilama uygun olup olmadığı icra mahkemesince denetlenerek ilama aykırılığın tesbiti halinde icra emrinin iptaline karar vermek gerekirken, eksik incelemeyle icra emrinin tüm borçlular yönünden iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle ayrıca yukarıda açıklanan kurallara aykırı biçimde Necdet Öncel hakkındaki takibin iptaline da karar verilmesi isabetsizdir. "

Saygılarımla...
Old 16-03-2010, 16:17   #12
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Yargıtay'ın, itirazın iptaline ilişkin ilamın mevcut dosyaya ibraz edilmek sureti ile borçluya icra emri gönderilebileceğine ilişkin kararı İİK'nun sistematiğine aykırıdır.

İcra emri (ya da ödeme emri) gönderilebilmesi, takip talebinde bulunulmasına bağlıdır.

Bir dosyada nasıl olur da "iki ayrı takip talebi" olur?

Bu birleştirme kaygısı nedendir?

Birden çok borçlu varsa, kimi itiraz etmiş kimi etmemiş, edenlerden bir kısmı hakkında itiraz iptal edilmiş bir kısmı hakkında dava kısmen kabul edilmiş, (hadi devam edelim) bir kısmı hakkında dava reddolmuş... Olmaz mı?

Nasıl olacak? Dosyanın en basitinden "kapak hesabı" nasıl yapılacak?

Hadi tüm bunları aştık diyelim, yasanın sistematiği ne olacak?

Yargıtay kararı mı, yasa mı derseniz benim tercihim yasa olur.

Selam ve saygılarımla...
Old 16-03-2010, 16:22   #13
nephilis

 
Varsayılan

Sayın Hades,
ilk verdiğiniz Yargıtay kararının olayımızla ilgisi yoktur. Kararda itirazın iptali davası ile itirazı reddedilmiş borçlulara tekrardan "ödeme emri" gönderilmesinin fuzuli olduğundan bahsedilmekte..

İkinci olarak eklediğiniz Yargıtay kararı ise uygulanması gereken yöntemin; ilk mesajımda belirttiğim 2.yöntemin olduğu yönündedir. Yani "aynı" dosyadan icra emri gönderilmesi yöntemi.

Haddizatında benim başlığa konu soruyu sorma amacım olması gerekenin ne olduğu değil, prosedürün uygulama da nasıl işlediğiydi. Yukarıda da belirttiğim gibi bulunduğum yerdeki icra müdürlüklerinin konuya ilişkin uygulamaları farklı.

Olması gereken-de lege feranda- nedir denilirse şahsi kanaatim;
itirazın iptali ilamında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği için bir yandan ilk açılan ilamsız takibi eski miktarlar üzerinden devam ettirmek ve bu esnada yeni ilamla birlikte hükmedilen yeni meblağları da "ayrı" yeni bir ilamlı takip ile talep etmek olmalıdır diye düşünüyorum..
Old 16-03-2010, 17:02   #14
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Yargıtay'ın, itirazın iptaline ilişkin ilamın mevcut dosyaya ibraz edilmek sureti ile borçluya icra emri gönderilebileceğine ilişkin kararı İİK'nun sistematiğine aykırıdır.

İcra emri (ya da ödeme emri) gönderilebilmesi, takip talebinde bulunulmasına bağlıdır.

Bir dosyada nasıl olur da "iki ayrı takip talebi" olur?

Bu birleştirme kaygısı nedendir?

Birden çok borçlu varsa, kimi itiraz etmiş kimi etmemiş, edenlerden bir kısmı hakkında itiraz iptal edilmiş bir kısmı hakkında dava kısmen kabul edilmiş, (hadi devam edelim) bir kısmı hakkında dava reddolmuş... Olmaz mı?

Nasıl olacak? Dosyanın en basitinden "kapak hesabı" nasıl yapılacak?

Hadi tüm bunları aştık diyelim, yasanın sistematiği ne olacak?

Yargıtay kararı mı, yasa mı derseniz benim tercihim yasa olur.

Selam ve saygılarımla...
Sayın Eren,öncelikle sayın Dikici'nin de katıldığı görüşünüze saygı duymakla birlikte

İcra inkar tazminatının hukuki niteliği ile ilgili olarak kafama takılan bir soruyu sormadan da edemiyorum:Bu tazminat miktarı ilk takipte talep edilen alacaktan bağımsız(ayrı)bir alacak kalemi olarak görülebilir mi?Yoksa talep edilen ve likit olan alacağa borçlunun haksız olarak itiraz etmiş olmasının müeyyidesi niteliğinde ve ilk takibin bir yerde feri niteliğinde midir?Eğer öyleyse yeni bir takibe konu edilmek yerine, aynı dosyadan talep edilmesi usul ekonomisi açısından da daha yerinde olmaz mı?
Old 16-03-2010, 17:09   #15
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Yargıtay,



Şeklinde uygulamayı yönlendirmektedir.

Ancak ben, bu konuda Sayın Av.Hakan Eren'e katılıyorum.

İtirazın iptali davasında sadece itiraz iptal edilmemiş, inkar tazminatına da ayrıca hükmedilmiştir. İlk takip konusunda inkar tazminatı yoktur. Mahkemeler de olduğu gibi, icra dairelerinde de "talebe bağlılık" esastır. Bu itibarla yeni bir talep konusu olan inkar tazminatı, dava vekalet ücreti ve dava yargılama masraflarının -tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- ayrı bir takibe konu edilmesinin uygun olacağı düşüncesindeyim.
Ayrıca icra dairelerinin taleple bağlı olduğu ve takip talebinde inkar tazminatı talebinin yer almadığı şeklindeki görüşe karşı da alacaklının takibe geçtiği tarihte borçlunun takibe itiraz edip etmeyeceğini bilmesi mümkün olamayacağından böyle bir talebinin de olmamasının son derece doğal olduğunu düşünüyorum
Old 16-03-2010, 17:39   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Sayın Hades,
ilk verdiğiniz Yargıtay kararının olayımızla ilgisi yoktur. Kararda itirazın iptali davası ile itirazı reddedilmiş borçlulara tekrardan "ödeme emri" gönderilmesinin fuzuli olduğundan bahsedilmekte..

İkinci olarak eklediğiniz Yargıtay kararı ise uygulanması gereken yöntemin; ilk mesajımda belirttiğim 2.yöntemin olduğu yönündedir. Yani "aynı" dosyadan icra emri gönderilmesi yöntemi.

Haddizatında benim başlığa konu soruyu sorma amacım olması gerekenin ne olduğu değil, prosedürün uygulama da nasıl işlediğiydi. Yukarıda da belirttiğim gibi bulunduğum yerdeki icra müdürlüklerinin konuya ilişkin uygulamaları farklı.

Olması gereken-de lege feranda- nedir denilirse şahsi kanaatim;
itirazın iptali ilamında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği için bir yandan ilk açılan ilamsız takibi eski miktarlar üzerinden devam ettirmek ve bu esnada yeni ilamla birlikte hükmedilen yeni meblağları da "ayrı" yeni bir ilamlı takip ile talep etmek olmalıdır diye düşünüyorum..

Sayın nephilis,
Sorunuzu "Meslektaşların soruları" alanında sormuşsunuz ve öncelikle sizden bu alana ilişkin kuralları havi http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=16748 adresine -mümkünse- bir göz atmanızı rica ediyorum.

7 no lu mesajımda eklediğim Yargıtay kararında borçluların vekiline gönderilmiş bir "ödeme emri"nden bahsedilmektedir ki; dosya içeriğini bilmemekle birlikte; işbu ödeme emrine, itirazın iptali davası ilamının ve içeriğinin eklenmiş olması ihtimali de vardır (diye düşündüm ) ve o kararı bu sebeple ekledim; akabinde eklediğim karar da Sayın Av. Hakan Eren in ayrı olarak ilamlı takip yapılması görüşüne katılmadığım için Sayın meslektaşımın mesajını alıntı yapmak suretiyle eklediğim bir karardır; size karşı yazdığım bir mesaj olmadığı sarihtir.

Soruyu sorma amacınızın: "olması gerekenin ne olduğu değil, prosedürün uygulamada nasıl işlediği" olduğunu belirtmişsiniz. Lakin:
Alıntı:
Yazan nephilis
Tüm meslektaşlara iyi bir hafta diliyorum,

Arkadaşlar her nekadar bu soru daha önce benzer başlıklarda sorulmuş ise de kesin bir sonuca varılamamış gibi sanki.. Sorum tam olarak şöyle;

Yaptığımız bir ilamsız takipte borca itiraz üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve lehimize sonuçlanmıştır. Kararda lehimize %40 icra-inkar tazminatına ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerine hükmedilmiştir.

İmdi bu aşamadan sonra,
  • Sadece sözkonusu ilamı icra dosyasına sunmamız halinde yukarıda bahsettiğim kalemler dosyadaki mevcut alacak üzerine kendiliğinden eklenir mi ?( Bu yol kısa ve lehe olsa da bana usul açısından pek doğru gelmiyor )
  • Yoksa eklenen yeni alacak kalemleri için aynı dosyadan yeni bir icra emri gönderilmesini mi talep etmeliyim ?
Cevap 2. şıkkın doğru olduğu yönünde ise bu arada takibin devamına karar verilen kesinleşmiş kısmı için haciz vs. talep edip takibi devam ettirebilir miyim ?

Teşekkürler..

Sorunuzda böyle bir amacınızın olduğu anlaşılmamakla birlikte sonraki mesajınızda;
Alıntı:
Yazan nephilis
Bulunduğum yerdeki üç icra müdürüyle de görüştüm. Biri bu durumda ikinci yolu uygulayacağını, diğer ikisi ise ikinci yola gerek olmadığını bu durumlarda birinci yolu uyguladıklarını belirttiler..

Benim dosyam kısa ve daha lehe olan birinci yolu uygulayan dairede..

demişsiniz ki; uygulamada (farklı şekillerde) ne yaptıklarına kendiniz cevap vermektesiniz -Soruyu sorma amacınız paralelinde- İcra Müdürlüklerinin bu belirttiğiniz yöntemlerden başkaca bir prosedür uygulayıp uygulamadıklarını mı merak etmektesiniz ve bu forumu açtınız; bunu da anlayamadığımı belirtmek isterim

Sonuç olarak başarılar ve kolaylıklar dilerim...

Saygılarımla...
Old 16-03-2010, 19:03   #17
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın nephilis,
Sorunuzu "Meslektaşların soruları" alanında sormuşsunuz ve öncelikle sizden bu alana ilişkin kuralları havi http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=16748 adresine -mümkünse- bir göz atmanızı rica ediyorum.

Sayın Hades,
Hangi başlık altına mesaj attığımın farkındayım ve de forum kurallarını gayet iyi bilecek bir süredir de bu foruma üyeyim.


Alıntı:
Yazan Hades
7 no lu mesajımda eklediğim Yargıtay kararında borçluların vekiline gönderilmiş bir "ödeme emri"nden bahsedilmektedir ki; dosya içeriğini bilmemekle birlikte; işbu ödeme emrine, itirazın iptali davası ilamının ve içeriğinin eklenmiş olması ihtimali de vardır (diye düşündüm ) ve o kararı bu sebeple ekledim;

İşte ben de bu kararın başlıkta sorduğum soruyla bir ilgisi olmadığını, kararda bahsedilenin icra değil ödeme emri olduğunu söyledim ve de söylüyorum.

Alıntı:
Yazan Hades
... akabinde eklediğim karar da Sayın Av. Hakan Eren in ayrı olarak ilamlı takip yapılması görüşüne katılmadığım için Sayın meslektaşımın mesajını alıntı yapmak suretiyle eklediğim bir karardır; size karşı yazdığım bir mesaj olmadığı sarihtir.

Kimin mesajını alıntılamışsanız cevap verme hakkı sadece o üyeye mi düşüyor acaba? Bakın forumdaki bu kuralı bilmiyordum. Fakat mesajımı alıntılayarak yazdığınız iletiye de sayın Eren cevap vermiş. Bu geçersiz cevabı niye dikkate aldınız ki, oysa bana hitaben yazmıştınız iletinizi ?!?

Kaldıki ben zaten yollamış olduğunuz ikinci kararla ilgili herhangi bir olumsuz eleştiri de yapmadım. Yazdıklarım yukarıda duruyor..

Bakın en iyisi ben size bir tavsiyede bulunayım,

Başlık altında bir soru sorulduğunda cevap veren kişiden beklenilen -buranın bir hukuk forumu olduğu göz önüne alındığında- öncelikle verilen cevapta yasal temellere dayandırılmış hukuki bir yorumun mevcut olmasıdır. Yargıtay kararı arama motoru gibi şrak yargıtay kararı yapıştırmak değil. Kişi tabiidir ki yapmış olduğu yorumu yüksek mahkeme kararıyla desteklemek isteyebilir fakat bu sorunun altına cevaben yargıtay kararı yapıştırmak şeklinde olmamalıdır.. Yok böyle olacaksa o zaman biz hiç düşünmeyelim, bırakalım herşeyi onlar düşünsün, bizlerde kutsal metinmişçesine yargıtay kararlarına biad edelim..

Hülasa, kusura bakmayın ama her soruya direk yargıtay kararı yapıştırarak cevap verme tarzınız kesinlikle bana uymuyor.. Bence bırakınız bu işlevi hukuk programlarındaki karar arama motorları yerine getirsin..


Alıntı:
Yazan Hades
Soruyu sorma amacınızın: "olması gerekenin ne olduğu değil, prosedürün uygulamada nasıl işlediği" olduğunu belirtmişsiniz. Lakin:

Sorunuzda böyle bir amacınızın olduğu anlaşılmamakla birlikte sonraki mesajınızda;


demişsiniz ki; uygulamada (farklı şekillerde) ne yaptıklarına kendiniz cevap vermektesiniz -Soruyu sorma amacınız paralelinde- İcra Müdürlüklerinin bu belirttiğiniz yöntemlerden başkaca bir prosedür uygulayıp uygulamadıklarını mı merak etmektesiniz ve bu forumu açtınız; bunu da anlayamadığımı belirtmek isterim

Sonuç olarak başarılar ve kolaylıklar dilerim...

Saygılarımla...

Uygulamanın ne yönde olduğunu sorduğumda henüz bulunduğum yerdeki icra müdürlüklerinde mevcut uygulamayı araştırmamıştım. Bu hususu araştırdıktan sonra bizim buradaki uygulamayı da bir sonraki mesajımda ilettim zaten. Anlaşılamayacak birşey yok
Old 16-03-2010, 19:45   #18
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
...Bakın en iyisi ben size bir tavsiyede bulunayım,

Başlık altında bir soru sorulduğunda cevap veren kişiden beklenilen -buranın bir hukuk forumu olduğu göz önüne alındığında- öncelikle verilen cevapta yasal temellere dayandırılmış hukuki bir yorumun mevcut olmasıdır. Yargıtay kararı arama motoru gibi şrak yargıtay kararı yapıştırmak değil...Hülasa, kusura bakmayın ama her soruya direk yargıtay kararı yapıştırarak cevap verme tarzınız kesinlikle bana uymuyor.. Bence bırakınız bu işlevi hukuk programlarındaki karar arama motorları yerine getirsin..

Düşünmüş olduğunuz için teşekkür ederim lakin; hukuki yorumlarım konusunda "-sizin-" tavsiyenize ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum ve;

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=45174
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...777#post307777
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...6&postcount=12
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...463#post262463
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...149#post187149
v.s v.s. v.s.

Alıntı:
Yazan nephilis
...Yok böyle olacaksa o zaman biz hiç düşünmeyelim, bırakalım herşeyi onlar düşünsün, bizlerde kutsal metinmişçesine yargıtay kararlarına biad edelim..

Alıntı:
Yazan nephilis
Haddizatında benim başlığa konu soruyu sorma amacım olması gerekenin ne olduğu değil, prosedürün uygulama da nasıl işlediğiydi.

Sayın nephilis, daha önce de söylediğim gibi size başarılar diliyorum...

P.S: Bu forum başlığı altındaki son mesajımdır...

Saygılarımla...
Old 16-03-2010, 20:22   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Sayın Hades,
Hangi başlık altına mesaj attığımın farkındayım ve de forum kurallarını gayet iyi bilecek bir süredir de bu foruma üyeyim.




İşte ben de bu kararın başlıkta sorduğum soruyla bir ilgisi olmadığını, kararda bahsedilenin icra değil ödeme emri olduğunu söyledim ve de söylüyorum.



Kimin mesajını alıntılamışsanız cevap verme hakkı sadece o üyeye mi düşüyor acaba? Bakın forumdaki bu kuralı bilmiyordum. Fakat mesajımı alıntılayarak yazdığınız iletiye de sayın Eren cevap vermiş. Bu geçersiz cevabı niye dikkate aldınız ki, oysa bana hitaben yazmıştınız iletinizi ?!?

Kaldıki ben zaten yollamış olduğunuz ikinci kararla ilgili herhangi bir olumsuz eleştiri de yapmadım. Yazdıklarım yukarıda duruyor..

Bakın en iyisi ben size bir tavsiyede bulunayım,

Başlık altında bir soru sorulduğunda cevap veren kişiden beklenilen -buranın bir hukuk forumu olduğu göz önüne alındığında- öncelikle verilen cevapta yasal temellere dayandırılmış hukuki bir yorumun mevcut olmasıdır. Yargıtay kararı arama motoru gibi şrak yargıtay kararı yapıştırmak değil. Kişi tabiidir ki yapmış olduğu yorumu yüksek mahkeme kararıyla desteklemek isteyebilir fakat bu sorunun altına cevaben yargıtay kararı yapıştırmak şeklinde olmamalıdır.. Yok böyle olacaksa o zaman biz hiç düşünmeyelim, bırakalım herşeyi onlar düşünsün, bizlerde kutsal metinmişçesine yargıtay kararlarına biad edelim..

Hülasa, kusura bakmayın ama her soruya direk yargıtay kararı yapıştırarak cevap verme tarzınız kesinlikle bana uymuyor.. Bence bırakınız bu işlevi hukuk programlarındaki karar arama motorları yerine getirsin..




Uygulamanın ne yönde olduğunu sorduğumda henüz bulunduğum yerdeki icra müdürlüklerinde mevcut uygulamayı araştırmamıştım. Bu hususu araştırdıktan sonra bizim buradaki uygulamayı da bir sonraki mesajımda ilettim zaten. Anlaşılamayacak birşey yok

Sayın nephilis,

Forum ve meslek kurallarını bir yana bırakalım, nezaket kuralları uyarınca bile sorunuza zaman ayırıp cevap veren üyelere teşekkür etmek gerekir. Sizin de bu nezaketi göstereceğinizden hiç kuşkumuz yok!

Lakin yukarıda yer alan mesajınızın koyulaştırdığım bölümünde; özünde genelleme yapılırsa doğru bir yaklaşım olsa da, sayın Hades'e hitaben "Yargıtay kararı arama motoru gibi şrak yargıtay kararı yapıştırmak değil. Kişi tabiidir ki yapmış olduğu yorumu yüksek mahkeme kararıyla desteklemek isteyebilir fakat bu sorunun altına cevaben yargıtay kararı yapıştırmak şeklinde olmamalıdır..." demeniz hiç uygun olmamış. Sayın Hades, gerektiğinde konu hakkında bilgi ve düşüncesini de eklemektedir.

Sayın Hades'in hukuki bilgi ve donanımı hepimizce malumdur ve bizler tarafından gıptayla takip edilmektedir. Bu itibarla kastınızın Sayın Hades'e yönelik olmadığını düşünüyor ve bu düşüncemde haklı çıkmayı umuyorum.
Old 16-03-2010, 20:35   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Ayrıca icra dairelerinin taleple bağlı olduğu ve takip talebinde inkar tazminatı talebinin yer almadığı şeklindeki görüşe karşı da alacaklının takibe geçtiği tarihte borçlunun takibe itiraz edip etmeyeceğini bilmesi mümkün olamayacağından böyle bir talebinin de olmamasının son derece doğal olduğunu düşünüyorum

Sayın Av.Ömeroğlu,

Görüşünüze saygılıyım, ancak ben de bu görüşe katılamıyorum.

Çünkü "taleple bağlılık" ilkesi, sadece dava ve takip sırasında mevcut olan haklar arasından bir kısmının talep edilip, diğer kısmının talep edilmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin kısmın hükme veya karara bağlanamamasını değil, bir hakkın davacı veya alacaklı tarafından talep edilen tutarla sınırlandırılmasındandır. (diye düşünüyorum)

Varsayalım ki bir tazminat davasında dava konusunu 10.000 TL olarak düşünüp dava eden davacı için de dava açılırken tazminat tutarının tam karşılığı olan tutar tam olarak bilinmeyebilir. Yargılama sırasında tazminat alacağının tutarının talep ve dava edilenden fazla tespit edilmesi durumda nasıl ki davacı, "ben önceden bu tutarı bilmiyordum" dolayısıyla taleple bağlılık kuralı beni bağlamaz diyemiyorsa, somut olayda da alacaklının bu savı ileri sürememesi gerekir kanaatindeyim.
Old 17-03-2010, 11:48   #21
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Düşünmüş olduğunuz için teşekkür ederim lakin; hukuki yorumlarım konusunda "-sizin-" tavsiyenize ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum ve;

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=45174
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...777#post307777
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...6&postcount=12
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...463#post262463
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...149#post187149
v.s v.s. v.s.


Sayın Hades,

Yukarıdaki bir cümlemi harfiyyen aynen tekrar yazıyorum;
"Kişi tabiidir ki yapmış olduğu yorumu yüksek mahkeme kararıyla desteklemek isteyebilir fakat bu sorunun altına cevaben yargıtay kararı yapıştırmak şeklinde olmamalıdır"

Cümlem çok açık bu cümleyi dahada açıklama gereği görmüyorum. Sanki yargıtay kararı istemeyi yahut eklemeyi lanetlemişim gibi bir tablo ortaya çıkarmanın bir alemi yok. Yukarıya alıntıladığım cümlemde koyulaştırdığım bölümde de belirttiğim gibi "Kişi tabiidir ki yapmış olduğu yorumu yüksek mahkeme kararıyla desteklemek isteyebilir fakat bu her soruya yargıtay kararı ile cevap vermek gerekir anlamına da gelmez." Yoksa haliyle yargıtay kararları sıkça destekleyici unsur olarak kullanılmakta, bende kullanmaktayım. Benim burada anlatmak istediğim biraz yorum beklediğim. Daha fazla nasıl açık yazacağımı da bilemiyorum artık..

Binnetice 271 adet mesajımdan cımbızla çekip yukarıya alıntıladığınız 5 iletideki, yazı ve taleplerimde yukarıda yazdıklarımla çelişmiyor.

Keşke şu iletilerimi de ekleseymiştiniz;

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...69&postcount=4

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...98&postcount=5

"Prosedürün uygulama da nasıl işlediğiydi." cümlem ile kastım konu ile ilgili yargıtay kararlarının ne olduğu değildi. Sanırım onuda yanlış anlamışsınız. Burada "Uygulamadaki prosedür" sözcüklerinden kastım icra müdürlüklerindeki uygulamaydı.

Neyse bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.
Bende size başarılar diliyorum...
Old 08-05-2010, 08:40   #22
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sorum, itirazın iptali davasına ilişkin ilamın icraya konması esnasında ortaya çıkan bağlantılı bir sorunla ilgili olduğu için ayrı bir başlık yerine, forum konusuna eklemeyi tercih ettim. Elbette, forum yöneticileri gerekli gördükleri takdirde yeni bir konuya taşıyabilirler.

İtirazın iptaline ilişkin ilamın; %40 inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tahsiline ilişkin kısmını ayrı bir ilamlı takiple talep ettik. İcra Müdürlüğü takip talebini kabul ettikten sonra, re'sen aşağıdaki tensib kararını verdi.

“Alacaklı taraf, ilamı itiraza konu icra dosyasına koyarak veya ayrı bir icra takibine konu ederek talep hakkına sahiptir. Ancak, ayrı bir icra takibi ile talep ettiğinden, usul ekonomisi gözetilerek, dosyamız yönünden alacaklı vekiline avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına karar verildi.”

Ne dersiniz, müdürlük kararında haklı mıdır ?

Saygılarımla.
Old 08-05-2010, 13:52   #23
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Sorum, itirazın iptali davasına ilişkin ilamın icraya konması esnasında ortaya çıkan bağlantılı bir sorunla ilgili olduğu için ayrı bir başlık yerine, forum konusuna eklemeyi tercih ettim. Elbette, forum yöneticileri gerekli gördükleri takdirde yeni bir konuya taşıyabilirler.

İtirazın iptaline ilişkin ilamın; %40 inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tahsiline ilişkin kısmını ayrı bir ilamlı takiple talep ettik. İcra Müdürlüğü takip talebini kabul ettikten sonra, re'sen aşağıdaki tensib kararını verdi.

“Alacaklı taraf, ilamı itiraza konu icra dosyasına koyarak veya ayrı bir icra takibine konu ederek talep hakkına sahiptir. Ancak, ayrı bir icra takibi ile talep ettiğinden, usul ekonomisi gözetilerek, dosyamız yönünden alacaklı vekiline avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına karar verildi.”

Ne dersiniz, müdürlük kararında haklı mıdır ?

Saygılarımla.

İnkar tazminatı ve vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin ayrı bir takibe konu edilebileceği hususu Yargıtay kararları ile istikrar kazanmış olduğuna göre, icra müdürünün böyle bir karar vermeye yetkisinin olmadığını düşünüyorum. İşlem şikayet ile düzeltilebilir kanaatindeyim.

Ayrıca usul ekonomisi kavramı ile takdir edilecek vekalet ücretinin bir ilgisinin olmadığı kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Old 08-05-2010, 18:53   #24
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Sorum, itirazın iptali davasına ilişkin ilamın icraya konması esnasında ortaya çıkan bağlantılı bir sorunla ilgili olduğu için ayrı bir başlık yerine, forum konusuna eklemeyi tercih ettim. Elbette, forum yöneticileri gerekli gördükleri takdirde yeni bir konuya taşıyabilirler.

İtirazın iptaline ilişkin ilamın; %40 inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tahsiline ilişkin kısmını ayrı bir ilamlı takiple talep ettik. İcra Müdürlüğü takip talebini kabul ettikten sonra, re'sen aşağıdaki tensib kararını verdi.

“Alacaklı taraf, ilamı itiraza konu icra dosyasına koyarak veya ayrı bir icra takibine konu ederek talep hakkına sahiptir. Ancak, ayrı bir icra takibi ile talep ettiğinden, usul ekonomisi gözetilerek, dosyamız yönünden alacaklı vekiline avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına karar verildi.”

Ne dersiniz, müdürlük kararında haklı mıdır ?

Saygılarımla.

Saim Bey'e katılıyorum. Ortada mükerrer talep edilen bir vekalet ücreti yok ki, usulsüzlük olsun.
Old 19-05-2010, 22:08   #25
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Yanıt veren her iki meslektaşıma da teşekkür ederim. Konunun bence ilginç olan yönü, İcra Müdürlüğü'nün avukatlık ücreti üzerinde "takdir hakkı" olduğunu düşünmesidir. Acaba, gerçekten Müdürlüğün böyle bir yetkisi var mıdır ? Yoksa, Müdürlüğün "hesaplama zorunluluğu" mu bulunmaktadır ? Sonucu, ileriki günlerde paylaşırım. Konuyu zaten İcra hukuk Mahkemesi'ne götürmüştüm.

Saygılarımla.
Old 20-05-2010, 08:41   #26
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Yanıt veren her iki meslektaşıma da teşekkür ederim. Konunun bence ilginç olan yönü, İcra Müdürlüğü'nün avukatlık ücreti üzerinde "takdir hakkı" olduğunu düşünmesidir. Acaba, gerçekten Müdürlüğün böyle bir yetkisi var mıdır ? Yoksa, Müdürlüğün "hesaplama zorunluluğu" mu bulunmaktadır ? Sonucu, ileriki günlerde paylaşırım. Konuyu zaten İcra hukuk Mahkemesi'ne götürmüştüm.

Saygılarımla.

Aslında, icra müdürlüğünün gerçekten de "takdir hakkı" var. Sadece icra müdürlüğünün değil, davada karar veren mahkemenin de "takdir hakkı" var...

AAÜT'de, vekalet ücretinin avukatın emeğine göre tarifede yazan asgari ücretin 3 katına kadar takdir edileceği hükmü vardır. Uygulanıyor mu, hatta biliniyor mu, o ayrı.

Ama kabahat yargıçlarda değil; bu kuralı işletmeyen, talep etmeyen biz avukatlarda...

Selam ve saygılarımla...
Old 20-05-2010, 09:01   #27
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
AAÜT'de, vekalet ücretinin avukatın emeğine göre tarifede yazan asgari ücretin 3 katına kadar takdir edileceği hükmü vardır. Uygulanıyor mu, hatta biliniyor mu, o ayrı.

Ama kabahat yargıçlarda değil; bu kuralı işletmeyen, talep etmeyen biz avukatlarda...


Ben hemen hemen tüm dilekçelerimde bu talepte bulunuyorum ve hiçbir davamda bu konuda talebimi ret eden bir karara dahi rastlamadım. Yani gerekçe bile koymadan, talebi neden kabul etmediklerini bile belirtmeden asgari ücret tarifesini uyguluyorlar.

Sanırım takip etmekle, talep etmekle de pek bir ilgisi yok.
Old 12-09-2011, 17:59   #28
Av.E.Fırat Kuyurtar

 
Varsayılan

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2005/24327
Karar Numarası: 2006/869
Karar Tarihi: 30.01.2006

İLAMLARIN KESİNLEŞMEDEN İCRASI

2004 s. İİK/364
1086 s. HUMK/443

ÖZETİ: Somut olayda genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece itirazın borca yönelik olması ve icranın bu safhasında itirazın kısmen iptaline ilişkin ilamın henüz kesinleşmediği, mükerrer takip iddiaları da nazara alındığından sonuca etkili olacağı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Bir mahkeme ilamının temyiz edilmiş olması (HUMK.nun 443 ve İİK. nun 36. madde hükümlerine göre Yargıtay’dan icranın geri bırakılmasına dair karar getirilmedikçe) ilamın icrasını durdurmaz. HUMK.nun 443/1 ve İİK.nun 364. maddesinin 3. fıkrasındaki “temyizinin satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz” hükmü, ... icra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin kararları için olup, bu hüküm (İİK.nun 364/3) mahkeme ilamlarının (ilamlı icra) hakkında uygulanmaz (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf.783).
Somut olayda genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir. Dosya kapsamından K. İcra Müdürlüğünün 17.12.2004 tarih ve 2002/342 sayılı talimat yazılarından da ihaleye itirazın olmadığı ve satışın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, ihale bedelinin şikayetçi alacaklı kamu bankasına ödenmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-12-2012, 12:30   #29
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ben hemen hemen tüm dilekçelerimde bu talepte bulunuyorum ve hiçbir davamda bu konuda talebimi ret eden bir karara dahi rastlamadım. Yani gerekçe bile koymadan, talebi neden kabul etmediklerini bile belirtmeden asgari ücret tarifesini uyguluyorlar.

Sanırım takip etmekle, talep etmekle de pek bir ilgisi yok.

Sevgili üstadım,

Ben talep ettim:

Alıntı:

AVUKATLIK ÜCRETİNİN TAKDİRİ KONUSU: Davaya konu icra takibi, 28.01.2008 tarihinde başlatılmış olup halen derdesttir. Dosyada bu güne kadar yapılabilmiş bir tahsilat bulunmamaktadır. Mahkemenizde görülmekte olan dava ise, 04.03.2008 tarihinde açılmış olup 4 yıla yakın bir süredir derdesttir. Davaya ilişkin yapmamız gereken tüm işlemler tarafımızdan süresinde gerçekleştirilmiş, bize yüklenen ara kararların tamamı süre geçirilmeksizin yerine getirilmiş, bir kısım yazışmalar tarafımızca elden takip edilip (örneğin *** Tapu Sicil Müdürlüğü, *** Kuyubaşı Şubesi ve Kadıköy Vergi Müdürlüğü yazışmaları) mahkemenize sunulmuştur. Dava dosyasında, taraf vekili olarak ortalamanın üzerinde bir çaba ve emeğimiz olduğu bir vakıadır. Takip dosyasının tahsil edilebilme ihtimalinin sadece bu davaya bağlı görünmesi, davanın önemini ortaya koymaktadır.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, davanın sonunda hükmedilecek avukatlık ücretinin, davayı gören yargıç tarafından tarifede yazılı olandan az ve üç katından fazla olmamak üzere takdir edileceğini hükme bağlamıştır (m.3). Yargıç, bu ücreti takdir ederken avukatın emeğini, çabasını, davanın önemini ve süresini göz önüne alacaktır.

Sunduğumuz gerekçelerle, davanın kabulü halinde hükmedilecek avukatlık ücretinin tarifenin 3. madde hükmüne göre asgari sınırdan ayrılanarak takdir edilmesini talep etmekteyiz.

Bu dava dosyası, yargılama hukukuna istenen ölçüde yerleşememiş olan A.A.Ü.T. 3. madde kuralının işletilebilmesi için iyi bir örnek ve fırsattır.

demişiz.

Mahkeme ne demiş? Reddetmemiş talebimizi

Ama kabul de etmemiş.

Biz de bu konuyu sevdiğimiz HMK m.27 hükmüne atıfla temyiz etmişiz.

Demişiz ki:


Alıntı:

Davada verilen karar esas itibariyle doğru, haklı ve hukuka uygundur. Hukuka aykırı tek nokta, yargılama giderleri ile ilgili talebimizin gerekçesiz bir biçimde yanıtsız bırakılmış olmasıdır.

19.12.2011 tarihli dilekçemizin (7) numaralı bendinde, davanın kabulü halinde lehimize hükmedilecek vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. madde hükmüne göre asgari sınırdan ayrılmak suretiyle takdir edilmesini talep ettik. Aynı bent içinde bunun gerekçelerini de mahkemeye sıraladık.


Ancak mahkeme, olumlu ya da olumsuz bir gerekçe göstermeksizin bu konudaki talebimizi (zımnen) reddetmiştir.

Avukatlık ücretinin takdiri konusundaki talebimiz hakkında değerlendirme yapılmamış olması, haklı ya da haksız bir gerekçe kaleme alınmamış olması davacı tarafın hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27/II c.) açıkça ihlalidir.


Yargıtay ne demiş? henüz bişey dememiş. bekliyoruz.


Selam ve saygı ile
Old 20-12-2012, 18:07   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sevgili üstadım,

Ben talep ettim:



demişiz.

Mahkeme ne demiş? Reddetmemiş talebimizi

Ama kabul de etmemiş.

Biz de bu konuyu sevdiğimiz HMK m.27 hükmüne atıfla temyiz etmişiz.

Demişiz ki:




Yargıtay ne demiş? henüz bişey dememiş. bekliyoruz.


Selam ve saygı ile



Sevgili Hakan,

Ben artık bir adım daha attım, şimdi şunu da talep ediyorum: "..... vekalet ücretinin takdiri konusunda talebimizin kabul görmemesi durumunda, bunun nedeninin de gerekçeli kararda "ayrıca" gösterilmesini... "
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
5 ilamsız takip- Tek İtirazın İptali Davası-Mümkün müdür? av.knel Meslektaşların Soruları 3 04-01-2010 17:20
İtirazın iptali davası evo09 Meslektaşların Soruları 3 15-11-2009 22:44
İlamsız icrada ihtiyari takip arkadaşlığı, yetki ve borca itiraz sorunsalı Av. Ferhat BÜYÜKADA Meslektaşların Soruları 5 09-09-2009 11:21
İtirazın iptali (faturaya dayalı takip) ladre Meslektaşların Soruları 4 23-04-2009 21:45
İtirazın iptali Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 4 11-02-2009 00:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13282490 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.