Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

avukatlık asgari ücret tarifesine yürütmeyi durdurma

Yanıt
Old 12-08-2011, 17:03   #1
avmhy

 
Varsayılan avukatlık asgari ücret tarifesine yürütmeyi durdurma

tarifenin 12. maddesindeki "Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz" metninin yürütmesi durduruldu.

03.12.2010 günlü 27774 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği 2010-2011 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 12. maddesinin “Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” şeklindeki son cümlesinin yürütülmesi,Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30.6.2011 gün 2011/321 YD İtiraz Nolu kararı uyarınca durdurulmuştur.

http://www.barobirlik.org.tr/Detay.a...amp;Tip=Duyuru


Hayırlı uğurlu olsun.
yetmez ama evet diyorum.
hepimizin gözü aydın.

Kaynak : Türkiye Barolar Birliği
Old 13-08-2011, 21:28   #2
Av.Mustafa Göktiğin KEKEVİ

 
Varsayılan

Bunun bizlere faydası ve zararları ne olabilir.Yanlış anlamadıysam özellikle icra takiplerinde düşük alacaklarda örneğin 500 TL de bize 180 TL vekalet ücreti çıkması gerekirken şimdi yüzde 12 üzerinde 60 tl çıkacak. Bu menfaatlerimize aykırı değil mi?
Old 14-08-2011, 01:38   #4
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Yürütmeyi durdurduğuna göre büyük ihtimalle söz konusu kısmı iptal edecek.
Old 15-08-2011, 12:53   #5
Av.Hukuki

 
Varsayılan

Bu ülkede avukatlık giderek zorlaşmakta.Tabi alacaklılarında işi zorlaşmakta.Çünkü 1500 TL.ye kadar avukatlar artık icra takibi almak istemeyecekler.Çünkü emeğini kurtarmaz.Mesala diyelimki 500 TL alacak takibi yaptı av.ücreti 60 TL.Bu para avukatın git gel masrafını karşılamaz.
Old 15-08-2011, 15:31   #6
Av.Mustafa Göktiğin KEKEVİ

 
Varsayılan

Yaptığım araştırmaya göre özellikle icra takiplerinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11. maddesi
İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret

MADDE 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (Değişik cümle:RG-31/12/2010-27802)(1) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 1.500,00 TL'ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.

(2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir.

(3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücreti hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez.

(4) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bir yıllık kira bedeli tutarı, Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden, icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.

(5) Borçlu itiraz süresi içerisinde borcunu öderse tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.
Hükmünü ihtiva etmekle halen tarifenin ikinci kısım ikinci bölümündeki maktu miktarları uygulayabiliriz.Sanırım iptal hükümleri özellikle küçük çaplı davaların kaybedilmesi durumunda alacak miktarlarının çok üzerinde vekalet ücreti çıkması ile alakalı olacak....
Tüm meslektaşlara saygılarımla.....
Old 16-08-2011, 09:00   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Karar aleyhimize bir karardır, ancak nihai bir karar da değildir. Gerekçesinde ise vatandaşın düşünülüp, avukatın düşünülmediği görülüyor.

Yeri gelince avukat kamu görevlisi oluyor; "Para kazanmayı amaç edinebilir mi?" deniliyor, yeri gelince tacir oluyor, "Onun parası çoktur; ödesin vergileri, harçları vs.." deniliyor..

Ne olduğumuzu biz de anlamadık. Karar metni burada..

http://web.e-baro.web.tr/uploads/00/2011-60.pdf
Old 16-08-2011, 13:59   #8
avmhy

 
Varsayılan

Bu karardan etkilenecek çok fazla dosyası olan bir avukat değilim. Ama çevremde toplu dosyalarla uğraşan pek çok kurum avukatı arkadaş var. Bu kararla onların emekleri çalınmaktadır. 1500 lirayı bulmayan icra takipleri, ve 4500 liranın altındaki davalarda emeğin karşılığı alınamayacaktır. Diğer yandan kısmi redle sonuçlanan bazı davalarda davalı vekili olan arkadaşlar açıkça hakaret niteliğinde olan komik vekalet ücretleri ile karşılaşacaklar . Vekalet ücretinde bu güne kadar gelinen nokta kazanılmış haklarımızdır. Mevcut karar kazanılmış hakkın gaspıdır.
Old 16-08-2011, 15:22   #9
Av.Barış

 
Varsayılan

yargıtayın vekalet ücreti konusunda vermiş olduğu kararlarında kısaca "dava açılmasına sebebiyet veren kimsenin, ya da dava ikamesi sonucu kendisini vekil ile temsil edilme zorunluluğunda bırakılmış kişilere vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir" şeklinde içtihatları bulunmaktadır.

burada kötüniyetli borçlular alacaklıları ücret tahsili konusunda vekil tutmak zorunda bırakmaktadır. Dolayısı ile kötüniyetli kişilere karşı bu tür durumlarda kendini vekil ile temsil ettiren kişşilere hükmedilen vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olması gerekmektedir. 100 TL alacak için avukata cüzzi miktarlarda vekalet ücretine hükmetmek (danıştaya göre öyle) bence hakkaniyete uygun değildir. Yargı hep avukatın aleyhine işlemeye devam etmektedir.
Sürekli siyasi işlerle uğraşan meslek kuruluşlarımız acaba bu konuda ne yapacaklar çok merak ediyorum.
Old 16-08-2011, 17:36   #10
GECE

 
Varsayılan

yürütme durdurulduğuna göre, büyük ihtimal iptal kararı verilir. Bu uygulama, avukatın tamamen aleyhine olduğu gibi alacaklıların menfaatine de aykırıdır. şöyle ki, alacaklı kişi, düşük miktarlı alacağının tahsili için avukat bulamayacak, işini kendi takip etmek zorunda kalacak bu da gerekli hukuki bilgi olmadan pek mümkün olamayacak. düşük miktarlı alacakların tahsil kabiliyeti düşeceğinden kimse kimseye güvenip borç vermek istemeyecek. ayrıca borcun zamanında ödenmemesi de böylece teşvik edilmiş olacak.
vergiler yüksek, avukatların iş bulma sıkıntısı var, büro vs giderleri... bir de bu tarz uygulamalar. avukatlık yapmayın diyorlar.....
Old 17-08-2011, 09:38   #11
Av.Mustafa Göktiğin KEKEVİ

 
Varsayılan

Halen AAÜT M.11 gereğince özellikle 1500-TL altındakiş icra takiplerinde maktu ücretleri alabileceğimiz kanısındayım. Maddeyi okursanız sizler de hak vereceksiniz. Ancak davalarda 12.madde uygulanacak ve örneğin 500 TL bedelli bir davada 60 TL vekalet ücreti ödenecek. Adaleti sağlayalım derken teraziyi olduğu gibi yere devirdiler)))
Old 18-08-2011, 15:40   #12
Av.Muhammet Aydın

 
Varsayılan Şimdi inandım;

10 numara olmuş bence.Avukatın aldığı para zaten hakkı değildi,avukat davalarda ne yapıyordu ki zaten kazanılacak-veya kaybedilecek- davaydı,cüppe giymekten başka ne iş yapıyorlardı ki,hem maaşları var onunla geçinçisinler,devletin avukatlığından yeterli para almıyorlar mı,hem bu dosyadan almasan ne olur başka dosyaların üzerine yıkarsın.Düşüncesini bizimle paylaşan vatandaşı kutluyorum.Ne?! pardon şimdi dikkat ettim bu kahvede oturan bir vatandaşın fikri değil mahkeme kararıymış. Ama ben bu fikirleri 10 yıldır hep muhatap olduğum sıradan vatandaştan duyuyordum.Şimdi bu kadar büyük bir makamdan duyunca essahtan inandırıcı da oldu. Gerçekten bizim işimiz hayır işiymiş, parasızda yapılabilirmiş, inandım şimdi inandım.Bana da bedava bir avukat bulun vekaletimi vereceğim.
Old 18-08-2011, 21:48   #13
Av. Olkan ÖZKAN

 
Varsayılan

AAÜT 12 maddesi icra dava ayrımı gözetmemektedir. Zira madde, "hukuki yardım" dan bahsetmektedir. Konusu para ve para ile ölçülebilen hukuki yardımlarda bu karar uygulama alanı bulacağından icra takiplerinde de uygulanacağı kuşkusuzdur. Davalardaki uygulaması ise mesela iş mahkemelerideki hizmet tespiti davasında maktu vekalet ücretine ancak işçi ücret ve tazminat davalarında ise miktara göre oransal hesap yapılarak maktu ücretin altına düşülmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilebilecektir. İlerleyen zamanlarda küçük miktarlı dava ve takipleri olan vatandaşlar avukat bulmakta güçlük çekeceklerdir.Hal böyle olunca meslektaşlarımız da haklı olarak yüksek yüzdelerle işi kabul etmek zorunda kalacak bundan da neticede vatandaş zarar görecektir. Dolayısıyla bu kararla vatandaş için adalet getirilmek istenmişse de hem avukatlık mesleğine zarar verilmiş olacak hemde hak arayan vatandaşın hakkına ulaşması zorlaştırılacaktır. Saygılarımla.
Old 18-08-2011, 22:25   #14
Av.Mustafa Göktiğin KEKEVİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Olkan ÖZKAN
AAÜT 12 maddesi icra dava ayrımı gözetmemektedir. Zira madde, "hukuki yardım" dan bahsetmektedir. Konusu para ve para ile ölçülebilen hukuki yardımlarda bu karar uygulama alanı bulacağından icra takiplerinde de uygulanacağı kuşkusuzdur. Davalardaki uygulaması ise mesela iş mahkemelerideki hizmet tespiti davasında maktu vekalet ücretine ancak işçi ücret ve tazminat davalarında ise miktara göre oransal hesap yapılarak maktu ücretin altına düşülmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilebilecektir. İlerleyen zamanlarda küçük miktarlı dava ve takipleri olan vatandaşlar avukat bulmakta güçlük çekeceklerdir.Hal böyle olunca meslektaşlarımız da haklı olarak yüksek yüzdelerle işi kabul etmek zorunda kalacak bundan da neticede vatandaş zarar görecektir. Dolayısıyla bu kararla vatandaş için adalet getirilmek istenmişse de hem avukatlık mesleğine zarar verilmiş olacak hemde hak arayan vatandaşın hakkına ulaşması zorlaştırılacaktır. Saygılarımla.
Üstadım 11. maddeyi dikkatle okursan icra takiplernde ayrım olduğunu farkedersin. Ayrıca bugün düşük miktarlı takipler açtım ve yine 180 -TL üzerinden vekalet ücreti çıktı. Yani icra takipleri etkilenmiyor.....
Old 19-08-2011, 08:07   #15
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Yorumların büyük bölümü icra takipleri ile ilgili fakat 11. maddenin son cümlesiyle ilgili bir karar yok. "Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." Yani 180 TL'ye kadar olan takiplerde asıl alacak miktarı kadar, 180 TL -1.500 TL arası takiplerde 180 TL, 1.500 TL'nin üzerindeki takiplerde ise %12'den başlayan nispi tarife uygulanacak.
Daıştay'ın kararı dava vekalet ücretleriyle ilgilidir. Yani Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 1000 TL'lik bir davanın nispi v.ücreti 120 TL iken " Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz." hükmü gereği 550 TL'ye hükmediliyordu. Yine Asliye Hukuk'ta 10.000 TL'lik bir dava açtığınızda 500 TL kazansanız bile 1.100 TL vekalet ücretine hak kazanıyordunuz. Şimdi bu rakam 60 TL'ye düşecek. Sayın Av.Olkan ÖZKAN'ın görüşüne katılıyorum. Bu şekilde bir iptal çıkması avukatlar kadar belki daha fazla vatandaşı mağdur eder. Düşünün 700 TL'lik bir dava için avukata gelen kişi ne kadar vekalet ücreti ödemeyi göze alır. Önceden avukat karşı yan vekalet ücretlerini düşünerek davayı alabilirdi. Bundan sonra artık 1000-2000 TL'lik davalarda vatandaş haklı da olsa "ver-kurtul" yolunu benimseyecek çok büyük hak kayıpları oluşacaktır. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Modern dünyanın yaptığı gibi hakimlik ve savcılık için belirli bir süre avukatlık yapıp mesleğinde başarılı, dürüst kişilerden seçilmedikçe mesleki sorunlarımız çözülmez. Bu yöntemin sadece mesleki sorunları değil, hukuk sistemimizdeki sorunların en az % 60'ını çözeceğini düşünüyorum. Çünkü hukuk sistemimizdeki sorunların büyük bölümü uygulayıcılardan kaynaklanan sorunlardır.
Old 19-08-2011, 09:03   #16
Av. Olkan ÖZKAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa Göktiğin KEKEVİ
Üstadım 11. maddeyi dikkatle okursan icra takiplernde ayrım olduğunu farkedersin. Ayrıca bugün düşük miktarlı takipler açtım ve yine 180 -TL üzerinden vekalet ücreti çıktı. Yani icra takipleri etkilenmiyor.....

Üstad, eğer sen de 12. maddeyi dikkatle okursan bir ayrım olmadığını farkedersin. 12. madde "tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımlar" diye başlıyor. tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünü okur isen en başta icra takiplerinin olduğunu görürsün. Kaldı ki 12. madde hukuk davaları ile icra takiplerindeki vekalet ücretlerine ilişkin olan kendinden önceki maddelerin "ortak" maddesi hükmünde olduğunu düşünüyorum. Nitekim Danıştay da böyle düşünse gerek ki sadece bu maddeye yönelik durdurma vermiş. Sizin takibinize 180 TL ücreti vekalet çıkartılması ise kararın henüz icralarda ve mahkemelerde uygulamaya dönüşmemiş olmasından kaynaklanmakta. Karar Haziran ayının sonunda verildi ama mahkemeler bile hala maktuya hükmediyor. Dolayısıyla Eylül ayında TBB asgari ücret komisyonu yeni bir düzenleme yapmadıkça adli tatil sonunda karara çıkacak dosyalarda bu kararın uygulanacağını düşünüyorum. Tabi bu arada icralarda uygulamaya geçebilirler.
Old 19-08-2011, 09:24   #17
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan Katılmıyorum...

Sayın Özkan maddeleri yanlış değerlendiriyorsunuz.

Alıntı:
Üstad, eğer sen de 12. maddeyi dikkatle okursan bir ayrım olmadığını farkedersin. 12. madde "tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımlar" diye başlıyor.

Elbette madde o şekilde başlıyor ve "para ile değerlendirilebiliyorsa tarifenin 3.kısmına göre (yani nispi) belirlenir." şeklinde devam ediyor.(Fakat bu ücret 2.kısım 2 .bölümdeki ücretten az olamaz.) (yürütmesi durdurulan kısım.)

2.Kısım 2.Bölüm konusu para olsun veya olmasın tüm yargı merciileri için verilecek maktu ücreti belirlemektedir. Çok daha özel düzenleme olan 11. madde son derece açık iken yorum yoluyla 12. maddenin icra takiplerini de kapsadığını söylemek mümkün değildir. Sizin söylediğiniz geçerli olsaydı Danıştay'ın bu kararından önce 180 TL'nin altındaki takiplerde de 11. maddeyi uygulamayıp (asıl alacak kadar değil) henüz yürütmesi durdurulmamış 12.son gereği en az 180 TL verilirdi. O nedenle kafanızı karıştırmayın 11.madde başlığı "İcra ve İflas Müdürlükleri ile İcra Mahkemelerinde ücret" şeklindedir ve hiçbir değişiklik olmaksızın yürürlüktedir.
Old 20-08-2011, 22:36   #18
zedo

 
Varsayılan avukatlığın toplumda konumu

Sayın avukatlar artık farkına varınız ve anlayınız icraatlardan anlaşılıyor ki idareciler(çıkan kanun ve yönetmeliklerden belli), yargı mensupları(hakim ve savcıların büyük bölümü olabilir), toplumun büyük çoğunluğu(sohbete avukatlar yokmu şu avukatlar .....şöyle şöyle dolandırıcılar......v.s diyen grup ve de davalarına kendileri girenler.), olanlara seyirci kalan meslek örgütü, ortamı fırsat bilip bütün çekişmesiz işleri zafer kazanmışlık sevinci ile yapmaya hazırlanan ve muhtemelen hasılat hesapları yapan noterler birliği, avukatlığı meslek olarak tanımak istemiyorlar veya böyle davranış gösterip istiyorlarsa bana göre çelişki var ben anlamadım doğrusu istemenin gereği bu olmaz olmamalı.
Hal böyle olunca sayın avukatlar, yukarıda saydığımız bu grupları daha fazla yormaya, üzmeye kimsenin hakkı yok aslında bırakın mesleği hepsi rahat rahat görevlerini yapsınlar hakim görmedik mi (nereden geldin be avukat gelmeseydin ne güzel ceza verecektim tavrında olanı) vatandaş görmedik mi avukata darp edeni, polis görmedik mi avukatın aldığı cmk ücretine hadi iyisin iyisin diyeni, zaten eski Osmanlı hukukunda da sanki avukat mı vardı, yoktu. Kadı, her işi kendisi yapardı ne olacak yine yapıverir.
Akıtıya karşı kürek çekmeye gerek var mı, bir sürü konu hakkında anket hazırlayan Türk Hukuk Sitesi bir anketi de 'yargılamada avukat bulunsun mu bulunmasın mı' şeklinde yapsın zahmet olmazsa hep birlikte görelim halkımızın samimi düşüncelerini sonra da bu kadar avukatın ne iş yapacağının çözümü ile uğraşılabilir ama bu davranış bile oyalanmaktan iyidir bence yoksa bu problem böyle hep sürüncemede mi kalacak. Saygılar sunarım
Old 27-08-2011, 12:33   #19
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu ülkede avukatlık giderek zorlaşmakta.Tabi alacaklılarında işi zorlaşmakta.Çünkü 1500 TL.ye kadar avukatlar artık icra takibi almak istemeyecekler.Çünkü emeğini kurtarmaz.Mesala diyelimki 500 TL alacak takibi yaptı av.ücreti 60 TL.Bu para avukatın git gel masrafını karşılamaz

Yürütmenin durdurulması kararında davalarda da hükmedilecek vekalet ücretinin asıl alacağı geçmeyeceği yönünde hüküm getirilmesi gerektiğinden bahsedilmektedir.Karar 12.madde ile ilgilidir.

İcra Takiplerinde ise tarife madde 11'e gereği asıl alacak 500TL'lik takipte icra vek.ücreti yine 180TL,asıl alacak 179TL'lik takipte 179TL vekalet ücreti olmaktadır...Yani Yürütmenin durdurulması kararında olması gerektiğinden bahsedilen kural zaten 11.maddede mevcuttur.

Davalarda ise örneğin İş mahkemesinde açılan 50 TL'lik bir davada 1.100TL maktu ücrete hükmedilmektedir.Fakat Yürütmenin durdurulması kararında davalarda da vekalet ücretinin asıl alacağı geçmemesi yani örneğim açısından 50TL olması gerektiiği söyleniyor.Yine Asliye'de açılan davada alacağın 500TL'ilk kısmı reddedildiğinde 1.100TLred vekalet ücreti hükmediliyor...karara göre ise burada vekalet ücretinin 500TL olması gerekiyor... Karar kanaatimce yeni HMK görev kuralına bilinçli veya bilincizse uyumluluk getiriyor...örneğin Asliye'de açılacak 500TL'ilk davada 1.100TL maktu değil asıl alacağı geçmeyecek şekilde 500TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden bahsediyor.Yeni HMK Asliye -Sulh görev kuralına uygun bir tarife hazırlanacaktır.
Old 28-08-2011, 12:19   #20
zedo

 
Varsayılan Türkiye Barolar Birliği Başkanının Adaylık bildirgesi

Türkiye Barolar Birliği Başkan Adayı Av.V.Ahsen Coşar (Tasarım ve Hedefler)

TASARIM VE HEDEFLER


İnsan hayal eden bir varlıktır. Diğer canlılardan farklı olarak sahip olduğu akıl, insanın hayal etme özelliğinin en önemli araçlarından birisidir. Gerçekte hayal
etmek, insanın kendi dışına çıkması, çevrede dolaşması, kendi sınırlarını aşması, kendisini yeniden yaratması demektir.
Hayal etmek, bilmek ve yapmak, bunların hepsi geleneksel fiillerdir. Kuşkusuz her bilen yapmaz, yapamaz. Ama her yapan, hayal ettiği, fikir sahibi olduğu, bildiği ve biriktirdiği için yapar. Fikirlerini, bilgisini, biriktirdiklerini yaptıklarına katar. Onun için hayaller fikirleri, fikirler ise eylemleri başlatır. Yapmak, yani işlevsellik; hayallere, bilgiye, hevese, birikime ve deneyime gereksinim duyduğu kadar, iradeye, adına proje denilen somut fikirlere, pozitif hedeflere ve zamana gereksinim duyar.
İnsana, mesleğe ve topluma özgü sorunlarda önemli olan işin eylemsel yönüdür. Tasarımlar, eylemli olarak yapıp ettiklerimizin dürtüsü olan tasavvuru, tasavvur ise görgü, bilgi ve deneyim sahibi bir insanın içinde yaşabileceği bir geleceği hayal etmeyi kapsar. Hedefler, bir tasarım ve deneyim rehberliğinde bir şekilde gerçekleştireceğimiz tercihler ve görevlerdir. Tasarımlarımız uzak, henüz belirsiz olsa da, hedefler ulaşılabilir uzaklıktadır.

Harekete geçirici bir tasarımın; belli bir insan, meslek ve toplum doğası tasavvuruna, yani nelerin insan, meslek ve toplum için iyi olduğuna dayanması, gereksinimleri ve hakları karşılaması gerekir.

Hedefler, insani, mesleki ve toplumsal yönden önemli sonuçlar doğuracak zor tercihleri içerir. Kuşkusuz bunları mükemmel olmayan verilerimiz ve sınırlı kavrayışımız temelinde benimseriz. Tasarımlarımız yol gösterici olsa da veya böyle olması gerekse de, bize ancak bir ölçüde rehber olabilirler. Zira tasarımlar, eylemlerinin sonuçlarını umursayanlar için ne tam nettirler, ne de durağandırlar. Onun için mantıklı insanlar, kendilerini motive eden tasarımların daha net bir ifadesi ile bunların akıl ve deneyim ışığında eleştirel yönden değerlendirilmesini mutlaka bekleyecekler ve bunları aramaya devam edeceklerdir.

O nedenle aşağıda sunulan tasarım ve hedeflerin bu çerçevede kabul edilmesi, düşüncenin eylemin provası olduğunun ve her gerçeğin bir hayale dayandığının bilinmesi gerekir.

Bütün bu tasarım ve hedefler, ilk yüz gün içinde gerçekleştirilemez, ilk üç yüz altmış beş gün içinde gerçekleştirilemez, ilk yedi yüz gün içinde gerçekleştirilemez, bizim görev süremiz içinde gerçekleştirilemez demeyelim, bir kez başlayalım diyelim. Tereddüde düşmeden, kuşkuya kapılmadan, duraklamadan, kararlılıkla ve tarihin bize biçtiği kaderi yerine getirmek üzere hep birlikte yola çıkalım. Geleceği inşa etmek için hep birlikte yola çıkarsak mutlaka başarırız.

Zira gelecek değiştirilebilir. Ancak, neyin ne olduğunu anlamadığımız ve neyi nasıl yapmaya karar vermediğimiz, veremediğimiz sürece hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Unutmamamız gerekir ki, gelecek, her zaman azınlık tarafından temsil edilmiş, ama gelecek mutlaka kazanmıştır. Çoğunluğu elde edeceği için değil, gelecek olduğu için. Onun için geleceğin yenilmesi olanaksızdır.


•Karar alma süreçlerinin demokratik biçimde işletilmesi, katılımcılığın geliştirilmesi, dayanışmanın artırılması, eleştirilerden yararlanılması amacıyla rutin iş ve işlemlerin dışındaki önemli ve ilkesel mesleki konuları Baro Başkanları toplantılarında tartışmak, değerlendirmek, burada alınacak kararları Yönetim Kurulu kararına dönüştürmek ve bu suretle katılımcılığı slogan olmaktan çıkarıp eyleme dönüştürmek, •Başta Avukatlık Sınavı, Mesleki Sorumluluk Sigortası, vekalet ücretlerinin ödendiğine ilişkin serbest meslek makbuzlarının mahkemeye ibrazını zorunlu hale getirecek bir model kurulması, vekaletnamelerin Barolar tarafından düzenlenmesi, Baroların, Türkiye Barolar Birliği’nde adil biçimde temsili, diğer deyişle temsilde adaletin sağlanması gibi bugünün gereksinimlerini, geleceğin beklentilerini karşılayan yeni bir Avukatlık Yasası’nın hazırlanması ve yasalaşması için Baro Başkanlarından, Baro Başkanlarının önerecekleri meslektaşlarımızdan, Türkiye Barolar Birliği delegelerinden, hukukçu akademisyenlerden bir komisyon oluşturmak, bu komisyon tarafından hazırlanacak taslağı Barolar ve Avukatlar nezdinde tartışmaya ve eleştiriye açmak, bu eleştiri ve tartışmaların ışığında şekillenecek taslağın yasalaşmasını sağlamak, •Kamu avukatlığı kurumunun, idarenin vesayetinden ve memur avukat statüsünden kurtarılması, bağımsız ve özerk bir yapıya kavuşturulması amacı ile Kamu Avukatları Yüksek Kurulu’nun kurulması yönünde çalışma yapmak, •Kamu avukatlarının Baroya kayıt olmalarının zorunlu hale getirilmesi ve Baro aidatlarının kurumlarınca ödenmesi yönündeki çalışma yapmak, •
Avukatlık mesleğinin hizmet alanlarının genişletilmesi, bu bağlamda bir kısım noterlik işlerinin avukatlara verilmesi, kira, taşınmaz alım satımı ve benzeri sözleşmelere avukatların katılımının
zorunlu olması, koruyucu avukatlık hizmetlerinin kurumsallaştırılması, alanının genişletilmesi, bütün bunların yasal düzenlemeye dönüşmesi konusunda çalışma yapmak, •Avukatlık üzerine, hukukun değişik konuları üzerine tez çalışmaları yapan, yapanlara destek olan, yüksek lisans veren Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü modeline ve işlevine uygun biçimde yapılandırılacak olan Türkiye Avukatlık Akademisi kurmak, •İl Baroları’nı Staj Kredisinin dağıtımında etkin kılmak ve inisiyatif sahibi yapmak için Staj Kredi Yönetmeliği’ni değiştirmek,
•Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Fonu’nun etkin ve verimli kullanılabilmesi amacıyla il Barolarını Fonun yönetiminde söz ve inisiyatif sahibi yapmak,
•Sağlık ve sosyal yardım hizmetlerinin daha hızlı biçimde hizmete sokulmasını sağlamak amacıyla uygun bölgelerde Fon Temsilcilikleri kurmak,
•İyi yönetim ilkelerine saygı göstermeme, kanuna ve mevzuata uygun davranmama, idari usulsüzlükler, haksızlık, Barolar arasında ayrımcılık, yetkiyi kötüye kullanma, cevap vermeme, bilgi vermeyi reddetme, gereksiz gecikmeler vb. gibi konularda görevli ve yetkili olmak üzere Baro Başkanları tarafından seçilecek bir Türkiye Barolar Birliği Ombudsmanlığı kurmak,
•2006 yılından bu yana Ankara Barosunda başarıyla uygulanan hastaneye sevk etmek, rapor vermek gibi hizmetlerin yanı sıra acil durumlarda tıbbi yardımda bulunmak gibi hizmetler vermek üzere doktor ve hemşire destekli Baro Kliniklerin İstanbul ve İzmir başta olmak üzere diğer il ve/veya bölgelerde ivedi olarak kurulmasını ve hizmet vermeye başlamasını sağlamak,
•Birlik tarafından uygulanmakta olan ferdi kaza sigortası uygulamasının teminat limitlerini artırmak,
•Türkiye Barolar Birliği Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu’nu, Ankara Barosu tarafından, tüm Baro üyelerini kapsayacak biçimde hizmet vermek üzere 2009 yılında kurulan, ancak henüz işler hale getirilemeyen Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu’nda öngörülen ve tanımı yapılan biçimde muhtaç ve destek ihtiyacı içerisinde olan meslektaşlarımıza gerekli yardımı yapacak ve tam bir sosyal yardım anlayışıyla hizmet verecek biçimde değiştirmek,
•Yönetmelikte tarif edilmiş ancak, henüz uygulamaya sokulamamış yardım türü olan munzam emeklilik yardımını en kısa süre içerisinde işler hale getirmek, vefat halinde, avukat yakınlarına ödenecek yardım tutarını tatmin edici düzeye çıkarmak, •Birlik tarafından aktüerya çalışması yapılmış, alınması gerekli aidat ile usul ve esasları tespit edilmiş olan eş ve çocuklara sağlık yardımı yapılması için gerekli yönetmelik değişikliğini ivedi olarak yapmak ve bu yardımı işler hale getirmek, •Hastalık, kaza, yaşlılık gibi nedenler ile çalışması mümkün olamayan avukatlar ile huzurevi veya bakım evi ihtiyacı duyacak kadar kimsesiz ve maddi yetersizlik içinde olan avukatlara maddi destek, huzurevi veya bakım evinde barınma olanağı sağlamak, •Tüm ihtiyaç sahibi avukatlara tek merkezden ve ülkemiz için örnek teşkil edecek huzurevi- geriatri merkezi-yaşam merkezi amaçlı tesislerin uygun bölgelerde açılarak hizmet vermesini sağlamak, •Fon yardımlarının yapılması sürecinde görülen ve bugüne kadar çözümlenemeyen, kendi kenti dışında kaza veya acil durumla karşılaşmış, kendisi veya ailesi fertleri vefat etmiş avukatlar için, sosyal yardım adına yapılması gereken acil durum yardımının yapılmasını sağlamak, acil durumlar için hava ambulansı servisini devreye sokmak, bunun için gerekli yönerge değişikliğini yapmak, bütün bu hususların işleyişinde Birlik bünyesi içerisinde karşılaşılan bürokratik engelleri kaldırmak, •Ankara Barosu tarafından yıllardır başarıyla yürütülen Yardımlaşma Sandığı modelinin kurulması için il Barolarına yardım ve destek sağlamak, •Her Baronun kendi içinde etkinliklerde bulunacağı, TBB’nin ise her yıl değişik bir bölgede bir günlük etkinlik yapacağı, “TÜRKİYE AVUKATLARI DAYANIŞMA HAFTASI” ve buna bağlı olarak da “GÜNÜ” faaliyetleri düzenlemek, bu faaliyetleri TBB’nin yıllık rutin programına eklenmek suretiyle sosyal yardım ve dayanışma bilincini geliştirmek, •Türkiye Barolar Birliği’nin idari ve personel yapısını hizmet odaklı olarak yeniden yapılandırmak, •Türkiye’deki tüm Baroların tek tip muhasebe, kalem, sicil, disiplin düzenine geçmesini sağlamak için yazılım yaptırmak, olanakları sınırlı Barolara donanım desteği sağlamak,•Avukatlık Yasasında öngörülen belgelerin tek tip olarak basılmasını, bunların kullanılmasının yerleştirilip yaygınlaştırılmasını ve bu suretle belge düzenin kurulmasını sağlamak, •Birlik bünyesi içerisinde iktisadi işletme kurmak, Birliğe ait iktisadi birimleri bu işletme bünyesi içerisinde yapılandırmak ve işletmek, her bir Baronun kendi bünyesi içerisinde iktisadi işletme kurmasına yardım ve destek vermek, •Türkiye Barolar Birliği bünyesinde mevcut otel, lokanta, kafe/bistro birimlerini ivedi olarak işler hale getirmek suretiyle bu birimlerin aktif ve verimli biçimde çalışmasını, bu birimlerin meslektaşlarımıza optimum maliyetler ile hizmet vermesini sağlamak, •Ayaş’ta inşaatı devam eden tesisin durumu hakkında gerekli bilgi edinildikten, bu bilgi doğrultusunda hazırlanacak rapor Baro Başkanlar ile paylaşıldıktan ve tartışıldıktan sonra alınacak karar doğrultusunda bu tesisin geleceği ile ilgili gerekli kararı vermek,
•Türkiye Barolar Birliği web sitesini, yeni yazılım teknolojileri ile yeniden yapılandırmak,
www.barobirlik.org.tr adresi üzerinden, Türkiye Barolar Birliği’nin dünyaya açılan yüzü olan web sitesini tasarım, işlevsellik ve altyapı olarak olması gereken seviyede en kısa zamanda yayına almak,
•Web Sitesi üzerinden, Birliğimiz üyesi Barolara, Barolarımız üyesi Avukatlara bilgileri, başvuruları ve işlemleri on-line olarak açmak, Türkiye Barolar Birliği Web Sitesini, Baro ve Avukatlar için kaynak olmak yanında hukuk alanında aranan her bilginin bulunabileceği on-line kütüphane şekline getirmek,
•Ankara Barosu’nda 2008 yılından bu yana başarıyla uygulanan E-Baro teknolojisini gerçekleştirmek suretiyle güvenli, hızlı ve kolay bir şekilde üyelerine hizmet vermeleri için gerekli teknik alt yapıyı Barolarımızın hizmetine sunmak, Avukat ve Stajyer Avukat sicil bilgileri, kurum Avukatı bilgileri, Yönetim Kurulu Toplantısı gündemi, Yönetim Kurulu toplantı kararları, disiplin dosyaları, kurullar, komisyonlar, merkezler, CMK Merkezi, Adli Yardım Merkezi, demirbaş takibi, üyelerine toplu sms, e-posta ile iletişim, personel sicil dosyaları personel devam takip sistemi, Doküman yönetim sistemi, Web sitesi yönetimi, kütüphane, baro envanteri kayıt sistemi, e-avukat bünyesinde baronun üyelerine vereceği hizmetleri ve baronun iktisadi işletmeleri ile ilgili işlemlerini kolaylıkla takibini, yönetimini, tüm kayıtlarla ilgili raporların Baro yetkilileri tarafından saniyeler içinde alınabilmesini sağlamak,
•E-Baro ile Baroların üyelerine sunduğu hizmetlerin yanı sıra Türkiye Barolar Birliği ve Barolar arasındaki bağlantıyı sağlamak, bu yolla sicil bilgilerindeki farklılıkların önüne geçmek, şimdilerde yazılım kullanan Baroların tekrar tekrar veri girişine zaman harcamalarını engellemek, Baroların kullandıkları yazılım ile Birliğin kullandığı yazılımın entegrasyonu sağlamak,
•Türkiye Barolar Birliği bünyesinde mevcut olan Baro Port’u işler hale getirmek, E-Birlik adıyla yeniden yapılandırmak, tüm Baroları bu sisteme dahil ederek Barolar arasında on-line baro sistemi, elektronik doküman takip sistemi oluşturmak, bu suretle baroların üye, stajyer, disiplin, kredi, Adli Yardım vb. iş, işlem ve hizmetlerini e-imza ile güvenilir ve hızlı biçimde on-line olarak yapmalarını sağlamak,
•Üçer aylık dönemler halinde Birlik Yönetim Kurulu ile diğer Kurulların çalışmalarının “Birlik E-Bülten” adıyla elektronik ortamda yayınlanması ve bu suretle Birlik çalışmalarının üyelerimize elektronik ortamda ulaştırılmasının ve bunların interaktif biçimde değerlendirilmesinin sağlanması,
•Ocak 2008’de Adalet Bakanlığı tarafından ‘TEKNOLOJİ ÖDÜLÜ’ ile ödüllendirilen Ankara Barosu tarafından 2005 yılından bu yana başarıyla ve geliştirilerek kullanılan, Baroların üyelerine Adliye içerisinde ve diğer Baro birimlerinde hızlı ve güvenli hizmet verebilmesini sağlamak amacıyla tasarlanmış, yüksek güvenlikli akıllı kart teknolojisi olan BaroKart Sistemini ve bu sistemle entegre çalışan sistemleri Birlik bünyesinde kurmak, sistemin diğer Barolarda kurulmasına destek vermek ve bu yolla harcama işlemlerinin, muhasebe sisteminin daha hızlı, daha güvenli ve şeffaf bir yapıya kavuşmasını sağlamak,
•Ankara Barosu tarafından 2005 yılından bu yana başarıyla uygulanan plazma/LCD ve yeni teknoloji LED monitörler ile tüm ilçelerdeki üyelerine duyularının, faaliyetlerinin ve haberlerinin aynı anda ulaşmasını sağlayan Merkezi Duyuru Sisteminin tüm Barolarda ve özellikle imkanları sınırlı Barolarda kurulması için gerekli teknik ve alt yapı desteğini vermek,
•Tüm Baroların E-Baro’ya geçmelerini gerek yazılım, gerekse donanım olarak desteklemek,
•Halen kanun tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündeminde olan ‘Kayıtlı E Posta’ sisteminin yasalaşmasıyla birlikte, Birlik bünyesi içerisinde E-Posta sistemi oluşturmak ve bu sistemin tüm Barolarda kurulmasına destek vermek,
•İl Barolarının farklı fiyatlarla Avukatlara E-İmza satışını Birlik bünyesi içerisinde merkezi ve standart hale getirmek,
•Her Baronun en az bir hizmet binası, Avukat Evi ve hizmet aracı sahibi olmasına destek olmak, olanakları sınırlı Baroların Adliye Saraylarında mevcut Avukat Odaları’nı tefrişine katkı yapmak,
•Birlik bünyesinde ve tüm Barolarda ALO BARO telefon hizmeti servisi ve çağrı merkezi kurmak,
•Birliğin kuruluşundan günümüze kadar olan tüm etkinliklerinin ses ve görüntü kayıtlarının dijital ortama aktarılarak depolanmasını, korunmasını ve meslektaşlarımızın yararlanmasına sunulmasını sağlamak amacıyla Etkinlikler Arşivi oluşturmak,
•Danıştay ve Yargıtay Avukat Odaları’nı mesleğin onuruna yakışır biçimde ve her türlü teknik donanımını sağlayacak biçimde yeniden düzenlemek,
•Danıştay ve Yargıtay binalarına girişte Avukatlara karşı uygulanan incitici, onur kırıcı, savunma mesleğinin saygınlığı ile bağdaşmayan anlayışa, uygulamaya karşı etkin ve sonuç almayı sağlayacak biçimde mücadele etmek,
•Avukatlık Staj Programı ve Müfredatını standardize etmek, coğrafi bölgelere göre belirlenecek illerde Staj Eğitim Merkezleri kurmak, bu merkezlerde staj eğitimi vermek, staj eğitimini yazılı ve görsel materyaller ile desteklemek,
•Ankara Barosu tarafından Ekim/2004’den beri uygulanan ve Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu’nun 28 Eylül 2009 tarih ve 2009/6 sayılı raporunda övgüyle söz edilen mali ve idari şeffaflık modelini Türkiye Barolar Birliği’nde de uygulamak, bu bağlamda Birliğin tüm gelir ve giderlerini haftalık olarak Birlik Web sayfasında yayınlamak,
•Ankara Barosu’nda Ekim/2004’den itibaren kurulan ve geliştirerek işletilen bilişim ve iletişim teknolojilerinin kullanımını Türkiye Barolar Birliği ve onun önderliğinde ülkemizdeki tüm Barolarda kurmak, geliştirilmek, yaygınlaştırılmak, kurumsallaştırılmak,
•Vekalet pulunun elektronik ortamda ve güvenli biçimde tahsilinin sağlanması için pulmatik sistemi kurmak,
•İnsan kaynağımızın ve gücümüzün yetkinleştirilmesi amacıyla Ekim/2004’den bu yana Ankara Barosu’nda başarıyla uygulanan özel hukukun yeni ve değişik disiplinleri üzerine sertifikalı meslek içi eğitim programlarını, yanı sıra CMK, Adli Yardım eğitimlerini ülkemizdeki tüm Barolarda uygulamak,
•Çocuk Hakları, İnsan Hakları, Kadın Hakları Merkezlerini Türkiye Barolar Birliği’nin eşgüdümünde Türkiye Baroları nezdinde örgütlemek ve ülkemiz genelinde yaygınlaştırmak,
•Türkiye Barolar Birliği’ni, Avukatlık mesleği üzerine araştırma yapan, yaptıran, bu konuda yapılan çalışmaları destekleyen bir kuruluş düzeyine getirmek,
•Türkiye Barolar Birliği tarafından başlatılan ve başarı ile sürdürülen uluslararası hukuk kuruluşları ile yakın ve işlevsel işbirliğini genişleterek ve geliştirerek sürdürmek,
•Birlik kurullarını tüm il Baroları üyelerini kapsayacak biçimde ve katılımcılık ilkesine uygun biçimde yeniden yapılandırmak,
•Ankara Barosu tarafından 2006 yılında kurulan ve o tarihten itibaren başarı ile uygulanan internet radyoculuğu ve televizyonculuğunu Türkiye Barolar Birliği’nde kurmak ve işletmek,
•Temel hedefi bünyesinde Hukuk Fakültesi bulunan butik üniversite kurmak,
•Türkiye Barolar Birliği Haber Ajansı kurmak ve gerek Birliğin etkinliklerini, gerekse yurt ve yurt dışı haberleri bu ajans aracılığıyla yazılı ve görsel medyaya ulaştırmak,
•Eğitim, kültür, sanat, spor alanına ilişkin sosyal sorumluluk projelerine destek vermek,
•Üçer aylık dönemler halinde Birlik Yönetim Kurulu ile diğer kurulların çalışmalarının elektronik bülten halinde yayınlanmasını, Birlik çalışmalarının tüm meslektaşlarımıza elektronik bültenle ulaştırılmasını ve bunların interaktif biçimde değerlendirilmesini sağlamak,
•Birlik bünyesinde oluşturulacak Hukuk Kulübü tarafından yürütülecek çalışmaların sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilere, yasama, yürütme ve yargı erkine ulaştırılarak Birliğin hukuk alanındaki fikri öncülüğünü geliştirmek,
•Her yıl ayrı bir il Barosunda “Uluslararası Hukuk Kurultayı” düzenlemek,
•Katılımcılık ilkesi gereği Türkiye Barolar Birliği Delegeleri ile 12-13 Haziran 2010 tarihinden itibaren her altı ayda bir meslek sorunları, ülke sorunları ile ilgili ve somut gündemli toplantılar düzenlemek,
•Birlik kaynaklarının, Barolara sağlıklı, düzenli, planlı, hızlı ve adil biçimde dağıtılabilmesi için her Barodaki avukat sayısı, mevcut avukatların yaşı, cinsiyeti, mezun olduğu hukuk fakültesi ve benzeri hususlarla ilgili istatistiki bilgilerin güncellenmesi suretiyle Üyelik Bilgi Havuzu oluşturmak,
•Reklam Yönergesi başta olmak üzere mevcut tüm yönergeleri güncellemek,
•Ankara Barosu tarafından gerçekleştirilen Hukuk Müzesi’ni Ankara Barosu ile gerekli mutabakatı sağlamak suretiyle Türkiye Barolar Birliği bünyesine almak ve Birlik bünyesi içerisinde ‘Türkiye Hukuk Müzesi’ni gerçekleştirmek,
•İki yılda bir dünya Baroları Spor Olimpiyatı düzenlemek,
•Her yıl Birliğin koordinatörlüğünde ayrı bir Baro tarafından Türkiye Baroları Spor Oyunları düzenlenmesine destek vermek,
•Her yıl hukukun değişik alanlarıyla ilgili ödüllü makale yarışması düzenlemek,
•İlk kez Ankara Barosu tarafından uygulanmasına başlanılan ve giderek Türkiye genelinde yaygınlaşan duruşma salonlarında avukatların önüne LCD monitör konulması uygulamasını ülke geneline yaymak, bu konuda Barolara gerekli desteği sağlamak,
•Avukat Katip ve Sekreterleri ile ilgili eğitim programları hazırlamak, Barolar nezdinde bu programı uygulamak, bununla ilgili gerekli yönergeleri hazırlamak ve yürürlüğe koymak,
•Türkiye Barolar Birliği’nin bugüne kadar olan tüm yayınlarının taranarak elektronik ortama aktarılmasını ve tek bir DVD’de toplanmasını sağlamak,
•Yabancı avukatlık mevzuatlarını Türkçeye çevirtmek ve yayınlamak,
•Plazma duyuru ve KİOSK bilgi sisteminin tüm Barolarda kurulmasına destek olmak, bu yolla her Baro üyesi Avukatın Danıştay, Yargıtay dosyalarını sorgulamalarına olanak sağlamak,
•Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının çevirisini ve yayını yapmak,
•Türkiye’deki her ildeki oteller ile anlaşma yapmak suretiyle avukatlara en kaliteli ve ekonomik koşullarda konaklama hizmeti sağlamak,

Saygılarımla,
Av.V.Ahsen Coşar

Old 30-08-2011, 17:23   #21
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Uzunca bir zamandır avukatlık mesleğine katkı yapan tek düzenleme görmek zor. Çok acı.
Old 12-09-2011, 17:18   #22
Av.Barış Kılıç

 
Varsayılan

Söz konusu kararın icra dosyalarına uygulanıp uygulanmayacağı konusunda tereddütler oluşmuş durumda, benimde kafam karışmadı desem yalan olur. Uygulamada benim çalıştığım ilde İcra Daireleri bu karardan etkilenmemiş görünüyor. Peki Mahkemeler söz konusu kararı uyguluyorlar mı? Yakın zamanda duruşması olan bir davamda karşı tarafa vekalet ücreti çıkacak. Bu miktar 1100 TL mi olacak yoksa %12 olarak hesaplanacak.
Old 30-09-2011, 21:09   #23
mdelen82

 
Varsayılan Danıştay'dan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine durdurma

Danıştay Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinin son cümlesinin yürütmesini durdurdu.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
YD İtiraz No: 2011/321


İtiraz Eden Davacı : Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü
Tandoğan / ANKARA
Vekili : Av. Özlem Aral Kestir -aynı adreste-
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Adalet Bakanlığı - ANKARA
2- Türkiye Barolar Birliği
Oğuzlar Mah. Av. Özdemir Özok Sk. No: 8
Balgat / ANKARA
Vekili: Av. Aylin Nasuh - aynı adreste
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesi’nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 22.03.2011 günlü, E: 2011/66 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasını istemektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi B.Ö.’nün Düşüncesi: İtirazın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı R.T.’nin Düşüncesi: İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay Sekizinci Dairesi’nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görüldüğünden, itirazın kabulü gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve Adalet Bakanlığı tarafından onaylanan 03.12.2010 günlü, 27774 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler Tebliğinin 12. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesi 22.03.2011 günlü, E: 2011/66 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar vermiştir.
Davacı, dava konusu tarife kuralının suistimale açık bir düzenleme olduğunu, konusu para ile değerlendirilebilen davalarda hükmedilecek avukatlık ücretine ilişkin olarak avukatın harcadığı emek unsuru göz önünde bulundurulmadan, davanın tek ya da seri dava olmasına bakılmaksızın düzenleme yapıldığını, yasa ile tanınan yetkinin, avukata kazanç sağlama endişesiyle, objektif ve kamu yararı amacıyla kullanılmadığını öne sürerek anılan karara itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, baro yönetim kurullarının her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliği’ne gönderecekleri, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarifenin o yılın Ekim ayı sonuna dek hazırlanarak Adalet Bakanlığı’na gönderileceği, tarifenin Adalet Bakanlığı’na ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşeceği, ancak Adalet Bakanlığı’nın uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliği’ne geri göndereceği, geri gönderilen bu tarifenin Türkiye Barolar Birlği Yönetim Kurulu’nca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılacağı ve sonucun Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığı’na bildirileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan yasal düzenlemede avukatlık asgari ücret tarifesinin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından tüm baroların teklifleri göz önüne alınarak hazırlanacağı ve Adalet Bakanlığı’ndan görüş alınarak yürürlüğe gireceği öngörülmekle, tarifenin hazırlanması ve yürürlüğe girmesi aşamasına ilişkin usul hükümleri belirlenmiş, tarifenin hazırlanması aşamasında dikkate alınacak esas ve ölçüler konusunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hazırlanması konusunda Türkiye Barolar Birliği’ne tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden avukatın, Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde öngörüldüğü üzere, emek ve mesaisinin dikkate alınmasının yanısıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi gerekmektedir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin dava konusu edilen 12. maddesinde, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz” hükmü yer almaktadır.
Ülke çapında kurulu bulunan tüm baro yönetim kurullarının sundukları teklifler dikkate alınarak Türkiye Barolar Birliği’nce hazırlanan ve Adalet Bakanlığı’nın da incelemesinden geçerek yayımlanan tarifenin dava konusu kısmında yer alan, konusu para ile değerlendirilen hukuki yardımlarda, sayma yoluyla belirlenen istisnalar hariç olmak üzere, davanın sonucunda hükmedilecek avukatlık ücretinin tarifenin üçüncü kısmına gre nispî olarak belirleneceği, ancak hükmedilecek nispî avukatlık ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen maktu avukatlık ücretinden az olamayacağı kuralıyla, avukatların mesleklerini icra ederken hak edecekleri ücretlere belli bir asgari sınır getirilmesi suretiyle yapılan hukuki yardımın niteliği ve niceliği ne olursa olsun avukatın verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesinin engellenmek istenildiği anlaşılmakla birlikte, idari işlemlerin temel amacı kamu yararı olduğundan, tarifenin hazırlanması sırasında, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba, gayret ve emeğinin karşılığı, uyuşmazlığa konu alacağın değeri, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirmemesi ve çeşitli sözleşmeler yoluyla avukatlık mesleğinin zarar görmesinin engellenmesi hususlarının da dikkate alınmasının zorunlu olduğu kuşkusuzdur.
Gerçekten de konusu para ile değerlendirilen davalarda hükmedilecek avukatlık ücretinin asıl alacak miktarı göz önünde bulundurulmadan, sadece maktu vekalet ücreti ile sınırlandırılması ile, özellikle çok küçük miktarlı alacaklar nedeniyle açılan davalarda, karar aleyhine sonuçlanan taraf açısından ölçüsüz bir yükümlülük getirilebileceği gibi, seri davalar için, yalnızca karşı taraf vekalet ücretine dayanan avukatlık sözleşmeleri yapılarak mesleğin itibarının zarar görmesine, kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan davalarda ise, tarafların haklılık oranları arasında büyük bir fark bulunmasına rağmen, tarafların adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayacak bir şekilde eşit miktarda avukatlık ücretinden sorumlu tutulmasına yol açılması da mümkündür.
Bu durumda, ülkenin ekonomik ve sosyal durumu, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba, gayret ve emeğinin karşılığı, uyuşmazlığa konu alacağın değeri, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirilmemesi ve çeşitli sözleşmeler yoluyla avukatlık mesleğinin zarar görmesinin engellenmesi hususları dikkate alındığında, konusu para ile değerlendirien davalarda hükmedilecek nispi avukatlık ücretinin tarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekalet ücretine de asıl alacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, asıl alacak tutarından fazla maktu vekalet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde asgari sınır getirilmesine yönelik dava konusu tarife kuralının tarifenin üçnücü kısmına göre belirlenecek nispi avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten (maktu avukatlık ücreti) az olamayacağına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının itirazının KABULÜNE, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4001 Sayılı Yasayla değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, dava konusu tarife kuralının, “Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz” kısmının yürütmesinin durdurulmasına, 30.06.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy
X- Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde öngörülen koşulların bakılan uyuşmazlıkta gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin daire kararına yapılan itirazın reddi gerektiği oyuyla, karara karşıyız.
10. Daire Başkanı 2. Daire Başkanı 10. Daire Üyesi 10. Daire Üyesi
Mehmet Ünlüçay Ayla Günenç İbrahim Barbaroğlu Tülün Özdemir


10. Daire Üyesi 10. Daire Üyesi 11. Daire Üyesi 12. Daire Üyesi
E. Celalettin Özkan Kemal Bilecen Emel Cengiz N. Kemal Ergani


15. Daire Üyesi 15. Daire Üyesi
S. Hilmi Aydın Yalçın Ekmekçi

Kaynak : http://web.e-baro.web.tr/uploads/00/2011-60.pdf
Old 04-11-2011, 12:45   #25
AVCD

 
Varsayılan

Sayın arkadaşlar ,Bugün bir iş mahkemesi hakiminden sohbet sırasında bu durdurma kararının kaldırıldığına dair duyumlar aldığını öğrendim.Bilgisi olan lütfen bilgilerini paylaşabilir mi?
Old 04-11-2011, 15:54   #26
kapgan

 
Varsayılan

Tam anlamıyla bir skandal yaşanıyor kanaatimce.Bu karar öncesinde acaba Barolar Birliği ne yaptı,ne kadar nerede girişimde bulundu?

50-TL lik davada avukatların diplomalarını ortaya koyması,dilekçe yazması,duruşmaya girmesi,beyanda bulunması karşılığı 50-TL mi olacaktır?

Bu ne yazık bir karardır...Tıpkı ülkemizdeki diğer tüm mahkeme kararlarında olduğu gibi bu yürütmeyi durdurma kararı da gerekçesiz(tartışılmadan) yazılmıştır,bu da ayrı bir konu tabi...

Bu konuda sayın Meslektaşları örgütlenmeye davet edeceğim ama,zaten bir örgütümüz var sanırım..neyse...
Old 04-11-2011, 17:05   #27
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan DİDDK
seri davalar için, yalnızca karşı taraf vekalet ücretine dayanan avukatlık sözleşmeleri yapılarak mesleğin itibarının zarar görmesine,

Bunu nasıl tespit etmişler acaba. Ellerinde örnek mi var? (İç ses: Yoksa dava dilekçesinde mi geçiyor)
Old 04-11-2011, 17:38   #28
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Maktu ücret bence de kaldırılsın ancak nispi ücret oranları da değişsin.

Örneğin 1.000,00 TL miktara kadar olan davalarda nispi avukatlık ücreti %100 olsun.

Kolay Gelsin...
Old 06-11-2011, 14:38   #30
Mare Nostrum

 
Varsayılan

En son Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki davada lehimize 3,15 TL (yazıyla üçliraonbeşkuruş)vekalet ücreti verildi. Herkese benden çay...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık Asgari Ücret tarifesine karşı Afyon Barosu tarafından açılan iptal davası Av.Hukuki Hukuk Haberleri 17 15-06-2010 13:36
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi mdelen82 Meslektaşların Soruları 0 25-05-2009 20:29
Tbb Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 09-12-2003 20:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08766294 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.