Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Arzuhalcilere Karşı Birliktelik Çağrısı

Yanıt
Old 15-11-2007, 14:59   #61
Avukat Nevzat Kaya

 
Varsayılan Arzuhalciler

Arzuhalciler ve dava takipçilerine karşı iki çözüm yolu vardır.

1)Asgari ücret tarifesindeki "asgari dilekçe ücretini" kaldırmak. Böylece her vatandaş avukata dilekçesini yazdırma imkanına kavuşacaktır. Özellikle yeni işe başlayan avukatlar için çok yararlı olur. (Kısa vadeli çözüm)

2)Avukatlık sigortası oluşturmak. (Uzun vadeli)

Sigorta oluşturuluncaya kadar, herhangi bir baroya yıllık (örneğin 120.00.-YTL) aidat ödeyen her vatandaşın, bazı davalarını, istediği avukatla takip etmesi sağlanabilir. Avukat ücretini barodan alır. (Miktar ve değeri 5.000.00.-YTL'yi aşmayan davalar, duruşmasız işler ve basit veraset davaları için olabilir)

Avukatlık sigortası oluşturulduktan sonra avukatı olmaksızın kişinin kendisi dahi davasını takip edememeli, mutlaka avukat tutma mecburiyeti olmalıdır.

Avukat hatalarına karşı ise mesleki sorumluluk sigortası oluşturulmalıdır.

Saygılarımla...
Old 24-02-2008, 00:31   #62
Av.Barış

 
Mesaj

Çok basit bir çözüm yolu var aslında.Reçenin üzerine imzalayan doktorun diploma numarası yazılır ve kaşe basılır.
Dilekçeler konusunda da aynı usul getirilebilir.
Mesela dilekçeyi yazan Avukat'ın kaşesini basması zorunlu hale getirilir ve kaşesiz dilekçe mahkeme tarafından kabul edilmez.
Bu arada bunu belirtmek zorundayım.Şimdiye kadar 2 kez arzuhalci tarafından yazılmış bir dilekçeyle açılmış dava geldi bana.O kadar bariz hatalar yapılmış ki geri dönemiyorsunuz.En basit ifade ile adam faiz istemeyi unutmuş saçma sapan ifadeler kullanmış vs.
Şimdi siz düşünü ilk dilekçenin yargılama bakımından bu kadar önemli olduğu bir bir hukuk sisteminde davalar arzuhalcilere emanet edilebilir mi?
Old 24-02-2008, 22:41   #63
FYEY

 
Olumlu Vatandaş açısından

Arkadaşlar, bizim ilçede bir arzuhalci veraset dilekçesi yazmak için 10-20 YTL ücret alırken avukatlar 100 YTL ücret alıyor. Basit bir veraset dilekçesi için 100 YTL talep edilmesi sizce etik mi? Hizmeti gören vatandaş bu durumun farkında olduğunda aklından geçen şeyleri düşünebiliyor musunuz?
Avukatlar zaten nitelikli işlerde ayrıcalılkarını gösterecek ve tercih sebebi olacaklardır. Bence tarifede bir düzenleme yapılmalı, şu anki durum itibariyle arzuhalcilerin kaldırılması demek vatandaşın mağdur olması, cebinden gereksiz yere fazla para çıkması demektir.
Bu arada basit dilekçe yoktur diyen arkadaşlar, bir veraset dilekçesi ile ağır ceza mahkemesine yapılan savunma dilekçesi sizce aynı mı? Veraset dilekçesi için 5 dk. zaman size yeterken, savunma dilekçenizi hazırlarken günlerce kanunu araştırmak gerekebiliyor değil mi?
Old 25-02-2008, 01:36   #64
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Arzuhalcilerin avukatlara bir zararı olduğuna inanmıyorum. Varsa zararları, dilekçesini yazdıkları kişiye olur. Arzuhalcilik suç değildir, bugüne dek yapılan suç duyuruları ya da şikayetlerden bir sonuç alındığını duymadım (muvazaalı alacak devralıp icra takibi yapılması hali hariç). Arzuhalcilikle mücadele gereksizdir kanımca. Arzuhalciler ortadan kalksa da parası olmayan/az olan kişiler bu kez dilekçelerini komşusuna/tanıdığına vb. yazdıracaktır. Avukatlık ile arzuhalcilik birbirlerine rakip meslekler değildir. Bazı katılımcılar arzuhalcilerin avukatlardan fazla kazandığını yazmışlar. Olabilir; avukatlardan fazla para kazanan birçok meslekten insan var. Avukatlar, avukatlığı bırakıp daha fazla gelir getiren işleri yapabilirler; geliri gerçekten fazla ise arzuhalciliği de seçebilirler, ticaret de yapabilirler vb. Avukatların eskiye oranla gelir düzeyinin düşmesinin nedeni arzuhalciler değildir. Yine dilekçe yazma konusunda uzun tartışmalar okudum forumda. Dilekçe yazmak, konuya göre değişmekle birlikte öyle abartılacak denli zor değildir. Hukuk fakültesi mezunu olmayan biri bile en zor denilen dilekçeleri yazabilir (Bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=24695 )
Bu konunun görüş arşivi niteliğinde olması nedeniyle, görüşlerimi kısaca özetledim. Saygılarımla.
Old 25-02-2008, 11:23   #65
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Arzuhalcinin Avukata zararı dokunmadığı iddia edilebilir fakat yargıya zararının olduğu su götürmez! Hemen somut bir örnek verecek olursam ;Geçenlerde önüme gelen bir dava usul açısından epey yol katetmiş ama nasıl bir yol...Yetkisizlik dersen var,görevsizlik dersen var,(zamanaşımı)dersen o da var boşa yatırılan harçlar,uzayan duruşmalar binlerce dosya yetmiyormuş gibi bir de bu dosya ile meşgul olan mahkemeler...tabi bu arada maddi hukuk açısından hiç bir mesafe alınmamış...
Bu davanın dilekçesinin kim tarafından yazıldığı hemen anlaşılıyor diy mi?"Arzuhalci"

Bir de işin vicdani boyutu var o da bir başka sorun....Acaba hangi arzuhalci bak kardeşim ben sadece ses kaydeden cihaz gibiyim ne söylüyorsan onu yazıyorum ha...ya da ben bu adliyenin önündeyim bu açaçağın davanın burada görüleceği anlamına gelmez vs vs vs vs ...... diyor
Old 30-04-2008, 17:11   #66
Hemocrania

 
Varsayılan

Öncelikle ne idealist bir öğrenciyim ne de mesleğe başlamış bir avukat.şu an itibariyle stajının bitimine 2 ay kalmış bir stajyer avukat olarak gerçekten güzel ve ateşli olan bu tartışmada söylemek istediğim bir kaç söz var. Ancak;


Dürüst olalım , hepimiz Oğuzhan kardeşimiz gibi idealist ve ateşli değilmiydik üniversite yıllarımızda? Hani ödeme emrinin takip talebinin vs icra memurlarınca düzenlendiğini,kitaplardan okuduğumuz yıllarda.
Şimdiyse mesleğe atıldık ve ve bunları kendimiz yazmıyormuyuz?

Neden bunları yazıyorum..Çok şey değişiyor hayatta. olan ile olması gereken bir olmuyor.bakışımız duruşumuz değişiyor. Ve Oğuzhan kardeşimiz böyle düşünüyor. Ben kendisinin yazılarını okurken aynı fakulteden mezun olmuş birisi olarak (kendisine katılmasam da) memnun oldum. çünkü inandığı şeyi güzel savunmuş .haklı ya da haksız bu güzel birşey.Belki ileride meslege girdiğinde fikri değişecek belki değişmeyecek ama düşüncesini THS gibi bilgili üstadların olduğu bir kurtlar sofrasında çekinmeden ifade etmiş.

Karşıt görüşlü Avukat büyüklerimiz de yazmışlar neden arzuhalcilere karşı olduklarını sistemin içinde olduklarından sorunları bizzat görüp yaşadıklarından dolayı.
Bu da güzel tabiki ama;

" Değerli arkadaşlar;Oğuzhan arkadaşımı neden avukat olmadığı halde bu denli ciddiye alıyorsunuz,empati yapamadığı belli..."

diyen arkadaşıma ve benzeri zihniyete katılamıyorum."sen bilmezsin avukatlık ne zor" gibi söylemlerin şık olmadığını düşünüyorum doğru dahi olsa..Ciddiye alınmak için avukat olmak gerekmez.insanın salt varlığı ciddiye alınmak için yeterlidir kanısındayım.beğenin ya da beğenmeyin.kaldı ki karşıt fikri savunan kişi tamamen vasıfsız birisi de değil.

Belki bir gün öğrenci arkadaşım korsan CD satanlara karşı dava açacaktır. ya da korsan marka elbiselere ,ama ucuzlar sonuçta ve az çok benziyorlar da birbirlerine ..

Belki bizler avukat olmasaydık arzuhalciye gidecektik dilekçe yazdırmak için.Bilinmez ancak tartışırken amiyane tabirle belden aşağı vurmamaya özen göstermeliyiz diye düşünüyorum. Karşımızdaki insan bizden genç bir avukat,stajyer,ya da öğrenci bile olsa.daha az bilse bile.

Saygılarımla Stj. Av. Murat Bektaş
Old 01-05-2008, 16:11   #67
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hemocrania
" Değerli arkadaşlar;Oğuzhan arkadaşımı neden avukat olmadığı halde bu denli ciddiye alıyorsunuz,empati yapamadığı belli..."

diyen arkadaşıma ve benzeri zihniyete katılamıyorum."sen bilmezsin avukatlık ne zor" gibi söylemlerin şık olmadığını düşünüyorum doğru dahi olsa..Ciddiye alınmak için avukat olmak gerekmez.insanın salt varlığı ciddiye alınmak için yeterlidir kanısındayım.beğenin ya da beğenmeyin.kaldı ki karşıt fikri savunan kişi tamamen vasıfsız birisi de değil.

Hemocrania benden önce davranıp hislerimi dile getirmiş.

Arzuhalcilere gelince; arzuhalciler ne avukatların kazancına olumsuz etki edebilir, ne de başka bişey... Sadece şayet hatalı bir dilekçe kaleme alırlarsa olan yazdırana olur o kadar. Sanırım bu tehlikenin yazdıranlar da farkındadırlar.
Ancak ne hukuki ne de cezai yönden arzuhalcilere yapılabilecek birşey olduğunu sanmıyorum. Yapılmasına da taraftar değilim.
Old 26-05-2008, 16:37   #68
Av.FGY

 
Varsayılan

ahh benim en büyük derdim dava vekilleri.. biz onca sene hukuk okuyalım adamın biri emekli olsun gelsin dava vekili olarak iş yapsın...hukuğu paramparça etsin..hak dağıtsın...yada haklar savunucusu olmaya çalışsın...

birde insanlar size baksın desinler ki " vah vah sende pek küçükmüşsün bu işi kıvırabileceğine emin misin? tamam avukatsın ama bayansın ve daha küçüksün senin tecrübende yoktur şimdi..." sanki dava vekili yaşça benden büyük olunca tecrübe sahibi oluyorda...

Old 10-06-2008, 14:17   #69
Av.Yasar SALDIRAY

 
Varsayılan Arzulcİlere KarŞi Bİrlİkte Hareket Edİlmelİ ?

Arzuhalcilere karşı tüm barolar birlikte hareket etmelidir!


HATAY KIRIKHAN ADLİYESİNDE ;

Kırıkhan ilçemiz adliyesinde hükümet konağı bahçesinde arzuhalcilik yapan kişiler Hatay Barosunun girişimi ve şikayeti neticesinde tahliye edilmiştir.




http://www.hataybarosu.org.tr/Baromu...ar/konueki.htm
Old 11-06-2008, 15:53   #70
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Çok çeşitli fikirlerden sonra 2 yıllık bir avukat olarak ben de düşüncemi belirtmek isterim. Öncelikle dilekçe yazmak bence dava açmaktır. Avukatlığım süresince de istisnalar dışında (veraset vs.) kesinlikle ön araştırma yapmadan dilekçe yazmadım. Dilekçe yazarken onun yine bir hukukçu tarafından okunacağını düşünerek imla kuralları, dilbilgisi ve sayfa düzenine dikkat ettim. Bu nedenle veraset ilamı dışında arzuhalcilerin dilekçe yazmalarına karşıyım. Bir müvekkilimin arzuhalciye yazdırdığı dilekçe yüzünden -davanın tapu maliki tarafından açılması gerektiği halde babası tarafından açıldığı için-önce sonuçlanması gereken davam henüz sonuçlandı. Dava husumetten reddolduğu için yargılama giderleri ve vekalet ücreti de cabası.
Geçenlerde hakimin odasına dilekçe havale ettirmek için gittim ve oradaki "elinde tükenmez kalemle kargacık burgacık şekilde dilekçe bulunan" vatandaşa hakim benim dilekçemi örnek olarak gösterip böyle yazacaksın dediğinde vatandaşın "biz de üniversite okuduk bir dilekçeyi yazamayacak mıyız?" demesi üzerine içim acıdı ve bırakın herkes kendi işini yapsın dedim.
Avukatlar tarafından ortak bir tavırla "danışmanın ücrete tabi olduğu" tabelada değil de fiili hayatta yerini bulursa ve avukatların -dilekçe yazmak dahil- hiç de basit olmayan bir iş yaptıkları önce müvekkiller olmak üzere herkese anlatılırsa bu meslek hakettiği saygınlığı kazanacaktır.
Saygılarımla...
Old 11-06-2008, 17:33   #71
avukat şefik

 
Varsayılan arzuhalciler birçok avukattan fazla kazanıyorlar

benim ofisim fatih adliyesnin yanında ve adliye çevresinde avukattan çok arzuhalci var ön tarafta tutulacak yer bırakmamışlar birçok avukkattan fazla kazanıyorlar benim meslektaşlarım açlık sınırında iken bunların haklarımızı gasp kabul edilebilir gibi değil artık biran önce barolar harekete geçip hemen bütün arzuhalcileri kaldırmaları gerekmektedir. adamlar dilekçe başına 20-50 arası almaktalar ortalama 500 ytl kazanmaktadırlar günlük benim birçok tek oda kirasını sigorta primini ödemeyezken bir tarafta benim mesleğimi kullanarak para kazanlarla uğraşıyoruz bir an önce kaldırılması ve yaptırım uygulanması gerekir.
Old 17-10-2008, 17:38   #72
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hemocrania
Hani ödeme emrinin takip talebinin vs icra memurlarınca düzenlendiğini,kitaplardan okuduğumuz yıllarda.

Kitaplarda da Takip talebini icra memurları düzenlemiyor.Sadece düzeltme.Konuyla bağlantısı olmadığı için geçiyorum.

Konuyla ilgili olarak ;

Konuya muhalif olan arkadaşımızın öğrenci olduğu düşünülerek; konuyla ilgili önemli açıklamalar yapılmayıp susulmalı mıydı ? Şu bir gerçektir ki : Bazı sorunların tespiti için işin içinde olmak gerekmektedir.Avukat olmadan avukatın sorunlarının tam olarak anlaşılabilmesi mümkün değildir.Arkadaşlarımız konuyu bu yönüyle de aktarmaya çalışmışlardır. Ayrıca ,konu için elbette farklı yorumlar olacaktır,elbette farklı görüşler olacaktır.

Konu :Oğuzhan Arkadaşımızın öğrenci olması ,karşı görüşlere sahip olması değil, konu arzuhalcilik ve arzuhalcilik kaldırılmalıdır. Saygılarımla..
Old 17-10-2008, 22:51   #73
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Cengiz Aladağ

Varsa zararları, dilekçesini yazdıkları kişiye olur.

Aklın yolu birdir derler. Forumu okumaya başladığımda aynı şeyleri düşünüyordum. Kambiyo takibine karşı icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile icra takibini engelleyemeyen çok fazla borçlu ile karşılaştım. Avukatı geçelim vatandaş için sakıncalı bir durum. Avukatın durumunu da mezun olup çalışmaya başlamadan anlayamazsınız.

Saygılarımla..
Old 18-10-2008, 13:51   #74
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Köylü arzuhalciye gider...
Dilekçe yazman ne kadar?
Arzuhalci 2 lira der. Köylü anlatır olayı...
Arzuhalci yazmaya koyulur....
Bu arada köylüye dilekçenin daha kuvvetli ve etkili olması için bir binaaleyh ekleyem mi? der. Ama eklersem 1 liranı daha alırım der.Köylü anlamaz binaaleyh ne?Ha dilekçeyi daha kuvvetli etkili yapacaksa...
Köylü tamam tamam sen üç tane ekle der.
2 lira dilekçe parası ve üç tane binaaleyh 3 lira toplam 5 lirasını alır köylünün....
Old 18-10-2008, 16:52   #75
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FYEY
Avukatlar zaten nitelikli işlerde ayrıcalılkarını gösterecek ve tercih sebebi olacaklardır. Bence tarifede bir düzenleme yapılmalı, şu anki durum itibariyle arzuhalcilerin kaldırılması demek vatandaşın mağdur olması, cebinden gereksiz yere fazla para çıkması demektir.
Bu arada basit dilekçe yoktur diyen arkadaşlar, bir veraset dilekçesi ile ağır ceza mahkemesine yapılan savunma dilekçesi sizce aynı mı? Veraset dilekçesi için 5 dk. zaman size yeterken, savunma dilekçenizi hazırlarken günlerce kanunu araştırmak gerekebiliyor değil mi?

Yasal düzenlemeler çok açık : Avukatın görev ve yetkisi dahilindeki işler başkası tarafından yapılamaz.Gerekçelerinizin hiçbiri arzuhalciliği yasal bir zemine oturtamaz.Hukuk = Matbu dilekçe değildir değil mi ? Dava dilekçesini kaleme alan avukat olmalıdır.
Old 20-10-2008, 16:16   #76
Av.Denizhan Aktoprak

 
Varsayılan Baronun GÖrevİ

Avukatlik Kanunu 63 Madde 3. Fikra AÇik Bİr Şekİlde Avukatlik Yapma Yetkİsİ TaŞimadiklari Halde Bİzİm GÖrevİmİzİ Ve Yetkİmİzİ Gasp Edenlere 1-3 Yila Kadar Hapİs Cezasi Uygulanir. Barolarin GÖrevİ Durumu ÖĞrenİp Cumhurİyet Savcisina Bİldİrmek Zorundadir İyİ GÜnler
Old 21-10-2008, 20:03   #77
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Arzuhalcilerin avukatlara bir zararı olduğuna inanmıyorum. Varsa zararları, dilekçesini yazdıkları kişiye olur. Arzuhalcilik suç değildir, bugüne dek yapılan suç duyuruları ya da şikayetlerden bir sonuç alındığını duymadım (muvazaalı alacak devralıp icra takibi yapılması hali hariç). Arzuhalcilikle mücadele gereksizdir kanımca. Arzuhalciler ortadan kalksa da parası olmayan/az olan kişiler bu kez dilekçelerini komşusuna/tanıdığına vb. yazdıracaktır. Avukatlık ile arzuhalcilik birbirlerine rakip meslekler değildir. Bazı katılımcılar arzuhalcilerin avukatlardan fazla kazandığını yazmışlar. Olabilir; avukatlardan fazla para kazanan birçok meslekten insan var. Avukatlar, avukatlığı bırakıp daha fazla gelir getiren işleri yapabilirler; geliri gerçekten fazla ise arzuhalciliği de seçebilirler, ticaret de yapabilirler vb. Avukatların eskiye oranla gelir düzeyinin düşmesinin nedeni arzuhalciler değildir. Yine dilekçe yazma konusunda uzun tartışmalar okudum forumda. Dilekçe yazmak, konuya göre değişmekle birlikte öyle abartılacak denli zor değildir. Hukuk fakültesi mezunu olmayan biri bile en zor denilen dilekçeleri yazabilir (Bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=24695 )
Bu konunun görüş arşivi niteliğinde olması nedeniyle, görüşlerimi kısaca özetledim. Saygılarımla.

Büro açamayan ,Büro açıp kapatmak zorunda kalan,Büro geçimini zor sağlayan meslektaşlarımızın olduğu düşünüldüğünde ; Arzuhalcilerin avukatlara verdiği zarar ortadadır.Parası olmayan -az olan vatandaşlar için Baroların adli yardım birimleri mevcuttur.Gayet tabii avukatların eskiye oranla gelirinin düşmesinin tek nedeni arzuhalciler değildir ama nedenlerinden biridir.Arzuhalcilik suçtur ;Zira yasal düzenlemeler açıktır.Ayrıca şikayetlerden sonuç alındığı olmuştur.Hukuk Fakültesi mezunu olmayan birinin bırakın en zor diye adlandırılan dava dilekçesini yazmasını beklemek ,basit bir dava dilekçesini bile tam anlamıyla yazabileceğini beklemek mümükün değildir.Saygılarımla.
Old 21-10-2008, 20:53   #78
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cesur_yürek
Büro açamayan ,Büro açıp kapatmak zorunda kalan,Büro geçimini zor sağlayan meslektaşlarımızın olduğu düşünüldüğünde ; Arzuhalcilerin avukatlara verdiği zarar ortadadır.Parası olmayan -az olan vatandaşlar için Baroların adli yardım birimleri mevcuttur.Gayet tabii avukatların eskiye oranla gelirinin düşmesinin tek nedeni arzuhalciler değildir ama nedenlerinden biridir.Arzuhalcilik suçtur ;Zira yasal düzenlemeler açıktır.Ayrıca şikayetlerden sonuç alındığı olmuştur.Hukuk Fakültesi mezunu olmayan birinin bırakın en zor diye adlandırılan dava dilekçesini yazmasını beklemek ,basit bir dava dilekçesini bile tam anlamıyla yazabileceğini beklemek mümükün değildir.Saygılarımla.

Sayın meslektaşım, bu kadar da abartmayın. Arzuhalcilerden önce Türkçe'yi ve noktalama işaretlerini kullanmayı arzuhalciler kadar az bilen avukatları eleştirelim.
Bir avukat dilekçe yazmakla ne kadar para kazanabilir ki, arzuhalciler buna engel olsun? Arzuhalcilerin avukatlara bir zararı yoktur.
Avukatlığın bugün bulunduğu noktada sorumluluğu olanlar, avukatlardır; arzuhalciler değil.
Bir düşünün lütfen.
Old 22-10-2008, 13:57   #79
Gülümse

 
Varsayılan

Arzuhalcilerin, avukatlara zararı olup olmadığını tartışmak benim haddim değil ama arzuhalcilerinin hukuki işleyişe zarar verdikleri başka bir gerçek.

İki sene önce eşi ile ilgili ciddi problerimi olan bir arkadaşım maddi olanakları yetirsiz olduğu için kendisine avukat tutmak yerine bir arzuhalci buldu. Arzuhalci onun dilekçelerini yazıp, ona akıl hocalığı yaptı. Sonuç olarak arkadaşım boşandığı gibi eski eşinin kendisinden uzak kalmasını da sağladı.

Belki bir hukukçu için basit bir dava gibi görünebilir. Fakar arkadaşım ve çevresi için arzuhalci birden kahramana dönüştü. Avukata gitmeden önce (onca para vermek yerini iki kuruş verip) arzuhalciye danışmak moda oldu. İşin bu tarafından bakarsanız bir çok insan için ne arzuhalciler var cebinden on tane avukat çıkartır.

İşte bu noktada insanın oturup bir daha arzuhalciler hakkında düşünesi geliyor. Adalet ve adil yaşam özlemi taşıyanların bunu sağlamak adına bir arzuhalciye tutunmaları korkunç gerilimli bir film konusu gibi.
Old 23-10-2008, 08:50   #80
tunak

 
Varsayılan kıssadan hisse

Üniversitede okurken değerli bir hocam, ki bir çok fakültenin kurucusu ve üniversite rektörlüklerinde bulunmuştur, daha ilk dersinde

Bir doktor, yaptığı bir yanlışla bir kişiyi öldürür.
Fakat bir hukukçunun hatası bütün toplumu öldürür- süründürür demişti..


Ne de güzel demiş.

Simdi saygıdeğer arkadaşlar,, dikkat cok dikkat gerekir.
Old 23-10-2008, 17:02   #81
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Doğu Anadolu'nun ücra ilçelerinden birinde, askerlik şubesi başkanı olarak geçirmekte olduğum askerlik safahatımın başından beri -halkla iç içe olduğumdan olsa gerek- türlü garipliklerle karşılaştım. Başlık parası mefhumunun hala yürürlükte olması, töre gerçeği, namus kavramının afakiliği ve göreceliliği, aile planlamasının 'haramdır' denilerek uygulanmaması ve benzeri insana "ağlasam mı gülsem mi" dedirten vak'alar.

Yalnız garabetlikler listesinde başa oynayan, ya da mensup olduğum meslek itibariyle benim en çok ilgimi çeken, olay avukat bulunmayan ilçede adliyeden emekli bir zabıt katibinin dava takipçiliği yoluyla geçen yıl 1 trilyona yakın bir geliri matrah olarak vergi dairesine beyan etmiş olmasıydı. Sonradan öğrendim ki 5233 sayılı yasa hükmünce terör mağduru olan vatandaşlar adına iadareye vekaleten yapılan 'resmi' başvurular gereği tüm gelir olduğu gibi yansımış vergi levhasına. Sonuç itibariyle kayıtlı avukat bulunmaması nedeniyle HUMK tarafından cevaz verilen bir durum, yadırgıyor değilim. Lakin hayatını avukatlık mesleğine vermiş bir çok kişinin tüm meslek hayatı boyunca kazanamayacağı böylesi büyük bir meblağı sadece bir yılda kazanabilen bu kişinin yeterlilik durumunu kendimce tartışmama engel değil aşağıda bahsedeceğim olay;

Aktif olarak görev almasam da ilçede bulunan tek avukat olmamdan dolayı, bulunduğum ilçenin yerlilerinden olan, aynı zamanda ilçede görev yapan bir devlet memurunun tarafımdan yardım istemesi üzerine ortaya çıkan bir olay bu. Kısaca özetlemem gerekirse elektrik idaresi şahsın tapulu arazisi üzerinden yüksek gerilim hatları geçiriyor, bu esnada arazi üzerinden bulunan ve oldukça kaliteli hasat veren ceviz ağaçlarından zarar gören, verimliliği düşen ve hatta tamamen kuruyanlar oluyor, bu durumdan zarar gören vatandaş da haklı olarak zararının karşılanması için idareye dava açmak suretiyle başvuruyor. Buraya kadar herşey normal, ancak davayı alan kişi yukarıda bahsi geçen ünlü trilyonluk dava takipçisi. Davacı asil ile aralarında geçen görüşmenin ardından kendince yaptığı bir hesaplama neticesinde "sana 40 milyar kazandırırım" vaadinde bulunuyor, bunun üzerine vatandaş da düşünmeden takipçi adına vekalet çıkarıyor. Sonuç olarak aradan iki yıldan fazla bir zaman geçiyor, ve önce yerel mahkeme, ardından da Yargıtay aşamasından geçen dava sonucuna göre onlarca ağacı telef olan vatandaş devlete borçlu olduğunu öğrenerek olması gerekenin 3 katı şiddette atan kalp ritmiyle koşarak yanıma geliyor ve soruyor, "başghanım nedir bu?"

Daha sonra dava dilekçesini elime aldığımda "netice-i talep" kısmında gözüme çarpıyor olayın sırrı, dava direkt olarak 30 milyarlı maddi, 20 milyarlık da manevi tazminat talebiyle açılmış. Lehine hükmedilen tazminat ise 1,240 YTL(karşı tarafa ödenecek vekalet ücretini mahsup ederseniz gerçekten borçlu çıkıyor davacı). Adamı sakinleştirmeye çalışırken dilim döndüğünce 'ıslah' müessesesinden bahsediyorum, tabiri caizse 'bodozlama' açılan maddi tazminat davasında bu tür bir sonucun çıkmasının normal bir durum olduğundan vs.. Benden bir çözüm bulmamı umut ederek yanıma koşan adam daha da fenalaşıyor, kolonya döküyorum eline yüzüne ama nafile, adam bayıldı bile.

Sonradan dava dosyasını incelerken görüyorum ki müvekkil lehine sunulması gereken hiç bir talepte bulunulmamış, inanın zararın boyutunu belirleyecek bilirkişi dahi talep edilmemiş. Mahkemenin re'sen görevlendirdiği bilirkişi heyetinin gerçeklerle bağdaşmayan raporuna itiraz edilmemiş, karşı tarafta bulunan idare avukatı da meydanı boş bulunca bunu gayet iyi değerlendirmiş ve özetlediğim sonuç ortaya çıkmış.

Yanlış anlaşılmasını istemem, hiç kimseyi hor veya hakir görüyor, kimsenin emeğini küçümsüyor değilim. Ancak ülkenin gözlerden uzak kalan kesiminde bu başlık altında dile getirilenlerden çok daha fazla etkinliği var hukukçu olmayan kişilerin. Kazançları trilyonları bulabilmekle beraber vatandaşa verilen sağlıklı bir hukuk hizmetinden bahsetmek de mümkün değil.

Uzattığımın farkındayım ancak paylaşmak istedim ders niteliğindeki bu anıyı.

Saygılarımla
Old 24-10-2008, 13:10   #82
Av.FGY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tunak
Üniversitede okurken değerli bir hocam, ki bir çok fakültenin kurucusu ve üniversite rektörlüklerinde bulunmuştur, daha ilk dersinde

Bir doktor, yaptığı bir yanlışla bir kişiyi öldürür.
Fakat bir hukukçunun hatası bütün toplumu öldürür- süründürür demişti..


Ne de güzel demiş.

Simdi saygıdeğer arkadaşlar,, dikkat cok dikkat gerekir.

Katılıyorum arzuhalciler olayın bir boyutu fakat Hukuğu asıl yaralayan noktanın dava takipçiliği dava vekilliği kurumunun hala var olması varlığını avukatlık kanunu geçici maddesine dayandırması olduğunu düşünüyorum. Lise mezunu bir adamın duruşmaya katılıp avukat yerine kişinin hakkının savunmaya çalışması ne yazık ki bu ucube durumu her an içimin kanayarak seyrediyorum.. niye işime saygı duydğum ve madem emek harcıyor araştırıyorsam bunun karşılığıda yüz milyon yada iki yüz milyon olmamalı dediğim için vatandaşın hakkını göz göre göre dava vekilinin ucube savunmasına bıraktığını seyrediyorum
Old 24-10-2008, 13:19   #83
Av.FGY

 
Varsayılan

Sayın Tiocfaidh vbmenu_register("postmenu_196502", true); siz Doğu Anadolu'nun ücra bir köşesinden bahsediyorsunuz oysa ben Ege'nin eşiğindeyim ve bu kurumla birebir savaşmak zorundayım. Afyonun iki ilçesinde de hala devam etmekteler ne acıki.. ve bulunduğum ilçe merkez ilçeye çok yakın olduğu için bir çok arkadaşım gelip burda büro açmıyor haliyle de onlarda hak ihlallerine devam ediyorlar ne acı ki.
Avukatlık sınavı getirilsin avukatlar sınava tabi tutulsun derken bu dava vekilliği kurumu daha can yakıyor haliyle.. ve avukat olmama rağmen bu iki zata başvuran vatandaşın sayısı da oldukça kabarık.
Old 24-10-2008, 14:45   #84
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Aslında sorun sistemden veya dava takipçiliğine cevaz veren mevzuattan değil, ülke insanının bilinçsizliğinden kaynaklanıyor sayın Av.FGY. Dilim döndüğünce izah etmeme rağmen yukarıda bahsettiğim dava vekili ilgili asil şahısa ikinci bir dava açarak bu kez 20 milyar koparabileceğinden bahsetmiş, vatandaş da ciddi şekilde düşünüyor ikinci bir dava açmayı. Islah kurumunun ardından derdestlik konusunda da hızlandırılmış bir seminer düzenledim hem vatandaşa, hem de dava takipçisine. Lakin gelin görün ki idare'nin avukatına vekalet ücreti ödemeye doymayan saf bir vatandaş ve onun saflığından istifade eden cengaver bir dava takipçisi var ortada.
Old 26-10-2008, 23:34   #85
ersenk

 
Varsayılan nafile

arkadaşlar arzuhalciler hakkında Çankırı Barosu olarak biz de şikayetci olduk ancak arzuhalcinin yazdığı dilekce ve bilgisayar da ele geçirildiği halde beraat kararı çıktı temyiz ettik bekliyoruz sonucu ,avukatlık başkalarının haklarını savunmak üzerine kurulmuş bir meslektir ancak şu da bir gerçektir ki avukatlar başkalarının hakkının savunduğu kadar kendi haklarını savunamamaktadır bugün barolar birliğinin kendi mensupları için şüphesiz yararlı işleri de olmuştur ama gelinen noktada bence yetersiz kaılnmıştır meslek etiği konusunda yaptırımlar yetersiz olmakla beraber uygulamada meslek etik kurallarına uymayan avukatlar hem mesleki açıdan hem de ekonomik açıdan hızla yükselmekte bunlara karşı hiçbir yaptırım uygulanamamakta buna karşın mesleğini dürüst ve etik kurallara uygun olarak yapan avukatlar ise çoğunlukla ekonomik zorluklarla boğuşmakta onlar da artık etik kurallara uymamanın yollarını aramaktadır buna zorlanmaktadır dolayısıyla avukatlık mesleği her geçen gün kanaatimce daha zor şartlara doğru gidecektir
Old 16-03-2010, 16:17   #86
volkanix

 
Varsayılan

ben de cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunmak istiyorum
bunun için elinde yargı kararı olan var mı varsa paylaşabilir mi?
sonuçlanan somut bir örnek görmek açısından
okuduğum yorumlardan çıkardığım sonuç pek bir etkisinin olmayacağı yönünde
ben bu suç duyurusunu ekmeğimle oynanıyor
ben çok kazanıyorum o az veya tam tersi o çok kazanıyor ben az olarak değerlendirmiyorum
tamamen avukatlık mesleğini avukattan başkasının yapmasını istemediğim için
avukatlık mesleğinde doğru dilekçe ile hak kazanımı veya hak kaybı veya iş takibi söz konusu ise ben karşıyım bu işe
yapmasınlar adı ne olursa olsun arzuhalci olsun muhtar olsun sektereter olsun yazıcı olsun ne olursa olsun
ben karşıyım bu işe
bana zararı olsun veya olmasın ben avukatlıktan başka bir meslek yapamıyorsam ve avukatlık onurlu bir meslekse bu işi avukattan başkası da yapmasın lütfen
bulunduğum şehirde savcının odasının karşısında ''dilekçe yazılır'' şekilde kocaman bir tabela var
ben bir avukat olarak suç duyurusunda bulunsam ne olur bulunmasam ne olur
aynı savcının yan tarafında da baro'nun odası mevcut hepsi de o kocaman tabelayı görüyor
hani bir avukatın reklam yasağı gereği tabelaları azami 100x70 olması gerekiyor ya siyah beyaz renkli cafcaflı olamayacak (kanımca gerek de yok)
bu tabela belki 300x200 o tabeladan 3 kat daha büyük
ve 1 tane de değil 3 tane tabela asmış kocaman puntolar renkli harfler vs.
ben ne diyeyim şimdi?
acaba savcıların baronun dalgınlığı mı söz konusu
ilgisini bu suç duyurusuyla çeksem mi?
ne dersiniz?
yoksa aman bize ne adam şurda üç kuruş kazanıyor hem o kazanıyor hem vatandaş kazanıyor mu diye düşüneyim?
geçen gün başıma geldi yanyana benim bürom ile onun ''dükkanı'' vatandaşın biri ''dükkan'' sahibini arıyor, ben biliyorum ki ona dilekçe yazdıracak adım gibi eminim bana soruyor kapı kapalı gördünüz mü acaba ben diyorum dışarı çıkmıştır birazdan gelir, vatandaş tam çıkarken bana sorma gereği hissediyor boşanma davası açacam kaça dilekçe yazarsınız diye, ben diyorum ki 50TL'ye evet yanlış duymadınız 50TL yani 5 tane 10TL'nin toplamı
çünkü eminim ki kabul etmeyecek çünkü oraya avukat aramaya gelmedi o
ha akla şu gelebilir hali vakti yoktur çok fakridir vs.
ancak takım elbisesinden halinin vaktinin yerinde olduğu anlaşılıyordu
bana cevabı şu oldu ''çok istiyorsun avukat bey''
kahretsin çok istiyorum(!)
yan taraftaki ''dükkan sahibi'''ne bu işi 25 taş çatlasa 30TL'ye yaptıracak
ben çok iyi bir avukatım demek istemiyorum, işe daha yeni başladaım, çok yeniyim ancak bu msleğin de bir onuru var parayla ölçülemeyecek
bir üstadım avukat kelimesinin laticeden geldiğini ve manasının ''onurlu insan'' olduğunu söylemişti (yalan veya doğru farketmez ama mesleğimizin bir onuru var o kesin)
yani olayı asla bir avukata zararı var veya maddi bir sebepten ötürü açılacak bir soruşturma olarak değerlendirmeyiniz
ben icra müdürlüğü yapamıyorsam, başbakan olamıyorsam, savcı veya hakim olamıyorsam
sadece ve sadece avukatsam ve bu mesleği onurlu bir şekilde yapmak istiyorsam
bu mesleği veya bu mesleğe benzer işleri yapanları avukattan başka birileri yapmamasını istemem çok mu kötü bir durum?
lafı biraz daha uzatacam mazur görün ancak
ben bir hakim gibi karar verici değil bu davayı şu şekilde kesin kez kazanırız şu kadar da para alırız demiyorsam
bir avukat olarak çıkacak sonuç ihtimallerine göre müvekkilimi bilgilendirmeye çalışıyorsam
ufak bir dava gibi görülebilecek bir işi kabul etmeden önce veya hatta bir dilekçeyi yazmak için 1-2 gün süre istiyorsam
ve o sürelerde gece gündüz araştırma yapıyorsam
ki daha dün başıma geldi müvekkilimle anlaştım
hafta sonu girdi araya 3-4 gün
ve o 3-4 gün süre içersinde dava ile ilgili o davayla bağlantılı bir çok konu bir çok yargıtay kararı vs. her türlü ihtmallere kadar araştırıp pazartesi müvekkilimi bilgilendireceğim ve davasına başlayacağım bir konuda gelip ben vazgeçtim bizim anlaşma ihtimalimiz olabilirmiş deyip çekip gitmesi
tabi bunlar hep bir tecrübe yolun daha çok başındayım
ben de üzülür sıkılırdım para isterken veya para konuşurken
benim için işin heyecanı o konuyu araştırıp o vatandaşa yardımcı olabilmekteydi ki hala öyle
ancak para mevzusunda artık sıkılmamaya karar verdim
neyse bunları işe yeni başlayan bir meslektaşınızın - yeri değil belki ama - içini dökmesi olarak görmenizi dilerim ve alakalı alakasız hatıralarımla sizleri meşgul ettiğim için özürlerimi iletirim
tüm avukat arkadaşlara iyi çalışmalar
saygılar
Old 21-05-2010, 00:46   #87
multipack

 
Varsayılan Altmış Yıl ve Bir Dakika

Altmışlık ünlü bir ressam bir lokantaya gider. Gerçi cebinde parası yoktur; ama aldırmaz. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. kalkarken lokantacı geilr, resme bakar, beğenir. "Güzel ama..." der lokantacı. "Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz."
Ressam; "Bir dakika değil, altmış yıl ve bir dakika." diye karşılık verir.

(Anonim öykü)
Old 21-05-2010, 11:21   #88
avhakanozen

 
Varsayılan

Avukatlık mesleğine duyulan saygı bu mesleğin kazanılmasındaki zorluk derecesine ve diğer başka sebeplere göre değişiyor.Bu meslek gün gün hak etteği değeri yitiriyorsa burada oturup düşünmek gerektiğine inanıyorum.Eğer ben mesleği elde etmek için çok fedakarlık yapmışsam hukuki dilekçeyi başkasının yazmasını kabullenemem.ama yazılanlar öyle değil malesef sorunda burda işte.Sorun meslektaşlarda.
Bütün mesele birlik olamama.En muhim mesele mesleğimiz ile ilgili bir mesele de bile tek ses olamamak.
Old 21-05-2010, 11:29   #89
avhakanozen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın meslektaşım, bu kadar da abartmayın. Arzuhalcilerden önce Türkçe'yi ve noktalama işaretlerini kullanmayı arzuhalciler kadar az bilen avukatları eleştirelim.
Bir avukat dilekçe yazmakla ne kadar para kazanabilir ki, arzuhalciler buna engel olsun? Arzuhalcilerin avukatlara bir zararı yoktur.
Avukatlığın bugün bulunduğu noktada sorumluluğu olanlar, avukatlardır; arzuhalciler değil.
Bir düşünün lütfen.
Evet doğru söylüyorsunuz değerli meslektaşım. Sorun avuktalarda, yani bizlerde ama sizde hem böyle diyorsunuz hemde mesleğimiz ile ilgili olar arzuhalciler konusunda bile meslektaşlarınızı eleştiriyorsunuz.
Old 22-05-2010, 01:05   #90
hakkaniyet_

 
Varsayılan

Ben arzuhalcilerin yanında bir de tapu kadastrodan emekli olanların "tapu takip işleri yapılır" diye camına yazdırıp ne kadar vatandaş varsa başlarına topladıklarını görüyorum.Bahsettiğim şahıs,hem tapu işlerinin takibini yapıyor hem de şimdi dava dilekçeleri de yazmaya başlamış.Bu durum mevzuata aykırı değil mi?En merkezi yerde böyle bir şeye nasıl müsade ediliyor anlamıyorum...İdari işlemlerin idari makamlar nezdinde takibi de avukatların tekelinde değil mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatların Etikdışı Davranışlarına Karşı Eylem Çağrısı akif tütüncü Konumuz : Hukukçular 2 15-03-2007 15:03
TBB’den STK’lara 301 çağrısı ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 30-01-2007 15:51
AB’den “301 kalksın” çağrısı ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 24-09-2006 15:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07920003 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.