Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Avukatlık Anıları

Yanıt
Old 28-10-2009, 01:28   #121
hakikiavukat

 
Mutlu Tevafuk

İstanbul adliyesinde bir sahte fatura düzenleme suçundan yargılanan bir bayan müvekkilim gelmişti. Neyse , ücrette vs. anlaştıktan sonra , dosyadan fotokopi falan aldık , dosyayı inceledik. Müvekkil şirket yetkilisi olduğu için yargılanıyor. Ancak müvekkil sahte fatura düzenlenmeden önce şirketteki hisselerini devretmiş ve şirkete hisseleri devralan kişi yetkili olmuş . Ancak müvekkilin yetkisi ortadan kaldırılmamış . Daha sonra şirket yetkilisi olarak müvekkile vergi dairesinden tebliğler gelmiş , müvekkil de vergi mahkemesinden tahakkukların iptalini istemiş , dava usulden redolmuş. Ceza davası bu olaylardan yaklaşık 2 yıl sonra açılmış. Hasılı bu minval üzere , yargıtay kararı falan ararken vergi suç ve cezalarıyla ilgili olmayan ancak şirket yetkilisinin cezai sorumluluğunu kaldıran ve etkileyen birkaç örnek karar bulduk. O arada İST. BAROSU dergisinin bir sayısı yeni çıkmış , dosyadan suret alırken baro odasından almıştım, gelirken otobüste dergiyi okuyorum baktım vergi suç ve cezalarıyla ilgili bir makale . Makalede bizim davanın çözümü için çok güzel bir CGK kararı var ama alıntı yapılmış tamamı yok. Neyse dedim , diğer kararlara bu makaleyi de eklerim , beraat çıkmasa da indirim falan isterim dedim. Ha bu arada ben vekaleti karar duruşmasından önce koymuşum dosyaya, yani karar duruşmasından esas savunmayı yapacağız karar verilecek. Duruşmadan bir gün önce makaleden alıntı yapıp esas savunmayı hazırlıyorum , dedim yazarı kimmiş acaba , çok güzel yazmış diye. Bir baktım , duruşmanın olduğu mahkemenin hakimi yazmış. Ne ? dedim , bir de deim hakime bakayım belki eski hakimdir, yok bizim davaya bakan hakim. Makaleyi neredeyse aynen yazdım esas savunmaya . Girdim mahkemeye , içimden öyle bir gülmek geliyor anlatamam. Sonra hakim savunmamızı sordu , sözlü kısa ve jet gibi bir savunma yapıp özetledim. O kadar hızlıyım , zira hakimin önünde makalenin olduğu baro dergisi . Bir bana bakıyor , bir savunmaya bakıyor , dergiyi gösterip savcıya birşeyler söylüyor . Hasılı yıkılmamak için kendimi zor tuttum. Allah var , hakim de hiç bozuntuya vermedi. Bastı beraat kararını , diğer sanığa verdi 6 yıl hapis. O an hep şeyi düşündüm, acaba hakim benim makalemi kararımı kullanıyorsunuz bizim telif nerde diye soracak, zira savunma dilekçesinde dergiye atıf bile yapmamışım. . Allah razı olsun hakimden . Baya para kazanmıştım o işten.
Old 03-11-2009, 17:24   #122
ORATOR

 
Varsayılan

1986 yılından beri bir bankanın hukuk servisinde takip memuru olarak çalıştığım için İstanbul Sultanahmet Adliyesindeki hakimleri tanıyordum.
O zamanlar bir bayan icra hakimi vardı ve duruşmalarda çok sert sözler söylerdi. Bu yüzden, herkes ondan çekinirdi.
1992 yılında staja başladığımda, aynı hakimin gördüğü bir davaya stajyer avukat olarak katıldım, benden kimlik sorduğunda, bende "Baro o kadar yoğun ki, değil kimlik almak, staj işlemlerini ancak yapabiliyoruz" dedim.

Stajım bittikten sonra, aynı hakime tekrar dosyam düştü. Dosyanın duruşmasına girdiğimde, hakim beni görünce mübaşire, "herkesi dışarı çıkarmasını ve kapıyı kapatmasını" söyledi.
Ben, staj yaparken girdiğim duruşmada, söylediğim laflardan dolayı azar işiteceğimi zannediyordum.
Mahkeme salonunda hakim ve zabıt katibi ile başbaşa kalmıştım.
Hakim bana döndü, "Sen, çok iyi bir avukat olacaksın, dosyalarını çok iyi takip et, hukuk kurallarından ayrılmadan işlerini yürüt." şeklinde nasihatlarda bulundu.
Herkesin çekindiği bir hakimden azar yerine, bu sözleri duymak çok hoştu ve aradan geçen 15 yıla yakın bir zamana rağmen halen o anı, o sözleri ve o hakimi unutamıyorum.
Gerçekten de, iyi bir avukat olduğuma da inanıyorum, o hakimi yalancı çıkarmadım.
Old 04-11-2009, 14:06   #123
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Hakime hanımı o dönemden tanımayan herhalde yoktur.
Kendisi ile benim de ilginç diyalog ve hatıralarım vardır.
O dönem tüm tartışma ve anlaşmazlıklarımıza rağmen kendisini severdim.
Ama asıl söylemek istediğim başka.
Geçen gün kendisi ile ilgili arkadaşlıklarla konuşuyorduk.
Bir arkadaşım hakime hanımın emekli olduktan sonra evlendiğini söyledi. Eğer doğru ise kendisi için sevindim. Umarım hayırlısı olur.
Old 11-11-2009, 17:49   #124
Av.SELÇUK AYAZ

 
Varsayılan

Hakİkaten Çok İlgİnÇ Şeyler Herkese Benİ GÜldÜrdÜklerİ İÇİn TeŞekkÜr Ederİm
Old 12-11-2009, 15:26   #125
zekeriya.gunal

 
Varsayılan

PRENSİP SAHİBİ SANIK

Asliye Ceza Mahkemesinde 8 sanıklı dosyada sanıkardan birine hakim bey sordu

-Ahmet,Veli,Sami....ile birlikte 8 kişi müştekinin evinden hırsızlık yapmışsınız doğru mu?

-Hakim bey biz en fazla 3 kişi hırsızlığa gideriz 8 kişi hiç gitmedik.Suçlamaları kabul etmiyorum
Old 30-11-2009, 12:06   #126
enderkc

 
Varsayılan Şüpheli,eter şişesi,mendil, motorsiklet......

Şüpheli, apartman bekçisidir, yalnız yaşayan bayanın evine girmiş, bayanı karanlık mutfakta beklemiş, bayan eve gelince, elindeki eterli mendili bayanın burnuna ağzına kapatmış ancak bayanın şüpheliyi tanıyıp ismini söylemesiyle eylemine son vererek polisi beklemiş ve teslim olmuş.
Müdafisi olarak cmk den görevlendirildim,,,
Savcı: Ne işin vardı evde?
Şüpheli: Evin bekçisiyim, kontrol etmeye girdim!
Savcı: Mutfakta, karanlıkta bekliyormuşsun,niye ışıkları açmadın?
Şüpheli: Işık gözlerimi alıyor!!
Savcı: Kadın eve geldiğinde arkasından boynuna atlamışsın?
Şüpheli: Yok! ben korkmaması için elimle omzuna dokundum!!
Savcı: Ama elinde eter şişesi varmış?
Şüpheli: Motorsikletim var.Soğukta motoru çalışmıyor, eteri o yüzden yanımda taşıyorum
Savcı: Motosikletin eterle mi çalışıyor?
Şüpheli: Yok ben eteri karbüratöre sürüyorum çalışsın diye!!!
Savcı: Peki mendil?
Şüpheli: Nezle olmuşum, burnum akıyordu, burnumu silmek için!!
Savcı: Eterli mendil ile burnunu mu siliyorsun???
Şüpheli:Yok! kadın bağırınca panikledim elimdeki eteri mendile dökmüşüm

Savcı, şüpheliye sessiz sessiz bi kaç dakika baktı, tutuklamaya sevk edeceğini düşünürken adli kontrol talebi ile sulh cezaya sevketti şüpheliyi.
………
………
Hakim: Ama elinde eter şişesi varmış?
Şüpheli: Motorsikletim var.Soğukta motoru çalışmıyor, eteri o yüzden yanımda taşıyorum
Hakim: Motosikletin eterle mi çalışıyor?
Şüpheli: Yok ben eteri karbüratöre sürüyorum, çalışsın diye!!!
Hakim: Peki mendil?
Şüpheli: Nezle olmuşum, burnum akıyordu, burnumu silmek için!!
Hakim: Eterli mendil ile burnunu mu siliyorsun???
……………. J
Old 24-12-2009, 17:53   #127
TRINITY

 
Varsayılan

Bir müvekkilim, tahsil etmek üzere yüklü bir çek verdi. Ben de icra takibi yaptım fakat keşideci şirket adresten ayrılmış olduğundan ve şirket adına hiçbir şey bulamadığım için tahsilat yapamadım. Geçenlerde barodan müdafi olarak görevlendirildiğim ve gece 2.00'ye kadar ifadesine girdiğim, piyasadan çek senet tahsilatı yapan bir çetenin üyesiydi. İfade sırasında müvekkilimin aynı çeki kendisine verdiğini ve onun aracılığıyla tahsilat yapacağını, telefon kayıtları ve şüphelinin ikrarıyla öğrenmiş oldum. Ama ikimizin de ortak yanı tahsilat yapamamış olmamızdı.

Yine geçenlerde bir davayla ilgili bir müvekkilime amcasının ölüm tarihini sorduğumda aldığım cevap:
-Yarın mezarına gider bakarım, oldu...
Old 31-12-2009, 08:45   #128
ibrahim kacar

 
Varsayılan

İzmir Kemal Paşada duruşma bekliyorum Adam yeğenini dava etmiş Eniştesini şahit olarak göstermiş Davalının ismi AYŞE
H: Tarafları tanıyormusun
T: biri kayınım diğeri eşimin yeğeni
H: hangisi kayının olur
Old 31-12-2009, 15:48   #129
Av.Şevval

 
Varsayılan

stajda döneminde büroda yalnız olduğum bir günde yaşlı bir kadın geldi.Aynen söylediği şekilde "benim oğlanın saburgası çıktı,reisicumhura mektup yazacaz" dedi.

Allah dedim bu ne diyor.Kaburgası çıkanın cumhurbaşkanıyla ne işi olur doktora gitsin.Teyze doktora git diyorum.Anlamıyor.Büronun önünde bekliyor on dakikada bir gelip aynı şeyi tekrarlıyor.
Nihayet sonunda avukat abimiz geldi de derdini anladık.
Oğlanın sabıkası çıktı demekmiş.Cumhurbaşkanına af dilekçesi yazdırmak istiyormuş.
Old 07-01-2010, 17:13   #130
Av.EErdem

 
Varsayılan

Güler misiniz ağlar mısınız bir anı.
Duruşma sıram gelene kadar salonda benden önceki duruşmaları izliyorum. Stajdan kalma bir alışkanlık olsa gerek. Cinsel istismar dosyası ve sanık suçlamaları reddediyor, kendini iyi bir aile babası ve dini bütün biri olarak tarif ediyor.. Sonunda hakim dayanamayıp, ''sabıka kaydın da çarşaf gibi maşallah '' deyince sanık cevap veriyor;
''hakim bey iyi bak o kağıtlara, benim suçum hırsızlıktır, gapstır , benim uzmanlık alanım gapstır, gaps! Böyle şeyler yazmaz benim kitabımda.'' Hakim şaşkın ama esprili ''madem uzmanlık alanın, bari yaptığın işin adını doğru öğren be adam, gaps değil o gasp''
Old 05-02-2010, 17:43   #131
hukukav

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan Av.Ozan Kayahan
Geçen sene bir boşanma davası almıştım. Hanım müvekkilimin eşi , kendisine boşanma davası açmış ve yurt dışında çok iyi bir iş bularak yurtdışına gitmişti. Davacı kocanın maaşının çok iyi olması sebebiyle mahkeme aylık 1000 YTL tedbir nafakasına karar vermişti. Fakat davacı koca 1 kuruş bile ödemeye niyeti yoktu. Toplam borç 5000 YTL yi aştı. Ben de bu nafakayı tahsil edeceğim diye kafayı taktım. Nasıl tahsil edebiliriz diye düşünmeye başladım. Aslında davacı koca en az 6 ayda bir vize almak için İstanbula geliyordu. Eğer davacı kocanın ne zaman istanbula geleceğini öğrenebilirsek bu haczi yapabiliriz dedim. Dedektif gibi araştırmalarımız sonucunda davacı kocanın İstanbula hangi havayoluyla ne zaman geleceğini öğrendik. Pazar günü saat 20 30 da uçağı alana inecekti. Müvekkilim hanım ,ben , bir saat önceden icra memuru ve havaalanından polisler ile hazır bulunduk. Yurt dışından geleceği için dış hatlar geliş kapısının önünde bekledik. Dış hatlar kapısının önünde iki polis davacı kocanın koluna girdi. Adam polisleri ve icra memurunu görünce şoka girdi. Kaçmaya çalıştı. Polis yakaladı. Gümrüğün yanındaki polis kısmına alarak hacze başladık. Kocanın üst araması yapıldı. Üzerinden para çıkmadı. Biz de onun üzerindeki "ona göre en değerli " dizüstü bilgisayarını haczederek muhafazaya aldık. Davacı koca nın esas derdi içinde çok önemli bilgiler olan dizüstü bilgisayarını kurtarmak olduğundan ertesi gün icra dosyasına 5000 YTL yatırdı ve bilgisayarını aldıO hacizden sonra bir daha tedbir nafakasını 1 gün bile sektirmedi. Ona iyi bir ders olduBoşanma davası hala devam ediyor.)

İşte ben buna avukatın başarısı derim
Old 05-02-2010, 17:48   #132
hukukav

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan altiokebru
Aslında benim stajım sırasındaki acemi bir katip arkadaşın yazdığı zabıt beni çok güldürmüştü, paylaşmak istedim..Zabıt katibi yeni başlamıştı duruşmaya çıkmaya, belki de ilk duruşmasıydı. Hakim söylüyor,o yazıyor. Staj yaptığımız büroda son duruşma zaptına bakarken gözlerimizden yaş geldi. Katip önce normal yazmaya başlamış, sonra yetişemeyip neler neler yazmış..sanığın harita mühendisi olduğunu yazarken "hetire mühendisye", sanığın savunmasında geçen "kız arkadaşım" yerine "kaz arkadaşım","koz arkadaşım" yazmış. "Zina mı yaptık adam bıçakladık,niye peşimizden geliyorsun" yerine "zina mı yapıttı, adam mı bıçkaladı,niye peçisitten geliyorsuç"..ve en son artık iyice ipin ucu kaçmış, hiç bir anlam ifade etmemesine rağmen hala aklımda kalan şu sözler "kabanta beri heke hakrı var!"

Yine savcılık stajımı yaparken incelediğim bir dosyada Mustafa adında bir sanık ve olayda kullanılan muşta var..katip iddianameye, muştanın müsaderesi yerine Mustafa'nın müsaderesine yazmıştı, savcının verdiği müsvetteden yanlış okuyarak..

Yine mübaşir duruşma salonuna tarafları çağırırken "falan ve arkadaşları" diye seslenince yaşlı bir teyze "ben falanım ama arkadaşlarım gelmedi" demişti.

Daha neler neler..Hep gülmeniz dileğiyle..

çok çok güzel, en güldüğüm bu oldu
Old 07-02-2010, 00:11   #133
Derya DEMİR

 
Varsayılan

Asliye Ceza Mahkemesi' nde stajımı yapmakta olduğum 2. gün. Hakim beni kürsüye çağırdı
"Orada oturarak staj yapılmaz. Dün orada oturdun, dün gelmedin olarak saydım, yanımda oturup işi öğreneceksin, her gün sabah 8 de burada olacak akşam 5 te benle birlikte çıkacaksın" dedi.

O ana kadar böyle bir şeyle hiç karşılaşmamış ben hem sevindim hem de korktum. Sevindiğimi anlayan hakim "kızım sana mazeretsiz olarak staja gelmemenin yaptırımı anlatılmadı mı?" diye sordu. Ben de "biliyorum Hakim Bey" dedim saf saf. Hakim de " e kızım sana seni dün yok saydım diyorum keyifleniyorsun " deyince daha çok gülümsedim. Hakim iyice çileden çıktı. "E senin arkadaşlarını ben bu şekilde ağlatmıştım sen gülüyorsun, neyse seni de ağlatırız illa ki" dedi.
Gel hadi buraya diye ekleyince
gidip hakimin yanındaki boş yere oturdum.
Duruşmaya başladık.

Sanık geldi. İlk duruşması savunmaya geçildi.
Hakim bana baktı. Hadi ifadesini sen al ben gidip biraz dinleneyim öğrendin zaten 2 gündür" dedi ve gitti.

Kalabalık bir duruşma salonunda sanık bana bakar ben savcıya ve duruşma salonunda duruşma sırasını bekleyen avukatlara, yüzümde çaresiz bir ifade.
Duruşma salonu sağır edici bir sessizliğe bürünür ben iddianameyi bulup suçun ne olduğunu anlamaya çalışırken. Kıkırdama başlar. Ve artık dayanamayıp " avazım çıktığı kadar bağırırım
"Hakim Beeeeyy yapamıyorum ne olur gelin" diye.
Hakim gelir bıyık altından gülerek ama sert bir şekilde bir ifade almayı beceremedin, diyerek yerine oturur.
Hakim sanığa " şundan şundan suçlanıyorsun ne diyorsun anlat" diye sorar.

Sanık " şimdi bakın sayın avukatım diye söze girer.
Hakim " bana sırayla veriyorlar sizi" der. Ben avukat değil hakimim adam gibi anlat hadi diye sert bir ses tonuyla sanığa söz verir. Sanık anlatır olayı. Tanık da dinlenecektir.
Tanık alınır içeriye bu kez tanık, sanığa tanık, hakime savcı, soru soran avukata da hakimim deyince hakim çıldırır.
Ve inanılmaz bir şekilde bağırır. Bu nasıl bir cahillik bu nasıl bir kepazelik diye. Aklına o anda gelmesini istediğim en son şey benim varlığımdır ama işte o an bana döner ve bakar ters ters!
"Avukat stajyeri bir ifade alamazsa, halkım ne dese yeridir." diyerek tüm salonu kahkahaya boğar ben de salondakilerle birlikte hiç utanmam gülerim
Old 07-02-2010, 22:46   #134
GECE

 
Varsayılan

Duruşma başlar. Avukat "sayın hakim, davaya cevabımızı arz etmek isteriz" der ve anlatmaya başlar. aceleci hakim bir kaç cümleden sonra "tamam avukat hanım, bunları biliyoruz dosyadan okudum cevabınızı". Avukat hanım "henüz dosyaya sunmamıştım ama". hakim:
Old 26-04-2010, 15:35   #135
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Az önce yaşadığımız iki anektod (Hiç abartmıyorum ardarda 5 dk.ya sığdı ikisi) :

-Bir kurum borçlusu gelir, borcu kabul etmiyoruz, itiraz ettik der. Biz de eh öyle takdir etmişsiniz gördük, biz de itirazın iptali davası açtık deriz. Borçlu devam eder, bir kaç avukata sordum kazanırmışız biz bu davayı, size vekalet çıkarsam siz bakar mısınız?


.


-Bir kadın gelir, girerken danışma ücretlidir yazısını görür ve sorar: Şimdi ben bir şey sorsam hemen para mı ödeyeceğim? Evet denir. Terslenerek, "Ben hiç sormayayım o zaman" der ve gider. Biz de içimizden "E tabi hiç sorma zaten o zaman" deriz
Old 26-04-2010, 16:09   #136
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
-Bir kadın gelir, girerken danışma ücretlidir yazısını görür ve sorar: Şimdi ben bir şey sorsam hemen para mı ödeyeceğim?
Şu ünlü fıkrada olduğu gibi, "evet, bu faturanız, şimdi ikinci sorunuzu alalım" da diyebilirdiniz.
Old 25-08-2010, 10:28   #137
Av.Nur Hayat BURAN

 
Mahçup

Geçen gün telefon çaldı,
- Avukat .. 'la görüşecektim
- Evet, buyrun benim.
- Ben adımı değiştirmek istiyorum, babama dava mı açmam gerekir?
- Neden babanıza dava açacaksınız hanımefendi?
- Ee babam koymuş ya adımı...
(Babanın çok tuhaf bir ad koyduğu için kızının ona kızgın olduğunu düşündüğümden) - Adınız nedir?
- Ayşe
- ?! Hanımefendi nüfus memurluğuna açılacak dava... (derken)
- Ama onların suçu ne? Adımı babam koymuş... (iyi ki adını ölen babaannesi falan vermemiş diye bir düşünce geçti kafamdan)
- Adınız gayet güzel hanımefendi neden değiştirmek istiyorsunuz?
- Sürekli icra geliyor...
- !? İyi günler hanımefendi.
Old 27-09-2010, 16:31   #138
mefhumu muhalif

 
Varsayılan

bende geçen hafta yaşadığım bir olayı paylaşmak istedim

dosyada ilk celse için sanık avukatı olarak duruşmada yerime geçtim müşteki ve mağdur olarak duruşmanın karşı tarfı oldukça kalabalık mübaşir yerlerini göstermeye çalışırken bir yoklama karışıklığı ortaya çıktı ve hakim dosyayı eline alarak tek tek isimleri okuyarak mübaşirle konuşmaya başladı

H:- mağdur A ve B burda mı ?
M:- burda efendim
H: - müştekiler C Ve D burda mı?
M: - hayır dışardalar efendim
H: - neden dışardalar
M :- efendim tanık olduklarını beyan ettiler bende dışarıya çıkarttım onları
hakim öfkelenerek:
- oğlum adamlar astronotuz biz deseler uzaya mı çıkartacaksın adamları dosya ya baksana. çağır gelsinler )

cümleyi duymamla gülmem bir oldu zaten inanılmazdı
Old 16-10-2010, 22:48   #139
Ceşenkul

 
Varsayılan

Mesleğin ilk yıllarında, ilçemizde tek katlı eski bir bina adliye olarak kullanılıyordu. Binanın ortasında kare şeklinde geniş bir hol vardı, hole bakan mahkeme salonları daha alçaktı ve yüksek bir basamaktan inilerek salonlara girilirdi.

Bir gün duruşma sırası bekliyoruz. Yetmiş yaşın üzerinde bir çiftin boşanma davası var. Elli yılı aşkın bir evliliğin ardından birbirlerini görmeye dahi tahammüllerinin kalmadığı hemen anlaşılıyor.Davacı amca öfkeyle söylenip duruyor. Bir ara- holü göstererek- ağzından şu sözcükler döküldü:

-Yaa Hakim Bey, bununla evleniyorum diye zamanında şuracıkta iki saat oynadıydım salak gibi, en çok ona yanarım.

Meğer adliye binası uzun yıllar önce düğün salonuymuş... hol de pist...
Hayatın cilvesi... Amcamın yazgısında, evlendiği salonda boşanmak varmış.
Old 16-10-2010, 22:58   #140
gencerx07

 
Varsayılan

hırsızlık suçundan dolayı sanık hakim karşısındadır.
Hakim : Sen mi yaptın bu hırsızlığı?
Sanık : yok efendim ben suçsuzum
Hakim : ama o mıntıka senden sorulur senin haberin olmadan kimse birşey çalamaz yalan mı?
Sanık : efendim haklısınız bende mağdur oldum benim mıntıkamda benden habersiz hırsızlık yapmaya başladıkları için der. çıkınca bulacağım kendi ellerimle size teslim edeceğim ekmeğimi çalan adamı der
tabi herkes sanığın pişkinliğine kopar))
Old 18-10-2010, 03:14   #141
Ceşenkul

 
Varsayılan

Bir avukat arkadaşımızın, uzaktan da akrabası olan bir müvekkilinden bir miktar avukatlık ücreti alacağı kalıyor. Onca aramaya, uyarıya rağmen aylarca ödeme yapmıyor müvekkil. Sonuçta avukat arkadaş çaresiz kalıyor ve avukatlık sözleşmesini takibe koyması için avukat X'e veriyor. Avukat X, olayın geçmişini de bildiğinden hiç zaman kaybetmeden ve tolerans tanımadan tüm işlemleri yapıyor; haciz, muhafaza, satış istemi... Borçlu müvekkil- biraz da asıl alacaklı avukatın akrabası olmasına güvenerek- direniyor, dikleniyor; tehditler... isyanlar... Ama bakıyor ki avukat X çok kararlı, sonuç değişmeyecek, yana yakıla asıl alacaklı avukat arkadaşımıza koşuyor. Ve bilin bakalım ne diyor :

-Avukat hanım, gözünü seveyim şu Avukat X'e olan borcumu sen ödeyiver, elime geçince ben sana veririm. Yeter ki beni ondan kurtar.
Old 18-10-2010, 04:37   #142
Ceşenkul

 
Varsayılan

Bir beyefendinin anlaşmalı boşanma davasında vekilliğini üstlendim. Duruşma günü, saati geldi.

Boşanmak konusunda anlaşmışlar Ama az sonra artık bir yabancı olacak olan yirmi yıllık eşi koridorun tenha bir köşesindeki bankta olabildiğince sessiz hıçkırıklarlarla ağlarken müvekkilim yanıbaşına diz çökmüş, paramparça yüz ifadesiyle, artık işe yaramayacağını herkesin bildiği birşeyler fısıldıyor hala. Ben hepinizin anlayacağı bir huzursuzlukla onları izliyor/izlememeye çalışıyorum uzaktan .

Sıra çabuk geldi neyse ki, duruşma salonuna girdik.

Biz davacıyız.Eşi salonun karşı tarafına gidecek, biz bu tarafta kalacağız. Bayan hıçkırıklarını dizginlemeye çalışarak, gözyaşlarını silerek karşıya giderken , baktım müvekilim de tin tin peşinde... Hızlı bir iki adım atıp koluna girdim. Siz benim yanımda duracaksınız, dedim.

......................................

Yarım saat sonra büromda müvekkilimle çay içiyoruz. Boşanmışlar. Çok mahzun; oysa boşanmayı isteyen, eşini ikna eden o.

Sessiz geçen dakikaların ardından:
-Siz duruşma salonunda koluma girip burada benim yanımda kalacaksınız dediniz ya, ben o zaman anladım durumu. Yirmi yıl hep onun yanında oldum, hep peşinden gittim.Yirmi yıldır ilk kez onun yanında değil karşısında oldum, öyle zoruma gitti ki, az kalsın vazgeçecektim, dedi..

-Ayrılmayı isteyen sizdiniz, bunun da bir başlangıcı olması gerekmez miydi? dedim.
-Haklısınız, dedi. Birşeyler daha söyledi ama ben pek dinlemedim. Şunu düşünüyordum.

Evlilik bir törenle gerçekleşir.. Onun karşılığında da bir tören gerekir.
Bu yüzden bu tür davalarda duruşmalar da bir törendir bence. İnsanları hayatının o andan sonrasına hazırlayan ilk adım...
Old 21-10-2010, 09:35   #143
av.bengü bulut

 
Varsayılan anılarımız

Hakim tanığa soruyor,aldattığını gözünle gördün mü?
evet hakim bey,meyhanede içki içiyorlardı.
senin ne işin vardı,sen de mi aldatıyorsun?
ufak tefek olmaz mı hakim bey
o zaman seni de görürüz burada
benim eşim öyle şeyler yapmaz???
Old 04-11-2010, 17:44   #144
multipack

 
Varsayılan BoşanMAma Vekâletnamesi

Adlî yardım kanalıyla gelen ve kocası tarafından açılmış olan boşanma davasından "boşanmadan" çıkmayı umut eden bir müvekkile adayı ile büroda görüşüldü, boşanmak istemediği anlaşıldı; bu isteğini yargılama sırasında mahkemeye iletip dileğini mümkün mertebe yerine getirebilmek için kendisinden alınması gereken resimli vekâletname ona kısaca izah edildi ve ertesi gün için yeniden randevulaşıldı.
Ertesi gün adlî yardımdan yararlananın teşrifinin beklendiği saatlerde bir telefon geldi. Noterlikten.
Sabah programlarında "kocam beni haberim olmadan boşamış seneler önce, ben yeni öğrendim" diye yakınan mağdur kadınlar gibi yaygarayla gitmiş oraya. Boşanmak istemiyorum da istemiyorum diye tutturmuş işkillendirmiş herkesi bir güzel. Kâtibe anlattım durumu ama hanımın sesi çıkmadı bir daha...
İçinde "insan" unsurunu barındıran işler Karadeniz'de kesinlikle daha bir zevkli.
Old 05-11-2010, 12:32   #145
avsağdıç

 
Varsayılan

Nevşehir adliyesinde anlatılan bir olay: x şahsı adli sicil kaydı almaya gelir, kaydın alınacağı yer Ağır Ceza Mahkeme salonunun karşısında. tam o sırada mübaşir sanık adını seslenir, şahsın ismi ile aynı, adam zanneder kaydı ordan verecekler.. kapıdan kafasını uzatır. bizim ( hala aynı abi..) mübaşir arkadaş çevik hareketlerle "geç geç " der..şahıs kürsüye yönelir, mübaşir "şuraya gel "der sanık sandalyesine oturtur. kyıtlar okunur, mütaala alınır..şahıs şaşkın bakar durur, arada bir elini kaldırıp söz ister ama mübaşir! "sus sıran gelince konuş" der.. derken 4 yıl 11 ay ceza çıkar ve esas hakkında son savunman ne der hakim, şahıs şaşkın"adli sicil kaydımı ne zaman alacağım " der hakim anlamaz sonrasında kimlik kontrolü yapılır bakılırki adam başka isim aynı ...bütün salon kopar tabii.. celseye büyükçe bir ara verilir....
Old 16-02-2011, 13:56   #146
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Bu anlatılanlar olanların milyonda biri değil. Çok komik insanlar yaşıyor ülkemizde ))
Old 16-02-2011, 14:10   #147
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Geçtiğimiz hafta sulh ceza mahkemesinde sıramın gelmesini duruşmaları izleyerek bekliyordum.

Yurtdışında ikamet ettiğini ve buradaki işleri için X'e vekalet verdiğini, olayların gelişiminden bilgisi olmadığını ve suçsuz olduğunu uzun uzun anlatan sanığa hakim hanım "Bakın, 50 dosyam daha var, avukatlarım bekliyor. Anladım ben sizi." diyor.

Sanık, hakime: Anladınız mı?

Old 22-02-2011, 16:33   #148
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan Kimden öğrenmiş

Bu tam bombaymış hani



Alıntı:
Yazan av-gülen
Benimde staj dönemim oldukça enteresan geçmişti. Asliye ceza mahkemesinde ilk altı aylık stajımı yaparken , kasten müessir fiilde bulunmakla suçlanan b55 yaş civarında bir sanık geldi ardından da 30 lu yaşlarda mağdure ... Nüfus bilgileri alınıyor , soy ismi farklı amcanın üç çocuğu bayanın iki çocuğu var... Hakim soruyor ? -Neden bu kızı dövüp dışarı attınız , nerden tanısıyorsunuz?
-O benim imam nikahlı avradım hakim bey...
-İyi de o senin çocuğun yaşında ,neden resmi değil nikah ?
-Ben resmi nikahla evliyim ama ilk avrattan çocuk olmadı bu benim amca kızı sonra bunu bana verdiler bundan iki çocuğumuz var ...
-Ama sen üç çocukluyum demişsin ,3. çocuk kimden peki ?
-Bundan iki çocuk olduktan sonra ilk avrattan da bir tane oldu hakim bey deyince hakim :
-Desene sen işi bu hanımda öğrendin
.............................

Olayı aynen nakletmek istediğim için amiyane tabirler kullandım affınıza sığınıyorum...
Old 22-02-2011, 17:45   #149
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Mesleğe başladığım ilk yıllarda bir şirkete hacze gitmiştim... bu ilk ve son haczim oldu sonraki yıllarda hiç icra işi yapmadım.. neyse, borçlu şirket kaçıyordu hacze gittiğmiz yer nişantaşının göbeği adreste başka bir şirket varmış gibi görünüyor ama esas bizim borçlu şirket var şirket yetkilisi hanım da son derece kaba, tehditkar davranan biri.. derken haciz sırasında epey tartışma çıktı polis çağırdım vs derken borçlu şirketin de avukatları geldi borçlu şirket yetkilisinin derdi o adreste olduklarına dair tutunak tutulmaması.. dolayısıyla haricen ben size ödeme yapayım gidin dedi.. olur neden olmasın dedik... bu arada karşı taraf vekilleriyle de gerginlik yaşadık.. bu arada haczi Cuma akşam saatinde yapıyoruz.. haciz memuru parayı kasaya almak istemiyor ki iş çıkmasın.. derken borçlu şirket vekilleri bize zorluk çıkarmak adına ödemenin tarafımıza değil dosyaya yatırılması gerektiğini söyleyip şirket yetkilisini de ikna ettiler.. buna hiç itiraz etmedik zira onların da altına imza koydukları tutanak ile kaçtıkları adreste faaliyet gösterdikleri sabit oldu tam biz çıkarken ne yaptıklarını fark ettiler ve tutanağı iptal etmek istediler ama nafileydi siz misiniz bana zorluk çıkarmak isteyen.. biz kapıdan çıkarken avukatlar müvekkilleri ile ciddi bir tartışmanın içine girmişlerdi... onlar adına üzülmüştüm aslında ama yapacak bir şey yoktu....
Old 26-02-2011, 20:44   #150
dobi

 
Mutlu Süper

Alıntı:
Yazan Seher
CMUK GÖREVİ İÇİN ARANDIM uyuşturucu suçundan nARKOTİK şubeye gitmem gerekiyordu. Daha önce narkotik şubeye gittiğimde saat 10'da girip sabaha karşı 5'te çıktığımdan 120 tane tape vardı.(müdafiisi olduğunuz sanığın telefon görüşmeleri 3-4 ay dinleniyor sanık yakalndıktan sonra bilgisayardan bu görüşmeler tek tek sanığa onuyor) Evvah dedim yine sabaha karşı narkotikten çıkarız .Narkotik şubeye gittiğimde görevli memura kaç tape olduğunu sordum. Yok avukat hanım dedi. Bu sanık şikayetçi kendisi bir arkadaşından 100 ytl'ye esarar almış arkadaşı esrarı pahalı sattığı için karakola esrarıda getirerek şikayet etmiş yine sanık 3 saat ifade verdi.
Gerçekten çok güldüm
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Tıp Anıları PINAR YILMAZ Hukuk Sohbetleri 43 14-09-2011 22:11
Ankara Hukuk belgeleri ve Anıları Av. Adil Giray ÇELİK Hukuk Sohbetleri 42 16-10-2009 10:17
Bir Memurun Anıları ertanhukukprogramlari Site Lokali 3 08-12-2007 03:42
Avukatlık mesleğini öğrenebileceğim avukatlık bürosu aramaktayım!!!!!(İstanbul) Kivana Adliye Duvarı 1 25-10-2007 08:33
Avukatlık Kanunu 165'e göre Avukatlık ücretinden müteselsil sorumluluk Av.Ertan Uzunoğlu Meslektaşların Soruları 2 28-12-2006 10:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08046699 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.